Sular ısınıyor.. Sinarit sığlıklara sokuluyor.. o halde hazırlanmaya başlayalım.!

Konu, 'Tekneden Balık Avcılığı' kısmında balikci tarafından paylaşıldı.

  1. balikci

    balikci

    Mesajlar:
    2.184
    [​IMG]

    Yukarıdaki fotoğraf, sitemiz üyelerinden sayın Dr. Hakan GEMALMAZ'ın Kuşadası dikburunda sırtı çekerken oltasıyla yakaladığı 9kg ağırlığındaki Sinarite ait.. kendisi tarafından, 08 Kasım 2006 tarihinde sitemizin "Deniz Av Raporları" kısmına postalandı. Kendisini buradan tekrar tebrik etmek istiyorum..

    PERCOMORPHI (PERCIFORMES) takımından, SPARIDAE (MERCAN BALIKLARI) familyasının bir üyesi olan, denizlerimizde Ege ve Akdenizde bulunan Sinarit balığı, havaların ısınması ve Mayıs ayından itibaren sığlıklara sokulmasıyla avcılığı yapılmaya başlanabilir... Mayıs'tan Kasım ayına kadar uzunca gözüken ama bir okadar göz açıp kapayıncaya geçecek olan zaman içerisinde, Sinarit balığının derinlere çekilmeden, daha sığlıklarda görülebileceği dönemlerdir.

    Bir zamanlar Marmara denizinde bolca bulunan Sinarit, aşırı ve bilinçsiz avlanma yöntemleri kullanılarak bu balığın sularımızda bir nebzede olsa azalmasına sebep olmuştur. Aslında, sitemize yollanan "Av Raporları" başlığında bu balığı sıkça görmeyişimizin diğer bir sebebi ise azalmalarıyla ilgili değil, Sinarit avının zorluğundan kaynaklanmaktadır.

    Sinarit, Çanakkale boğazına uzanan sahillerin taşlık ve kırmalık derinliklerinde bulunabileceği gibi, Ayvalık, Sığacık koyu, Kemer, Kaş, Kuzey Ege ve Akdeniz'in bir çok yerindede avlanabilir. Başlıktada ele almış olduğumuz "Sinarit sığlıklara geliyor" sözünün anlamı, sinaritin kıyılara yanaştığı değil, sığlıklara geliyor olmasına işaret etmektedir, çünkü Sinarit derinsu balığıdır... kıyılara yanaşmaz. Yaz aylarında 20 ila 50 metre arasında bu balığı görebiliyorken, kışın soğuk havalarda bukadar sığ sularda bu balığı görebilmek mümkün değildir. Havaların soğumasıyla Sinarit, 300 metre derinliğe kadar çekilir. Bu durumda zaten zor olan avcılığı, bi okadar daha zorlaşır buda avının kışın yapılamayacak kadar zahmetli olacağını anlamamıza yeter.

    Sinaritin, besin kaynağı başta kabuklulardır... bu kabuklular kısaca; yengeç, çağanoz, ıstakoz.. diğer yemler ise sübye, kalamar, sinaritin en çok severek yediği yemler arasında yer alır. Sinarit avında yem olarak kullanılabilecek balıkları ele alırsak bunlar; küçük iskorpit, kupes, lapin, uskumru, istavrit, zargana, ilarya, barbunya, sardalya ile sınırlı kalmayıp, benzer bir yavru balıkta Sinarit balığının avcılığında kullanılabilir. Avda Balık kullanılacaksa, mutlaka küçükler seçilmelidir... bunlar oltaya canlı yada ölü olarak takılabilir, tabiki canlı yemin verimliliği her halükarda fazla olacağı bir gerçek. Canlı balık, yaralı şekilde, aksayarak yüzeceğinden balığı cezbetmeyi başarır ve sinarit tek hamlede saldırır.

    [​IMG][​IMG] [​IMG][​IMG]

    Sinarit kumluk bölgelerde bulunamayacağından, Sinariti nerede aramalıyız? sorusuna cevabım taşlık ve kayalık sahillerde, denize dik inerek yarlar oluşturan kıyıların çevresinde 20 metre yada daha fazla derinlikteki kayalık ve taşlık, sert zemini olan bölgelerde yada akıntı alan burunlarda bulabiliriz.

