Merhaba ; Rapala ile birçok deneme yaptım ama hiç balık alamadım . Üçlü iğnelerin misinaya dolaşması sorunu yüzünden bu yöntemden soğudum diyebilirim. 5 atışımın 2 tanesi , misina , iğne , rapala birbirine karışmış olarak sudan çıkıyor. üçlü çapa şeklindeki iğnelerin kurşuna ve misinaya dolaşmaması için tavsiye edebileceğiniz bir yöntem var mı ? Boğazda sarıkanat , lüfer için rapala denemeleri yaparken ağırlıkla atıyor ve dibe inmesini bekliyorum . Ancak bu dibe inme esnasında rapalanın çapa iğneleri misinaya dolaşarak dibe iniyor gibi geliyor bana . Tavsiyelerinizi bekliyorum . Sevgiler , saygılar herkse ..
oltanın fırdöndüsüne; 1.fırdöndü + misina + rapala 2.fırdöndü + kurşun yani toplamda 3 fırdöndü olacak. Birde önemli olan!!!!!!!!!!!! Kurşun suya düşmeden (izlemen gerekiyor kurşunu) misinayı tutup germek gerekiyor. Böylece kurşun belki 1 metre öne düşüyor, rapala misina boyu kadar açığa düşüyor. Ben attığım gibi çekiyorum genelde, karışma olmuyor. Bir de rapalanın alt iğnesini çıkartın, sadece arka iğnesi kalsın.
Cenani arkadasimiz cizim ile guzel aciklamis: http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=44651 Ellerine saglik.
Bu soruyu geçenlerde üstad Vedat Abayoğlu'na sordum. Verdiği detayların hemen faydasını gördüm. Uygularsanız sizin de çok işinize yarayacaktır. Buraya kopyalıyorum: Sevgili Aret Bu konuda yapılacak en hassas ve problemsiz takım şu şekilde olmalıdır. 1)Bu şekilde kullanılacak rapalanın boyu 7 cm'yi pek geçmemelidir 5 cm ve 7 cm arası idealdir.. 2)Rapalanın göbek iğnesi çıkarılmalıdır. 3)Gerek rapala kolunun ve gerekse kurşun ayağının düğümlerinde en dikkat edilecek husus,düğüm uçlarının takılmalardan arındırılmasıdır. Nasıl; En ideali buralara birer burc takarak,güzelce pense ile ezilip sabitlenmesi olacaktır.Yada Jam düğümü atılmalıdırkiş,düğüm ucu dikey değil yatay kalabilsin. 4)Rapalanın daha avcı,çarpan balığı illaki alabilmesini teminen iğnesinin sustalı halkasına iğneden evvel bir adet daha aynı boyda halka takılmalıdır. 5)Rapala ve kurşun ayaklarının uclarına aynı boyda sağlam,minik fırdöndü bağlanmalıdır.Bu şekilde birbirlerinin üzerinden atlayamayacaklardır. 6)Firketeli fırdöndü kullanmaya devam. Ancak yuvarlak uçlu,kilitli olanlardan değil,aksine üçgen biçimine benzer olanı kullanılmalıdır. İlkönce rapala ayağını takmalısınız,sonrasında kurşun ayağını. 7)Şayet atşınız esnasında takımınızın suya inmesine birkaç metre kala,kamışınızı geriye doğru çekerseniz,rapala öne doğru gider ve takılmadan suya iner.Sonrasında kamışınızı arada,takım dibe inerken kamışınızla akıntı yönünde çekerseniz,rapalanın inme esnasında beden üzerine binmesini tamamen önlersiniz. Sevgiler
Alt iğne derken göbekteki iğne kastedilmiş olmalı. O iğne sık sık bedene dolandığı için çıkartılıyor ve sadece kuyruktaki iğne kalıyor.
