Polietien tekneler Arkadaşlar bu yazıda uzun süredir araştırdığım ve sonunda Alesta motorda deneme fırsatı bulduğum polietilen botlarla ilgili size bilgi vermek istiyorum. Belli başlı markalar var. Bunlar zaten biliniyor. Ben daha çok detaylara ve özellikle amatör balıkçıların merak edebileceği şeylere değinmek istiyorum. Öncelikle başta Aytekin Bey’e Alesta Motor ve çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum. Telefonla arayıp bilgi istediğimde bana direk olarak “Bir gün belirleyip size deneme sürüşü yaptıralım. “ dedi. Çok uzun süredir yerli ve yabancı forumlarda sürekli fiber teknelerle ve botlarla karşılaştırdığım bir ürünü deneme fırsatı bulduğum için çok sevinmiştim. Öncelikle şunu söylemeliyim polietilen botlar dışında neredeyse diğer amatör deniz araçlarının yüzde doksanında sadece balık tutma amaçlı bulundum. Bu deneyimin bana az da olsa iyi bir karşılaştırma imkanı vereceğini düşünüyorum. Yabancı forumlarda bir çok şey okumuştum. Fakat bir şeyi gerçek hayatta denemeden bazı şeyleri anlamak imkansız. Marka detaylarına girmeden şunu açıkça söyleyebilirim ; ürün kendi içinde ikiye ayrılıyor : yüksek yoğunluklu polietilen botlar ve düşük yoğunluklu polietilen botlar. Ben kişisel olarak yüksek yoğunluklu polietilen botların hem kalite olarak hem de güvenlik olarak üstün olduğunu düşünüyorum. Markalar arasında ise ciddi farklar olmadığını düşünüyorum. Marklar arasındaki fark dolap vb. küçük detaylarla ilgili. Ve kesinlikle bu detaylarda önemli. Çünkü onların yapıldığı materyal kesinlikle ana malzemeden farklı. Pozitif ve negatif yönlerini yazmadan önce kesinlikle şunu söylemeliyim. Bazı şeyler sadece öznel. Yani kişiye göre değişebilir. Ayrıca uzun kullanım konusunda yurtdışı forumlardaki bilgilerden de yararlandım. Önce pozitif özelliklerden bahsedelim. Uzun ömürlülük : Doğru bir kullanımda ve bakım söz konusu olduğunda babadan toruna geçebilecek bir ürün. Ama aslında en önemli özelliği bakım gerektirmemesi. Yani zehirlisi boyası gibi şeyler yok. Fakat kesin olarak bilmeniz gereken bir şey var. Diyelimki ürünü evinizin önüne çekip hava almayan bir branda ile kapattınız. Eğer yazın socaklıkların 40 derecelere ulaştığı sıcak bir bölgede yaşıyorsanız ve hava sirkülasyonu olmayacak bir şekilde bırakırsanız. İçerdeki ısı 70 - 80 derecelere çıkıyor. Bu durumda yüksek yoğunluklu polietilen zarar görmüyor fakat dolap kapakları aynı kalitede malzemeden yapılmadıysa - ki bu detaylar aynı zamanda markalar arasındaki farklar oluyor - bazı küçük şekil değişiklikleri olabiliyor. Örneği çok değil ama merak etmeyin ! Üzerine ağır bir şey koyup bir süre beklemeye bıraktığınızda eski haline dönüyor. Dayanıklılık : Fiber ve botlarla karşılaştırmanıza bile gerek yok bu konuyu. Aralarında dağlar kadar fark var. Şöyle söyleyim eğer Titanic bu malzemeden yapılsaydı batmazdı. Ve halende aktif olarak kullanılıyor olurdu. Fakat bu ürünlerden ne yazık ki şu anki teknolojimizle büyük tekneler yapamıyoruz. Negatif yönler konusunda nedenine değineceğim. Kendi uzunluğundan altı kat daha fazla esneyebilen fakat buna rağmen çok sert olan bir malzemeden bahsediyoruz. Yuvarlak deniz taşlarının olduğu kıyılara bir yada yarım Knotluk hızlarla yaklaşıp çıkabilirsiniz. Demir atmanıza gerek yok. Kılcal çizik dahi olmayabilir. Fakat dikkat etmeniz gereken bir konu var keskin cisim yada kayalar 1 mm derinliğinde ( bu derinlik hıza göre değişir) çizikler oluşturabilir. Çok hızlı bir şekilde bıçak keskinliğinde bir kayanın üzerinden geçerseniz çok daha derin kesikler oluşabilir. Ama yinede batma