    [​IMG]

    Balığı nerede bulabileceğimizi öğrendikten sonra, gelelim oltaya... Sinarit kayalık diplere saklanarak genellikle avını bekler bir konumdadır, önünden geçenlere saldırarak yemeyi tercih eder.. ancak zokalı takımlarla tekne demirlenerek avcılığı yapılabilir.. Sinarit avında kullanılacak zoka su derinliğine göre değişeceğinden, bu derinliğe uygun zoka kullanılmalı.. 30 metre derinlik için 30-40gr ağırlığında zokalar, daha derin sular için ise 70gr ağırlığa kadar zoka kullanılabilir. Takım 0,50mm misinadan oluşur, ucuna ufak bir fırdöndü bağlandıktan sonra, 50cm kolçak bağlanıp, diğer ucuna bir fırdöndü daha bağlanır.. bu fırdöndüyede 80-90cm uzunluğunda 0,40mm misinadan beden bağlandıktan sonra, ucuna zoka bağlanır. Suya göre takımın dengesini sağlamak amacıyla en öndeki fırdöndünün arkasına kıstırma eklenebilir. Bu takımda yukarıdada anlattığımız gibi Sinaritin sevdiği yemler içinde kabuklu, kabuksuz ve canlı, ölü yemler kullanılabilir.

    Takımda kullanılabilecek 2 tür zokayı ele alırsak; Sarmısak zoka... genelde bütün olarak takılan tüm yemlerde bu kullanılır, iğne balığın ağız kısmından sokularak, solungaç altından çıkarılır, zoka ağızdan içeri doğru itildikten sonra, iğnenin ucu balığın sırtından çıkacak çekilde saplanır.

    [​IMG]

    Sülük zoka... iri istavrit, zargana, sardalya, uskumru gibi balıklardan elde edilen yaprak yemler için sülük zoka kullanılır, filetosu çıkarılmış balığın, kuyruğundan itibaren zokanın iğnesi saplanmaya başlanır, bir alt, bir üst şeklinde balığın diğer ucuna saplanarak devam edilir.. yanlız filetoda dikkat edilmesi gereken hususlardan biri, balığın iğnede kıvrılmaması.. yani toplanmaması..

    [​IMG]

    Yaprak Yem, Fileto hazırlanışı ve Oltada Uygulanışı (Video)

    Sardalyadan yaprak yem ve fileto elde edilmesi, oltamızda iğneye birebir uygulaması hakkında bir video hazırladım, aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

    http://www.youtube.com/watch?v=QBTfaaorx2w

    Sinarit avında kullanılan yöntemlerden biri olan zokalı takım haricinde, farklı olta takımları ve yöntemlerde kullanılır, bunlarıda daha sonra ele alacağız. Şimdilik makaleyi okuduktan sonra, Mayıs ayı itibariyle sığlıklara sokulacak olan Sinariti avlamak için hazırlıklarımızı yapmaya başlayalım.. sizlerin değerli yorumlarıyla dahada güzel bir kaynak oluşturacağımızı düşünüyorum, avlanması zor olan bu tür hakkında işin inceliklerini anlatacak ustalarımızında kaleminden dökülecek bir kaç satırıda hasretle bekliyor olacağım...

    [​IMG]
     
    Son düzenleme: 22 Nisan 2008
  2. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Ben de sinarit için bir ekleme yapmak isterim. Sinaritin Akdeniz'de görülen iki türü daha vardır. Bunlar antenli sinarit ve kocagöz (patlakgöz) sinarittir.

    ANTENLİ SİNARİT : Pembe sinarit olarak da anılır. Trança ile karıştırılsa da, sırt yüzgecinde bulunan ışınlar trançanınkinden daha uzundur. Trançada bulunan lekeler, antenli sinaritte görülmez ve trançanın çatallı yan yüzgecinden farklı bir yan yüzgece sahiptir. 100 cm. boy ve 15 kg. ağırlığa ulaşabilir.

