Sevgili serdar Destan olarak yazdığın mesajı tek tek okudum. bu mesaja gerçekten sen inanıyormusun. inandığın için yazdığını düşünüyorum ve bende çok ciddi bir şekılde yanıt verıyorum. Bir sene kadar önce bir kaç kafadar toplanıp Beykoz'a gittik.. Saha vakit ve diğer şartlarca lüfer için müsait, ama yem yok.. Bir kilo istavrit aldık.. Tazeydi.. Ama ölüydü.. Neyse, beykozdan bir tekne bulduk, pata pata pata patt bir yolculukla umuryerine ulaştık.. Salkıma giremedik haliyle.. Kenardan köşeden biraz yemli, çapari vs. salladık. Yolunu şaşırmış bir istavrit ile bir tek çinekop çapariye geldi.. 4 Dedesi Rumelikavaklı, evi beykozda deniz kenarında olan, hem beykozda hemde samatyada bir teknesi olan dede mesleği bu iş olan bir kişi olarak sana nacizane cevaplar vereyim. Zarganayı biz gece saat 20-20,30 saatlerinden başlarız süzmeye z.burnu koyundan yeşilköye kadar. bulamazsak heybelı ıle buyuk ada arasına kadar giderek.ısrarlı takip ve eğer yukarı çıkacaksak yukarısı derken yeniköy ve umuryeri. kesin yanımızda bir gün önce akşamüstü tutulmuş izmarit ve gancur bulunur. ve gece saat 02,00 sularında yukarı çıkış yolculuğumuz başlar yemler livarda hem ölmez hem su sirkülasyonundan canlı kalırlar hareketten dolayı ../..
sabah ilk olarak her zaman yeniköyü deneriz. canlı zargana ile oranın takımı başkadır. ağır kurşun ve kısa beden tek iğne 2/0 wmc.ebada göre 3/0 burada hiç izmaritle balık tutan birine rastlamadım.Nedeni: Suyun yaklaşık 2,5 kulaçlardan 4,5-5 kulaçlarda olması.kısa beden suyun hızlı akması ve yeme rahat sahip olabilme. uzun bedende tasma atana kadar yem uçar gider. Balığı orada bulduk devam gelmez ise umuryerıne geçeriz. fakat mera senın dedğin yer değil acar burnu 6, kulaçlar.burada takım başka çalışmak zorunda bedenı 4 kulaça çekeriz. balık kıyılamıştır. mecburen orta kanaldan tarihte hiçbir zaman Lüfer akmaz akmamıştır. zargana canlı deneriz. gelmez ise tek goz keser deneriz olmadı gelmedi ise oranın can alıcı yemi izmarittir. Ya tek iğne 4/0 musta kısa pala yada canlı şakşak yaparız. buna hiçbir zaman hayır dememiştir. Lüfercikler. Kabaca aldığım kerterizlere ve derinlik ölçümlerine göre lüferi aldığımız yer, yeşil okla gösterilen yer. Akıntı yönündeki iki bank, akıntıyı engelliyor ve burada suyun daha sakin olmasına yol açıyor. Bu, neden akıntı bulamadığımızı gösteriyor..
Buranın müdavimleri de diyor ki, burada zargana, olmazsa olmaz.. Belki bir de irice canlı istavrit. Bu iki yem için şunları söylemek mümkün.. Birisi canlı, dipte doğal olarak yatay duracaktır. Diğeri ise, uzun olmasıyla o çok hafif akıntı bile onu sopa gibi düz durmaya zorlayacaktır. Tipik zoka, mantarlı vs. burada zor iş yapar.. Şimdi başka bir şeye bakalım.. Lüfer bu kadarcık yere yatak yapmaz.. Gezmeden duramaz o.. Peki bu dağın başına nasıl geldi, geliyor? İşte asıl önemli soru bu.. Şimdi dikkat edelim, gerek alico'nun yazdıklarına, gerekse bizim lüfer tuttuğumuz yere.. Derinlik ne? 20m'den biraz fazla.. [/COLOR]
Arkadaşım aldığın kerteriz gore orada balık neden olmuş 1 tane balık dıyorsun. ordan geçen tek balıkta sana denk gelmiştir. orada mevcut kırmızı bir yol hattı var gemi rotası ve sığlıkların yanındada 3 tane yol şamandırası. orada sığlık kenarında balık iç taraftadır genelde. burada eğer 12 numara sinek iğne tek sim 15 e 20 takım çaparı yapsaydınız inanıyorumki lüfer için kracenın en güzellerini yakalardınız. açık yollu balık bakacaksanız teknık değişik olmak durumundadır. çift iğne tam yaprak zargana bir gagalık ve çift iğne takıma takılır ve dediğiniz sığlığın en uç noktasından tekne aykırı olarak bırakılırken takım salınır. orada balık bu yemle daha klay yakalanır.