kurşun bedenine 2 adet küçük boncuk araya fırdöndü konulursa rapalada bu küçük fırdöndüye bağlanırsa (gezer tip) daha güzel randıman alınır kanaatindeyim
İyide o iğnenin varlık sebebi, aksiyonu dengelemektir. Rolling aksiyonunu vibratinge çevirir. Yani yuvarlanmak, dönmek isteyen sahteyi, kuyruk atar gibi hareket etmeye zorlar. Çıkarırsanız, en iyi ihtimalle aksiyonu bozulur. Birde sahte askıda kalansa yüzen sahte oluverir. Batan yüzen oluverir. Durdurunca, WTD yaparken vs. yatay durmaz. Yani sahte sahtelikten çıkar. Elbette bunlar fark yaratan kaliteli sahtelerde bir anlam taşır. Adi sahte zaten yeterince kötü olduğu için, iğnesini söksende kötüdür. Atarken orta iğnenin karışmasıda aynı sebepten olur çoğu zaman. Adi sahte, atışta doğru pozisyonda gitmez, takla vs. atar karışır. İyi sahte kullanın. Atış için olan sahtelerden alın. Bunlar, atışta ağırlığı kuyruğa, suya düşünce ortaya alır. Atış ve yüzem dengelerini otomatik değiştirir. Öyle karıştırma filan yapmaz. Eğer kurşun kullanıyorsanız, içinde bilya olan sahtelerden, her türlüsünden sakının. Kurşun havada giderken arkadan gelen sahtenin bedene erişmeyeceği şekilde sert kalan bir parça kullanın. Bu, sıyırtma kurşunlarının tel kısmı bu amaca hizmet eder. Ama yetersiz gelebilir bazen.
Serdar abi iyi bir konuya değindin, şu konuda biraz fikir jimlastiği yapalım. Çıkartılan iğnenin rapalanın dengesini bozacağı hususu benim de aklıma takılmıştı. Diğer yandan Boğaz'da avlanan tüm ustalar bu göbek iğnesini çıkartıyor. İğneyi çıkartmadığında sık sık misineye takılıyor tabii sahte ters dönünce balık almak imkansız oluyor. Ben de son zamanlarda göbek iğnesini çıkartınca av performansım çok olumlu şekilde arttı. Ayrıca sarıkanat avında balık göbek iğnesine yakalanınca, çekilene kadar sahtenin gövdesini dişleyerek sahtenin üzerindeki desenleri mahvediyor. Sadece kuyruk iğnesi kaldığında ise balığın sahte ile teması pek olmuyor. Dengenin bozulması konusunda aklıma şöyle bir fikir geldi. Orta iğneyi çıkarttıktan sonra oradaki halkaya en küçük boy kıstırmalardan takıp pense ile sabitlesek bozulan dengeyi tekrar sağlayabilir miyiz? Bu konuda evde kovaya su doldurup biraz deney yapmayı düşünüyorum. Sahtenin orta iğne çıkartılmadan önceki ve sonraki durumları ile kıstırma takıldıktan sonraki durumunu gözleyeceğim.
Sanırım o alttaki iğne ağırlığı ile değil de hydrodinamik olarak aksiyona etki etmekte. Sadece fikir yürüttüğümü bildireyim bu arada.
bende göbekteki igneyi herdaim cıkartırım.. edindigim tecrubelere dayanarak sunu söyleyebilirim bende sahsen.. bedene dolanma olayını cok yaşadım, ayrıca cektigim balıklarda da göbek degil arka igne alıyor balıgı, aksiyonu pek degiştirmiyor olsada, suda bedene dolanma ve balık alamama riskini minimum'a indiriyorum sadece arka iğneyi cıkarım 1 numara büyüğünü monte ediyorum.. böylelikle bende kucuk balığı almamış oluyorum ayrıca.. buda baska bir etken diye düsünüyorum ustalardan aldıgım bilgilerde buna ışık tutmuştur iLLaki..
