Uzun zaman olmuştu; iyot kokusunun ferahlığından, denizin insanı dinginleştiren maviliğinden, rüzgarla gelen köpüklerin ruhlarımızı okşayarak salınmalarından, avcılığın inceliğinden, balığın inatçılığından, ayrı kalışımız… Bu aşkı yeniden üretmeliydik…Bütün doğa koşullarını zorlayarak, sabah “Asistan Onur”, Cemil ve Hasan’ı da (ikisi pasif avcıdır) alarak avlak yerimize ulaşıp, deniz anamızla oltalarımızı buluşturduk, birkaç küçük sargoz alıp, anamızın koynuna tekrar saldıktan sonra sağlam bir vuruş alıp, oltamızı çekince aşkımızın filiz vermeye başladığını gördük : iri bir sargoz ! Bu esnada, arkamızda babamız yaşlarında bir amca peydah oldu, takımlarını hazırlayıp, bizim kamışların ortasından atmaya kalkıştı! Bey amca, oltalar karışır, koca sahil, az öteden atar mısın, diye uyardık. Amcamız hiç oralı olmadan, karışmaz, karışmaz deyip, oltasını savurdu, işin ilginç yanı bizde oltalarımızı balığa değil, gözümüze ilişen 3-4 siyah poşeti kıyıya çekip deniz anamızı kirliliğinden arındırmak için uğraşıyoruz, hem de bey amcalarımız gibi avcı kardeşlerimizin temiz denizde avlanabilmeleri adına! Adab ı muaşeret var, avcılığın bir “raconu” var, var da kibarlığın da sınırları var! Bu sefer de bey amca oltamın üstüne oltasını atıp, takımları karıştırmaz mı? Uslübu sertleştirerek bey amcayı ciddi şekilde uyardık, oda haddini aştığını fark edip ufak ufak yol aldı. Biz yine avımıza döndük ilk gün sargozlarla yetinip, döndük. Sabah, balık sevdası duygularımız depreşti, “Asistan Onur”, Cemil ve Hasan’la telepatik bir iletişimle sabah avlak yerimizde bulduk kendimizi! İlk denememiz de güzel bir levrek vals ederek karşıladı bizi, arkasından minekop, arkasından sargozlar derken, bir aşkı yeniden büyütmenin keyfine vardık! Eve dönüp temizleme faslına başlayınca, kahrolan görüntüyle karşılaştık! Levrek yumurtalıydı, üzüntüden ne yapacağımızı şaşırdık. Bu dönemde yumurtalı olduğunu unutmuştuk… Özür dileriz Deniz Ana, affet bizi… Kalın sağlıcakla… Klasik dip oltası Makina Kamış: Albastar pasha-albastar Yem: Karides, Boru Kurdu Avlak Yeri : Mersin
Osman abi aramıza hoşgeldiniz, merhaba bile demeden bu raporla hızlı bir biçimde hoşgeldiniz hem de. Tanışma bölümünde bir konu açarak biraz kendinizi tanıtırsanız arkadaşlarımızla daha rahat kaynaşacağınızdan eminim. Balıklar ve ufaklık güzel, levreğin yumurtalı oluşunu konuyu bilen arkadaşlarımız açıklayacaklardır. Selamlar..
Hosgeldiniz... Oldukca bereketli sayilabilecek bir av yapmissiniz.Tebrik ederim. Daha nicelerinde bulusabilmek umuduyla, sevgiyle, saygiyla ,saglicakla kaliniz. Rast gelsin.
çok güzel anlatımı ile içine alan bir av raporu, ayrıca yakalananlarda hediyesi, paylaşım için teşekkürler,
Ozican Kardeş Güzel Bir Avmiş,yalniz Karagöz Biraz Küçükmüş Ama.levrek Ocak-mart Arasinda Yumurta Birakir O Yüzden Dişi Levrekleri Geri Denize Birakmamiz Daha Uygun Olacaktir.bu Arada Bir Balik Avinda EN önemlisi Yardimci Ekiptir.o Yüzden Ekibini De Tebrik Edrim .bol Avlar
tebrikler. levrek için üzüldüm tabii ki, ama sizin üzülmeniz herşeyden önemli. çünkü bu bir daha aynı hatayı yapmayacak şekilde zihninize nakşetmiştir bir refleks olarak. bir dahakine böyle üzülmeyeceğinize eminim.
Şu levrek ile tanışacağım günü iple çekiyorum, II. Saros Seferi hazırlıklarına hava muhalefeti yüzünden başlayamadık bir türlü.
Kutlarım, güzel balıklar almışsınız.Zaman zaman bazı hatalar yapılabiliyor.Önemli olan hatanın farkına varıp tekrarlamamak.İnşallah daha güzel avlarınız olur
Hoşgeldiniz.Güzel bir anlatım ve harika balıklar.Bayağı bir çeşit yapmışsınız.Levrek konusundada en azından tecrübe edinmiş oldunuz.Güzel av ve paylaşımlarınızın devamı dileğiyle. Rasgele,
Araştırdığım kadarıyla, levrek avının belirli tarihler arasında avcılığı yasaktır, şeklinde bağlayıcı bir hüküm yok! Sadece bir kere yumurtlaması ve boyunun sınırlarıyla çizilmiş: 18 cm. bir yasak var. Magazinleştirirsek; gezindiğim avcılık sitelerinde levreğin bu dönem de avlanılmamasına ilişkin -birkaç istisna hariç- söylenmiş bir çift lafta yok!( örnek gelirse yazıyı düzeltirim) Tersine boy boy resimler afişe edilmiş. Konuyu başka bir boyuta çekmeden, toparlayacak olursak, levreğin bu dönemde avının yapılmaması, vicdan+bilinç: etik olarak tanımladığımız değerlerimizi karşımıza çıkarıyor. Buradan bir gelenek başlatarak, bu dönemde oltalarımıza denk gelen levrekleri resimlerle, videolarla tekrar denize salmamız, ülkemiz avcılığında yeni bir anlayış geliştirecektir diye düşünüyorum… Önceden, böyle bir konu üzerinde yapılmış tartışmalar, kampanyalar varsa affınıza sığınıp, yeni olmanın heyecanıyla yazdığım bu yazıyı silebilirim. Bu arada, karagöze ilişkin biraz küçük diyen, Hasan kardeşime, karagözün içinde bulunduğu tepsinin çapı 45 cm.dir. Hepinize teşekkür eder, bol avlar dilerim.
harika bir anlatımla resimleyip sunduğunuz rapor hakikaten çok güzel olmuş levrek te de yumurta olduğunu bilseydiniz zaten bırakacağınız belli ama artık olan olmuş kalan sağlara bakacaz .sonuçta buda bi tecrübe benim düşüncem tabi ben şahsen öğrenmiş oldum . teşekkürler balığınız her daim bol olması dileğiyle rastgele .saygılar
Osman balıkavı keyfin daim olsun. Tepsinin çapı ile oranlama yapmak daha elle tutulur bir sonuç verecekse, Hasan kardeşimizin uyarısını detaylandıracak bir hatırlatma; karagöz için boy limiti 21 cm'dir. Selamlar.