İşte asıl önemli soru bu.. Şimdi dikkat edelim, gerek alico'nun yazdıklarına, gerekse bizim lüfer tuttuğumuz yere.. Derinlik ne? 20m'den biraz fazla.. Peki zaman? Lüfer zamanı dediğimiz zaman, vakit, istavrit ve hamsilerin göç ettikleri vakit.. Bilhassa hamsiler, bu dönemde termoklin üzerinde yüzerek çaçalar ile birlikte göçüp gidiyorlar.. Yani, 20m derinlikteler kabaca.. İşte onları takip eden lüferler, bu hat boyunca, 20m civarı derinlikten gelerek bu umuryerine ulaşıyorlar.. Haritaya dikkatli bakın.. Bu iki koyu mavi bankın etrafı, derin sularla çevrili.. Balıklar yukarı aşağı yola gitmez (pike yapar, avına dalar veya sıçrar, o ayrı), yüzme keseleri nedeniyle sabit derinlikte gitmeyi tercih ederler. Demekki, lüferlerin karadeniz veya marmara vs. hangi yönden gelirlerse gelsinler, bu banklar arası bölgeden daha derinden geliyorlarsa sağa sola vs. gidip umuryeri avlağının etrafından dolaşıp gidecekleri kesin gibi bir şey.. Lüfer hiçbir zaman su üstü balığı olmamıştır 20 metreler civarınd maalesef bulunmazlar taş çatlasa 8-10 kulaçlardan geçerler tabiatları bu. ve sabahn alacakaranlığına ve akşam karanlığında su üstüne çıkarlar. Bunada lüfer oynağı denir genellikle. sebebi ise ufak balıklarında yemlenme saatidir. bu saatlerde 1,5 kulaç arasına donanmış 70-75 cm köstekli çapari ile lüfer avlamak mümkündür. ancakkk.... sabah balığında kullanılan lüfer çaparisinin önünde yaklaşık 1,5 kg ile 2 kg arasında ağırlık bulunur. yanı takım dibe paralel olarak gelir. mecburen lüfer dip balığıdır..... yukarıda kurşunsuz tutuldukları gun ise balıkların tekneleri yedikleri gündür. çok balık vardır.
İki durum söz konusu olabilir. Akıntıyla yüzeyden güzel güzel gelen lüferler, burada akıntı kesilince, bir bakalım derinde akıntı bulabilecekmiyiz diye dibe dalarlar.. Termoklin seviyesi resif ortamı buldukları içinde burada oyalanır, yemlenirler.. Ama bu biraz zor.. Balık akıntıdan çıkıp gidip gidip "Yahu akıntı nereye gitti" diyecek aklı olan bir şey değil.. Bu banklara yaklaşınca akıntı onları çevresine çekecektir, bu zayıf ihtimal.. Diğer söz konusu olan durum ise, zaten termoklinin hemen üstünden göç eden balıkların seviyesinden gelerek bu banklara girdikleridir ki, akla daha yatkın olan durum budur bence.. Demekki, lüferler denizin dibinden gelip geçmiyor.. Yüzeye yakın geçiyorlar, çok yakın değil, tahminen 20m civarı.. akıntı orada daha çok yoğundur. nedeni ise tepelik dediğimiz yada ada çevresi dediğimiz noktada akıntıyla beraber yemlik balıklar burada dahada yoğun bir hal alırlar. bizim lüferciklerde bunları yemek için orada bulunmaları gayet doğal ve normaldir. ancak lüfer v kofana soğuk ve daha soğuk havalarda kendisini dahada derin sulara çekerler o zaman da seğirtme ile ve çarpma ile bu balıkları avlamak mümkündür.
