Hakan (restoran sahibi arkadaşım) beni aradı ve “Hocam valla arkadaşlar hem melanur hem de tek tük sinarit alıyorlar, biz ne yapacağız?” kışkırtma telefonu açtığında “İşim var, Hakan gelmem çok zor” gibi bir direnme sözcüğü ağzımdan yavaşça çıktı ama yemin tadını almış balık misali önce internette hava durumuna bakış (olur da rüzgar, dalga filan vardır zaten gidemeyiz ki!). Fakat hava mükemmel. 1-2 saat karar verme süresi sonunda telefona sarıldım ve “Hakan topla takımları geliyorum” dedikten sonra “Ancak öğlen saatlerinde gelirim ve o zaman denize çıkabiliriz” diyerek karşı tarafın arzusunda belki kırılma olur hinliği “Hocam mükemmel zaten benim de sabah işim vardı, o saat bana çok uygun” cevabıyla kağıttan kale gibi yıkıldı. Telefonu kapar kapamaz takımları hazırla, eldiven al, hım şunu da çantama koyayım şeklinde mırıldanmalar ile av hazırlığına başladım. Program da çizilmişti. Önce melanur, sonra sinarit sırtısı denenecek!. Denenecek diyorum zira bu ikinci sırtı avımız olacak. Üstelik ilk sırtıda bize mihmandarlık eden yılların balıkçısı Amerikalı bu sefer yok. Yani tam macera olacak. İki acemi ve koca deniz.. Karina restorandan kıyıdaki teknemizle yüreklerimiz kıpır kıpır yola çıktık. Amaçlar avlak bölgelerin belirlenmesi ve tekniklerin denenmesi. İlk önce kıyıya yakın 4.5mlik şeffaf silikon raglout ile melanur için sırtı çektik. Şimdi tahmin ederim nasıl sorusu belirmeye başladı. Değerli tecrübe sahibi arkadaşlarımın (yani sitemiz üyeleri sizler!) aktardıkları bir tecrübe detayı tekne hızımızı belirledi. Öncelikle yapay yem teknede bizim görebileceğimiz bir mesafeye kadar salındı ve yavru balığa en çok benzeyen yüzme stili bulunana kadar hız ayarlandı. Aman Allahım bilmesem yüzeyde yavrubalık yüzüyor diyeceğim şekilde kuyruk aksiyonu sağladığımız hız teknenin sırtı çekme hızı oldu. Takım ise basit: silikon balık, 0.22-25 dayanıklı 6-7 kulaç beden sonra küçük bir fırdöndü ve arkasından 30-35m salınan olta. Bu şekilde ilk denemelerde bir iki tıklama ve hop ilk melanur.. Yalnız belirtmem lazım melanur kibar bir balık. Vuruşları tıkırtı şeklinde ve yakalandığını hissedebiliyorsunuz ama çekerken balık kaçtı hissi ile baş başa kalıyorsunuz. Yani öyle fazlaca bir direnmesi yok. Belki bizim keratalar ufaktı ondan bilemiyorum. Hem fazla ahkam kesmeyelim bu ikinci sırtı ve ilk melanur avım. Sonra ben bir tane daha melanur aldım. Arkadaşta tık yok ama inancı sağlam ve “hadi hocam şimdi sinarite…”. Sinarit için bildik takımı hazırlıyoruz ve başlıyoruz derinliklerde dolanmaya. Rüzgar hafifçe şiddetlendi ama dalga yok. Hem ben meteoroloji sitelerine bakmışım ve biliyorum hava akşama doğru yatacak. Yani ava devam. Geçen sırtı tecrübemden hatırladıklarım eldiven şart idi ve 1.5 YTL iş eldiveni hem güneşten korunmak hem de misinanın ele vereceği hasarı önlemek adına mükemmel çalıştı. Tekne hızı yukardaki yöntemle tespit edildi. Neyse Hakan bana “Hocam hava hafifçe sert gibi bir aksilik olmasın ben tekneyi idare edeyim siz sırtı çekin” dedi ve haklı olduğu için sırtıyı tek ben çektim. 