Sayın yönetici arkadaşlar ve tüm üyelerimizin dikkatine, 25 Ekim tarihinde yaptığımız organizasyonda Sahil Güvenlik tarafından balık avımızın engellenmesinden sonra kendi çapımda biraz araştırma yaptım ve öğrendiklerim ile kanaatlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. İlk önce şunu belirmek isterimki bu konuda bir tebliğ ve tek tek belirtilen kurallara rastlıyamadım. Bu işin kuralları açık ve herkesin anlıyacağı ve uyacağı şekilde belli değil. 1-Balık tutan herkesin mutlak surette Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından verilen resimli, 2 yıl geçerli Amatör Balıkçı Belgesi olması lazimdır. Bu belge denizde (teknede) Sahil Güvenlik tarafından ve kıyı avcılığında ise Polis teşkilatı tarafından denetlenecektir denmektedir. Demekki biz balıkavı ailesi olarak hepimiz bu belgeyi almamız elzemdir. Belgeyi almak ise çok kolaydır. Usulüne uygun olarak hareket edeceksek tekneden veya kıyıdan avlanma yapacaksak bu belge bize lazımdır. 2-Tekneden organizasyon için ise açık ve net bilgilere pek ulaşamadım. Ancak bir yerde tekne organizasyonu için Amatör Balıkçılık Turizm İznini Teknenin alması lazım olduğunu okudum. Hatta şöyleki aynı yerde tutulan balıkların adedine göre vergi verilmesi icap ettiğini okudum ve çok hayret ettim. Kanaatimce Sahil Güvenlik Teknenin esas evraklarının ve bulundurması mecburi olan teçhizat ve personel eksikliği için avımıza mani oldu. Tabiatıyla bizlerinde hepimizin Amatör Balıkçı Belgesi de yoktu. KANAATIM:Amatör Balıkçı Belgesini hepimiz çıkaralım. Hatta bir yerde bu belgenin kulüp ve birliklerce toplu olarak çıkarılabileceğini de okudum. Tekne organizasyonu yaparken anlaştığımız teknenin evraklarının ve teçhizatının tamam olup olmadığını kontrol edelim. Selam ve sevgiler, Süheyl Başak
teşekkürler süheyl bey. bende bir araştırıp ametör balıkçılık belgesi almayı düşünüyorum.. inşallah bundan sonraki organizasyonda böyle sorun yaşamayız...
Süheyl ağabey, sana inanamıyorum. Oturup araştırmışsın gerçekten, çok teşekkürler. İlk madde için söyleyeceğim, bu belgenin alınmasının zorunlu olmadığıdır. Son çıkan su ürünleri kanununda böyle bir zorunluluk yer alacaktı ama tasarı çevre komisyonuna gitmeden önce budanarak bu madde çıkarıldı. Hali hazırdaki tebliğlerde de bu belgenin zorunlu olmadığı açıkça belirtilmiş durumda. Alanlar ya da almak isteyenler içinse, bu belgenin 4 yıl geçerliliği var ancak zorunlu olmadığından denetleyen, soran da yok. Ben yine de her halukarda alınması taraftarıyım, bunun da nedenini daha önceki yazışmalarımızda çokça dile getirmiştim, gerektiği takdirde de yine anlatabilirim. Tekne organizasyonu içinse, belge almak zorunlu olmadığından, "organizasyona dahil olacak her katılımcının belge sahibi olması gerekmektedir" gibi bir şart koşamayız. Sanırım bu durumda yapmamız gereken şey, teknenin belgelerini kontrol etmek ve daha öncesinde, sahil güvenlikten bununla ilgili olarak detaylı bilgi almak. Neye müdahale edip etmediklerini en iyi onlar açıklarlar sanırım. Zira ilgili kurumlardan aldığımız bilgiler, uygulamalarla tezat oluşturduğundan, meramımızı anlatana kadar sorun yaşamaktansa, uygulamaya yönelik bilgileri almak tekne organizasyonunun selameti için daha hayırlı gibi görünüyor. (Oooofff off bunların hepsinin düzeltilmesi lazım, şu yazdıklarıma inanamıyorum. Uygulamaya yönelik hareket etmekten söz ediyorum. )