Peki zaman? Lüfer zamanı dediğimiz zaman, vakit, istavrit ve hamsilerin göç ettikleri vakit.. Bilhassa hamsiler, bu dönemde termoklin üzerinde yüzerek çaçalar ile birlikte göçüp gidiyorlar.. Yani, 20m derinlikteler kabaca.. İşte onları takip eden lüferler, bu hat boyunca, 20m civarı derinlikten gelerek bu umuryerine ulaşıyorlar.. Haritaya dikkatli bakın.. Bu iki koyu mavi bankın etrafı, derin sularla çevrili.. Balıklar yukarı aşağı yola gitmez (pike yapar, avına dalar veya sıçrar, o ayrı), yüzme keseleri nedeniyle sabit derinlikte gitmeyi tercih ederler. Demekki, lüferlerin karadeniz veya marmara vs. hangi yönden gelirlerse gelsinler, bu banklar arası bölgeden daha derinden geliyorlarsa sağa sola vs. gidip umuryeri avlağının etrafından dolaşıp gidecekleri kesin gibi bir şey..
hamsi ve çaça gibi balıklar göç veren balıklardır. ve boğazda alamut ve torık rotasında hareket ederler genelde buda orta kanaldır. Boğaza girdikleri andan itibaren ilk olarak Burunbahçe de patlar bu balık. arkasından boğaz köprüsü anadlou ayağı ve en yuksek yer olan sarayburnu çakarın önünde kalkınırlar palamutlar ve su üstü nden rota izlerler bu şekılde oluncada hamsi ve çaçanın dipten seyit emleri diye birşey asla ve asla söz konusu olamaz yol balığı dipten değil su üstünden akar. Lüfere dönersek bu balık kendi ırkına nesline bile her zaman saldırır. o yakaladığınız çinekopu tek iğne yapsaydınız ona bile balık gelirdi çok sarıkanat la lüfer yakaladık sarayburnunda
İşte bugün yakalayacaklarınız, bu küçük sürülerdeki lüferler.. Bunlar içinde bakacağınız yer, o küçük yem sürülerinin olduğu, yemlendiği yerler.. Peki umuryeri.. Orada balık olmazdı hani? Teorik olarak öyle.. Ama işin bir de pratik tarafı var. Bu banklar, denizde bir engle oluşturuyor ve hem dip hem yüzey suyunda anafora sebep oluyor. Bu nednele, hep uzun olta gezdirdiğiniz yere değilde, bilhassa dip suyunun anaforuna , yani biraz daha güneye hatta, biraz gemi yolunu geçmek adına kireç burnuna doğru girerseniz, 45 m civarı derinlik olan bölgelerde lüferi bulabilirsiniz.. Yok denmeyecek, ama öyle aman amanda bol olmayacak kadar mevcut olacaktır.. Bir hafta sonu, masaya yetecek avı yapmanız mümkündür.. Burası tamamen yanlış bilgiler içeriyor. İstanbulun en kuvvetli anafor suları akıntı burnu beylerbeyi. vaniköy ve sarayburnundadır. o koyda anafor asla oluşmaz suyun akış hızı acar burnunda kesilir.nedenıne gelince yaklaşık 6-8 mıllerle boğaz ağzından basan su gemi rotası ve kanal ortasından yenikoyu bulur. denemesi kolay umur yeri acarburnunda bir tekneyi bırakın direkt olarak yeniköye düşer. 45 metrelerde hiç lüfer tutmamış biri olarak imkansızı istiyorsunuz bizlerden 45 metreden canlı zargana ile balığı hissedeciğ elimizde en kabasından 60-70 veya 80 beden el oltası olduğunu varsayarsak o kadar derinlikte balığın geldiğini bile duymayız. ve yem uçar gider...
Fakat, yem ve takım açısından çok daha seçici olacağını da ekleyeyim.. Neyse, peki pratik nerde pratik? Pratiği şu.. Oradaki ilk ciddi tecrübemi müteakip, bu ve benzeri tespitleri yaptıktan sonra, çeşitli yeni stratejiler düşündüm.. Onlar bana kalsın, şimdilik.. Bunalrı denemek için bir arkadaşın arkadaşının teknesiyle yola çıktık bir kaç kez.. Ve haziran ayı itibarıyla lüferleri almayı becerdik.. Kısaca teorimizin doğruluğunu test etmiş olduk.. Geçtiğimiz hafta içi, aynı arkadaşların umuryeri'nde sarıkanat ve lüfer aldıklarını da öğrendim.. lüfer olayına sanırım umuryeri konusunda nacizane bilgiler verebilmişimdir. Konu sığmadı değerli adminm herhalde tek başlıkta toplar. Sizin bu düşündükleriniz şahsi fikirleriniz denenmişlikleri pratıklıklerı ve uygulanmışlıkları maalesef yok. hiç deveciyan kitabını okumamış biri olarak benim bıldıklerım bundan ıbarettir. Sevgiler. Ali. Burda bir lüfercik var bu mera balığı bir tane balık var dıye balık var deseydık o gunden beri balık tutuyor olurduk http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=26239
Peki 8 - 10 kulaç, kaç metre eder? 8 x 1.80 = 14 metre 10 x 18 = 18 metre.. Burada iki metre, yani bir kulacın hesabı mı sorun olan? Ne demiştik Alico? 20m civarındaki termoklini takiben gelirler.. İşte bu çıkarımdaki mesele şu: Eğer lüfer dipten geliyorsa, selvi burnu tarafında 50 m 'den gelecek.. Sütlüce tarafından gelirse de gene 50m'den.. O zaman nasıl olacakta, önünde duvar gibi yükselen umur banklarını aşıp umuryerine girecek? İşte düşünülmesi gereken şey bu.. Umuryerinde lüfer yakalanan bölge, her iki yanındaki girişlere göre gayet yüksek bir bölge.. Dipten giden balık, nasıl, neden, yukarı bir hareket yapıp bu tepeye çıkacak?
