Herkese Selam, Siteye yaklaşık 8 aydır üyeyim. Siteyi 8 ay boyunca takipte oldum. Çok güzel yorumlar ve fotoraflar eklenmekte ve bende bugün size 20-08-2011 tarihinde babamla beraber yaptığımız gece ve sabah avından çeşitleri paylaşmak istedim. Yer : Narlı (gece)- Kapaklı (sabah) Yem: Narlı'da borukurdu-Kapaklı'da akşamdan tuttuğumuz kıraçalar Gece Narlı'ya (kayalıklardan) gittiğimizde saat 01:00 gibi idi. Hemen oltalarımızı suya yolladık. 1 kaç saat bekledik. Ama hiç bir vuruş alamamıştık. O gece kayalıklar da dolu ve sol taraftaki oltacılardan tamam aldım bitane bende aldım gibi sesler duymaya başladık. Herneyse bizim oltalarda ufak ufak başladı oynamaya. İlk balığı babam aldı. ama ben böyle bir şey hayatımda ilk defa gördüm. Küçük bir eşkine sol üstteki 2 taneden birtanesi her 2 iğneyi birden yutmuş balığı zedelemeden çıkarmaya uğraşdım ama nafile. Mecburen balığı sepete attık. daha sonra diğer eşkine benim oltaya takıldı o da iğneyi yutmuş. Daha sonra saat 4:00 gibi bizim yemlere kıraçalar saldırmaya başladı. 2 iğneden 1 tanesine bazen yakalanan, çoğundada yemlerimizi dağıtan kıraçalara kafayı takıp oltayı 5 li çapari ile gezer şamandıralı sisteme çevirdik. Babamla birlikte 1 saatte fotoğrafta gördüğünüz kıraçaları yakaladık. Hava aydınlandığı gibi kıraçalarda yok oldu bizde oltalarımızı toplayıp kapaklı iskelesine uğrayıp oradaki duruma göre ya eve yada kefal yakalarız niyetine düştük yola. İskeleye vardığımızda oradaki oltacılar yaklaşık 10 kişi başladılar kefal çekmeye. (kefallerde kefal yaklaşık 1Kg. vardı) Babama dedim oltaları alak. Bizde nasipleniriz belki. Akşamdan kalan kıraçaları bağladık saldık iskelenin dibine (iskelenin dibi derin yaklaşık 13-15m. var) İskeledeki arkadaşlar kefal sürüsüne denk gelmiş gibi başladılar balıkları çekmeye. Bizde ise kayabalığından başka birşey yok. Babam hadi gidelim bize göre değil burası desede ben inatla kayabalıklarını çekip tekrar suya atıp yemleri tazeleyip denemelere devam ettim. Herneyse tekrar suya saldığım olta dibe iner-inmez ben biraz oltayı sarayım derken olta aşağıya çekilmeye başladı. Herhalde dedim aşağıda bir pisliğe takıldı. Başladım oltayı sarmaya olta yukarı gelmekte ve bir hareketlilikte var. Daha önceden kefal çektiğim için bunun kefal olmadığına emindim meraktanda acaba ne diye hem düşünüp hemde oltayı biryandan çekiyordum. Sonra balık suyun yüzeyine yakınlaşınca pisi kalkan olduğunu gördüm. Dikkatlice balığı dışarı aldım. Herkes bana bakıp bravo dediler. Bende içimden napayım kefali, çektiğim balık hepsine bedel deyip balığı oltadan alıp sepete yolladım. Arkasından yemleri tazeleyip yeni bir umutla tekrar oltayı suya saldım. Birkaç yem değiştirmeden ve kayabalıklarını temizlemeden sonra aynı şekilde 1 tane daha (diğerinden daha küçük) pisi kalkan aldım. Babamın oltada ise kayadan başka birşey yoktu. O da bir ara oltanın gelmediğini ve bana oltaya bakmamı söyledi. Oltayı sardığımda oltanın geldiğini hissetim ama çok zor yukarı çekebiliyordum. sonra oltayı sudan çıkarınca gördüm ki babam sağlam köstek atınca kefali srtından yakalamış. Onuda sepete koyup avımızı sonladırıp evimizin yolunu tuttuk. Bu arada gece Narlı'dan babam 1 tane büyük gelincik balığını tuttu. O da resimlerin sol altındaki.
Eşkinalar dediğin gibi çok küçükmüş, pisi-kalkan dediğin dere pisisi. Azmin zaferi diyelim, afiyet olsun, bundan sonra daha büyükleri gelsin
Aynen reis sabrettim ve balığın kralını yakaladım. Hala buzlukta nasipse bayramdan sonra yiyeceğiz. Eşkineleri biliyorum küçük, yıllardır gece eşkine avına giderim alanlarada kızarım zaten.
Rakı balık bize ters Seydihan. Bizim bir abimiz şöyle der Balığın yanında rakı yoksa ağlarmış. Bizde balığı ağlatıp yiyeceğiz inşaallah.