http://video.haberturk.com/haber/video/makulu-kac-santim/53364 Video http://video.haberturk.com/haber/video/makulu-kac-santim/53364 Greenpeace'in çok başarılı bir şekilde yürüttüğü Seninki Kaç Cm kampanyasının ardından maalesef Payrozköy Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Mustafa Kokoş gazetelere verdiği ilanlarla "Çinekopuma Dokunma" karşı atağına geçmiştir. Zaten inanılmaz vurdumduymazlık ve denetimsizliğin ardından bu tür haberlerin de ortaya çıkması gerçekden çok can sıkıcı. Geçtiğimiz günlerde ALO 174 'ün asli görevleri arasında olan "limit altı balık satışı" artık mevzuat değişikliği ile görev ve sorumluluklar arasından çıkartılmıştır. Böyle kaos ve denetimsizliğin hüküm sürdüğü bir ülkede de maalesef Troller ve gırgırcılar parsayı götürmeye devam ediyor geleceğimizden çalışyorlar. Daha 2 gün önce buraların en büyük balıkçı teknelerinden birinin balık satışı yapan yerlere 2'şer kasa defne yaprağını -tabiri caizse- kakalayarak "Bunu almazsanız bundan sonra balık yok" dediğini öğrendim. Şirketleşmenin de çanak tuttuğu tekelleşmenin sonucu olarak tezgahına koyanın da sanki günahı hafifletişmiş oluyor. Peki bizler ne yapacağız... Tacizlerimizin artması üzerine belki de görev ve sorumluluktan çıkarılan ALO 174 hattı benzeri bir hattın tesis edilmesi için öncelikle BİMER'e sonrasında da Bakanlığa konu hakkında başvurularımızı yapacağız. Görmezden gelmelerin, adam kayırmacaların had safhada olduğu bu alanda duyarlı kişilerin de olduğunu onlara hissettirmeliyiz. Tacizlerimize bence ara vermeksizin devam etmeliyiz. Bundan sonraki şikayetlerimizde yetkili merci olarak adres gösterilen Hayvan Sağlığı Yetiştiriciliği ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğüne (istanbul İçin 216.468 21 00'a yapalım. Ama bu şikayetlerimizi mümkün olduğunca internet üzerinden BİMER'e de iletelim. Ve ben yukarıdaki haberden sonra hele de Poyrazköy ve civarında ikamet edenler için balıkçı tezgahlarını asla tercih etmemelerini ve hatta o tezgahlara daha fazla dikkat çekerek YAVRU satışlarını daha fazla ihbar etmeyi öneriyorum. Sağlıcakla... Hayat korkakları affetmez; Bugün cesaretin olmadığı için yapamadığın şeyi.. Yarın zamanın olmadığı için yapamayabilirsin!
Videoyu izlerseniz amatör balıkçıya da son derece yüklenildiğini göreceksiniz. Kooperatif Başkanının cahilliğine bakın. Yunanistan 100 ton avlıyor biz 6000ton avlıyoruz diyor. Adam ne güzel bitirememişiz diyor. Maalesef.
Bu zorbalığa karşı bizim de örgütlenerek hiç bir balığı satın almamamız gerekir. Keşke birileri böyle bir kampanyayı organize etse. Öyle olmaz böyle olur!
Yılmadık devam ediyoruz bu video ile görüşleri diğer konu altında yazmıştık daha öncede ve beklediğimiz yanıtlar gelmeye başladı hepsini derleyip bilgilere açacağız bakalım. çinekopuma dokunma ne biçim bir tabirmiş böyle ayrıca ilan verilen gazete star gazetesi. ve altında profesyonel balıkçılar diyordu büyük harflerle Acaba hangi profesyonel balıkçılar adına yazdılar ve kimi temsil ediyorlar oda başlı başına bir muamma....
