1980'lerden bu yana lüfer akınlarında başarı ile kullanmış olduğum ve belki de çoğunuzun bildiği bir kaşık takımını sizlerle paylaşmak istiyorum. Takımın, kaşıktan başlayarak ana bedene bağlanacak olan büyük fırdöndüye kadar olan uzunluğu 18 kulaç. Bundan sonrada teknenizde eğer içten takma ve egzostu suya verilmemiş bir makina kullanıyorsanız 10 kulaç, dıştan takma bir makine kullanıyorsanız 15-20 kulaç kalamo vermenizi tavsiye ederim. Takımın özelliği denizdeyken tekneden dilerseniz tek tek ve deneyerek, dilerseniz grup olarak aşağıya salabildiğiniz sıyırtma kurşunlar ile ideal derinliği o anki av sahasının derinliğine ve dip yapısına göre seçebilmeniz. Takım neredeyse tam bir paralellik içinde alçalır veya yükselir. Ve son derece dengelidir. Tabiki bazı püf noktaları bulunmaktadır. Aşağıda önce elimden geldiğince çizmiş olduğum takım, sonra da buna ilişkin püf noktaları yer almaktadır. Kaşık; -Balığın büyüklüğüne göre 3, 4 veya 5 numara düz yada döğme kaşıkları kullanabilirsiniz. Benim önerim, hangi numarayı kullanıyorsanız bunun bir küçük numarasına ait kaşığın iğnesini kullanmanızdır. Tabiki bu söylediğim azman kofana ve Akya için geçerli olmayabilir. Eğer orijinal iğneyi kullanmak isterseniz, 3.lü taktırmanın 1 ucunu kesmenizi tavsiye ederim. Bu balığın taktırmayı 2 iğnesi birden çenesine geçecek şekilde kapmasına sebep oluyor ve eğer fırsat bulurda yüzeye çıkarsa kafasını salladığında ağzından kaşığı atmasını engelliyor. Diğer yandan kaşık çok daha dengeli oluyor. Bir diğer önerim de çok kısa en fazla 1 cm.lik bir çelik köstek ile hırsız bir iğne de koyabilirsiniz. kaşığın normal döngüsü sırasında bu iğne taktırma olarak da balık alabilmekte. Ancak, kaşığın dengesi bu durumda biraz bozulmaktadır. Kullanılan kurşunlar; - mümkün olduğunca uzun ve az su tutan ortası delikli kaydırma kurşunlar kullanmanız yerinde olacaktır. Takımın en sonunda yer alan büyük fırdöndüye ana bedeninizi bağlamadan önce, 5 yada 6 adet Tekir Ağı yada voli ağının kurşun yakasında kullanılmak üzere dökülmüş ortası delikli kurşunu peşisıra bedeninize diziniz. Unutmayın takımı denize saldığınızda ve yukarıda değindiğim kalamoları verdiğinizde bu kurşunlar teknede olacak. Balığın derinliğini buluncaya kadar (Eğer Balık bulucunuz yoksa) kurşunları tek tek tekneden aşağıya sıyırtma yaptırarak göndermelisiniz. Her bir kurşundan sonra bir süre balığı taramaya devam ediniz. Yada balığın yüzeyde olduğunu oynaklardan algılarsanoz aşağıya göndermiş olduğunuz kurşunların uygun olan kadarını tekrar tekneye alabilirsiniz. Kullanılan misina; Tüm takımda kullanılan fırdöndüleri ve takımın genel uzunluğunu ve ucundaki kaşığın büyüklüğünü hesaba kattığınızda, kaşıktan sonraki iki adet 3er kulaçlık bölümde kullanılan 0,25 (en fazla 0,30) ve 0,35 (yada en fazla 0,40lik) beden parçalarında kullanılan misinaların gam yapmayan, yüksek çekerli ve düğüm tutan misinalar olmasına dikkat ediniz. Bundan sonraki parçalarda da sağlamlık ve gam yapmama özelliklerinden taviz vermemeniz, rüzgarlı bir havada size zaman kazandıracak ve takım kaybetmenizi engelleyecektir. Diğer önemli noktalar; -Takımın batar çıkar olmasının yanında teknenin süratinin de derinlik belirleme de çok önemli olduğunu lütfen unutmayın. -Sarıkanat, Lüfer ve Kofana yüksek hızlara çıkabilir. Süratiniz saatte 3 deniz mili ile 6 deniz mili arasında değişebilir. -Takım denizdeyken değişken süratlerle ilerlemeniz, hızlıdan yavaşa, yavaştan hızlıya geçişler, kıyı avcılığındaki sahteye aksiyon vermekle aynı şeydir. -Dönüşlerinizi geniş kavislerle yapmanız en uygunudur. Bu şekilde derinliği az bölgelerde takımın dibe oturmasını da engellersiniz. -Balık aldığınızda eğer durumunuz müsaitse yavaşlayarak balığı sancak yada iskele tarafından ve teknenin pervane suyuna sokmadan çekmeniz çok önemlidir. Balığı tekneye almak istiyorsanız onun kafasını suyun dışına çıkarmasına fırsat vermeyiniz. Eliniz ile son kulaçta kaşığı kavrayıp balığı tekneye alana kadar hayvanın sudan kurtulmaması en doğrusudur. Eğer iri bir balık