    KOCAGÖZ SİNARİT : Patlakgöz sinarit adı ile de anılır. Seyrek görülür. Hem kumluk, hem de kayalık diplerde yaşayabilir. 500 m. derinliğe kadar inebilir ve 60 cm. boya erişebilir.
     
  3. Avciperdeci

    Avciperdeci SeRDaR

    Mesajlar:
    7.433
    Favori Kamış:
    El Oltası
    Ben de Murat'ın yukarıda anlattığı olta takımını, görsel olarak da faydalanabilmeniz için çizdim arkadaşlar. Bu şekilde görerek de takımı hazırlayabilirsiniz. Bunun dışında olta takımı ve kullanılışı hakkında aktarılacak bilgiler, hepimizin işine yarayacaktır.

    [​IMG]
     
  4. DrHG

    DrHG

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    232
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    Sinarit, 9 kg
    Takımlar 3-4 hafta öncesinden hazır Sayın Moderatörüm... Bir vakit bulsam hemen sinarite koşacağım.. Bu arada gene koltuklarımın kabarmasına neden oldu bu resmi böyle bilgi yüklü bir konuda kullanmanız. Umarım tüm dostlara daha nice trofe sinaritler rasgelir...
     
    Son düzenleme: 22 Nisan 2008
  5. Vedat Abayoğlu

    Vedat Abayoğlu Vedat Abayoglu

    Yaş:
    76
    Mesajlar:
    7.065
    Şehir:
    Canakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Game ARC
    Favori Makine:
    Okuma V system
    En İyi Avı:
    Sarıkuyruk
    Sırtı ile Sinagrit avcılığı

    Değerli üyeler

    Hani şu incirler oluşmaya başlarlar ya.Gec yaz ve erken sonbahar günleri,artık Trofe Sinagritlerin av vermeye başladıkları günlerdir.
    Ancak suların ısınmaya başladığı bu günlerde nispeten palazların kıyılara yaklaşmaya başladığıda bir gerçektir.
    Sizlere gecen sezon sinagrit avlarımdan kareler sunmaya calışacağım.
    Eski günlerde pekala kıyıdan bırakma yaparak,genelliklede canlı kücük iskorpitler kullanılarak olağanüstü sinarit avları gercekleştirilebilinirdi.Günümüzde ise zorlaşan bu tür av yerine bazen muhtelif kandırıcılar kullanılarak ve bazende canlı yem sırtısı(dip sürütmesi)yaparak bu muhteşem balıkların peşine düşmekteyim.Muhtelif kandırıcılarla yapılan avlarda nispeten kücük boy sinagritler alınabilirken,istisnai olarakta arada kayda değer trofelerde yakalayabilmek olasıdır.
    Uzun olta düzenini zannederim coğunuz bilmektesiniz.Esas itibariyle bu düzen özellikle Lüfer avında kullanılır yaygın kanaatine rağmen orijini bir trofe sinagrit düzeni olarak ortaya cıkmıstır.Bugün icinde trofe sinagrit yakalamanın baş olta düzenidir.
    Konu genişledikce bu düzenlerin püf noktalarını elbette sizlerle paylaşacağım.Zira uzun olta ile Sinagrit avında hakikaten dikkat edilmesi gereken mühim noktalar vardır.
    Sevgiyle kalınız
    [​IMG]
    [​IMG]
     
  6. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Vedat bey tekrar merhaba. Konunuzu yine geç gördüm ama gördüm. :) Sinarit için uzun olta demişsiniz. Daha önce Bilgehan Sarp beyin sitesinde, dip sürütmesi için aynı zamanda uzun olta tanımı da kullanılmış. Acaba sizin kullandığınızla bu uzun olta aynı mıdır? Ben hem aşağıdaki takımlarla ilgili fikrinizi, hem de kendi kullandığınız takımla ilgili bilgiyi sizden öğrenmek isterim. Bilgehan bey, ilk fotoğraftaki takım için, önemli noktası, üçlü fırdöndü kullanmak yerine, 3 ayrı fırdöndünün çelik halkaya takılması olduğunu söylemiş. Böylelikle, hem fırdöndülerin daha iyi çalıştığından, hem de takımın daha güçlü olacağından bahsetmiş. Bu konuda sizin de bilgilendirmeleriniz olacaktır sanıyorum. Bilgiler için şimdiden teşekkür ederim.

