Nuri ağabeyin (balli) dün paylaştığı nefis manzaraları görünce içimdeki memleket özlemi depreşti, evvelce Trabzon -Sis Dağı'nda çekmiş olduğum fotoğrafları hatırladım, sizlerle paylaşmak istedim. Umarım ekleyebilirim... Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us
İşte hayat bu!! bu güzel fotoları bizimle paylaştığınız için çok teşekkürler gerçekten doğa harikası inanılmaz güzel bir yer
manzara muhteşem. bu manzaralar bir de benim memleketim olan bolunun aladağlarında var. şimdi oralar da benim burnumda tütmeye başladı.
sis dağının başları da küfur küfur esiyi, buban bu yıl gurbanı çifter çifter kesiyi.... ) çok güzel manzaralar. teşekkürler paylaşım için...
ey gidi trabzon...plakana kurban olayım senin...nede güzeldi faroz...bir başka alemdi erdoğdu...tablo gibiydi boztepe de manzara...süt her zaman taze idi yomrada...yeşil hiç bu kadar yeşil olamazdı maçkada...ah şimdi birde köfte yemek vardı akçabatta...ey gidi trabzon be...
Sis Dağı mükemmel bir yer. Doğası harika. ''10 Günde Devr-i Karadeniz'' (ben böyle diyorum ) turumuzda yanlışlıkla da olsa Sis Dağı'na çıkmıştık. Sis Dağı'nda kaybolduk derken bir güvenlik gelmişti ve babam yolu sormuştu, güvenlikte ''ha şuradaki ağacı görimisun, ha ha üstünden kuş uçti, ha onun önündeki yoldan gidecesun. 1.5 saat sonra orada olirsun'' demişti . Aslında uzun bir sohbet olmuştu babamla güvenlik arasında, çünkü göstermek istediği ağacın yanında yüzlerce ağaç vardı ve kuş uçtu dediğinde ise ağaçların tepesinden kuş sürü geçiyordu . Neyse yolu bize tarif etti ve tam 1.5 saat sonra dediğimiz yerde idik. Gittiğimiz yolda traktör ancak giderdi ki traktör değil en ufak bir taşıda bile rastlamadık. Kafalarına pembe maske gibi birşey takılmış inek sürünü güden çoban dışında hiçbir insana da rastlamamıştık. Araba kayaya oturdu, suların içinden geçtik, inek sürüsünü bekledik ve tam da güvenliğin dediği saatte dediğimiz yerde olduk, sanki herşeyi hesaplayıp bize saat vermiş gibiydi ki saati verirken biraz düşünmüştü. Samimi söylüyorum inanılmaz zeki insanlar. O Karadeniz turundan sonra Karadeniz'e aşık oldum diyebilirim. Hatta Trabzon/Uzun Göl'de ev planları bile yapıyorduk ama, mahvettiler güzelim doğayı. Resimler için teşekkürler, bana o günleri hatırlattınız.