alıyorsanız, çok hafif bir şekilde balığı aldığınız tarafa alabanda yapmanız faydalı olacaktır. Misinayı çekerken asla boşluk vermeyiniz. Misinayı çekme sürecinin uygun tempoyla hiç aralıksız bitirilmesi en doğrusudur. Balığı içeri almak için takımı çekerken, takıma ait sabit kurşunlar elinize ulaştıkça, bunları teknedeki sallantı ve rüzgarla beden misinalarının arasına karışıp düğümlenmeye sebebiyet vermeyecek şekilde belirleyeceğiniz uygun yerlere koyunuz. -Tekne ile lüfer avcılığında en önemli şey oynak tabir ettiğimiz, lüferin küçük balıkları top haline getirerek çılgınlar gibi beslenmeye çalıştığı aç sürüler halinde bulunduğu dönemlerdir. Bunu durgun havalarda çok uzaktan bile görebilirsiniz. Ancak, çoğumuzun birçok kez gördüğü ancak hiç şimdi anlatacağım şekilde yorumlamadığı çok önemli bir işaret daha vardır. O da martıların hareketleri ve lüferlerle birlikte küçük balıkları yeme çılgınlığına sürüler halinde katılmalarıdır. Bu beslenme çılgınlığından önceki işaretler çok önemlidir. Çok yüksek irtifada, martı sürüsünün en tecrübeli 3 yada dört bireyi havada daireler çizerek uçar ve suyun altındaki balık hareketini takip ederler. Balık kabarmaya yani yüzeye yaklaşmaya başladığında, çok uzak mesaferlerden bile duyulan çok ilginç çığlıklar atarlar. Bu martı sürüsünün deniz yüzeyinde değişik yerlerde öbekler halinde yüzen bireylerini harekete geçirmek içindir. Birden tüm martılar havalanır ve balık sürüsünün üzerinde konumlanır. En yüksek irtifadaki o 3 yada 4 lider martı sırayla aşağıdaki sürü bireyleri ile birlikte suya dik açılı dalişlar yaparak beslenir ve yeniden gözcülük görevlerine geri dönerler. Bu sırada martılar bile bir şeye o hayvan içgüdüleriyle dikkat ederler. Balık sürüsünü dağıtmamak. Evet yanlış duymadınız. Her oynak bir daire yada eliptik şekil sergiler. Ve martılar bunun sınırlarında avlanır. Asla merkeze dalış yapıp top haline gelmiş balığı dağıtmazlar. Sizde böyle yapınız. Oynağın etrafında daireler çizerek avlanınız. Kesinlikle oynağı içine dalarak bölmeyiniz. Bindiğiniz dalı kesersiniz. Bir oynağın en fazla 40 dakika sürdüğü düşünülürse, siz onu dağıttığınızda işiniz dakikalara kalır. En uzun sureyle bu keyfi almak istiyorsanız oynağın etrafında kalınız ve takip ediniz. Eğer yanınızda mevcutsa 2 yada 3 numara bir kaşıkla durduğunuz yerde spin şeklinde bile avlanabilirsiniz. Hangi kaşık diye sormayın? Bu sırada suya ilaç şişesi bile atıp çekseniz balık alırsınız. -Bir diğer önemli konu da bu kadar ağır bir takımı bu kadar uzun süre elinizde nasıl tutacağınız. Ben tutmuyorum. Her iki ıskarmozumu da çıkarıyorum ve bunların yerine aynı kalınlıkta 60 santimlik metal borular sokuyorum. Kalmak istediğim derinliği belirledikten sonra kalamomu da verip ana bedenimi gemici bağı ile bu borunun uç kısmına bağlıyorum. Aşağıya salmadığım ve elimde kalan kurşunları yine basit ve çabuk açılacak bir ayakkabı bağcığı düğümü ile borunun yarısına gelecek şekilde bedene sabitleyip bırakıyorum. Bu durumda iken takımın su üstünde kalan kısmı 45 derece açı oluşturuyor. Takım balık aldığında kurşun havalanıyor. Bende kalkıp çekiyorum. Aynı anda çift kaşık takımı atıyorum. Dikkat ettiğim tek şey takımların aynı derinlikte olmaması ve dönüşlerde birinin tekne içine alınması. Tabiki bu döndüğünüz taraftaki olmalı. -Tavsiyem, yanınızda her zaman bir dürbün olsun. Hiç unutmayın balık tutmaktaki en büyük etken izlemek ve izlediğinden sonuç çıkarıp, bıkmadan usanmadan sabırla denemektir. Yakınlarınızda bir tekne var ve siz balık alamıyorken o alıyor. Ne yaparsınız? Körü körüne denemeler yapmak mı? Yoksa izleyip sizden farklı ne yaptığını anlamaya çalışmak mı? Belki de diğer tekne sadece o gün işinize yarayacak birşeyi doğru yapıyordur. Örneğin sizin hiç ihtimal vermediğiniz bir derinlikte çalışıyordur. -Son olarak, deniz asla şakaya ve boşvermeye gelmez. Aklınıza takılan en küçük bir ihtimal bile uygun koşullar oluştuğunda berbat bir gerçek olarak karşınıza çıkar. Sizi her an sınava tabi tutar. Hepinize bol avlar diliyorum.