1-2 metre önünde 150gr kurşun bulunan sahtenin aksiyonu normalde zaten olması gerekenden daha bozuk bir aksiyona sahip olmuyor mu? birde sanıyorumki bu sahtenin batması yüzmesi dalması ciddi bir fark oluşturamaz çünkü kurşun nereye sahte oraya. orta iğne tahminimce sahtenin ağırlığının %10'u kadar bir ağırlığa sahip, ki zaten burun kısmından kuvvetlice çekiliyor, ana bedene bağlı olmadığı için aksiyonunu istediği şekilde gerçekleştirmek için önünde sadece 1-2 metrelik bir misina var, buda hareketi çok daha dar bir alanda yapmasına sebep olur. dolayısı ile aksiyon konusunda iş işten geçmiş oluyor, bizde kullanım rahatlığına bakmak durumunda kalıyoruz. mu ??? sadece fikir yürüttüm, bilmiyorum.
Gelen tavsiyeler ve fikirler için herkeseçok teşekkürler. İlk fırsatta göbekteki iğneyi çıkararak deneyeceğim .Burada endişem sahtenin 1 iğne eksik olacağı için avcılığının azalmasıydı. Olsun , yeterki sahte karışmadan uzağa atış olsunda gerisi önemli değil. Aksiyonun bozulması olayına gelince , mutlaka ağırlığın azalmasına bağlı bir bozukluk olacaktır. Eğer balık tek iğneli ve bozuk yüzen sahteye atlıyorsa önemli değil diye düşünüyorum. Sevgiler , saygılar.
Sevgili Aret... Boğazda avlanan ustalar derken, bu başka bir tartışma. Ama onlar ustaysa bile, atıp çekmeleri olayı rapalacılık değil. Orada yapılan, seyirtmecilik. Bir şey atıyorsunuz, son hız çekiyorsunuz, yani seyirterek, koşturarak çekiyorsunuz. Burada taktığınız şeyin aksiyonu filan hikayedir zaten. Böyle seyirten bir şeye saldıran, lüfer, palamut gibi bazı saldırgan türlerin avında anlam taşır. Dahası, bu iş için rapala yerine başka şeyler kullanmak daha akıllıcadır. Örneğin, palamutun ilacı, yüksüklü seyirtmedir. Lüfer için, kaşık ve büyük, gaga filan olmayan, ağır sahteler, kaşıklardır. Bu balıklar için rapala kullanmak abesle iştigaldir aslında. Evdeki kovayla, aksiyonu hissedmezsin, göremezsin. Bu işi yapanlar, durgun bir su kenarında, sahteyi çeker, dibe düşürdüğü dalga gölgesine bakar. Sonra sahteyi akvaryumda dener ve alttan, yandan, arkadan görünüşüne bakar. Eğer şemsipaşaya dikilip rapala atacaksanız. Boş verin rapalaya para vermeyi. İyi parlatılmış ucuz bir söğüt yaprağı kaşık çok daha iyi iş görür, daha ucuz olur. İğnesini sökmek gibi dertler olmaz. Ama az ileri gidip Salacak'ta bir şey atacaksanız, daha iyi bir rapala atın, bir şey yok denen yerde nasıl balık varmış kendiniz bir görün. Hoş, çok fazla değil, ama tespih gibi dizilip levrek arayan teknelerin aldığı levrekler, acaba hiç o kefaller için salacağa gelmeyecekler mi? Rapalacılık başka bir şeydir. Bu iş aksiyonuyla bilhassa seçici olan balığı kandırmayı amaçlar. Bunu, şemsipaşada, akıntıburnunda vs. yapılan şeyle karıştırmamak gerekir. Nasıl ki, akntı burnunda 20gr kurşun takıp, çapariyi su üstü atıp serice çekerek çarptırma zargana tutmak çaparicilik değilse, buda öyle bir şey.
