bende bir anımı paylaşayım. yanılmıyorsam yıl 1997 kemerburgaza akşamları iş çıkışı hatta birazda kaçamak yapıp öğleden sonre 4 yada 5 gibi oğlumuda alıp kaşık atmaya giderdim,genelde o tarihlerde pek sık giden olmazdı oralara,genelde tenha olurdu,yine bir gün bu tür kaçamakların birinde meraya vardığımızda iki kişi gördük iki tane olta atmışlar göle birerde zil takmışlar sohbet edip rakılarını yudumluyorlar,rast gele dedik neye atıyorsunuz ne bekliyorsunuz dediğimde sazana attık sazan bekliyoruz dediler yem olarak haşlanmış mısır kullanıyoruz dediler burda sazan varmı peki dediğimde çok büyük sazanlar var dediler,ben o gün oğlumla beraber kaşık atarak turna şansımızı denedik ve nihayetinde ölçüler doğrultusunda turna yakaladık iki tane, tabii ertesi gün eve oğluma telefon açarak haşlanmış sütlü mısır bulmasını söyledim,oğlumda çok meraklı olduğunda çok geçmeden telefon açarak mısırların hazır olduğunu söyledi,bende ona kapının önüne çık geçerken seni alacam dedim,ve buluşup yola koyulduk,bu arada baba oğul sohbet ediyorduk sazana iki üç olta atalım biz yine kenarlardan turnaya kaşık atarız planı şle meraya vardık,düzeneklerimizi hazırlayıp göletin ortalarına düşecek şekilde oltaları salladık, ve sazan oltalarının 50 mt ilerisinde turnaya kaşık atmaya başladık bu arada ağustos ayı olduğundan hava geç kararıyor saat 7 gibi bir zil sesi duyarak oltaya baktım oda ne benim oltam kamış suya doğru gidiyor,koşa koşa gittim ve tuttum bir tasma attım ve balık ucunda lüfer çeker gibi boşluk vermeden çekiyorum daha ilk sazan denememde müthiş bir ağırlık kamış kırıldı kırılacak derken balığı kıyıya kadar çektim ve tabi beklenen oldu bir kafa bir kuyruk sazan iğneyi kopardı gitti,oğlum bana ben oğluma öylece bakakaldık,uzun sürmedi şaşkınlığımızı üzerimizden attık bu arada ben iğne bağlarken oğlumda kısmet değilmiş baba şansımız varsa bir daha gelir dedi,fakat öyle büyük bir balık daha geleceğini sanmam diye cevap verdim zaaten havada artık kararmak üzereydi,yinede oltayı attım gölete, bu arada diğer oltalarda bir icraat yoktu attığım gibi duruyordu.bir sigara içimi zaman sonra aynı şiddette kamış suya çekildi,bu sefer hemen kamışın makinesini açtım yol verdim,10-15 mt kadar gitti durdu,bir yolama yaptım neyin nesi diye bi daha kafa tuttu,15-20 dk sonra teslim oldu zorlamadan geliyor artık oğluma paçalarını sıyır dedim haman anladı ve suya girdi yavaş yavaş balığı oğlumun yanına kadar getirdim, oğlum balığı bir çocuk kucaklar gibi sudan çıkardı ve ikimizde sevinç çığlığı atmıştık 90 cm 6 kg geldi.
İlk turnamı bende Kemerburgazda yakalamıştım. Yol kenarında ufak sayılabilecek bir göletti.Karşısında büyükçe bir arazinin ortasında okul gibi bişey var, gölle okul arasında çok ince bir dere. O gölde defalarca misinamızı koparan bacak gibi turnalar vardı.
kaçan balık büyük olurmuş kadir abi ,,,güzel av yapmışsınız bu arada paylaşım içinde teşekkürler yoR!yo0R!hemen alma kıyıyaa..!