Arkadaşlar, yeni bir görev çıktı. Haydi hayırlısı. Profesyonel balıkçıların çoğunlukta olduğu sitede bir kardeşimizin yazdığı mesajı kopyalıyorum. Herkes kendi fikrine ve yorumuna göre katılabilir. Metni, kendimize göre değiştirmeliyiz elbette. Uluslar arası suların !!!! Sayın Bakanım Bizler Türkiye balıkçılık sektörünün büyük çoğunluğu olan geleneksel kıyı balıkçılarıyız. Son senelerde yaşadıklarımız balıkçılığımızın geleceği konusunda bizi derin endişelere sevk etmektedir. Büyük balıkçı çevrelerinde konuşulan bir diğer husus Uluslar arası suların, yasak bitiş tarihi ile birlikte avcılığa açılacağıdır. Geçen sene olanlar hem idaremizin hem de tüm balıkçı camiasının malumudur. Tebliğlerle korumaya çalıştığımız türler ve bu türlere ait stoklar ciddi zarar görmüş, Biz balıkcıların talepleri olan bu iki konuda tebliğlere dokunulmadan uygulunmasını, av sezonunun 15 Nisanda bitirilmesini ve uluslar arası suların avcılığa açılmamasını talep ederiz.Saygılarımızla GÖNDERLECEK ADRESLER Kgm Genel Müdür Doç.Dr.Muzaffer Aydemir Tel:0312 4257789 Fax: 0312 4186318 maydemir@kkgm.gov.tr Kkgm Genel Müdür yardımcısı Dr Durali Koçak Tel: 0312 4179623 Fax:0312 4188005 duralik@kkgm.gov.tr KKGM Su Ürünleri Hizmetleri D.Bşk.Sn. Vahdettim KÜRÜM vahdettink@kkgm.gov.tr Fax:0312 418 58 34 Başbakanlık Email : bimer@basbakanlik.gov.tr
Kim, Nerede Avlanacak? Baliklar Bundan Zarar Gorecek Mi? Ellerinize saglik Mahir reisim. Boyle onemli konularda bizlere yol gosterdiginiz icin sagolun, varolun. Affiniza siginarak, anlamadigim noktalari sormak isterim. Balikcilar bu yaziyi yakin bir tarihte mi yazmislar? Hangi olayin uzerine gundeme gelmis de yazmislar? Yani `uluslararasi sularin balikciliga acilacagi` seklinde yorumlanan gelisme nedir? Bu vesileyle, musadenizle bazi noktalarda bilgi ilavesi yapmak isterim. Belki bu sayede konuyu beraberce daha iyi anlayabiliriz. Ya da sanirim siz aciklayinca ben daha iyi anlayacagim. 1. Uluslararasi sularda balikcilik konusu, ozellikle 1982 tarihli Birlesmis Milletler Deniz Hukuku Sozlesmesi ile ciddi bir uluslararasi ekonomik (ve hatta siyasi) sorun haline gelmistir. Bahse konu sozlesme, devletlere, ozel duzenlemeler olmaksizin uluslararasi sularda avlanma hakki tanimistir. Ancak bircok devlet, Deniz Hukuku`nda kabul edilen 200 millik Munhasir Ekonomik Bolge (MEB)tanimina dayanarak kendi MEB`lerinde baskalarinca avlanmasina itiraz etmisler, gerekce olarak da bu durumun kendi balik stoklarini tuketmesini gostermislerdir.* 2. `Uluslararasi sular` olarak tanimlanan sahalar, ki burasi devletlerin karasulari disinda kalan deniz bolgeleridir, `sahilden baslayarak 200 mil uzaga kadar devam eden tum deniz bolgesindeki deniz tabani ve onun uzerindeki tum su kutlesinde bulunan ekonomik varliklari (deniz canlilari, toprak, kum, tuzlu su, hatta petrol, vs.)` iceren MEB disindaki sahalardir. Okyanus ulkesi ada devletleri haricinde cogu yerde cografi olarak MEB ile ust uste binmekte ve celiski arz etmektedir. Hele Turkiye gibi uc tarafi ic denizlerle cevrili bir ulke icin durum oldukca karisik gorunmektedir. 