değerli arkadaşlar buğün YABAN TV de fransa sportif sazan avcılığı 4 bölümü izledim,21 kg.lık aynalı sazan tutuluyor.tutulan balıkları görünce çok sevindim fakat ülkemizde ki durumada bir o kadar kızdım.lanet olsun AĞCILARA,TIRIVIRICILARA,YASAK SEZONDA AVA ÇIKANA,HAMSİ KADAR SAZANI ALANA bu insan kırmaları yüzünden her avımız hüsran oluyor,her ümidimiz sönüyor,balığa çıkarken ev halkı biliyor boş döneceğimizi.suç jandarmada gölleri gezmiyor,suç poliste her balık mlz. satıcısında tırıvırı var bakan yok ama cezası bize kesiliyor.ben sazan sezonu açılsın bekledim,oltaları yeniledim,zaman ayırdım yemleme yaptım sonuç ne HİÇ ,acaba ne yaparım diye düşünüyorum en fazla 156 yı arıyoruz ama ne fayda tırıvırı için gelen yok elin almanı fransızı nasıl koruyor kolluyorsa bizlerde öyle yapsak da en azından hayvanların nesilleri tükenmese.ben sadece içimden geçenleri sizinle paylaşmak istedim biliyorum ki faydası olmayacak ama yazmasamda içimde kalacaktı okuyan arkadaşlara teşekkür ediyorum RASTGELE
Örnek gösterdiğiniz göl her nekadar özel bir göl olsada ülkemizdeki balıkçılar ve kolluk kuvvetleri için yazdıklarınızda çok haklısınız
hayatımda ilk defa belediye ilan servisinden 1380 sayılı su ürünleri kanunu 2/2 sirküleri anons edildi boy ve limitler hakkında bunu duydum son günlerde barajımızda çapak katliamı oluyordu,jandarma ve ilçe tarım elemanları gezmeye başladı,sevindim birşeyler değişmeye başladımı ne
aykut bey belki orası özel ama yurtdışından gelen av raporları bizimkileri kıyaslayın tutulan sudak var görün.birde bizimkilere bakın daha ne deyim
Ben kucukken bizim koyde bir baraj vardi, yeni oldugu icin fazla bilinmiyordu, iri iri sazanlar, yayinlar cikiyordu,ne zaman ki ismi duyulmaya baslandi Bursa`dan ve cevre koylerden eline sipsip oltasini alan geldi, baraj 2 yil icerisinde kurudu.....Hatirliyorum ufacik parmak kadar yavru sazanlari dolduruyolardi filelere aksama kadar kisi basi rahat 10-15 kilo sazan yavrularini aliyolardi...tam bir katliam....jandarmayi aradik cozum yok ne gelen var ne giden...Madem ceza yok o zaman cezayi biz keseriz diyerekten koylu gelenleri dovmeye basladi biraz onene gecildi ama koylu de cozum olmadi maalesef suan o barajda kurbaga ve kaplumbaga disinda canli yasamiyor.....Boyle ornekler ulkemizin her yerinde mevcut...
sevgili dostum tam bende bu konuyu siteye taşımak istiyordumki sen yazmışsın . arkadaşlarımız avrupadan av maceralarını bizlerle paylaşıyorlar hepimiz izliyoruz balıkların boylarına dikkat edelim lütfen hepsi bizimkilerden çok iri ve bol yakalanıyor nedenmi sazanı 39 cm olsa bile adamlar suya bırakıyorlar bizdeki durum ne 10 cm 15 cm sazanlar yakalanıyor tırıvırı atanlara müdahale etsek kavga çıkıyor her gölde ağ atmak serbest değil ama malesef her gölde ağların şamandıraları gözle görülür şekilde yüzüyor hemde yasak mevsimde sazlıbosnada şamlar köyünde adam karavanın içine dükkan yapmış minicik sazanları satıyor bir diğeri serpme ağla sazları tarıyor büyükçekmece gölünde kıyıya 1 metre yakından itibaren tuzaklar bırakılıyor gürpınar balıkçı barınağının içindeki çalışanlar her gece kıyıya ağ gerip nekadar levrek karagöz ispari kefal adını sayamadığım balık versa temizliyorlar .bu yüzden biz biraz zor yakalarız o sazanları sudakları bakın arkadaşlar kaç sefer şahit oldum arkadaşım fatih ile balığa gittiğim bir gün göl kenarında yavru yayın kafaları gördük şerefsizin biri yakalamış ve orda ayıklayıp evine götürmüş küfür ede ede döndük ama ne çare bu konuyu çeşitlipartilerin iletişim merkezlerine yazdım ama gözle görülür bir değişiklik olmadı siz sevgili dostlardan ricam her siyasi partinin bir iletişim merkezi var hepimiz aynı konuda mail yazıp gönderirsek belki bizim ne kadar kalabalık olduğumuzu görür bir şeyler yaparlar hepinize gönlünüzdeki avı yapmanızı diliyorum saygılarımla
Ya özellikle tırıvırı kullananlardan çok satanlara göz açtırmamak lazım. Eğer insanlar tırıvırı bulamazsa oltaya yönelecektir. Burada Çorum da bazı polisler av merağı var. Balıkçılık malzemesi satan yerlerden cıkmıyorlar. benim 5 e aldıgımı onlar 3 e aalıyor. Ben tırıvırı satıyor diye malzemeciyle seviyeli bir şekilde tartışıyorum orada polis ağabeylerim kapalı alanda Çay SİGARA içiyorlar. Ben bu av bayisini hangi Polise şikayet edeyim. Bu bohçacı ruhlu polislere mi ? Gerçek balık tutkunlarının yarasıdır bu.
