En büyüğü 3 santim olan bebek kalamarları utanmadan vitrinlerine koymuşlar , ben şikayetçi olduğumda da sirkülerde yasak yok diye cevap verdiler . Yahu bu bebecikleri kim ne yapar , yesen yenilmez , yazıktır günahtır ya.. Arkadaşlar ne yapıp edelim kalamar için gerçekten sirkülerde bir kısıtlama yok ise koyduralım.
Buyuk market zincirleri icinde Real nispeten duyarli davrananlardan. Onda bile boyle manzaralara rastlanabiliyor demek ki. Bir de Kiler'de satilan yavrucuklari gorseniz.
yazık etmişler kalamarlara kalkanda biraz küçük geldi gözüme.. birde süpermarkette sülünes ne yapılır onu anlamadım, alıp yiyenmi var acaba.
'' Sirkülerde yasak değil '' cevabı veren bir yer için '' Skandal '' başlığı haksız olmuş,bence sirküleri bildikleri için tebrik edilmeli,suçlu var ise bu kalamarları satan değil,bu hakkı onlara tanıyanlardır. Sülünes '' kargı midye '' olarakta bilinen ve özellikle deniz mahsülleri salatalarında yenilen bir midye türüdür Kalkanın etiketinde '' İthal '' yazıyor,bu durum da Sirkülerdeki boy limiti geçerlimi tartışılır. Rastgelsin.
Burası Beylikdüzü Real . Bakanlık- Su ürünleri şubesine şikayet ettim , benden marketin açık adresini istediler , ilgilenecekler herhalde , gelişme olursa sizi bilgilendireceğim.
Bu arada realle de birbirimize girdik en son şöyle yazdım ; "Ömer bey , Hangi sirkülerden bahsediyorsunuz ??? Yeni doğmuş 2-3 santim büyüklüğündeki yavruları satmayı kanuni bir boşluktan yararlanarak mı savunuyorsunuz ? Metro marketleri yasal olduğu halde çinekop sarıkanat satmayı red ederken siz yeni doğmuş bebek kalamalarları satıyorsunuz , 1 kg. den küçük ahtapotları satıyorsunuz , 10-15 santimlik zarganaları satıyorsunuz . Ekteki resimlere bakın , kalamarlar 1 haftalık filen en fazla. Bunu kim ne yapar , yesen yenilmez , ölü olduğundan oltaya takılmaz . Yenebilecek yetişkin 1 kalamarı teraziye koysanız , öbür kefeye 20-30 tane bundan koysanız yine hafif gelir . Trolcülere böyle prim veriliyor sonra memlekette balık kalmadı muhabbeti yapılıyor . Ayıptır " Cevap ne oldu biliyormusunuz ? Ömer isimli yetkili , o kalamarları aldıkları yere geri yollayacaklarmış , bir daha satılmasını engelleyecekmiş . Arkadaşlar üşenmeyelim , gördüğümüz böyle şeyleri resimleyelim , hem satana hem de ilgili mercilere bildirelim , bakın bişiler oluyor , bir de bakanlık ceza filan keserse deymeyin keyfime , bi daha akıllarından bile geçirmezler sirküler şöyle böyle deyip ahkam kesmeyi...
Ve son... Devletimiz görevini yaptı , malesef kazanan tebliğlerdeki boşluğu bilen tüccar oldu.. olansa gariban kalamara oldu.. " Erdem Bey Merhaba, Esenyurt ilçe tarım 174 alo gıda şikayet hattına 28.09.2011 tarih ve 08:18 de kalamar ile ilgili olarak bildirilen şikayete istinaden su ürünleri tesisimiz denetlenmiştir. Balıkların boy ve ağırlıklarında herhangi bir uygunsuzluk tespit edilmemiştir. Raporda "mevzuatta kalamar için herhangi bir boy yasağı olmadığından herhangi bir işlem yapılmamıştır ,işletmede başka herhangi bir olumsuzluk saptanmamıştır " olarak ifade edilmiştir. Mevzuatlarda yasak olsun yada olmasın gerekli hassasiyetin gösterileceğinden emin olabilirsiniz. Saygılarımla, İyi günler dilerim. Arda KOŞAR Gıda Departman Müdürü
Metro marketlerin aldığı 20cm altı lüfer satışı yapılmayacaktır'a pek itibar etmeyin. Birkaç gün sonra forumdan bir arkadaşımızın çatır çatır yaprak sattıklarını söylediğini hatırlıyorum. Paranın dini imanı sirküleri olmuyor demekki. Bakanlıktaki mevzuat değişikliği sebebiyle de maalesef kontroller ve denetimler konusunda büyük boşluk var. Belirtmek isterim ki; fotoğrafı burada paylaşmanız hukuki açıdan sizi zor durumda bırakabilir.
