Yer= Sazlıbosna Tarih= 11-06-13 Hedef Balık= Turna Yakalanan Balıklar= Levrek, Kızılkanat Ekipman= 4 adet kamış-makine Takım= Tek iğneli dip oltası ve mantarlı takım Yem= Sahte balık, silikon, canlı yem ve solucan Selam arkadaşlar; Uzun zamandır balığa gidemiyordum, dün yaptığımız avı elimden geldiği kadar sizlerle paylaşmak istedim. Salı sabahı erken saatlerde av arkadaşım Çetin ile avlağımıza doğru yola koyulduk, malum turna için sabah suyunu kaçırmak istemedik. Avlağa ulaşınca kısa bir ön hazırlıktan sonra oltaları suya indirdik ve at-çek yapmaya başladık. Fakat 2 saat at-çekten sonra sonuç sıfırdı. İkimizde oltaları bırakıp dinlenmeye başladık. Konuşurken aklımıza canlı yem yakalayıp turnaya atma fikri geldi, 2 adet şamandıralı sinek iğneli takım hazırladık ve solucan takıp atmaya başladık. Fakat kayabalığından başka gelen giden yoktu. Saat ilerlemiş ve öğleye yaklaşmıştı. Ara sıra su yüzeyi karışıyordu, tam bizim oltaları attığımız bölgede küçük bir hareketlenme olmuştu ki Çetin'in şamandırası suya battı ve kayboldu. Çetin oltayı sararken kayabalığı değil, daha iri diyordu. Kıyıya gelince balığı gördük, gelen levrekti. Sazlıbosna'da levrek olduğunu duymuştuk ama, daha önce hiç nasip olmamıştı. Oltaları sallamaya devam ettik, fakat eskisi gibi kayabalıklarıyla cebelleşmeye devam ettik. Saat 13.00 olmuş güneş iyice kızdırıyodu. Aklıma yakaladığımız kaya balıklarının birinin etinden yem yapmak geldi. İğne numarasını biraz büyüterek yeni bir takım hazırladım. Yaklaşık 2x1 boyutunda bir parçayı takıp takımı suya yolladım. Muhtemelen denk geldi, 15-20 saniye geçti geçmedi şamandıra battı. Gelen diğer levrekten az daha büyük bir levrekti. Tabi biz o iştahla tekrar atmaya başladık ama 14.00 e kadar başka bişey alamadık. Arada atıştırıyorduk ama karnımız iyice acıkmaya başladığından ava ara verip mangalımızı hazırlamaya geçtik. Karnımızı doyurup tekrar oltaların başına geçmemiz 15.30 u bulmuştu. Vakit geçirmeden işe koyulduk. 1-2 dakika sonra Çetin ilk kızılkanatı aldı, ama balık oldukça iriydi. Saat 16.00 a geliyordu ve arada gelen kızılkanatlardan ve kayabalıklarından başka bişey yoktu. Aklıma madem kayabalığının etine geliyor, canlısına neden vurmasın fikri düşünce tek iğneli bir dip oltası hazırladım ve diğerlerine oranla daha küçük olan bir kaya balığını (6-7 cm ) iğnemi ağzın alt ve üst kısımlarından geçirip fırdöndüme taktığım 50 gr lık kurşun vasıtasıyla yaklaşık 25-30 metreye yolladım. Takım dipledikten sonra oltamı sabitledim, üzerinede bir zil taktım ve Çetin'in yanına döndüm. Balık tutmaya öyle dalmışızki yaklaşık yarım saat sonra zil sesiyle irkidik Oltanın başına koştuk, olta iyice eğildi, vuran balığın yemi iyice alması için 4-5 saniye bekledim ve orta derece bir tasmalamadan sonra sarmaya başladım. Balık oldukça keyif veren bir direnç gösteriyordu. Gelen günün en büyük levreğiydi. Bütün gün bizi uğraştıran kayabalığı sonuçta işe yaramıştı Çetin'de kendine bir takım hazırlayıp suya gönderdi. İkimizde takımları atmış bekliyor, biryandan da yemlik tutmaya çalışıyorduk. Zira gelen kayabalıkları oldukça iriydi. 15 dakika sonra bu sefer Çetin'in oltası eğilmişti, aynı şekilde balığı kıyıya aldık ve tazeleyip oltayı suya salladık. Sonrasında ben bir levrek daha aldım, Çetin bir vuruş aldı ama balık kaçtı. Arada şamandıralı oltalarımızla bir kaç kızılkanat daha aldık. Avlamaya geldiğimiz turna bu güzel levrekler sayesinde aklımızdan çıkmıştı Sonuç olarak 5 levrek, 6 kızılkanat ile av gününü sonlandırdık. Levreklerin en küçüğü 20, en büyüğü 29 cm, kızılkanatları ölçmedim. Avın fotolarını çekmek o an aklımıza gelmedi, fakat balıkları arabaya koymadan Çetin bi foto çekeilm bari deyince bu fotoyu çektik, keyifli bir av gününü bu şekilde sonlandırdık, darısı sizi başınıza...
