cyrr sevgili abilerim bu satırları bile zor yazıyorum yabancı siteden alıntı yaparak yazdığım rapor için bütün forum üyelerinden gerçekten vicdanım el vermediği içincyrr çok çok özür dilerim gerçekten beni affedin bu hareketimin kabullenilemez olduğunu biliyorum fakat isterseniz bir daha bu foruma bile girmem ama vicdanen çok rahatsız oldum nolur beni hem güveninizi sarsdığım için hemde bu tarz bir davranış sergilediğim için affedin özellikle reel 28 ümit abi sana çok çok ama çok teşekkür edicem gerçekten bana büyük bir ders verdin hayatım boyunca unutmıycam gerçekten herkez hakkını helal etsincyrr
Sevgili Barış senin yaşında bizler de çok hatalar yapmışıktık, ben inanıyorum ki sen bir daha hayatın boyunca yalan söylemeyeceksin, böyle hatalar yapmayacaksın, sevgiler burada bizlerle olmaya devam et. Benim tarafımdan af edildin.
Sevgili Barış, her insan hata yapar. Önemli olan hatalardan ders çıkarmaktır. Bir daha böyle olaylara girişmeyeceğini tahmin ediyorum. Aramızdan ayrılma. Sanıyorum ki, buradaki ağabeylerinin tamamı seni affedecektir.
Volkan'in dedigi gibi, her iste bir hayir vardir. Iyi taraflarini da bulabilmek lazim. Bu sayede biz de daha once gormedigimiz bir yabanci siteyi gormus, incelemis olduk. Bu gibi durumlar biraz da baliga hasret kalmaktan oluyor sanirim. Memleketin denizlerinde balik o kadar azalmis ki artik insan ruyasinda gordugu dev baliklarin bir sekilde hayatinin bir kosesinde olmasini istiyor. Tabi bunun icin daha dogru, durust yollar tercih etmek lazim. Sabirla ugrasmak, ogrenmek, farkli teknikleri uygulamak, deneye yanila kendini gelistirmek, ustalara sormak ve inat etmek lazim. Umarim oyle bir balik bir gun oltana takilir. Yeniden aramiza hosgeldin delikanli.
Barış çok takılma hatanı anlaman bile bizler için yeterli.. bir daha böyle bir şey yapmayacağına da eminiz kardeşim.
senden misli koca insanların pazardan alıp..balıkçının tutduğu balığı eline alıp foto çektirenleride gördükhihi hatandan döndün aferin sana..dünde dediğim gibi..balığı tutunca meradan açık vermeden resim çek getir..güven tazelersin
Hani derler ya, '' Bir Musibet, Bin Nasihatten Yeğdir.'' diye. Ben öyle değerlendiriyorum. Zamanında dinlemediğimiz nasihatlerin, ilerleyen yaşam sürecimizde zararlarını gördük ve çektik. Allahtan sizin konumunuz, telaffisi mümkün olmayan bir durum arz etmiyor. Zaten sizde erdem göstererek, hatadan döndüğünüzü beyan ediyorsunuz. Ne güzel.:thumb: :thumb: Burada hemen hemen hiç birimiz, gidip kocaman kocaman balıklar yakalayamıyoruz. Bile bile de gidiyor ve kendimizi deşarj ediyor, stres atıyoruz. Balık bahane. Bende bir abin, bir büyüğün olarak, yaptığınızın, hayal dünyanızın bir yansıması olarak değerlendiriyor ve hoş görüyorum. Ama o resimlediğin balıkları gerçekten yakalaman ve geri salman kaydıyla. hihi Sen yine bu mahallede kal ve bizim sokaklarda gezin. Fazla uzaklaşırsan diğer mahalle çocuklarından dayak yersin. :laughing:
Barış kardeşim senin canı gönülden tebrik ederim. Bu hareketinle bir çok yaşı geçmiş kişilerden daha büyük bişey becerdin. Balık tutmak istemek zaten hayalle başlar (benim düşüncem). Şuan İdeal balık hangisi Palamut ve Lüfer. evden çıkarken şöyle düşünmez miyiz aaah şöyle kolum kadar bir lüfer / palamut yakalasam
Bir itiraf da benden Ben küçükken , Mersin sahilinde insanlar kamış ve çarpma ile acaip kefal yakalarlardı . Evimiz sahile o kadar yakındı ki her fırsatta balığa giderdim . Ama nedendir bilmem millet koca koca kefal avlarken ben küçük küçük kuppesler yakalayabiliyordum . Bir gün oltamın ucundaki çarpma iğnemle , bir abinin tutmuş olduğu kefali takas ettim . Ve bunu abiden ben talep ettim ... Planımı yapıp hemen evin yolunu tuttum . Hatta kefalimi yakaladıktan sonra ikincisini de avladım ama koca balık çarpma iğnemi aldı gitti diyecektim . O kadar yani Evdekilere o kefali ben tuttum dedimse de inandıramadım . Zorlaya zorlaya ağzımdan lafı aldılar . Bana hiç kızmadılar , ama iki gün boyunca da yüzüme bakmadılar . Bu beni o kadar mahçup etti , öyle bir ders oldu ki o günden sonra bu konuda hep dürüst oldum . Geçmişe mazi derler , ders aldıysan sorun yok ....