Allah bildiği gibi yapsın, zaten bu zihniyette oldukları için balıkçılara acayip gıcığımdır, haydutlar!! "Çinekopuma dokunma"ymış. Ulan inşallah kazandığınız paraların hayrını göremezsiniz şerefsizler!!!! (MESAJIMA DOKUNMA)
Kokoç ve avenesinin canhıraş feryatları haksız olsa da, bir yerde mevcut rantın kıyısından köşesinden de olsa bir süre sonra alt-üst olacağı gerçeğinin kendilerine keseceği faturanın ağırlığındandır. Mevcut şartlarda “Ekmek parası” kaygısı, sürdürülebilirlik karşısında ertelenebilirlik fırsatı tanımıyor. Sektör müntesiplerinin bir sezon dahi mevcut durumdan vazgeçerek beklenti durumuna rızası yok, sonunda hakikat döve-döve yola getirse de. Orta ve uzun vadede olanı da kaybetme açık riskine rağmen günü kurtarma telaşı daha ağır gelecektir. Bu işleyiş bir ölçüde kendi mantığında ve şartlarında doğrudur da. Milyon liralık donanım, ekipman atıl bırakılamaz bir gün bile. Yarın ne olacaksa yarında olacakken; ama az-ama çok, bu gün elinde olandan vazgeçmek demek, bir açıdan yarının idam edici sonunu bugüne taşımak demektir. Bir sezon, belki bir sezon daha ve belki bir sezon daha ancak, tekneler çürümeye terk edilinceye kadar devam. Kendi kendini imha eden bu süreç kaç sezon getiri sağlarsa işte odur peşinde olunan. Yavru balık… 10 adet yahut 20 adet çinekop/sarıkanat bunlar ne zaman yavruluktan kurtuldu? Ticariler avlamasın, biz amatörler avlayalım mı demek? Sorun miktar mı? 10 ton yavruya karşı 10 adet yavrunun hükmü nedir? Hayır-hayır: Kokoç’a vuralım, günahımızdan kurtulalım.
Evet kuyrukları sıkışmışki bas bas bagıra biliyolar . gerçi onların kabahati yok üç tarafımız denizlerle çevreli ülkemin okadar boş yere maaş alan bakanlıgımız varken halen tarım ve köy işleri bakanlıgımızın denizlerimize bakması ve bu kooparatif başkanını da kaideye alıp konuşturmalarıdır ayıp. evet rant rant diye bögürüyosun ya ben bundan sonra kendi tutabildigim balıktan başkasını soframa katarsam kendi adıma şerefsizim....
Abi haklısın düşüncende , bende sana katılıyorum . Tutabilip evimizde yiyebiliyorsak ne ala ancak bu yolda kültür balıkçılığına yönelsek ya ... Tezgahta birtek kültür balığının satıldığını gören esnaf , zamanla yönünü bu şekilde değiştirecektir bence .
Sabah sabah videoyu açmaya korktum. Sinirlerim hoplayacak diye... Dayanamadım açtım. Adamın daha ikinci cümlesinde dayanamadım kapattım. Kendim de bir Karadenizli olarak söylüyorum. Denizler başta olmak üzere bu ülkeye en büyük zararı verenlerin başında Karadenizliler gelmekte ne yazık ki. Gırgır filoların tamamına yakını Rizeli Trabzonlu, çarpık yapılaşmanın, üflesen yıkılacak evlerin müteahitleri Karadenizli, rantçıların, mafyaların azımsanmayacak kısmı Karadenizli... Yanlış anlaşılma olmasın... Tanıdığım en güzel insanların başında da Karadenizliler gelmekte. Ama maalesef çok ciddi tezatlar içeren bir bölge. Konuyla doğrudan ilgili birkaç söz söylemek isterdim ama denebilecek çok fazla bir şey yok. Tek dileğim şu balık tükenmesin de, 7-8 sene Boğazlardan içeri girmesin. Tekneleri hurda olsun, ağları tekne üstünde çürüsün.
Tepki verirken dikkatli olmak lazım. Yasadışı avlanmaya hayır, tamam ama yasal avlananların da balığını almam ne demek? Kokoşlar rantları için yırtınırken, gazetelere tam sayfa ilan verecek ekonomik güçleri varken, adeta idam fermanı imzalanan küçük kıyı balıkçılarının hiç sesi çıkmıyor, çıkamıyor. Çünkü değil gazetelere ilan verecek, mazot alacak paraları yok. Üstelik gelinen bu noktada hiç de suçları yok. Onlar olta ve/veya uzatma ağlarıyla avlanıyorlar. OLtayı herkes biliyor, ağlar ise tamamen seçici özellikte. Küçük balıkçı zaten 20 cm. altında çinekop tutmuyordu. Kullandıkları 23 mm. 24-25 mm ağlar 20-25 cm boyundaki balıkları tutar, istisna olarak 18 cm.lik balık da ağa takılabilir ama istisna olarak. Yeni düzenlemeyle lüfer boyu 20 cm.ye çıkarılırken misina ağ kullanımı da yasaklandı. Özellikle İstanbul'da balığın iplik ağlara vurmadığı düşünülürse bu karar küçüklerin idam fermanı oldu. Eskiden misina ağ mı vardı diyeceksiniz, yoktu elbette ama orkinos vardı, torik vardı. Kim bitirdi onları, yine büyük endüstriyel balıkçılar. Bu şartlarda hiç kimse küçük balıkçılar için oh olsun dememeli, ha sadece kendisini düşünenler, benim olta atacağım yere ağ atıyor diyenler oh olsun diyebilir ama haklı olmazlar. Bir an için herkes kendisini boğazdaki bir küçük balıkçının yerine koysun. Nereye ağ atacak, bütün sahiller yalılarla, yol kenarı rıhtımlar devasa teknelerle kaplı, bir küçük boşluk varsa orada da kamış olta sallayanlar. Küçük balıkçı ağını nereye bağlayıp da atacak, nasıl balık tutacak, ekmek yiyecek? Yine de oh olsun diyenlere diyecek bir şey yok. Allah gönlüne gör versin demekten başka.
