Balık yönünden umduğumu bulamadığım bir tatil geçirdim diyebilirim. 2 hafta boyunca ele avuca gelmeyen balıklarla uğraştım ve bildiğiniz amele yanığı oldum . Önce Balıkesir-Akçay, sonra da Didim'e gittik. Sırf balık için o kadar yol çektik . Balık sevdası yüzünden denize bile doğru düzgün girmedim. Her iki bölgede de kıyıdan önerilen her yeri denedim diyebilirim ama istediğimiz balıklar gelmedi. Tabi bu kadar emeğin sonuçsuz kalması beni iyice germişti ve çevremdeki insanların da ''balık yok-gitme balığa-bıkmadın mı balıktan'' gibi sözleri üzerine adeta oltaları kıracak hale gelmiştim. Neredeyse bu güzel hobiden soğumak üzereydim. Ama son gün sandalla gittiğimiz av, keyfimi az da olsa yerine getirdi. Bu tekne avından sonra da balığa gitmedim, zirvede bırakayım dedim . Tekrardan eve eli boş dönüp alay konusu olmak istemedim . Bu da tatilimi kurtaran mırmır... Olta kırılacaktı neredeyse. Çekerken bileklerim ağrıdı reeling . Tabi işin keyfi burada . Bu mırmırdan önce bir balık daha vurmuştu oltama ve çok kuvvetliydi, ama yolun yarısında kurtulmayı başardı. Bunun dışında çok güzel çupralar da denk geldi. Yani tatil böyle geçti . Allah, herkese tatilinde gönlüne göre balıklar versin . Aksi halde çok stresli geçiyor .
Zirvedeyken bırakman yerinde olmuş. Kıyıdan avlar maalesef halen beklenilenin çok altında. Tebrik ederim.
Teşekkür ederim . Teşekkür ederim.. Kıyıdan balık almak gerçekten zor. Gerçi ben bir iskeleye çıktım neredeyse denizin 1/3'üne geldim ama yine balık gelmedi . Balık tutmak için karayla bağlantıyı kesmek gerekiyor demek ki .
Kıyıya ağ gerenlere de bir çözüm bulunmalı. Geçen komşunun motoru ağa dolandı ve 400 TL masraf çıktı. Kıyıya ağ germişler, hem de 2 sıra. Konuştuğumuz bir balıkçı ağ atanları şikayet etmiş, jandarma da kanıt lazım, asılsız ise siz suçlu olursunuz falan filan demiş. Adam bize ''ulen bende kamera ne gezer, sandalım zaten kamera fiyatında'' diyor.
Fotoğrafların hepsi Didim'den . Balıkesir'de ele avuca gelir balık yoktu. 2 tane çipura tuttum, 15 cm civarıydı geri bıraktım. Etrafımdakiler balığı atınca şaşırdı. Çünkü onlar benim tuttuğum çipuraları bulamadıkları gibi gelen yavru isparozları da kovalarına atıyorlardı. Benim tuttuğum çipuralar onların tuttuğu balığın 2-3 katı boydaydı.