Sevgili Barış, yazdığın raporları zaten yaşının gençliğine ve balık tutmaya olan büyük hevesine vermiştim. Zaten heves olmadan hiç bir şey olmaz. Forum üyelerinin sana haklarını helal etmesini gerektirecek bir durum da yok. O avın hayali olması kimseye bir şey kaybettirmedi. Durumun anlaşılamaması da sana bir şey kazandırmayacaktı. Zamanla sen de ustalaşacak ve güzel balıklar yakalayacaksın. O zaman bu avları gerçekleştirmenin insanların takdirini kazanmaktan çok daha önemli olduğunu anlayacaksın. Bir avcının gelebileceği en üst seviye, en büyük avları yapmak değil yaptığı avlarla övünmemektir. Bu açıdan bakıldığında sırf senin değil, hepimizin de az ya da çok almamız gereken yolumuz var. Eğer hayalindeki balıkları avlamak istiyorsan, şu hikayeyi aklından hiç çıkartma: Bülbül şahine der ki; ''İkimiz de kuş olduğumuz halde, sen padişahın sarayındasın, ben ise, bahçenin dikenliğindeyim. Sen kuşları avlayıp yersin, padişahın yanında değer kazanır muradına erersin. Kuşların sultanı olursun. Ben ise, günü güne eklerim, her gece sabaha kadar gülün açılmasını beklerim.Ben uyumadan o açmaz, uyanınca açılmış görürüm. Açıldığını göremem, muradıma eremem. Diken arasında muratsız ağlarım, yüreğimi dağlarım.'' Şahin şöyle cevap verir: ''Ben bin murat alırım ama birini söylemem. Sen bir murat almadan bin söylersin. Susan murat alır, öten muratsız kalır."
Bu yazın beni şaşırttı Aret, İlk cümlelerinden durumu daha önceden anladığını görüyorum. Hemen uyarman, durumu bildirmen lazımdı. Basit bir heves gibi görmüşsün ama o kadar masum değil bence. Burada kandırma var. Yüzlerce kişiyi kandırma hatta. Hak geçmesi için illa maddi bir değerin haksız yere ele geçirilmesi veya çalınması mı gerekir. Helallik istemekle bence doğru yapmıştır. Örneğin benim diğer raporlara da şüpheyle yaklaşmama neden olmuştur. İyi niyetin suistimal edileceğini göstermiştir. Ben seni kandırdım, para kazanmadım hak geçmedi. Kazandım hak geçti gibi bir sonuç doğurmuş yazın basitçe. Yazdığın hikayede kuşlara insani özellikler yüklenerek konuşturulmuş, bir mesaj verilmiş. Balık avıyla ilgili bu hikayeden çıkarılacak ana fikir nedir? Ben anlamadım, açıklarsan sevineceğim.
