Ötrofikasyon olayı deniz sularında nitrojen ve fosfor başta olmak üzere alglerin ve diğer deniz bitkilerinin hızla çoğalmasına neden olan aşırı besin artışıdır. Bu bitkiler öldüğünde ortaya çıkan bakteriler oksijeni azaltarak balık ve diğer deniz canlılarını öldürmektedir. Çok ileri durumlarda balıklar ve diğer canlıların kitlesel ölümleri görülebilmektedir. Söz edilen besinlerin temel kaynakları evsel atıklar ( özellikle kanalizasyon ), yoğun gübre kullanımı ile ortaya çıkan tarımsal atıklar, balık yetiştiriciliği ile oluşan atıklardaır. Son 15 yılda araştırmacılar bazıları toksik olan bu anormal bitki türlerinde artış olduğunu gözlemlemişlerdir. Bu bitkiler ötrofikasyona neden olarak, direkt toksik etkileri ile veya yenebilir olmadıkları için besin zincirini kırarak diğer organizmalara zarar verirler. Bunlar kırmızı, yeşil ve kahverengi kuşak olarak ortaya çıkarlar... http://www.ttkder.org.tr/KoseYazilari.asp?yazi=devam&id=9 Bu linkten daha çok bilgi alabilirsiniz
Konu denizle pek alakali gozukmuyor. Daha cok gollerle ilgili sanki. Gene de cok ilginc ve degerli bilgiler aldim. Paylasimin icin cok tesekkur ediyorum.Epeydir gorusemedik genc dostum. Baliga gitmiyormusun. Candan selamlar.
Aksine Hüseyin bey, konu denizlelerle doğrudan ilgilidir. Ötrofikasyon, yani ekosistemin taşıyabileceğinden daha yüksek oranda organik madde içermesi ve hatta daha da ilerleyerek sistemin içsel solunum diye adlandırılan aşamaya geçmesi (bu aşamada organik maddeler bozunum için oksijen bulamaz, onun yerine ortamdaki hidrojeni kullanır ve başta metan olmak üzere çürük yumurta kokusunu andıran gazlar oluşur), başta Karadeniz gibi dış denizlere görece kapalı denizlerimizi, akıntının az olduğu koy ve körfezlerimizi (hele ki buralarda bir de liman-marina varsa) tehdit etmektedir. Özellikle ilkbahar ve sonbaharda, su kütlelerindeki ısı tabakalarının (termoklin tabakalarının) yer değiştirmesi ile dipte biriken organik sediment suyun üst yüzeyine çıkarak, üstteki tabaka da suyun derinliklerine inerek bir karışım meydana gelir. Bu karışım, su kütlesinde bir bulanıklıkla birlikte alg olarak tanımlanan tek hücreli yosunların patlamasına da neden olur. İlkbahar ve sonbahar dönemlerinde deniz ve göllerdeki kimi zaman kızıl-kahve, kimi zaman da mavi-yeşil bir tabakanın su yüzeyini kaplamasının nedeni de bu alg patlamasıdır. Bu patlamanın olduğu dönemlerde suda hızlı bir oksijen tüketimi meydana gelir ve sudaki canlılar (başta balıklar) yaşamları için gereken oksijeni bulamayarak ölürler. "Ne oluyor bu balıklara?", "Kıyılara ölü balıklar vurdu" gibi gazete manteşlerinde sıkça karşılaştığımız olayın temelinde bu ötrofikasyon ve ortamdaki oksijen düzeyinin bir anda düşmesine neden olan bozunum faaliyeti bulunmaktadır. Bu konuda beni bıraksalar sayfalarca yazarım ama kimsenin sabrını zorlamak da istemem ... Saygılarımla...
Alakalida hüseyin abi tabi göllerde etkisi çok daha büyük gösteriyor.. denizlerde ise daha uzun bi sürede etkisini gösteriyor...Örnek olarak izmir limanını verebiliriz Abicim balığa gittikte yazın eski tadı yok gene tuttukta bişeyler fotoraflarını çekmedik abi...bu hafta sonu gidicem, tutarsak bu sefer fotoraflarını çekeriz inşallah abicim.. İnşallah abicim bi gün sizlede balık tutmak nasip olur bize