İşte buda benim söylediğim şey: Bildiğiniz teknikler, takımlar vs. iş yapmaz, yapamıyor.. Bir kamış al, birazda dyneema.. Balık yanından geçse hissediyormusun, hissetmiyor musun? Veya çember iğne kullan, tasma derdi diye bir şey kalmasın.. Ben size, o derinliklerde lüfer aldığımızı söylüyorum... Şu mevsim itibarıyla oralardalar.. Ya oturun camdan seyredin, yemlerinin boğaza yüklenip lüferin o bölgelere toplanmasını bekleyin, ya da onları yakalayacak bir şeyler bulun, seçim sizin..
değerli üstadım 8-10 kulaç bile fazla umuryerınde misali o şekıle anlama srayburnu boru hesabı balık oraya şile- riva- poyraz önünden kıyı yollu iniyor dediğim odur kanaldan değil tepeliklerin sığlıklarında her zaman lüfer tutulur. bakınız ; Tuzla ada sığlığı bolca lüfer yapar. bakınız ada sığlığı, bakınız sarayburnu boru yada çakar bakınız. paşabahçe ada sığlığı neden metrelerde takılı kalıyorsun. bu balık zaten sığlıkları sever baka bir türlü yemlenmez bu balık bakınız cankurtaran onu 1.5 kulaç metre kulaç hesabı yok. ama bu balık ne derın su balığıdır nede başka birşey marmara ereğlisi çakar içi kumburgaz , ambarlı silivri. ambarlı iskele arası. hep sığ yerler ne alakası var derinlerle. bu balığı kıyıda aramak gerekir her suretle dediğin ada sığlıklarının dışında bu balık tutulmaz. tutulamazzzzzz. olamazzzzzz. balık bank derınlık yukseklık düşünemez hep burnunun ucunda ve yemının arkasında hareket eder. o yuzden suyun sığlığamı yoksa adayamı geldiğini önünde ki suyun 1 kulaça kadar geldiğinin hesabını yapsa isi biz yenikoyde lüfer avlayamazdık. bakırköyde 2 kulaçlarda bu balığı bulamazdık.... Sadece hedef sıplıklardaki yemler bundan ibaret......
Alıntı: İşte buda benim söylediğim şey: Bildiğiniz teknikler, takımlar vs. iş yapmaz, yapamıyor.. Bir kamış al, birazda dyneema.. Balık yanından geçse hissediyormusun, hissetmiyor musun? Veya çember iğne kullan, tasma derdi diye bir şey kalmasın.. ya serdar şakamısın gerçekten ya ne kamışıne dyneeması ne çember iğnesi. peki o zaman benıde gotururmusun balığa Cumartesi sabahı hava musaıt deniz musaıt herşey var eğer ben yem bulamam dersen sana kefal yavrusuda getiririm. umuryerıne gidiyoruz. anlaşıldı.. bakalım görelim. sonuçları paylaşalım burada alt tarafı 15 litre mazota patlar nerden istersen alırız senıde. hadı bakalım hodrımeydan ben olta atmayacağım senı ızlemeye razıyım ben.......
