Uzun suredir kafamı hep mesgul eder, iki kıtada 3 tarafı da denizlerle cevrili toprakları olan bir ulkenin nasıl olurda denizlerden sorumlu bir denizcilik bakanlıgı olmaz diye. Bakın cevremizde ki ulkelere hemen hemen hepsininde denizcilik bakanlıgı var. Bizde Basbakanlıga baglı mustesarlık duzeyinde kalıyor. Boyle oluncada ne denizlerin ustunde, nede denizlerin altında surunlar bitmiyor; cogalarak artıyor. Bu konuda cok uzun uzun yazma gergi hissediyorum, ama kafanızı agrıtmaktanda cekiniyorum. Bu kadar yazı ilede ne demek istedigim anlasılmıstır sanırım. İnsaallah bizimde bir gun denizcilik bakanlıgımız olurda, denizlerimiz buyuk sorumsuzluklardan ve sorunlardan kurtulur. Degerli vakitlerinizi ayırdıgınız ıcın hepinize tesekkur ederim. Tevfik.
Bu konu hakkında daha önceleri de uzun uzun yazıştık aslında. Dön dolaş, hep aynı yerlere gelip durduk. Bir arkadaşımız şöyle demişti; "patlıcanla lüferin bakanının aynı olduğu ülkede, bir şeylerin düzelmesini beklemek yanlış olur"... Hakikaten biz böyle bir düzende, denizcilik bakanlığı hayali kuruyoruz. Daha baştan bu ayrım yapılmadıysa, bundan sonra da yapılacağını zannetmiyorum. Çünkü ülkemizde denizler, denizcilik, balıkçılık v.s. gibi kaynaklar ne yazık ki önemsenmiyor. Kaldı ki denizcilikle ilgili pek çok şeyin gerçek ve kontrollü bir düzene sokulması demek, çıkar çarklarının dişlilerinin kırılması demek. Hazır kanun kural tanınmazken, talan etmek daha kolay ve tatlı geliyor. Hal böyleyken, 100 yıl daha tartışırız denizcilik bakanlığının neden olmadığını.
Sennur Hn. Tesekkurler. Yeni uyelerden oldugum icin onceki forumları bilemiyorum. Ama bahsettiginiz gibi, patlıcınla balık olayı. Tam isabet. Balıgı gec de, patlıcanı becerebilseler ne ala. Ama inanıyorum ki kısa bir sure sonunda bu ikilinin ilgilileri ayrılacak ve bizim bile tasavvur edemedigimiz o basit ve kirli cıkar iliskileri son bulacaktır. İyi dileklerimle. Tevfik.
Zaten böyle bir kontrol oluşturulmazsa, nasıl ki bugün yurtdışından ithal fasulye, mercimek v.s. gibi "organik ürünleri"n kilosunu 15-25 TL arası satın almak ya da alamıyorsak OGD'li ürünleri tüketmek zorunda kalıyorsak, yarın üç tarafı denizlerle çevrili canım ülkemizde, yurt dışından ithal "balık konservesi" yemek zorunda kalacağız. Dilerim bunları yaşamayız ama gidişat onu gösteriyor.
İyi dilek ve temennilerinize aynen katılıyorum. İnsaallah gelecek nesillerimize, tertemiz denizler ve topraklar bırakırız.
Yetkili -Bırakın bu işleri, Deniz'e gerek yok. Var da, yok. Vatandaş -Nasıl yani, anlamadım sayın devletlum? Yetkili -Bu gidişle/"hal böyleyken" 40 yıl sonra balık kalmayacak zati. 100 yıl konuşsanız ne yazar. Vatandaş -Ama devletlum, balık, şeey deniz, eee yarınlarımız? Yetkili -Bak burada ne demişler? http://www.kacsantim.org/ gördün mü? Demek ki neymiş? Vatandaş -Ama? Ama işte sonumuz böyle olmasın diye, O? Yetkili -Olsun-olsun. Hem yarına kim öle kim kala. Devran, bu devran.
Nuri kardesim, hicvin guzel olmus; ellerine saglık. Ama su da bir gercek; dogru bildigin,olması gereken onemli konularıda sıklıkla gundeme getirmek gerekli ki, kafasinı kuma gomen zaat' ı muhterem sorumlularımız yavas yavas uyansınlar. Tabbi uyku ilacı alıpda coooooooook derin uykulara dalmamıslarsa. Tevfik.
