Bayramda köyden dönerken terkos hisarbeyli köprüdeki balıkçıdan 1 adet bu balıktan aldım.2 kg geldi,55 cmdi ve en küçüğüydü.Çok büyükleri vardı tezgahta.Bu balık tatlısu kefaline çok benziyor.Ama adına akbalık diyorlar.İnternette heryerde akbalık diye arattığımda karşıma hep kasna çıkıyor.Tadıda kefale benzemiyor çok lezzetli bir eti var.Turnadan daha çok beğendim etini.Kafam karıştı tatlısu kefaliyle bir alakası varmıdır bu balığın ve nasıl avlanır merak ediyorum ? Bizim ıstranca derelerine kışın sular yükselince ormanlı deresinden girdiği söyleniyor bu balığın.
balıkçılar tutarken balık tepiştiği için kafasına odunla vurmuşlar o kan ondanmış öyle dedi adam. bir kesimhanelerini görmüştüm kaç sene önce millete satarken kovadan canlı çıkarıp keser gibi birşeyle turnaların yayınların kafalarına küt küt vurup bayıltıyorlardı balığı :S
valla bana da garip geldi balik. tatlisu kefali nam-i diger kasna gibi de siraz da olabilir. lakin rengi bir acayip, birde o noktalar hiç hosuma gitmedi, zaten son derece lezzetsiz bir balikmis, ben yemem
balık cinsi kasnadır, ot sazanıda denilebilr. balığın kafası bence ağ ile tutulduğu için öyle olmalı. kafa kısmı ağya takılıyor daha sonra hayvan orada saatlerce mücadele ediyor sonrada kafa kısmı kan topluyor.
Bu balığı tesadüfen bende tutmuştum max 5 kg' a kadar büyüyor. Nehirler yağmur sularıyla bulandığında akıntının tersine doğru ilerliyor. Sanıyorum havyar dökmek için derelere giriyor. Zaten bir müddet sonra dereler bu balıkların ölüleriyle doluyor. Sazan-kasna melezi bir tür olduğunu düşünüyorum.
Bu balık Doğu Anadoluda bile bulunmaktadır.Akbalık dendiğinde akla Tatlısukefalki(Kasna,Kepenez)gelmektedir. Resimdeki balığın siraz balığı gibi ağzı aşağıya dönük, ancak bıyıksız olduğu görülmekte. Akraba bir tür olduğunu söyleyebiliriz. Memleketimizde hem tatlısuda ve hemde deniz balıklarında o kadar çok isim karmaşası vardırki,hangi ad geçerli olmalıdır,doğrusu zordur. Ancak bilinizki bu balık asla bir kana yada ot sazanı değildir.
balık halen tek vucütmü bilmiyorum ama, balığın yapısına ve yüzgeçlerini karşılaştırırsanız sevinirim. bunlarda benim ot balığı dediğim tür, forumda bu balığa kasna diyorlar, belki faydası olur. işte benim benzettiğim balık,
evrimleşmiş kasna ağız yapısı özellikle.canlılar hızlı değişime ayak uydurmak için ya çok hızlı evrimleşmeye başladılar yada işin içinde yanlış partner seçimi var
Arkadaşlar bu tür yukarıdaki tahminlerin (Sazan, kasna, ot sazanı, siraz, Sazan-kasna melezi, evrimleşmiş kasna .. vs) hiçbiri değil malesef. % 90 ihtimalle Rutilus frisii (Levkit balığı), % 10 ihtimallede Vimba vimba (Eğrez balığı). Resimde balığın tam profilini göremediğim için kesin birşey söylem zor ama bu iki türden başka bir tür olabileceğini sanmıyorum. Ama hakikaten Rutilus frisii özellikle kasna ile sıklıkla karıştırılan bir tür, kasnadan en önemli farkları anal yüzgeci ve ağzın hafif alt konumlu olması. kafadaki ve karındaki kızarıklıklar balığın odunla darp edilmesinden kaynaklıymış Yine kafadaki beyaz çıkıntılar bazı türlerin üreme dönemlerinde erkek bireylerde görülen tüberkül isimli yapılardır ve zararsızdır (roy, bu noktalardan korkmana gerek yok zararsızdırlar yani ) Rutilus frisii genellikle acı sularda (yani nehir ağızlarında) yaşar. Denizede girip çıkan bir türdür. Aşağıdaki linkte bu levkit balığının yakın bir akrabasının resmini görebilirsiniz. Bence oldukça benziyorlar. Belki sizde benzetirsiniz! Saygılar.. http://pshe.eliveport.com/?modul=oldal&tartalom=1145061