adamlar denizi babalarının malı yapmişlar sanki hayırsız evlat misali böyle evlat adamı bitirir başbakanının hemşehri kıyakçılıgını bırakıp denizlere ciddi şekilde sahip çıkması gerekir dibteki yaşam alanlarını kazıyarak avcılık olmaz antalyada 1-2 saat boyunca oltaya balık vurmaz oldu 30-40 metre derinliklerde sinek avlıyoruz kara avcılıgının çok büyük cezası var kaçak kara avcılıgının cezasını veren devlet denizlerdedüşman zihniyetiyle avlanan zihniyetede son vermelidir
Reis baba Küçük balıkçının dediğiniz gibi halleri perişandı, dahada perişan oldu tamamen katılıyorum yazdıklarınıza sonuna kadar.tamamen.....
Her meslek dalinda öyle degilmi.. En ufak dalgalanma ilk önce ufak esnafi vurur.. Kokosa gelince , babasinin malimidirda gazetelere ilan vermisler. Denizdeki balikta TC vatandaslarinin ne kadar hakki varsa onun hakki da o kadardir. Bunun nasil kullanilacagini da idari merci belirler. Madur oldum deyip ortaya düsmeden bugünü görüp bir av politikasi güdülseydi kofana da olurdu kalkan avlamak için ukranya sahil güvenlik hucumbotlariyla kösekapmaca da oynanmazdi
Evet öyle olmalıdır . Ama nasıl olacak bu iş ????? Başka bir Abinin bir çözümlemesi vardı , ondan habersiz alıntı yapsam kızarmı bana bilmem ama benim yazmak istediklerimi de içine alan bu çözümlemeyi aktarıyorum . Kısa vadede 1- önce adam gibi adamlar seçilecek (doğaya ,insan yaşamına hayvanlara saygısı olan sevgisi olan onları bir nevi yeryüzünün devamı için kutsal varlık gibi gören insanlar) 2- bunlarında adam gibi deneticileri olacak ( dürüst , helal süt emmiş çalışanlar deneticiler) 3- ardından sıra dışı insanları yola getirmek için yasalar çıkartacaksın.. (hemde çok agır yasalar ) uzun vadede : 1- ilk öğretim devresinde - orta öğretimde , doğmatik mecburi dersler yerine insan felsefesi, insan nedir? neden varız? amacımız nedir? dünya insanları nasıl yaşıyor? dogru nedir yanlış nedir.? uygulamalı dersler.. çocukları götürüp fidan ektirecekssin hayvanat bahçesini gezdireceksin..çok basit yönüyle canlılar dünyasını anlatacaksın.. izlettireceksin..cd ler den vs.. işin içine din-iman sokmadan farklı felsefi yönüyle eğitim.. __________________ Bu çözümlemenin dışında yazılanlar yanlış yada eksik falan filan demiyorum . Ama yukarıda anlatılan süreçten geçmezsek , bu konuda tartışılan-konuşulan herşeyin havada kalacağı düşüncesindeyim ... Eninde sonunda hepimiz anlayacağız bunu ... Saygılarla ...
Emre yanlış anlaşılma olmasın demişsin ama bu yazdıklarını okuyan hiç bir karadenizlin düzgün anlayacağını sanmıyorum. Biraz araştırlırsa şuan ülkemizdeki gırgır/taka sahiplerinin, balık hallerindeki tüccarların karadenizli değil başka bölgenin insanları olduğu ortaya çıkıyor. Dünyanın her yerinde olduğu gibi malesef bizdede yamuk insanlar çıkıyor. Bunu bölgelere maal etmemekte bence yarar var. Seni az çok iyi tanıyan birisi olarak içinde art niyet olmadığını çok iyi biliyorum. syg,