Serdar abi, biz tabii Boğaz'da yapılan sarıkanat lüfer avcılığından bahsediyoruz. Zaten konuyu açan arkadaşın da sorusu buydu. Dediklerine katılıyorum ve bu avcılıkta artık çok pahalı sahteler kullanmayı düşünmüyorum. Zaten o ağırlığın arkasında ve o akıntıda çekilen sahteden normal aksiyonunu beklemek anlamsız. Bu yüzden takılma yapmaması için göbek iğnesini çıkartmakta da sorun yok. Ama rapala yerine kaşık kullanmak da iyi sonuç vermiyor. Geçen gün denedim, tamam balık alıyor ama ağır olduğu için dibe batıyor ve 2 atışta bir dipteki midye kabuklarını veya deniz yıldızlarını kapıp geliyor. Bu yüzden dibe indiğinde askıda kalan sahte kullanmaya devam.
Fikir yürütmek güzeldir. Önemli olan yürütlen fikrin doğru olduğuna saplanıp kalmamaktır ki, bu da çok güzel. İlk fırsatta bu yürüttüğün fikri bir tecrübe edersin bir şekilde, işte o zaman bilgi sahibi olursun. Gerçi, yürüttüğün fikir önemli oranda doğru. O kurşunun arkasına 1-2m öteye sahte takmak aksiyonu bozar. Ama hangi aksiyonu? Örneğin, kuyruk sallama veya yuvarlanma aksiyonu çok fazla etkilenmez. Fakat lüfer mesela, bu aksiyonları gerçeğinden ayıracak kadar keskin görüşe sahiptir. Palamutta öyle. Heleki orta iğnesini çıkarırsan, bu iyice bariz olur. Ama lüfer ve palamut bu eksik aksiyon olmasada, seyirtme, yani hızlı çekme olayına aldanır, daha az olsada, atlar gene sahteye. Buradaki mesele, başka aksiyonlar yaparak balığı daha iyi kandırabilecek şeyler varken, daha pahalı olan, daha verimsiz olan bu sahtelerin neden kullanıldığı meselesi sadece. Ama kurşun takınca, yapılabilecek bir takım aksiyonlarda vardır zaten. Fakat bunları yapan kim? At, sar son sürat benzeri bir şey yapılıyor sadece. Örneğin, sahte 3-4 kulaç uzağa takılır, çekerken yerine gelince, kurşun dibe vurulur. Sahte bu anda ortada cascavlak beni ye derken, çıkan ses etraftaki balığın dikkatini çeker. Bakan avcı, sahteyi görüp takibe alır, saldırır. Ama bunu bir karışlık çinekopa yaparsanız, o küüüt sesiyle çinekopun kendisi korkar kaçar zaten.
Rapala dediğimiz hardbait, cranckbait veya kaşık tek seçenek değil. Sbirolino diye bir şey var, duydun mu mesela? Bu şey, bir acayip lüfer çeker kendine. Arkasındaki güzelim sahteye filan bakmaz lüfer, gelir bunu ısırmaya çalışır. Resmen suda güreşir yiyeceğim ben bunu diye. Ve bir de şu şekilde şeyler var: Bu 120 gr. Atışta da, akıntıda da 150gr'dan daha iyidir. Arkasında suyu, havayı tutan bir zımbırtı olmayacak. Atış için dinamiği vs. halledilmiş. At gitsin 150m'ye. Elbette iyi kamışınız, makineniz, misinanız şokunuz filan var ve işin tekniğine vakıfsınız diye farzediyoruz. Buna benzer bir sürü şey var. Neden sahtesi, kurşunu ayrı uğraşasanız ki? Ve bunların daha başka bir esprisi daha var. Bunlara jigging'te yaptırabilirsiniz suda. Elbette dikey jigging gibi değil, ama benzer aksiyonlar verebilirsiniz. Bunu böyle düşünmek gerekiyor. Verimsiz bir av aracını değil, daha verimlisini kullanmak, hemde daha ucuza temin etmek. Bu gibi şeyler ucuz yollu bulunabilir de, oturulup yapılabilir de. Bir gün deneyin. 6-7 cm kadar beyaz anten kablosunun ortasından çelik tel geçirip, 3'lü iğneyi takın deneyin. Bir görün iş yapıyor mu, yapmıyor mu? Hatta abartın, biraz aluminyum bant ile üzerini kaplayın. Ojeyle açık yeşile boyayın vs.