Denizcilik bakanlığı, Su ürünleri bakanlığı , S.Ü müdürlüğü ,Balıkçılık bakanlığı vs , tanımlamalar başka forumlarda da tartışılıyor !!., Bence makam tanımlamalarından mada , ''makamın işlevi , ''yetkileri önemli !!! Bildiğimiz üzere K.K.G.M ' de ''Kurullar var !!! balıkçılıkla alakalı konular burada tartışılıyor ve oylanıyor !! sistem bu !! Gel gelelim , örneğin geçen seneki ''yasaklar kısaltılmasın kampanyasını hatırlıyalım kurulda oy çokluğuyla ''kısaltılmama kararı alındı ve kısaltılmadı !! sonrasında hepimizin bildiği gibi , uluslar arası sularda av , gündeme geldi ve ''Kurulda oy çokluğuyla alınan kararın hiç bir hükmü kalmadı , yani ''Kurulun hükmü kalmadı , bize gösterilen sistem aslında doğru O 'Kurullarda 'Su ürünleri profesörlerimiz , çevrecilerimiz, prf balıkçılık örgütleri başkanlarımız ,STK lar , vs kişilikler var ve doğru olan bulunuyor !! , bilahare doğru olan ''karar işletilemiyor !!! Sorun sistemde !! sistem de yanlış yapılan şeyler var !! Ha ne var ? bence Yetki eksikliği var , ''istifa etmenin önemini anlıyamama var , yalakalık var , bencillik var. Şimdi bir çok arkadaşımızın tuhafına gidecek belki fakat ''mevcut ''Müsteşarlık , ''Özel savcılar daki ''yetkilendirmeler gibi , ''çok donanımlı bir şekilde ''Özel yetkili su ürünleri Müsteşarlığı veya müdürlüğü diye tanımlansa bu işin altından kalkamaz mı ??? Çok başlılık yerine , örneğin denetleme yetkisi SGK alınıp bu birime bağlansa olmaz mı ?kolluk kuvvetlerinin görevi 'güvenlik değilmidir ? , balık satıcılarını belediye yerine bu birim denetliyemez mi ? vs yetkilerle bence çok iyi yönetilebilir önemli olan ''makamın adı değil , işlevidir !!! Sistem çalışmıyor sistemin başındaki de bunu görüyor fakat hala sistemi idare etmeye uğraşıyor !!! ''İstifa aklına bile gelmiyor !! bu şartlarda 'doğru ortaya çıkartılabilir mi ? çıksa çıksa yalakalık ortaya çıkıyor ve fasit daire tamalanıyor.!!!
Alp kardesim, goruslerin icin tesekkur ederim. Bence ismide onemli islevide. Nedenmi; uluslararası toplantılar yapılıyor.her ulke denizcilik bakanlıgı duzeyinde toplantıya katılıp kararlar alırken biz, kim bostaysa yada sıra kimdeyse onu gondererek ' laf olsun, torba dolsun ' misaliyle katılmıs olmak icin toplantılara katılıp turistik gezi yapıyor ve sonunda, yabancı ulkelerin cıkarları dogrultusunda aldıgı kararlara aynen katılıp uyguluyoruz. Cunku, donanımımız yok; fikir uretebilecek kadrolarımız yok. Deniz dedigimizde anladıkları tek sey, yazın sahilde denize girip guneslenmekten baska birsey olmayan zihniyet. Olsun kardesim, adını ne koyarsan koy ama, bu birimle ilgili bakanlıgın olmalı, alt kadroların, mustesarların, genel mudurlerin olsun; daire baskanlıkların olsun; hep beraber konu ve sorunları masaya yatırıp, nester vurulması gereken yerlere nester vursunlar. Denetim ve kontrol mekanizmaları ıcın elbette kolluk kuvvetlerimiz, zabıta gorevlilerimiz gorev alacaklardır. Ama kanunlarla duzenlenmis standartlar olmalı. Sorarım size; TROL yasak mı ,serbest mi? PARAKETE yasak mı serbest mi? diye. Tabiiki kisilere ve yerine gore degisiyor. Sen bir olta atarsın, yasak kardesim derler, ama 50 m.ileride adam 800 - 1200 ignelik parakete atar,ona serbest. Cunku elde standart bir uygulama ve yaptırım yok.Duzenleme yok. Yani kısacası, herkes kendi DUZENLEMESİNİ ( ! ) yapmıs uyguluyor. Zaten simdiden Degerli mustesarlarımızın ve genel mudurlerimizin rezervasyonları coktan yapılmıstır; nerelerde ne zaman DENIZI VE GUNESİ inceleyecekleri hakkında. Sana,bana da bakmak kalıyor.