Anlaşıldığı kadarıyla şöyle bir şey var. Bir gerçek yada tüzel kiş, çıkıp, biz balık avı org.u düzenliyoruz, ama tekne ile, ama karadan her neyse, katılım şu paradır gibi bir org. düzenlemek istiyorsa; Bu bir turizm faaliyeti olarak ele alınıyor ki doğru. Bu durumda bu tür turizm faaliyeti için bir belge alması zorunlu. Fakat, bizim org.larda, tekneci herhangi bir org. düzenlemiyor. O sadece teknesini bir takım şahıslara kiralamış oluyor. Şahıslar teknede düğün yapar, balıkta tutar, bu en azından bu bağlamda teknecinin sorunu değil. Şimdi biz 40 kişi bir feribota binip, arkadan sürütme çeksek, yada beklerken sallasak aşağıya el oltasını, İDO'nun kabahati ne? Her neyse. Burada bir tür pısırıkılık söz konusu aslında. bu tekneler balığın en canlı olduğu sezonda yatıyor genelde. Bir yolunu bulsalar, gerekli izinleri alsalar, boğaz turu yapar gibi binilip çıkılsa, adamlar en azından ölü sezonda karın doyuracak parayı kazanabilir aslında. Ticari yönden bu kadar dar bir mantalitenin, geminin mesela sigortasını yaptırmayı ihmal edeceğini düşünmek zor olmasa gerek ki, bu durumda o gemi suda kalamaz bile nerdeyse.
Koyu renk ile belirttiğim satırlara göre, bu durumda organizasyona katılan tüm üyelerimizin turizm belgesi alması gerekir ki o da olmaz !!!
Sennur Hanım Kardeşim, Amatör Balıkçılık Belgesini Marmara Erğlisinde bulunan Sahil Güvenlik her kontrolda soruyor. Hatta o kadarki teknede kaç kişi varsa hepsinin bekgesi olmasını istiyorlar. Beni de evvelsi sene 2 kere ve geçen yaz bir kere kontrol ettiler ve belge sordular. Sizinde belirttiğiniz gibi kanunları ve yönetmelikleri herkes aklına estiği gibi yorumluyor ve uyguluyor. Bu nedenle bizlerde ne yapacağımızı tam olarak bilemiyoruz. Allah bizlere yardım etsin. Hoşuma giden bir deyimi belirtmek isterim: Korkulu rüya görmektense uyanık kalmak daha iyidir! Denizin ortasında münakaşa etmektense belgeyi aldım ve kurtuldum. Selamlar, Süheyl Başak
Süheyl Abi, bu hususta sonuna kadar haklısın. Ama bu böyle olmaz, gitmez. Yarın sahil güvenlik anamınızn nikahını sorarsa, onu da mı cebimizde taşıyacağız? Kanunun ne söylediği belli. Bu belge isteğe bağlıdır, hiç kimse yanında bulundurmaya mecbur değildir. Hiç kimse sahip olmaya da mecbur değildir. Yapılması gereken o sahil güvenliğe bunun bir şekilde gösterilmesidir. Hiç kimse kanun koyucunun üzerinde olamaz. Meclisi biz seçtik, onlar bizim adımıza bu kanunu çıkardılar. Kimsenin bu kanunu kendi kişisel keyfine binaen istediği gibi bükmesine müsaade edemeyiz. Kendi seçtiğimiz vekillerimize ve onların ortaya koyduklarına sahip çıkmak bizim görevimizdir. Bu hususta, aman alayım, göstereyim gibi bir yaklaşım, Türkiye Cumhuriyeti devleti demokrasisine kurşun sıkmak, demokrasiyi faşizmin ellerine teslim etmektir. Bu kanunu beğenmeyebiliriz, bu durumda adres bellidir. Ama meclisin millet iradesiyle çıkardığı kanununun böyle yozlaştırılmasına, kanunun zafiyeti olsada müsaade edemeyiz. Kanunları -beğenmesekte- doğru uygulamaya ve bilhassa doğru uygulatmaya azami özeni göstermek hepimizin en asli vatandaşlık görevidir. Kanunu beğenmeyebiliriz. Meclis için "Bu meclis milli iradeyi temsil etmiyor" diyerek onuda beğenmeyebiliriz. Bu durumda hakkımızı aramak bizim en demokratik hakkımızdır, ararız. Ama bu demokrasiye sahip çıkmıyor, meclis iradesini bir kaç astsubay, polis, zabıta, bürokrat vs.nin ayağının altına almasına göz yumuyorsak, işte bu kabul edilemez.
