Çocukluğumda oturduğumuz evin yanından ırmak geçerdi. Henüz ilkokula giderken mahalle bakkalından bir kaç iğne, 3-5 metre misina alırdık. Komşunun eski evinin çatısından aşırdığımız kurşunları eritip, küçük ilaç tüplerinin içine dökerek olta kurşunu yapardık. 2 metrelik, düzgün bir söğüt dalı bulduğumuzda oltamız tamamlanmış olurdu. Hızlı akan akarsuda sazan tutardık. Bazen yanlışlıkla oltamıza takılan alabalıkları gördüğümüzde havalara uçardık. Sonra o evden şehirdeki beton blokların arasına taşındık. Aradan 20 yıl geçti. Ama doğa ve olta balıkçılığı sevgisi hep içimde yaşadı. Öğretmen olduğum için son yıllarda yaz tatillerinde ancak vakit bulup, göl kenarlarına atıyorum kendimi. Balık tutup tutamamak hiç umurumda değil. Çünkü saatlerce göl kenarında oyalanmak, oltanın ucuna balık vurup vurmayacağına odaklanmak bir tür terapi oluyor benim için. Dünyanın bütün dertlerini unutuyorum. Uzun zamandır sizleri uzaktan takip edip, sanal da olsa balıkçılık özlemimi gidermeye çalışıyordum ve nihayet üye olmaya karar verdim. Bu acemi balıkçının sizden öğreneceği çok şey var.
Aramıza hoş geldin Mehmet kardeşim.Belkide önümüzdeki sezon seninle Altınkaya barajında karşılaşırız.Niye dersen , ne zaman oraya gitsekk en az 5 tane 54 plakali araba görüyorum.Seneye içlerinde sende olabilirsin diye düşünüyorum.
Mehmet Kardeş Aramıza , Ailemize Hoş Geldin. Araştırdığın ve Aradığın Tüm Konular ile Can Dostları burada bulabileceğinden eminim. Keyifli Paylaşımlar.