Ben sana Tarım bakanlığı adına yapılmış bir bilimsel çalışmadan, kısa bir tablo göstereyim sevgili Alico: Çalışmanın tamamına, şuradan ulaşabilirsin: http://www.sumae.gov.tr/proje/son/pdf/b09.pdf Şimdi buradaki, denizin derinliği ve balıkların yaklanıdğı derinlik sütunlaırna dikkat et evvela: Dip 55 metre, ağ 27 metrede lüfer yakalıyor.. Dip 40 metre, ağ 21 metrede lüfer topluyor.. Dikkat edersen, dibe yakında, yüzeye yakında, lüfer ve/veya palamut bulabiliyorsun.. Demekki biz lüferi hep dipte aradığımız için, bir yerlerde yanlış yaptık alico.. Bu bilimsel çalışma işte bunu gösteriyor.. Eğer "lüfer dipte olur" diyerek gitseydik, http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=26726 Buradaki gibi su üsütnden lüfer kofana vs. tutmak hayal olurdu.. Bu mevsimde, lüferi biz hep dipte aradığımız için, maalesef boşa kürek sallamış oluyoruz, işte mesele bu aslında sadece..
savunmadığımız ve tasvip etmediğimiz bir yöntem burada bana anlattığın orta ve derın su trolü. iyi okursan ne anlatmak istediğini daha iyi kavrayabilirsin o raporlardan. adam kaç metre derinliğin kaç metresine trol ağlarını indirmiş. ki bizim için yok böyle bir kavram dunyanın neresınde hangi iklimde hangi koşulda olursa olsun yok maalesef. sadece bilimsel amaçlı bir araştırma. bence o araştırmayı başından sonuna oku ben okumuştum ve orada avlanma teknıklerıde var adaletsiz bir avccılık şekli ile ben senın dedıklerının herşeyıne tamam diyorum ve sana bir önceki mesajımı tekrarlıyorum..... Buyur balık varsa gel tut. bizde yaktığımız 15 litre mazotla kalalım o olsun....
Sevgili Alico, sen bunları hiç kullandın mı? 45 metre dipte çinekop vurduğunda, kamışı elinden alacakmış gibi oluyor, eğer misinan dyneema ise.. Ne kamışı? Dyneema'yı elinle tutamazsın, keser zira.. Çember iğne nedir, eminim hiç görmedin, kullanmadın... Bu iğneler, tasma atarsan balığı kaçırır. Bırakırsın öylece, balık kendi kendini tasmalar.. Sen o el oltası, yatsın diye kullandığın yumuşak misina ile, lüfere tasma atamazsın belki o mesafede hatta.. Zira, o misina 10m uzar, tasmaya yetişemezsin.. Ama dyneema misinada, elini şöyle 10 cm çek, öbür uçta iğne aynı hızda 10cm otursun damağına balığın... Sen bir kilo kurşunu dibe oturtamazsın o 0.60 misinanla.. Ama 0.16 dyneema kullanırsın, 200gr kurşun dibe iniverir hemen.. Söylediğimi yanlış anlama.. Devri zamanında bir takım sebeplerden lüferler geçer gidermiş, geri dönerken ne topladın bahtına.. Ama devran dönmüş, artık bir takım lüferler civarımızda geziniyor hep.. Tamam, mevsimi gelince taşlar yerine oturacak, o bildiğin merada, bildiğin yoldan lüferleri dolduracaksın.. Ama şu an, mevsimi gelmeden de iyi kötü bir şeyler alma şansına sahipsin.. Bu yeni bir trend.. Eğer bu trend 100 yıl önce olsaydı, uzun oltayı, zokayı icat eden eskiler, bunları da icat ederdi.. Ama bu trend yeni ve torunlara miras bırakmak üzere, bu trnede göre avlakları bulup, takımları geliştirmek bizim sorumluluğumuz.. Cumartesi gelmem zor, ama imkansız değil, yarın belli olur..
