Taşucu levrekleri

Ankara'dan oğlumla döndük.Yolda hep balık avından bahsettik.Yol yorgunluğun dan olsa gerek,sabah geç kalktık.Poyraz esiyordu,şansımızı denemek istedim ve oğlum , kayın biraderle sekanın kısa mendiregine gittik.Zaman zaman levrek yapan bir yerdi.Birkaç atış yaptım ,takip yoktu.Sonra birden oğlum seslendi ,yakalamıştı.Ama balık belgesellerde ki gibi zaman zaman suyun yüzeyine zıplıyor,kuyruğunun üzerinde adeta yürüyordu.Zargana desek değil,baraküda degil şaşırmıştık.Kıyıya aldık.Hiç görmediğim bir balık.Alt çene uzun üst çene daha kısa kılıç balığı gibi bir şey,kuyruk güneşte ışıgın kırılımı ile sarı laciverte dönüşüyor.20-25cm boyun da pullu bir balık.Kayın birader Sinop'ta sürekli balı tutan biri oda tanıyamadı.Ebat olarak büyük bulmadığımız için cep telefonu ile fotoğraflayıp saldık.3-4 atıştan sonra oğlum bir adet daha aynı balıktan yakaladı onu da saldık.Tanıdığım bir balıkçıya sordum,yörede ki ismi MIDIKLI imiş.Bol kılçıklı ve lezzetsiz olduğunu söyledi.Eve geldik.İki üç gün aynı denemeleri yaptık,canlı denedik levrek yok.
Cumartesi günü oğlum dönmeye kara verdi.Saat on da yola çıkacak.Sabah saat altı da oğluma hadi dedim, gelmedi.Tek başıma sahile indim,baktım atanan iki kişi var .Eğlenmedim ,başka yere gitim.İkinci atışta yapıştı.Heyecanlanmıştım, hemen kıyıya aldım.Tekrar attım ,yine yapıştı ama zorluyordu sakin kalmaya çalışarak kıyıya almayı başardım.İki adat birden yapışmıştı.Sonraki atışlarda ikitane daha yapıştı ufak oldukları için saldım.Sonra ikikez yapıştı heyecandan boşluk oluşturdum sanırım yemi bıraktı alamadım.Eve geldim.İşte oğluma pas vermeyenler.