İnsaf ya hu... Alanın aklına şaşarım. Zaten Türkiye'de yasal boşluğunu bulduğun anda her türlü işi yapman ve köşeyi dönmen mümkün. Yazık...
Bu mesele öyle sanıldığı gibi olmayabilir. Bazen, sarılan balığın içinden böyle ufak göz, larva balık vs., bir karış kılıç, 15 cm zargana vs. çıktığı olur. Bilmeyen için göz, kalamar yavrusu malum. Bunlarda öyle olmaması gerekirken etik olarak, kasaların arasına dağıtılır. Böylece diyelim bir kasa yavru kalamar 15 kasanın içinde aradan çıkmış olur. Aslında buradaki etik olmayan şey, bunların seçilip öylece satılmaması. Real bunları satıyor mudur bilmiyorum. Belki aradan çıkanları toplayıp görüntü olsun diye öne koymuşta olabilirler. Belki bazı müşteriler yem vs. yapmak üzere bunları istiyorda olabilir. Ama bu işin maalesef doğası bu şekilde.
Devamlı Metro'dan alışveriş yapan biri olarak (bence başka yerden deniz ürünü alınmaz) yaprak satışına bu sene hiç rastlamadığımı söyleyebilirim. Geçmişte olan yaprak satışları da seçilen iri balıklardan geri kalanları oluyordu. Çünkü orada balığınızı kendiniz seçiyorsunuz, dolayısıyla herkes irilerini alıp ufakları bırakıyor. Yani özellikle satılması hedeflenmemiş ancak kasadan çıkan ufak balıklar. Böyle bir şey kanuni istisna olarak geçiyor, %5'i normalar dışında kalabiliyor tabi bu da kabzımalların işine geliyor. Örneğin bazı satış noktalarında kursağına taş, ezik hamsi vb. doldurulmuş büyük balıklar da çıkabilir. Bunu kar sayıyor adamlar, artık balıkçı mı, kabzımal mı, kim yapıyorsa günahı boynuna. Metro'da diğer türlerde de ufak balıklar nadiren de olsa zaman zaman gördüm, ancak hepsi yasaldı ve miktar olarak çok istisnaydı.
Sırf kalamar mı? Eşkina, Kırlangıç hatta bulursanız Kılıçbalığı'nın bile 4-5 santimlik boylarını günde 5 kg.'ı geçmemek şartıyla yakalayabilirsiniz. Ticarilerin de istedikleri kadar yakalayıp satma hakkı var. Çok mu zor bir şey şu türler için de birer boy limiti belirlemek? Eşkina eski sirkülerde tamamen yasaklanmıştı, sonra yasak kaldırıldı ve boy limiti konulmadı. İstediğin boydakini avla. Böyle ciddiyetsizlik, böle iş bilmezlik olabilir mi yahu?
Geçen kış İstanbul'daki bütün balıkçılarda tekir boyunda kırlangıç yavruları kasalarda tezgahları süsledi(!). Maalesef her türlü istihsal yönteminde hedef dışı avcılık gerçekleşiyor. Para ederse tezgaha , para etmezse denize . Özellikle trol. Tekir düşünülerek yapılmıştır trol ağları, her türlü deniz canlısı torbada kalıyor. Para etmiyorsa, yani talebi yoksa denize dökülüyor. Bu hayatın gerçeği. Her mezgit, tekir, barbunya aldığınızda aslında onlarca başka deniz canlısına da kıydığınızı unutmayın. Ha, başka yolu var mı derseniz, o derinlikteki balığı başka türlü istihsal etme imkanı yok.Bence önemli olan av mevkii sınırlamalarına uyulması, ki av yapılmayan meralar kuzuluk olarak çalışsın. Kalamar özeline gelince, eskiden denizde dökülen bu yavru kalamarlar şimdi ya tezgaha çıkıyor ya da yem olarak satılıyor. Evet bir yem, hem paragatçı hem de çiftlikçi için... Avlar azaldıkça denizdeki her şey para ediyor. Her şey para ettikçe de avlar azalıyor. Markette satılan o küçücük kalamarlar ne işe yarar derseniz; güzel dolma yapılır.hihi
Aman yemciden aldığınız sülünezleri yemeye kalkmayın. Zira onlar açık havada saatlerce kalmış, ölü ve kokuşmuştur. Canlı ya da en azından soğuk zincir kuralları içinde satılmış olmalıdır.
Sirküler , tebliğler , yasaklar vesaire vesaire ........ Reyondaki ölü bebekleri seve seve alanlar olduktan sonra ....... Takip eden , denetleyen , ihbarın üstüne giden olmadıktan sonra ....... Herşey yasak olsa ne yazar ?????