Bazı dönemlerde,yukardan gelen şeffaf olmayan tebliğ'lerle bazı kurumların gelirlerinin kendi bünyeleri dahilinde arttırılması istenir. Ne yazık ki,bu tip illegal uygulamalar dahilinde birçok resmi kurum kanunda yeri olmasa bile 'resmi ve harçlı' adı ceza olan makbuzlarla karşımıza dikilir. birkaç örnek vermek gerekirse başlıca buna trafikciler,vergi daireleri vs... örnek verilebilinir. bahsi geçen bölgede anlaşıldığı kadarı ile böyle resmi bir fon oluşturulmaya çalışılıyor, ayrıca eminim ki,istenen evraklar tam olsun başka birşey bulurlar ceza kesmek için......
Bundan üç yıl önce, Ambarlı gümrüklü sahada, sahil güvenlik teknemize kontrole çıkıyor, evraklar hiç hatasız ve eksiksiz tastamam. İnip yakıt tankına bakıyorlar, teknenizdeki "mazot kaçaktır" diye tutanak tutuluyor. Aynı gün mazotu inceleyen narkotik ekipleri, mazotun kaçak olmadığını rapor edip ilgili birime ve sahil güvenliğe bildiriyor. Sırf bu yüzden, teknemiz yaklaşık bir yıl bağlanıp, limanda bekletiliyor. Mahkeme de lehimize karar veriyor fakat devlet prosedür gereği "temyiz" e gidiyor ve şu anda dava hala yargıtayda sonuçlanmayı bekliyor. Belli bir teminat yatırıp, kendi teknemizi limandan alıp çürümekten kurtardık ama Özgür' ün de dediği gibi; isterlerse, sözde hatalar bulup insanları mağdur edebiliyorlar.
Tekne ile balık organizasyonlarını çeşme taraflarında yıllardır yapıyorlar hiç bir sorunda yaşanmıyor istanbulda bu gibi organizasyonlar pek yaygın olmadığı için tekne sahipleri bu işi tam olarak bilmiyorlar galiba belge işine gelince bildiğim kadarıyla tekne ticari balıkçı teknesiyse avlananların sarı belgesi olması gerekmektedir en iyisi egede bu işi yapan tur teknelerinden bilgi alınıp doğrusunun öğrenilmesi diye düşünüyorum rastgele
Tüm site sakinlerine merhabalar. Yaklaşık 2 ay önce almış olduğum tekneme ÖTB (yeni adı bağlama kütüğü ruhsatı olmuş) almak için Liman başkanlığına giderek müracaatımı yaparak, 2 gün için de ruhsatımı aldım ve yeni yapılan, ancak su ürünlerine devri henüz yapılmayan balıkçı barınağında oldukça mücadele vererek, kavga gürültüyle tekneyi su ür. 2 başkanının yerine biraz sıkışsakta bağladım. Sevgili süheyl abi ve diğer yardımcı olan arkadaşlar, ötb olsun tekne ve motorla ilgili yapmış olduğunuz yardımcı yazılarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, iyi günler diliyorum.