    [​IMG]

    Bu da derin su yeldirmelerinden sayılan bir olta takımı tarifi. Özellikle sert akıntıların olduğu bölgelerde kullanılmak için tarif edilmiş. Bu takımda, yukarıdakinden farklı olarak, olta kısmı aynı kalırken, iskandil ağırlığı 500 gr. - 1 kiloya ulaşıyor ve bedende de bazı değişiklikler yapılıyor.

    [​IMG]
     
  7. pride75

    pride75 Onur Aydoğan

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    276
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    x
    En İyi Avı:
    ...
    Uzun olta benim en favori ve çok sık kullandığım bir çeşit olta düzeneğidir. 2 sene öncesine kadar bu düzeneği bilmememe rağmen, bir ustadan işin inceliklerini öğrendim. Dediğiniz gibi ufak bir halka ve o halkadan 3 tane fırdöndü geçirmek bu düzeneği çok daha başarılı kılıyor. Ana benden 1. fırdöndü, 2. fırdöndü iskandil kurşun ve 3. fırdöndü ise oltanın ardından, anlaşılacağı gibi uzun kısıma geliyor. İskandil yere düşünce yarım kulaç yukarıya alıp, rölantide dip sürütmesi yapılıyor. Canlı yem yaklaşık olarak kurşun arkasından 2,5 3 metre arkadan geliyor. Misina renginin beyaz olması çok öenmli (Lüfer avı için özellikle). Ben bu düzeneğe canlı yem yerine sahte yem takıyorum. Hatta yakında rapala arkası yaprak Zargana tiyosu aldım (denenmiş ve çok başarılı olmuş). Ek olarak ben 500 gr kurşun kullanıyorum.

    Detaylı bilgi siteyen arkadaşlara anlatabilirim. Dikkat edilmesi gereken 1-2 nce noktadan biriside canlı yeme zarar vermeden aşağı indirmek. Kayalık ve taşlık bölgede çok daha fazla dikkat etmek gerekiyor.
     
  8. Aramis

    Aramis

    Mesajlar:
    1.207
    Şehir:
    Bursa
    Uzun olta için Sufix Supreme serisi yeşil misinaları şiddetle tavsiye ederim arkadaşlar,hem hesaplı hem sağlam.Küçük bir dipnot.:)
     
  9. mallaca

    mallaca Halil Barış Şengül

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    4.027
    Şehir:
    Bursa
    Favori Kamış:
    Makinalı kamış olta,her türlü el oltası,rapala
    En İyi Avı:
    Kiloluk mırmır,Kiloluk iskorpit
    Uzun olta süzeneğini ben de yazıun lüfer avında kullanmıştım.Fileto yem iyi iş yapıyor.Ama canlı yem daha etkili olur kanaatindeyim.
     
  10. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Deyatlı bilgiyi elbette isteriz. Buraya aktarırsan, herkes ayrı ayrı sormaz böylelikle, hepimiz faydalanırız ve de minnet duyarız. Buraya yazılan her bilgi, bizler için nimet demek.

    Şu canlı yemi zarar vermeden aşağı indirme durumu kıyıdan avlarda bayrak çekme yöntemi ile olabilir belki. Ama teknede benim gibi acemiler ne yapar onu bilmiyorum. :)
     