Orta ve derin su trolü değil.. Sadece orta su trolü.. Grıgra alternatfi, daha verimli bir ticari av aracı.. Bizi bu araç ilgilendrimiyor sevgili alico.. Bizi, bu araçla yapılan denemelerde, suyun ortasından lüfer tutulmuş olması ilgilendiriyor.. Bu bize lüferin illa karnını dibe yapıştırmak gibi bir kaygısının olmadığını gösteriyor.. Bir şekilde, lüfer suyun tam ortasında da olabiliyor.. Eğer raporu açar okursan, lüferin yemek için ardında gezindiği istavrit vs.nin de o derinliklerde olabildiğini görürsün.. Bundan çıkacak sonuç şu.. Lüfer, illa dipte olacak diye bir şey yok.. Suyun ortasında da olabiliyor, yüzeye yakında.. Ama bazı meralarda, bazı dönemlerde dipte oldukları kesin ve biz o meralarda onları dipten ayıklıyoruz güzelce.. Ama hasbel kader, suyun ortası lüfer kaynıyor olsa bile, farketmiyoruz, çünkü orada lüfer var mı diye bakmıyoruz ki.. Tak gülle gibi bir kurşun, sal dibe.. Bildiğimiz bu.. En son kofanayı Galata köprüsünde tuttum gecenin bir vakti.. Nisan yada mayıstı sanırım... 2 kamış boyu çapari gibi bir acayip şey yapıyorlar. Sonrada onu çarptırma olarak kullanıyorlar. Derinlik 35 metre.. Eleman 40 sarımda yukarı çekiyor takımı, 20 sarıma kilitlemiş, suyun ortasında boyuna yukarı aşağı.. Zaten çaparimsi çarptırma 10m var belki boyu.. Sallarken sallarken kuyruğundan bir tane azman lüfer yakaladı.. En üst iğnelerden birinde.. Bende uyandım vaziyete, suyun ortasına canlı kefal indirdim, zira başka balığım yoktu yem olacak.. Yarım saat sonra kamış gidecek halice sandım.. Çektim, 40-45 cm kadar bir kofana... Mesele onun tutulması değil, mesele suyun tam ortasında olması.. Galata köprüsünde lüferin en bol olduğu derinlik 20 tur üstten.. Buyur, bu da benim birebir gözlemim.. Lüferi biraz da orta sularda aramak, özellikle yaz/güz mevsiminde çok iyi netice veriyor, emin olabilirsin..
Arkadaşım sen benle dalga geçiyorsun ben anlıyorum ama dyneema dan faln bahsediyorsun anlıyorumda biz el oltalıklarımızı turtlees kaşıklarımızı fransadan getirtmiş insanız. ne dynemaası ne berkleyı ne trabuccosu ne sufixinden bahsediyorsun. hangi oltanın yatması benım kullandığım 0,30 beden mısınasının çekeri 15kg 850 gram. el oltalarımız ise ipek gibidir. zımparalanmış bana ne öğretmenın derdındesın kullanmadım kullanmamda kamış nedir bilmem. ne trendi ne yeni jenerasyonu lüfer tutacağız alt tarafı ya. tamam onlarada kabul yeni icatlarınla bana bir tane lüfer tutacaksın. sana 50 lüfer hemen vereceğim. Bu yenı nesill trend avlak bulma bunlar işin hıkaye kısmı marmarayı karış karış gzmiş bir adama teknesinde jenaratorunden çift kepçesinden. ve yaklaşık 3 bavul takımla gezen bir adama ne anlatmak derdındesın anlamıyorum. bana misinadan bahsedeceksen bırak dynemaayı ne misinalar var. çember iğne diyorsun. bu parmaklar hamsiye tasma atan parmaklar. 0,80 el oltasının ucunda. anlayamadım ama sen biraz fazla okuyorsun ve okuduklarını fazla hayal edıyorsun gıbıme gelıyor.. 0,16 dynemaayı ggel oturt 200 gramla sarayburnu boruda hangı gun hangı havada olursa olsun. bırak 50 lüferi sana yanında +50 daha lüfer hediye ederim. + 0,60 mısına kullanılmaz su tutmaması açısından her zaman kalın el oltası kullankı derın sularda suya yenılmesın mısınan 0,80 gibi mesela. Burdakı arkadaşlara lüfer ve bu tur balıklar konusunda belkı bazı şeyler anlatabılırsın. ama bu konuda bana verebıleceğin birşey yok olamazda var dıyorsan teklifim her zaman geçerli Cumartesi beklıyorum senı. nerden istersende alırım. kahvaltıda ısmarlarım. yanında boğaçım çayları demlemiştir zaten ve 20 tanede ilarya getiririm hatta hatta 10 tanede ızmarıt.10 tane kraca+5 tane mezgit oda olmaz 3 tanede canlı zargana...... ama bana haber erkı bu yemlık balıkları yarın tutabılelım hazırlık olsun...... Pardon çember iğne olayı kaldı dımı evet onlar tek iğne olarak kullanılır tasmasız levrek avına hilarya ile alttan üste kapatmalı .....
Değerli arkadaşım sana bir tavsiyede bulunayım; Önce şu linkteki avlara bir bakıver sonra konuşalım.... http://www.balikavi.net/forum/search.php?searchid=1579226