Özür mesajın için kendi adıma teşekkür ederim Kardeşim hatalı olduğunu kabul etmen ve samimi şekilde özür dilemen her insan evladına nasip olmayan bir erdemdir. Belki de sırf bu açıkgönüllülükle dilediğin özür sayesinde bir çok kişinin güvenini kazanmaya başladın bile. Hatayı herkes yapar ama sadece hatasından dönebilenler değer verilmeyi hak eder. Sadece balık konusunda değil hiç bir konuda yanlışa düşmemen,düşsen bile hatanı görüp geri dönebilmen ve "hatalıydım" diyebilmen dileklerimle....
yegen bu açıklamayı yapman ders almış olduğunu ve olaydan pozitif alımlar yaptığını göstermiş, aferin.bundan sonra kendin güzel balıklar yakalarsın yayınlarsın sana bu daha güzel yakışır şansın bol olsun
Senin yazın da beni şaşırttı Volkan. Ben durumu daha önceden anlamıştım diye bir şey söylemedim. Bunu nereden çıkarttın anlamadım. Link atan arkadaşımızın mesajından sonra anladım ben de herkes gibi. Helallik nedir, ne değildir, ne zaman istenir bu tartışmalara girmek çok gereksiz. Bana göre kimsenin hakkını yememişti zaten ama yine de mahçup olmuş insanları kandırmaya çalıştığından ötürü, hakkınızı helal edin demiş. Ben de onun bu erdemini takdir etmek için o sözleri yazdım. Hatasını kabul etmek, özür dilemek önemli bir erdemdir. Milletin anasını ağlatanlardan, kul hakkı yiyenlerden bir özür veya "hakkınızı helal edin" cümlesini duyabiliyor musunuz hiç? Bu arkadaş da bugün çıkıp yarın başka bir nickle siteye üye olur, hiç de özür filan dilemeyebilirdi. O yüzden bu genç arkadaşı herkesin bağrına basması gerekir. Hikaye gayet açık, verdiği mesajı nasıl anlamadın ben de bunu anlamadım. Bu arakadaşımız henüz bir balık yakalamadan gelip burada uzun uzun av raporu yazarak, hikayedeki bülbül gibi davranmış. Bir murat almadan bin söylemiş. Usta avcı ise hikayedeki şahin gibidir. 1000 tane büyük balık avlar ama gelip de insanların takdirini almak için bunu paylaşmaz, çünkü takdir edilmeye ihtiyacı yoktur. İşte hepimiz bülbüllükten şahinliğe giden bu yolun bir yerlerindeyiz.
Vermiştim değil, veriyorum deseydin olay açığa çıkınca öğrendiğini anlardım ama di'li geçmiş zaman kullanınca sanki olay artaya çıkmadan önce anlamış ama yazmamışsın gibi durmuş. Helallik nedir tartışmalarına bende girmek istemiyorum. Lakin kişi kandırmaya çalışmamış, Ümit ortaya çıkarana kadar kandırmış ve mesajlara cevap vererek devam ettirmiştir. Başka, büyük durumları örnek göstererek, sorunu küçültmeye çalışmışsın ama doğru hareket tarzı olmaması lazım bence. Başkalarının ne yaptığıyla ilgilenmiyorum şu anda. Bu durum hakkında yazıyorum. Evet arkadaş başka yollara sapabilirdi. Kendi tercihi. Helallik te alamazdı, o da kendi tercihi. Bence doğruyu yaptı, en iyi avı kısmını da değiştirdi. Bunlar elbet güzel şeyler. Sert tepki vermesek acaba olurmuydu? (Bilmiyorum) Herkese örnek olacak bir durumu hafifletmemek gerek. Çıkmam lazım, hikayeyi hakkında görüşlerimi sonra yazarım bi eve gideyim bakayım.
Benim yazdığımdan olay ortaya çıkmadan ben anlamıştım gibi bir anlam çıkmaz Volkan. Üzgünüm ama gerçek bu.
Seni tanımıyorum ama itimat ediyorum, ne diyorsan öyledir. İlk mesajını okuduğumda ben öyle algılamıştım. Burada bir sorun yok. Sanırım tartışmayı uzatmak istemiyorsun, ki bende istemiyorum. Üzgün olmanı gerektirecek bir durum yok. Yazdığın kuşlu hikayede ona uygun değil, (o, ben şahinim, tuttum diyor zaten). Bana uygun. Sana o kuşları öyle bir konuştururum ki lanet olsun şahin olarak doğduğum güne dersin.
Dostum itimat edip edemeyeceğin bir durum yok. Bana bu konudan MSN'de Roy bahsetti. Konuya baktığımda zaten herkes söyleyeceğini söylemiş konu kilitlenmişti. Onun için şimdi yeri gelince o rapor hakkında şöyle düşünmüştüm diyorum. Başka nasıl denir ki? Hikayeye gelince gayet uygun bence, neyse herkes kendine göre yorumlasın.