Bu konuya birsey yazmadan gecemiyecegim. Konuyu acan arkadasi tebrik ederim boylesi cok onemli bir konuya deyindigi icin. Ben Avrupada yani Hollandada yasiyorum,ve ilk actigim konuda yazdigim gibi onceki avlarim daima Sazan uzerine idi. Gecemi gunduzumu verdim. Ve simdilik guncel avlarimi paylasiyorum daha once Sazan avlarima daha genis bir zaman yer verecegim. Neyse konuyu dagitmadan devam edeyim,Tutmus oldugum Sazanlari hic birini kesinlikle bogaz derdi veya piyasaya surup satma dusuncesinde olmamistirim. Cok buyuk agir kilolu Sazanlar tuttugum oldu. Ve amac sadece tutup olculerini alip resim cekinip tekrar sahibi olduklari suya birakmakti. Ve ben burda hic kimsenin Sazan tutup yedigini ne duydum ne gordum. Sazan burdaki sularin irmaklarin birer inci taneleri olarak goruluyor. Ve hic kimse bu baliklari goturmuyor boyu kilosu nekadar olursa olsun. Simdi diyeceksiniz peki o buyuk turnalar sudaklardami goturulmuyor evet bir cogu goturulmuyor ama tabiki goturenler var.yalniz bir cok balik avcisi geri saliyor suya. Bu yuzdende baliklarin iriligi ve coklugu kacinilmaz bir hale geliyor. Turkiyede bilincsiz avcilik cok.
yavaş yavaş ülkemizdede korumacı avcılık gelişecek ve gerekli duyarlılık oluşacaktır çünkü bazı şeyleri yitirmeden kıymetini bilmediğimiz için artık o bilince erişemeyen mecburen o bilinci kavrayacaktır
Arkadaşlar Yaban Tv yi bende izliyorum. Programlardan birinde Fransada sportif balık avı yapan bir gurbetçimiz, balık avlanma sertifikasını almak için 7 yıl boyunca uğraştığını, her yıl sınava girerek şansını denediğini, en sonunda kendisine güvendiklerini ve sertifika verdiklerini söyledi. Belge almanın bu kadar zor olduğu bir ortamda doğal hayatın ne kadar önemle korunduğunu düşünsenize? Bizde durum nedir? gidersiniz başvurursunuz, 2 resim bir dilekçe, üç kuruş para, yalandan bir amatör balıkçılık belgesi. Adam onu bile almaz, jandarma çevirir tırıvırısıyla kıstırır, iki nasihat, bir fırça, ertesi hafta aynı yerde elde tırıvırı devam eder adam keyfine. Sorsan abi keyfindeyiz, valla da tuttuğumuzu yiyeceğiz der. Zıvanadan çıktığınla kalırsın.
Gürpınar limanı deyip bir iddada bulunuyorsunuz. İddanızı ispar edemezseniz Müfterisiniz. Müfteri olmaksa hiçte iyi bir şey değildir... Limana ağ gerip levrek yakalıyorlar bu sebeptende siz Sazan yakalayamıyorsunuz... Bu nasıl bir olaydır? Denizde Sazan mı yakalamaya çalıştınız yoksa?
selam arkadaşlar.sıkıntılar hep aynı konular.sevindiğim taraf bilinçli bir avcı kamuoyunun oluşuyor olması .biz çogaldıkça sesimiz daha yükselecek birileride duymak zorunda kalacak.selamlar.
çok haklısınız ülkemizde belge zorunlu değil keşke zorunlu olsa örnek olarak verirsek iç sularda tarım il müdürlüklerinden alıyoruz bu belgeleri bu belgelerin bedeli 15TL 4 yıl da geçerli bu para cebe gitmiyor yavru balık alınıyor veya yetiştirilmesinde kullanılıp yine bizlere geri dönüşü oluyor ama bizimkiler ne yapıyor eline bir tırıvırı alan haydi hurraaa haydi ne oldu balık tuttum benden kral avcı yok oldu görürsem söylerim tırıvırı ağ bunlara tek çözüm bayilere baskı yapılıp ağır cezalar verilmesi tabi benim şahsi görüşüm