2-3 kez küçük vuruşlar (ama artık tecrübeliyim bunlar dipteki eriştelerin yapay balığa takılması, balık vuruşu değil). Burada özellikle belirtmek istiyorum yapay balığa takılan en ufak şey bile balığın bu yapay yeme atlaması imkansızlaştırıyor. Eğer şüpheniz varsa tereddüt etmeden yapay balığı tekneye çekin ve yemi kontrol edin. Merada tekrar dönüyoruz ve sert bir vuruş ve bir kafa atma. Tekne hemen rolantiye alınıyor ve misina gerginliği korunarak yerinde kalama ile balık yukarı doğru geliyor hissediyorum. Sonra birden misinanın ucundaki ağırlık kayboluyor. Ben “eyvah kaçtı mı” diye düşünsem de artık tecrübemle tahmin ediyorum:” balık hem vurgun yedi, hem bana doğru yüzmekte”. Ve asılmaya devam, sonra sağ taraftan pembe bantlarıyla 1100g, 45cm (tarttık) sinarit görünüyor. Ben teknenin sağındayım ama sinarit tekneden ürküp aşağı dalıyor ve sağda benim bulunduğum tarafa geliyor. Hemen soruyorum kepçe nerde? Ama maalesef kepçe yok. Ya Allah deyip tekneye alıyorum. Oda ne yapay balık sol solungacın galsamaya yakın yerine ince bir şekilde takılmış. Yani az daha av hüsranla sonuçlanacakmış. Sevinçle dönüş yoluna başlıyoruz. Hakan bir kez daha melanur için sırtı çekiyor ve 1 adet melanur teknemize giderayak misafir oluyor. Günün resimleri ektedir. Saygılar. Not bu sefer makak maymunu olmadık ama fotoya baktım başka bir şey olmuşuz herhalde…
Hakan hocam tebrikler sanırım avlandığınız yer jandarma karakolunun yan tarafındaki kısım ve harika bir av yapmışsınız gene afiyet olsun
Arkadaşım Hakan'ın tutuğu küçük ama tek balığı illa alacam dedi kıramadık. Diğerleri el kadar aslında.. 18-20cm arası. Ayrıca belki ilk tutulan melanurlar olunca koleksiyon merakı bizi yendi sanırım
emeğine diline eline sağlık ustam resimlere bakmadan daha sanki balığa ben çıktım öyle güzel anlatmışsınki hayal dünyam hemen harekete geçti.....
Hocam tebrik ederim çok güzel balıklar. Sinarit te ne güzel olur şimdi her sırtıda bir sinarit çıkarıyoruz adadan onuda fırında tepsi içinde yağlı kağıdın üstünde yapıyoruz oy oy karnım acıktı.Ne güzeldir onun tadı.
Mehmet Bey; haklısınız oraları ve biraz daha ilerileri (aslında epey ilerisi).. Ahmet Bey eksik olan var ama merak etmeyin daha buzlukta.. Çıkınca eksik tamamlanacak. Aylin Hanım, o ne cici kutlama, teşekkürler ve diğer arkadaşlara: sağolun, sağolun. Namık Bey; 10. köyün yerini bilen adam. Teşekkürler
tebriker çok güzel keyifli bir av olmuş.Melanur için birdahaki sefer ekmek denemenizi tavsiye ederim.Melanur sürü halinde gezer ve suyun üzerinde açık renk herşeye atlar.Bilindik suüstü mantarlı kefal kıbrısı kullanarak rahatlıkla çok sayıda yakalayabilirsiniz.Teknik çok basit.Önce ufak ekmek parçalarıyla yemleyin, balıklar suüstüne çıkıncada takımı bırakın.Bir tane yakalanıncada hemen çekmeyin, genellikle 2 -3 tane çekebilirsiniz tek seferde....
tebrikler hakan abi.. balıklar cok güzel görünüyor.. bilgiler içinde ayrıca teşekkürler.. bu arada güneşten korunma metodları denemeye değer
Deniz beni çağırıyor Tebrikler Hakan kardeş,anlatım'da,paylaşım'da sana yakışan gibi 10 numara,seni tüm samimiyetimle kutluyor,devamını temenni ediyorum, hoşkal
Hakan Bey tebrikler, Sinağrit gerçekten çok güzel bir balık. Elinize de çok yakışmış. Dilerim daha büyüklerinin gelmesi dileğiyle.
hocam anlatımınız her zamanki gibi çok güzel zevkle okuyorum emin olun ya siz sık sık çıksanıza balığa ben çıkamıyorum hiç olmassa sizin anlattıklarınızla avunurum ... hocam bursa göğüs hastanesinde sağlık memuruyum saygılar