  11. Vedat Abayoğlu

    Vedat Abayoğlu Vedat Abayoglu

    Yaş:
    76
    Mesajlar:
    7.065
    Şehir:
    Canakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Game ARC
    Favori Makine:
    Okuma V system
    En İyi Avı:
    Sarıkuyruk
    Sevgili Kardeşim Sennur
    Bilgehan sarp bence değerli bir avcıdır.Zamanında aramızda mail teatisi olmuş,sitesine bazı av hikayelerimle bazı resimlerimi yayımlama izni istemiş ve tarafımdanda sevincle kabul edilmiştir.
    Ancak kendisi uzun zamandır Rusyada yaşıyor olduğundan,günümüzün kısır şartlarından haberdar olsa bile,bilfiil denemiş olduğunu sanmıyorum.
    En son kaleme alınmış kitaplardaki tariflerin bile günümüz şartlarında gecerliliğinin pek kalmadığını,gecmiş günlerin bol balık olduğu günlere uygun düştüğünü,helede modern ekipmanlarla kıyaslandığında pekde avcılığı kalmadığını iddia ederim.
    Peki neye dayanarak;Ben deniz kenarında ıssızda yaşıyorum.Hergünüm balıkla icice geciyor.Araştırmacıyım,istihbaratım iyidir,hemen herşeyden haberim vardır.En sevdiğim özelliğim ise eski avcıların muhafazakar tutumlarını asla benimsemeyip günün şartlarına göre kendimi derhal değiştirebilmemdir.Dolayısıyla günün şartlarında istikrarlı balık tutmak neyi istiyorsa ben ona,arada kendimdende birşeyler ilave ederek derhal adapte olurum.
    Lütfen beni yanlış anlamayınız.Asla burnu büyük biri değilim.Balıkcılığı belkide haddinden fazla ciddiye alan biriyim o kadar.
    Sorduklarınıza gelince; Bahsettiğim uzun olta düzeni bu değildir.Esasen bu takımlar uzun oltada değildir.Onlar canlı yem sırtısında,nispeten kücük balıkların yem olarak takılmasına yarıyan düzeenlerdir.
    Uzun olta artık İstanbul sınırlarından cıkıp yayılan Lüfer avında zargana kullanılarak yapılan avda kullanılan düzendir.
    Bugün İzmirde bir balık avı malzemesi satan bir dükkana girip sorsanız bana bir uzunolta düzeni verin diye,ihtmalen olmadığını söyleeyeceklerdir.Oysa İstanbulda aynı soruyu sorduğunuz hemen bütün satıcılar hemde muhtelif uzun olta düzenlerini size sunacaklardır.
    Basitce kalınca bir misina üzerine uc avcı iğnesi sabit,orta iğnesi gezer yada sabit ücüncü iğnesi nispeten kücük ve gezer(gagalık)üc iğneli düzene verilen addır uzun olta.Hani adı üstünde zargana uzun bir balıktırya bu balıkta ava uygun olan düzendir.
    Ancak Sinarit avında İstanbul Lüfer avcılığından biraz farklı iğne ve takma şekilleri içermektedirki,meraklılara tarafımdan en kücük detayına kadar sunulacaktır.
    Ciziminizde bence itibar gören noktalar elbetteki vardır.Bunlar uygun halkaya gecirilmiş,üc fırdöndü,aynen izahatınızdaki gibi işlevseldir.Ayrıca ayaklı kurşun.Misina kalınlıkları kursun agırlıkları asla uygun olmayacaktır.
    Yarın konu baslığı altında hemen herşeyi ince detaylarına kadar ele alacağım.
    Sevgiyle kalınız.
     
  12. Vedat Abayoğlu

    Vedat Abayoğlu Vedat Abayoglu

    Yaş:
    76
    Mesajlar:
    7.065
    Şehir:
    Canakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Game ARC
    Favori Makine:
    Okuma V system
    En İyi Avı:
    Sarıkuyruk
    Sevgili Onur
    Dikkat edileceği gibi benim ele aldığım konu uzun olta düzeninin Sinarit avındaki işlevselliğidir.Klasik lüfer avındaki düzenle yakın benzerliği vardır ama bazı değişik ayrıcalıklarıda vardır.Kurşun ağırlıkları ise illaki değişkenlik gösterecektir.
    Yarın ele alacağım.
    Sevgiyle kal
     
  13. Vedat Abayoğlu

    Vedat Abayoğlu Vedat Abayoglu

    Yaş:
    76
    Mesajlar:
    7.065
    Şehir:
    Canakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Game ARC
    Favori Makine:
    Okuma V system
    En İyi Avı:
    Sarıkuyruk
    Sevgili Bora
    Sinagrit avında uzun olta düzeninde kullanılması gereken misina bu değildir.
    Yarın detaylı anlatacağım.
    Sevgiyle kal
     