şansı düşük çünkü çidarlar hem çok kalın ayrıca içi özel bir malzeme ile dolu. Diğer bütün tekne türlerinden daha güvenli. Konsept : Arkadaşlar bu ürünü ( bazı özel üretimleri katmıyorum) fiber ile botun arasındaki bir konuma koyabilirsiniz. Fakat içine bir kaç istisna dışında ikisininde en iyi özelliklerini koyabilirsiniz. Negatifler kısmında bu istisnalara değineceğim. Sürüş keyfi ve denge : Arkadaşlar titreşim fiberden çok daha az. Zaten bu bile ürünün uzun ömürlülüğüne bir katkı. Ve dengesi çok iyi. Konfor : Arkadaşlar yüksek yoğunluklu polietilen botları sadece büyük firmalar yapabiliyor ve bunların kazanları ciddi mühendislik çalışması gerektiriyor. Çünkü ürün tek parça olarak çıkarılıyor. Bu yüzden ciddi bir arge çalışmasının ardından piyasaya sürülüyorlar. Tekne içi yüksekliği deniz seviyesinin üzerinde ve hareket ederken ciddi anlamda size güven veriyor. Su tahliye sistemi çok kaliteli içeri giren su direk ızgaraların arasına giriyor ayağınızın altında suyu görmüyorsunuz bile. Dileyen akü ve sintine motoru düşünebilir. Fakat bence çokta gerekli değil. Performans: 9.9 hp motorla ( ortalama 200 kilo bot 70 kilo yük) iki kişi ( aşağı yukarı 160 kg ) 9 - 11 knot hızı gördük. Bu değerler hava durumuna ve dalgaya göre değişebilir. İstisna ürünler dışında bu tür ürünlerin geneli yüzücü tekneler. Yani planeye kalkabilirsiniz. 20 hp motorla 3 kişi 18-19 knota ulaştık fakat o sırada rüzgar güçlüydü. Ve 4 zamanlı motor tam ısınmamıştı. 21-22 knotu görür diye tahmin ediyorum. Taşıma : Her ne kadar makaslı yada torsiyonlu römorklar çok konforlu olsalarda bu kadar dayanıklı botları sade römorklarla bile rahatça taşıyabilirsiniz. Fiberlerin zarar görebileceği bir çok koşulda bu ürünler çizik bile almayabilir. Aksesuar : Yüksek yoğuluklu polietilen üzerine takılan aksesuarlar tekneye rüzgar ve titreşimin etkisiyle zarar veremiyor. Yani vida ve eklem yerlerinde zamanla aşınma çatlama gibi durumlar daha az görülüyor. Şimdi gelelim negatif yönlere. Tabi bunların bazıları subjektif. Yabancı forumlarda çok tartışılmış. Ama kesin olan bir şey var. Amatör bir balıkçı için bir çoğu önemsiz yada gereksiz. Büyük tekneler : Ne yazık ki şu an için 10 metrenin üzerine çıkan ürünler yapılamıyor. Bu, kazan teknolojisinin gelişimi ile değişebilir. Odaları olan yatlardan da şu anki teknolojide bahsedemiyoruz. Ama yakın gelecekte değişebilir. Çünkü yurt dışında sorunsuzluğu nedeniyle bir talep var. Estetik : Fiber teknelerdeki keskin hatlar ve sanatsal dokunuşlar ne yazık ki bu teknelerde yok. Fakat tamamen subjektif bir konu lego tarzı aktif gelişebilirliği olan ve pastel renklere sahip bu ürünleri çok beğenen kişiler de var , dayanıklılık önce gelir deyip estetiği önemsemeyen de var. Bu madde sadece katlanabilir botlar için geçerli ; doğal olarak botlarda olan bu konforu polietilen botlarda yaşayamıyorsunuz. Evinizin önünde yada marinada tutmak zorundasınız. Her ne kadar benim gözümde bu ürünler tekne ve botun bir karışımı da olsa bu gerçeği göz önünde bulundurmak gerek. Sonuç olarak güvenilir bir firmadan kaliteli bir polietilen bot almak uzun vadede iyi bir yatırım. Kullanım sürecinde oluşacak çizik ve yıpranmalar için bir çeşit tamir kiti geleceğini bizzat Alesta Motordan duydum. Eritilmiş halde çizik bölgelere sürülen bir jel şeklinde olacakmış. Bence bu ürünler açık şekilde amatör balıkçılara zaman kazandıracak bakım masraf ve sorunlarından uzak tutacak ürünler. Artı uzun kullanım ömrünün kısa sürede yıpranıp atıl duruma düşen teknelere kıyasla doğaya daha az zarar vereceğine inanıyorum.
