bu sitedeki herkes eminim benim gibi bu hobi kanına işlemiş insanlardır..ben bazan (özellikle tek başıma ıssız bir yerde avlanıyorsam ) acaba bu yaptığım doğrumu diye düşünüyorum .öyle ya sonuçta canlıları öldürüyorum..ancak şöyle kendimi dinlediğim zaman ben mesela evde bir örümcek,karınca veya başka bir haşere görsem öldürmem acırım..ailem ve arkadaşlarım arasındada bilinen en iyi özelliğim vicdanlı oluşumdur.peki o zaman bu balıkları yakalarken neden en küçük bir üzüntü veya vicdan hesabı duymuyorum ? kendime verebildiğim cevaplar şunlar..1:öldürme güdüsüyle avlanmıyorum..2: tabiatın kanununun bu olduğunu biliyorum (beni acımasızlıkla suçlayanlardan tek farkım benim balığı kendim yakalamam onlarınsa tezgahtan almaları ) 3: benim yakaladığım bir balığın o gün en az 10,15 canlıyı yemiş olması (oda tabiatın kanunu) kısaca vicdanlı hatta aşırı vicdanlı biri olarak avlanmaktan en küçük bir rahatsızlık duymuyor olmak benim biraz garibime gidiyor bu konuda görüşleri olan arkadaşları dinlemek isterim..
Sevgili arkadaşım bu konunun dibine inersek, kimsenin ne et nede balık yemesi lazım. Ama seninde söylediğih gibi doğanın kanunu buysa birileri tutacak birileri yiyecek. Kimi tezgahtan, kimide oltasının ucundan alacak balığını. Bu işlere vicdanı kattıkmı hiç bu işe girişmemiş olmak lazım. Tabiki doğa ve tabiatımızı korumamız için bilinçli hareket şart. Kökünden kurutursak çocuklarımıza ne bırakcağız. Sonuçta bunlar av hayvanları diye geçiyor. İçin rahat olsun lütfen.
Sevgili Gurkan Abim cok guzel ozetlemis. Sorumluluklarimizi bildikten sonra avci olmanin vicdani hic bir handikapi olmamali. Unutmamaliyiz ki bizimde bir gun bedenlerimiz kurda kusa yem olacak...Her sey her gun oluyor ve diriliyor. Baki kalan sadece bu mutlaklik... Sevgiler saygilar Gurkan Abi...
Amatör balıkçı oalrak bizlerin kuralına uygun kullandığı malzemelerle yapmış olduğu avlarda yemle balığı avlama şekli var çoğunlukla. Dolayısı ile bire bir mücadele var bence. Balığında yemi almama lüksü ve hatta kaçma şansı var. Yani her balığa giden her zaman balık tutsa evet bu tüketimin çokluğu bir katliama dönüşür. (Hoş, sanki yok mu ?) Ancak aldığım balıklara üzülmem, çünkü aldıklarımdan daha çoğunu da artık bırakıyorum.
Av canlıların yaradılış itibari ile gereksinim duydukları bir ihtiyaçtır.Çağımızda bu gereksinimin karşılanmamasının veyahut hobi olarak ifa edilmesinin sebebi sadece sanayileşmedir.Bakınız salnameler olmasa,balık üretim çiftlikleri olmasa yada ülke genelinde ticari avcılık tamamen yasaklanmış olsa sizin,sevdiklerinizin herşeyden önemlisi çocuklarınızın gelişiminde çok büyük önem arz eden Et ve Balık gibi gıdaları tüketebilmek için ne yapmanız gerekirdi?? Bence hiç rahatsız olmayın zira doğanın dengesinin korunabilmesi için avcılık çok önemlidir.Tabi mantıklı ve insaflı yapıldığı sürece.Saygılarımla
vallahi yalan olmasın. balıkları tutarken hiç rahatsızlık duymuyorum ama, eve gelipte mutfak tezgahının üztüne dökünce biraz vicdan azabı duymuyorum desem yalan olur.
Arkadaslar, Hayvanlara eziyet baskadir, caiz degildir!!!! hic bir canlinin digerine eziyet etmesi dogru degildir!!!!! Ammaaaaaaa, Adetullah kanunlari dedigimiz ve Bizi Yaratanin bize helal kildigi,etlerini yiyerek Hay Isminin tecellisi olan hayatimizi devam, idame etmemiz baskadir. Bizler bir kanunu ilahi dairesinde yasiyoruz, hic bir canli tesadüfi yasamiyor, zereden kürreye, molokülden günes sistemlerine kadar bir program ve hesap dairesi icindeyiz. Bu Nizami halk eden bize avlanmamiz icinde Yarattigi mahluklardan bir kismi da kendi dairemizde BALIKLAR dir. Iste bizim isimiz bundan sonra basliyor, avlarimizi eziyet etmeden avlamak, kurallarina göre yakalamak, neslin devami icin onlari koruma altinda tutmak!!!! Eger biz bunlari kendimiz yapar baskalara önek olacak sekilde teskilatlanirsak, hev avci, hemde koruyucu oluruz ve vicdanen rahatlariz. Allah insani, diger mahluklardan üstün, digerlerini de insanlara hizmet icin yaratmisdir. Bakin hersey insan icin dönüyor..... Mevlana da bu dönüse asik olmus, O da.....
güzel noktaya değinmişsiniz. bana çok ters gelen şeyler var.örnekltaya canlı balık takılması,canlı kurt takılması(bizzat kurt takmışlığım çoktur.ancak rahatsız olunca bıraktım.)başka bir balığı yakalamak için diğerine eziyet edilmesine gönlüm razı değil.turna avcısı arkadaşlara duyurulur.balık ölüde olsa uygun ekipmanla rapala gibi sonuç verebiliyor.tv de görmüştüm.canlı canlı köpekleri yüzen çinlilerden farkımız olsun.herkese rastgele........
bir canlının canını alma konusu mevz-u bahisse bitkileri de yemememiz gerekir, değil bir hayvan veya bitkinin canını almak, meşr-u müdaafa gibi durumlarda hukuken bir insanın canını almamız bile olağan karşılanabilir. (vatanı, namusu, dini değerleri korurken vs.) idealist açıdan bakarsak zaten kainat insanlığın hizmetine sunuldu. materyalist açıdan bakarsak da protein ihtiyacımızı karşılamak için yine et tüketmemiz şart. ha bunu bir başkası temin etmiş (kasap, balıkçı vs.), ha biz kendi elimizle avlamışız, ben bi fark göremiyorum ve vicdan azabı da duymuyorum. Lakin üreme dönemleri, kullanılan malzemeler, avın boyu ve miktarı gibi konularda av etiğine uymayanlar ilerde vicdan azabı duyacaklardır.. saygılar..
televizyonda izlemiştim. afrikalı bir yerli mızrağıyla karacayı avladı sonra başına eğilip bir şeyler mırıldanmaya başladı belgeselin arka fonundaki ses tercüme ediyordu: seni öldürdüğüm için çok üzgünüm ailemin yaşaması için buna mecburum özür dilerim... tüylerim diken diken olmuştu ve sonra teşekkür etti şükranlarını sundu birşeylere. o karacanın bir kıymık eti bile kalmadan avlanmaya çıkmazlarmış bende balık tuttuğum zaman denize teşekkür ediyorum balıktan özür diliyorum egomu yenemesemde bunları yaparak şaşırtığımı düşünüyorum ve birazda vicdanım rahatlıyor