  14. Vedat Abayoğlu

    Vedat Abayoğlu Vedat Abayoglu

    Yaş:
    76
    Mesajlar:
    7.065
    Şehir:
    Canakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Game ARC
    Favori Makine:
    Okuma V system
    En İyi Avı:
    Sarıkuyruk
    Sevgili Barış
    Uzun oltada canlı yemin yerini hicbir şey tutamaz.Fileto yem ancak alternatiftir.
    Sevgiyle kal
     
  15. pride75

    pride75 Onur Aydoğan

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    276
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    x
    En İyi Avı:
    ...
    Merhaba Vedat abi,


    Ben zaten özelikle Boğaz'da Lüfer avında kullanılan düzenek için bilgi verdim. Sinarit konusunda tabiki senin kadar tecrübem yok hatta öğreneceğim çok şey var:) Bu düzeneği Boğaz'da çok kullanıyorum o konuda arkadaşlara yardımcı olurum. Gökçeada civarında avlanan bir arkadaşım (Akya, Sinarit vs) yeni bir düzenek geliştirdiğini ve çok başrılı olduğunu söyledi. Yakında öğreneceğim inşallah o zaman bende paylaşırım:)

    Bende hemen hemen her hafta sonu Assos'ta avlanmaya gidiyorum. Geçen hafta Saros denedik ama boş çıktık. Kiralık tekneciler ile anlaşamıyoruz ne yazıkki. Onlara göre balık yok bize göre ise denemek gerek:) Senden iyi tiyolar alırsam inşallah bende buna benzer resimleri koyarım:):):):)

    saygılar,

    Onur
     
  16. pride75

    pride75 Onur Aydoğan

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    276
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    x
    En İyi Avı:
    ...
    Kurşunun bağlı olduğu misina kısa, canlı yeminki ise çok uzun. Boğaz'da özellik ile Yeniköy'de Lüfere çıkıyoruz ve akıntı çok fazla. 500 gr kurşun kullanıyoruz ve önce balığı suya bırakıp yüzüşünü görüyoruz. Kurşunu diğer elimizde tutarak, canlı yemi bıraktıktan sonra yava yavaş kurşunu dibe gönderiyoruz. Yere değer değmez yaklaşık yarım metre yukarıya çekip rölantide gezinmeye başlıyoruz. Bu şekilde balık canlı kalıyor ve deforme olmuyor. Tekne yeri kaybetiğinide akıntı ile geri dönüyoruz. Döner iken oltayı yukarı çekip, canlı balığı Livara koyarak yaşatmaya devm ediyoruz. Sonra aynı işlem tekrar devam.
     
  17. acquis_communautaire

    acquis_communautaire

    Mesajlar:
    54
    Şehir:
    Ankara
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    Ne kilosu yahu, gram :)
    Merhabalar,

    Sinarit palazi icin rapalanin firetiger modeli oneriliyor. Fiyatini uygun buldugumdan resimdeki rapaladan aldim. Ustu yesil alti turuncu eklemli bir sahte...Gerci biraz kucuk, 9 cm kadar... Sizce is yapar mi?

    [​IMG]
     
  18. 07hoca

    07hoca öktem hoca

    Yaş:
    62
    Mesajlar:
    31
    Şehir:
    antalya
    sinavriti cok yakaladım akdenizde ama hep baragadiyle aldım,bu sırtı olayını bi anlarsam birde böyle denemek istiyorum,sırtı kelimesinede alışmam zor 40 yıldır yalancı derler bizim buralarda =)
     
  19. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan

    Öktem Hocam paragadi dediğiniz şu bizim meşhur parakete olmasın sakın?:confused:


    Öyle ise, sakın olmasın :eek: :eek:
     
  20. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Evet, baragadi yani parakete. ;):) Ama daha önce amatöre yasak değildi parakete, avları o zamanlara aittir diye düşünüyorum. Sanırım şimdi kullanmıyordur Öktem bey. :)