bu balığın aynısı iznik gölünde çıkıyor bende gördüğümde Tatlısu kefaline benzetmiştim ama oradaki halk ta ak balık diyor dere ağızından tırmanıyor eti denildiği gibi çok lezzetli
Balık rutilus frisii (resmi literatürde LEVKİT BALIĞI)Bu balık günümüzde çok azalsada İznik gölünün meşhur AKBALIĞIdır. 70 CM LİKLERİNi İznikli balıkçı dostlarla beraber ızgarada yemiştik tadını beğenmiştim.En son 88 de 50 cm liğini olta ile avladım(solucan ile),İznik gölü harici yakınındaki sulak alanlarda rastlanmayan bir tür.Terkosta bulunacağını sanmıyorum(vedat ağabey yada özkan(79) bu konuda tecrübeliler bilgi verebilirler) yada duymadım.Benim tahminim iznikten tutulup oraya yollandığı şeklinde (her göl kenarında satılan balıklar o gölün balığı olmaz.iznikte göl kıyısındaki restoranda yediğiniz balığın yüzde 50 si kiralık göletlerde -eskişehirden tutun konyaya kadar-tutulmuş balıklardır.Apolyont gölünde satın aldığınız canlı 5 kg lık sazanın samsun ALTINKAYA barajından olma ihtimali yüzde seksendir). Burnu üzerindeki kabarcıklar ise,erkeğinin üreme zamanı oluşturduğu doğal durumdur(bu mevsimde hala aktif olması ilginç ) T.SU KEFALİNE akbalık adı yaygın olarak kullanıldığından resmi literatürde de aynı ad kullanılmakta.T,SU balıklarımızın yüzde doksanı zaten aynı renkte olduğundan genelde akbalık olarak adlandırılır(birde KARABALIK vardır yayın,bodur yayın,siraz,eğrez ve küçük t.su kayabalıkları için kullanılır) SARIBALIK İSE üçüncü derecede yaygın addır.Sazandan tutun,bazı siraz çeşitlerine kadar hepsi sarı balıktır Ben,ezelden beridir şu üç ismi duydukça sinirlenmişimdir.Yurdum insanı,otlara,böceklere,meyvelere isimler verirken gösterdiği özeni malesef balık konusunda göstermemiştir.Bozkır kökenli bir ırk olmamızdan kaynaklansa gerek Deniz bölgelerinde durum biraz daha farklıdır,oralardada yunan,arap(doğu akdeniz) kültürü etkisinde adlar kullanılır. İç sularımızda eskiden beri balıkçılık yapılan göl sayımız sınırlıdır.Bu bölgelerde,balığın ticareti söz konusu olduğundan,balık türleri daha detaylı adlarla anılmışlardır.Bizimde dikkate alacağımız adlarda bunlar olmalıdır.Daha düne kadar bi damla yağmur için duaya çıkan bozkır köylüsünün köyüne yapılan barajla balıkçılığa başlamasıyla,eğridir gölünde binlerce yıllık zenaatı devam ettirilen balıkçılık kültürü aynı kefeye konamaz.Dolayısıyla literatür hazırlanırken bu detay gözönüne alınmalı. Levkit konusuna dönersek,bu balığa (rutilus frisii) hangi yörede bu adın kullanıldığı bilgisine sahip olan dostların (örneğin samsun bafrada bu balığa levkit derler şeklinde) açıklamalarını burada paylaşmalarını diliyorum. Şahsi görüşüm,bu balığın en bol bulunduğu,tanındığı İznik yöresindeki ismi AKBALIĞIN kullanımı yönünde.Aynı adla anılan t.su kefaline (leucuscus sp.) ve sis balığı(aspius vorax) nın gerçek isimleriyle resmi literatürde yer alması yönünde. HERKESE RASTGELSİN...