Sizlere bugüne kadar hep balık avı ile ilgili anılarımı yazdım ,bu seferki hikayem daha geniş kapsamlı olacak.Bu hikayem Kocaeli ismet paşa statına doğru inen derede geçmekte.Sivas imranlı olan arkadaşım Fatih Mehmet Bünyamin Dağdevirenle birlikte onların yayla evine gidecek ve hem kuş avlayacağız hemde uzun zamandır atış yapmadığımız tabanca ile deneme atışları yapacaktık. Sohbet muhabbet içerisinde yayla evine ulaştık, Fatih içeri girip kapının arkasında asılı olan av tüfeğiyle dışarı çıktı,tüfeği tek eliyle tutup namlusunu bana çevirdi, aramızdaki mesafe 0.5 metre yoktu , kendisine oğlum silahla şaka olmaz şeytan doldurur dedimsede sözümü bir türlü dinletemedim, bu şekilde en az 3 kere horozu kaldırıp bana doğru tetik düşürdü. ben kendisinden tüfeği bana vermesini ve tabancayı alıp gelmesini istedim oda dediğimi yaptı ve tüfeği bana verip tabancayı almak için eve girdi , bende tüfek elimde tek elle dağa doğru tetik düşürüyorum, 1,2,3 tekrarlar devam etmekte nasıl olduysa namluyu sol elime aldım , yani çapraz tutuş şeklinde tetik düşürüyordum ki GÜM. Tüfek bir yerde ben bir yerde Fatih panik vaziyette ikimizinde rengi bembeyaz nedenine gelince ikimizde tüfeğin boş olduğunu biliyor olmamız , öyle ya toplamda 6. 7 kere tetik düşürmüştük üstelik tüfek her zaman boş olarak bırakılıyordu, düşünsenize o tüfek benim karnıma doğru iken 3 kere tetik düşürülmüştü. Peki tüfek o zaman niye patlamadı diye ufak bir inceleme yaptım , meğer tüfeğin kırma yeri yalama olmuş tek ellede tutunca namlu aşşağıya düşüyor ve iğne mili fişeğin ateşleme kapsulüne yetişemiyormuş nasılki çapraz tutuş şekline geçince namlunun burnu havaya kalkıyor ve ateşleme gerçekleşiyor.Bizim yaşadığımız olayın sonu bu kadar şanslı bitmeyebilirdi ve arkadaşımın adıda arkadaş katiline çıkabilirdi , hatta işin aslını bilmeyenler her türlü senaryoda yazabilirlerdi . Siz siz olun kesinlikle ve kesinlikle silahla şaka yapmayın.
Geçmiş olsun Allah korumuş sizi. Elimize aldığınız her silahın dolu olduğunu düşünerek kontrol etmeliyiz. Kontrol sonunda hala doluymuş gibide atış yapmak istemedikçe hiçbir hedefe doğrultmamalıyız. Ayrıca atış yaptığımızda hedefi ıskalamamız durumunda merminin gidebileceği yeri hesaplamalıyız. Bende bundan 1 ay kadar önce bahçemde havalı tüfeğimile bir mermi tutucuya nişan alarak Chrono tabir ettiğimiz namlu çıkış hızını ölçmeye yarayan aletle atış yapacaktım. Bir gün önce tüfeğimi 20 metreye sıfırlamıştım. Mermi tutucuyu bahçede anneme ait işyerinin duvarına yakın bir yere koydum. 20 metre mesafeden tutucuya doğru atış yapmaya başladım. Bir yandanda chrono sonuçlarını yazıyordum. Derken ilk şarjör bitti ikinci şarjöre başladım. Dürbünden atış yaptığım tutucunun sallandığını görüyordum. Hemen chrono sonucunu okuyup not alıyordum. 4 şarjör yani 40 atış sonunda mutluydum güzel sonuçlar çıkmıştı. Aradan birkaç saniye geçmişti ki annemin " Ne yaptııııııııııııııın burada" dediğini duydum. İliklerime kadar bir ürperti geldi. Annemin işyerine koştum duvarda bir sürü delik yerlerde sıva parçaları vardı. Ben bir gün önce sıfırladığım havalı tüfeğimde bir gün sonra hafif pellet kullanmamdan dolayı hedefin 3-4 cm kadar yukarısına vuruş yapıyordum.Metal olan tutucunun üst tablasına denk gelen pellet sekip doğrudan annemin işyerine dalıyordu. Hemde öyle böyle değil tam 40 atış. Metal tutucu hareket ettiği için hiç süphelenmemiştim. Allahtan annem yada herhangi bir müşteri içeride değildi. O gün akşama kadar sıva yapmakla geçti vaktim. Sekebileceğini, ıskalayabileceğimi hiç düşünmemiştim. Neyseki çok ucuz atlatmıştım.Bu arada havalı tüfek deyince insanların aklında Balon tüfeği canlanabiliyor şu fuardakilerden. Hem merak edenler hemde gönül verenler yada verecek olanlar için bahsettiğim şöyle birşey.
Sevgili İsmail, kinaye, cinas,rumuz yok birader. Bu sözlerim senin yazının ana fikri. Olaydan çıkarmamız gereken ders.
Yine kara avcılığı ile ilgili bir anım daha varki o bundan daha vahim ve bu sefer roller ve arkadaş değişiyor, aklıma geldikce kendime demediğim kalmıyor.
Merakla bekliyorum bende. Kötü bir sonla bitmediğini bilerek meraklanmak güzel. Ama yine de tekrarını yaşamamanız için dua ediyorum.
çok geçmiş olsun ismail aabi. Allah korumuş yaa.. silahla şaka olmaz aabi. bu yüzden kara avından uzak duruyorum mümkün olduğunca...
Şeytan doldurur cümlesi yanlıştır şeytan mermiyi nerden bulsun?? Doğrusu şu şeytan unutturur bunu nerden biliyorsun derseniz rahmetli dedemden biz çocukken dedem evin içinde ava gitmek için hazırlık yaparken anneanemın ona çocukların yanında tüfekle oynama şeytan dolduruyomuş demesi üzerine dedimin verdiği cevap neyi dolduruyomuş benim fişeklerim nerde? ben bulamıyorum o nerden bulacak demesi üzerine gerçeğin doldurur değil unuturur olduğunu rahmetli açıklamıştı...ve asla silahi ayırmadan evin içine almazdi duvarda bile açık şekilde asardı o zamanlar çok algılıyamadığımz şeylri şimdi şimdi daha iyi anliyoruz.. eskiler herşeyi tecrube etmişler demekki.. işin özü şeytan unutturmuş ALLAH korumuş sizi çok geçmiş olsun.
Sağol Ahmet kardeşim dediğn gibi Allah korud, inanın kendi yaşamımın devam etmesinden ziyade arkadaşımın beni vurarak arkadaş katili olmamasına sevindim . Gazetelerde hergün değişik cinayet haberleri duyuyoruz , acaba kaçtanesi doğru yazılmış,ben vurulmuş olsaydım kimbilir fotoğrafların altına üstüne ne yazılar yazılırdı.
Teşekkürler Ercan. Tabiki dediklerin doğru, lakin halk arasında kullanıldığı şekliyle yazmak istedim.Tecrübe her zaman tecrübedir, yalnız benim gibileri öğrenene kadar çok zaman alıyor .
Kardeşim sen muskasız gezme bence. Amma badireler atlatmışsın,yanlız arkadaşının yaptığıda affedilir gibi değil. Silahın hiç bir şekilde şakası olmaz olmamalı.