3. Buna ilaveten, bir de `kita sahanligi` kavrami vardir ki Turkiye gibi, ozellikle de Ege Denizi`ndeki tarismali su alanlarina dair cozulememis sorunlari bulunan ulkeler icin durumu daha da karmasik hale getirmektedir. Yunanistan`in kita sahanligi, AB uyesi bir ulke olmasi nedeniyle AB muktesebatina uyumu bir yana, Yunan ulusal politikasi geregi surdurdugu iddialar nedeniyle Turkiye`yi hem kita sahanligi hem de MEB bakimindan icinden cikilmaz bir duruma sokmustur. Zira gecmiste iki tarafin uluslararasi sularda petrol arama calismalarindan cikan gerginlikler, Yunan adalarinin kita sahanligi meselesi, Kardak Kayalilari Krizi gibi anilar henuz hafizalarimizdan silinmedi. Hal boyleyken `Ege Denizi`nde uluslararasi sularda av serbestisi` gibi birsey hukuken ve fiilen nasil olur, hatta olabilir mi? Temel soru bence bu. 4. Akdeniz ve Karadeniz`de ise durumumuz daha rahat. En azindan bu anlamda ihtilafli bir durum gorunmuyor (tabi boyle bir serbesti KKTC icin ne ifade edecek? Malesef uluslararasi taninmasi olmayan yavru vatanin balikcilari da uluslararasi sularda avlanabilecek mi? O da ayri bir tartisma konusu olabilir). 5. Gelelim Marmara Denizi`ne. "En kolayi o canim, kendi ic denizimiz nasil olsa, onu da elin gavuruyla tartisacak degiliz ya!" dediginizi duyar gibiyim. Ancak korkarim bu anlamda en sorunlu denizimiz Marmara olacaktir. Kita sahanligi veya MEB tartismasi elbette olmayacaktir. Ancak bogazlarin ozel statusu (uluslararasi deniz tasimaciligina dair hukuki cerceve zaten balikciligi fiilen sinirlandirmaktadir) ve anormal ticaret hacmi nedeniyle Canakkale Bogazi`ndan Ege Denizi`ne dogru, Istanbul Bogazi`ndan da Karadeniz`e dogru kanali takip ederek acilip uluslararasi sularda avlanmak hem mumkun degildir hem de tehlikelidir. 6. Dolayisiyla, bu yeni gelismeyi, en basit ve pratik anlamda su sekilde yorumlayabiliyorum: `Karadeniz ve Akdeniz sahillerimizdeki balikcilar daha fazla acilarak av yapabileceklerdir`. Ege Denizi`nde boyle birsey sozkonusu olamayacaktir. Marmara Denizi`nde ise pratikte av yapilabilecek tum bolgeler zaten kullanilmaktadir. 7. Meselenin hukuki ve pratik yonune ilaveten, esas uzerinde durmamiz gereken soru bence su olmalidir: `Kiyiya yakin veya uzak avlanmak, basta lufer olmak uzere soyu tukenmekte olan deniz canlilarimizi ne sekilde etkilemektedir?` Kuskusuz, buna kafa yormak gerekmektedir. Bilim adamlarimizin bu konuda incelemeleri muhakkak vardir. 8. Ayrica, `Yunan balikcilarinin Yunanistan anakarasi kiyilarindan ziyade bizim Ege sahillerimize yakin bolgelerde, kendi adalarinin aciklarinda avlanmasi ne anlama gelmektedir?` `Kendi balik stoklarini tuketmek yerine bizimkileri avliyorlar` diye basitce dusundugumuzde, so soruyu da sorabiliriz; `oyleyse kiyiya yakin bolgelerde avlanmaktansa uluslararasi sularda avlanmak, nesli tehlikede olan turlerin korunmasini mi sagliyor? Yani kiyiya yakin bolgelerdeki yerlesik baliklar, yumurtlama alanlari, vs. korunuyor, acik denizdeki balik avlaniyor??` Boyle bir mantik, balikcilarin resmi makamlara yazdigi mektubun ana fikri olan `uluslararasi sular avciliga acilmasin, acilirsa baliklar daha hizli tukenir` fikrini curutebilir. Isin en dogrusunu gorup anlamak icin diger ulkelerin balikcilik politikalarina bakmak, balikcilarinin avlandigi bolge tercihlerini incelemekte yarar var diye dusunuyorum. Saygilarimla... *Detayli bilgi icin bkz: http://www.un.org/ecosocdev/geninfo/sustdev/fishery.htm
Konu hakkinda daha ayrintili bilgi icin bkz: 1. http://www.tudav.org/index.php?opti...40:muenhasr-ekonomik-boelge&Itemid=54&lang=tr 2. http://www.tudav.org/index.php?opti...40:muenhasr-ekonomik-boelge&Itemid=54&lang=tr Ayrica; Akdeniz`deki Turkiye`ye ait Munhasir Ekonomik Bolge haritasi: Kaynak: http://www.tudav.org/index.php?opti...40:muenhasr-ekonomik-boelge&Itemid=54&lang=tr
İlgisi dolayısıyla sevgili Emir'in mesajını buraya aldım. Uluslararası sularda av yasağı da 15 Nisan'da başlıyor sonucuna vardım ama, acaba doğru mu anlamışım? Sezon sonu da 15 Eylül'müş.
