Pazar günü (13/6/2010) evimizin sel sonrası devam eden işleri için Selimpaşa'daydım. Saat 14 sularında yemek sonrası yürüyüş için deniz kenarına indim. Tabii ki amacım denizin durumunu kontrol etmekti. Sel sonrası yakın sahile bir miktar kum yığılması olduğu için deniz ilk birkaç ay sığlaşmıştı. Şimdi doğal halini almaya başladığını gördüm. Rüzgardan kaynaklanan kum ve çamur kalkması hariç denizin berraklığı yerindeydi. Bizim sitenin (Yalıkent) iskelesinden denize baktığımda iskelenin hemen 1~2 metre önünde kıpırtılar gördüm. Güneş tepede ve su biraz bulanık olduğu için tam olarak ne olduğu görülmüyordu. Güneş gözlüğümün polarize özelliği sağolsun, bir balık sürüsü olduğunu net görebildim. Sürü sol tarafta Kıyıkent iskelesine yakın olduğundan oraya geçmeye karar verdim. Geçiş zor olmadı, selin getirdiği kum iki site arasındaki dere çıkışının yarısını kapattığı için kurbağa misali iskele-kum-iskele zıplayışıyla karşı tarafa geçtim. Buradan daha net görünüyorlardı. 5 ila 15 cm'lik binlerce bebek kefal suda bir aşağı bir yukarı kah dans ederek, kah su sütüne salto yaparak yemleniyorlardı. Bunlar kıpraştıkça sol taraftaki eski iskele taşından aralarına yüzlercesi katılıyorlar, yemlenme dansı büyük bir ahenkle devam ediyordu. O taşa eski günleri hatırlayarak bir bakakaldım. Küçükken babama zar zor aldırdığım maskeyi takıp, minicik ciğerime zor zaptettiğim nefesle oraya dalar, ispari, kaya, lapin ve türünü o zaman bilmediğim için hatırlamadığım balıkları hayret ve hayranlıkla süzerdim. Taşa ve düşüncelere dalmış gitmişken bir bana bir denize yüzen gümüşi ufaklıkların telaşlı hareketleriyle kendime geldim. Bunlar da kefallerden arta kalanlardan nasiplenen yüzlerce gümüştü. Onları sakin sakin bir dibe bir yüzeye meraklı meraklı gezinen yüzlerce istavrit izledi. Selimpaşa'da bu mevsimde yıllardır bu hareketliliği özlüyorduk. Hele o kefaller... Gerçekten iskelenin 2 metre önünden 10 metre ilerisine kadar yine benim görebildiğim kadarıyla 10 metre çapta bir alanda devamlı hareket halinde olan binlercesi, gerçekten binlercesi... Benim anladığım derelerin denizlere kavuşması, derenin getirdiği organizmalarla balığın yemlenebilmesi ve sağlıklı deniz doğasının devamı için önemli. Dere ile deniz adeta birbirine kavuşan iki aşık gibi... Umarım bölge yöneticileri derelerin düzgün ve gerçek anlamda islahı için çalışmaların gerekliliğini daha iyi kavrarlar ki böylece hem tekrar bir felaket yaşamayız hem de denizimiz eski güzel ve sağlıklı günlerini yaşar...
bilgi için teşekkürler...hayvanlar kendi ortamını yakaladılar mı hemen o bölgede toplanıyorlar...ayrıca polarize gözlük konusuna bende katılıyorum...av esnasında çok avantajları var...en azından balığı görebiliyorsunuz...bende bu avantajı kullanıyorum...
koray abi ben kıyıkente oturuorum abi ben 2-3 hafta sonra gidicem kıyıkente şey incelemelerine dayanarak sana bir soru sorucam ben kıyıdan avlansam (iskele saat 6,5 civarı )gitsem iyi bir av yapabilirmiyim yoksa hiç boşuna deneme tutamazsınmı diosun ve sen tekneylemi avlanıosun abi ???
Ozi selam, 2-3 hafta sonra ne olur bilmiyorum ama Temmuz sonu Ağustos gibi kefaller kesin koskoca olacaklar. Denemek lazım yine de... Ayrıca bir dalıp bakmak da lazım... Ben uygun zamanı bulunca uzak atış ile sülünes ve boru kurdu ile mırmır deneyeceğim. Yüzeyde değil de dipteki kefallere de bakmak lazım... Aklımda olan başka birkaç yer daha var ayrıca... Arkadaşımın teknesiyle çıkma imkanı oluyor ve sanırım bu sene iyi balık yapacak gibi...
Ben ne dedim Koray? Sel sonrası, o kadar mil, kil, organik bileşik denize akmışken, orada kurt ve mikroorganizma patlar, bunu gören kefaller doluşur, sonbaharda da bu kefalleri yemeğe gelen levrekler yıllar sonra arz-ı endam eder demedim mi??? Ağustos itibariyle gece levrek yemlilerimize ilarya kullanarak başlayacağız, emin ol levrek de alacağız evimizin (artık neredeyse olmayan evimizin!) önünden... Dediklerim çıkıyor, bak gör sen Şu yaşadığımız insanlık ayıbı yıkımın üzerine bari soğuk bir su olur anasını satayım...
Selin getirdiği mikro organizmaların oradaki fauna ve florayı olumlu etkilediğini duymuştum. Kefal de olsa bir canlılığın başlamış olması sevindirdi beni. İnşallah devamı gelir....
Seyir defterine ek. O bölgede şu anda yüzlerce sardalya yavrusu ve bir o kadar da levrek yavrusu büyümeye çalışıyor, kendini bilmez birileri kepçelemezse...
MERHABA bende bu hafta sonu selımpasada olacagım pazar sabahı camcıoğlunun sag tarafında denıycem gecen hafta sonu yaklasık olarak 20 tane ısparı almıstım kefalle hıc ugrasmadım ama baya bı oynastıklarını gozlemledım hedef lapın ispari ve kefal herkese ıyı avlar
gözlemlerini paylaştığın için teşekkürler Koray. ben de selimpaşa dan çıkıyorum balığa. bayadır istavrite bile hasret kaldık. İnşallah sezon bereketli geçer. bilinçli ve iyi avlar dileğimle...