Tebrikler güzel bir geçirmişsiniz tatlı suda daha henüz levrek yakalamamış oltacı olarak şamandıralı dip oltanızın resmi veya basit bir çizimini varsa paylaşabilirseniz çok memnun olurum rastgele
güzel avlar.çoçukluğumu hatırladım kızılkanatları görünce. k.çekmece gölünde 15 20 sene önce o kadar çıkardıkı kıya atıyodum oltamı kızılkanat geliyodu. hatırladıgım kadar kızılkanat biraz kılcıklı gibime geliyo ama eti cok guseldir tavuk gibi
Yorumlarınız için hepinize teşekkürler... Takım için elimde foto yok ama basit bir takım olduğu için sanırım anlatmam yeterli olacaktır. Öncelikle takımı dipte sabitlemek için 50 gr veya üzeri bir kurşunu ana beden misinasına bağlı olan fırdöndüye takıyorsunuz, sonrasında yaklaşık 40 cm bir misinanın ucuna ( örgü ip de olabilir tercih sizin ) geniş ağızlı kısa pala iri bir sazan iğnesini bağlayarak takımı oluşturuyorsunuz ( mantarlı çinekop takımının mantarsız ve tek iğneli versiyonu gibi düşünün ). Amaca uygun ve basit bir takım. Ayrıca ek bilgi olarak, takacağınız yem balığını alt ve üst çenenin sert kısımlarından iğneyi geçirerek sabitlerseniz ( iğne ucu boşta olsun, balığa saplamayın ) vuruşlarda daha yüksek randıman alırsınız.
Tespitlerime göre şamandıralı oltaya dip oltası kullanıldığında pek gerek kalmıyor. Küçük şamandıralı oltaları genelde yem yakalamak için kullandık, yazımda belirtmemişim, bir levreği şamandıralı takım ile aldık. Takımı anlatmak gerekirse; 30-40 gr olarak geçen 1 adet gezer şamandıra ( sabitlemeli olanlar stoper içinden kaydığından kullanışlı olmuyor ), 1 adet stoper, 50 gr ve üzeri kurşun, 40 cm civarı ucunda kısa pala geniş ağız iri bir sazan iğnesi bağlı köstek. Takımı hazırlarken öncelikle stoperi ana beden misinesine geçiriyorsunuz, sonrasında misineyi şamandıranın içinden geçirip uçuna kurşunu takabileceğiniz irilikte bir fırdöndü takıyorsunuz. Sonra kurşunu ve kösteği fırdöndüye takıyorsunuz, takımınız hazır. Stoper ayarını avlağınızın derinliğine göre misine üzerinde stoperinizi kaydırarak siz belirliyorsunuz. Aslında dibinde ilişken olmayan meralarda gerekli olmasada, dibi karışık olan avlaklarda takımınızı bir nebzede olsa koruduğu için tavsiye edebilirim.