Yakaladığınız Balığı Geri Bırakmadan Önce ...

Konu, 'Makaleler' kısmında Yavuz AYDOĞDU tarafından paylaşıldı.

  1. Arkadaşlar.
    Forumda tartışılan kronik sorunlarımızdan biri de limit altı balıkların geri salınması (veya salınmaması).
    İyide geri bıraktığımız balık yaşayacak mı, yoksa başka balıklara yem mi olacak?
    İşte bu konu ile ilgili biraz bilgi sahibi olayım diye araştırdım. Aşağıdaki yazıyı sizlerin de istifadesine sunarım:

    Yakalandıktan sonra yeniden doğal ortamlarına iade edilen balıklar bazı nedenlerden dolayı hayatta kalmayı başaramayabilirler. Bu nedenlerden en önemlileri arasında balıkla mücadelenin balık üzerinde yarattığı baskı ve yaralanmalar sayılabilir. Balıkla mücadele esnasında balığın gösterdiği fiziksel çaba onda içsel olarak gelişen bir sonuç olan kasları oksijensiz çalışmaya zorlayan bir biçimde dokularda oksijen azalmasına neden olur. Bu da kas dokularında laktik asit oluşmasına ve bunun kana karışmasına neden olur. Laktik asit kanın pH oranının düşmesine neden olan bir asit olarak işlev görür. pH’daki küçük bir değişim bile metabolik süreçlerde önemli bozukluklara neden olarak balığı öldüren bir sonuç bile doğurabilir. Eğer balık hemen salınırsa, onun kan pH’ı genelde normale döner ve balık da bundan etkilenmez. Uzun bir mücadele ve çekiş süreci yaşayan bazı balıklar tekrar suya salındıklarında yaşıyor görüntüsü verebilir ancak onun kan kimyasındaki denge bozukluğu yakalandıktan üç ün sonra bile onun ölmesine neden olabilir. Birçok durumda böyle bir ölümü engellemenin yolu eğer balığın doğal ortamına iadesi düşünülüyorsa balıkla mücadeleyi çok uzun süren periyotlara taşımamaktır.

    Salınan balıklarda meydana gelen diğer ölüm nedeni de iğnelerin yarattığı yaralanmalardır. İğne yaralanmaları önemsizden, ölümcül boyutta olanlara kadar değişir. Yaralanmanın şiddeti iğne yarasının yerine bağlıdır. Solungaçlar ile karın bölgesi yararlanmalarında ölüm oranı daha yüksekken, dudaklar ve yanak kısımlarından iğneye yakalanan balıklarda ölüm oranı daha düşüktür. İğneye doğal yemlerin takıldığı durumlarda, iğnenin solungaçlar ya da karın bölgesine takılması olasılığı daha yüksekken, üçlü iğnelerin de açık bir şekilde daha fazla hasara ve ölüme neden olacakları açıktır. Damaksız iğneler salma işlemini kolaylaştırırken balığın sudan dışarıda kalma süresini de kısaltmakta ancak henüz bilinemeyen bazı nedenlerden dolayı, özellikle doğal yemlerle avlanırken balığın ölmesini engelleyememektedir.

    Doğal ortamlarına iade edilen balıklarda ölüm oranının yükselmesine neden olan diğer fizyolojik baskı türleri de vardır. Balıklar, basınçtaki değişimlere ve su yüzeyindeki ısı farklılıklarına kolay adapte olamayabilirler. Aynı zamanda, yakalanan bir balık ele alındığında ya da kepçe ve kuru elle veya kuru yüzeylerle temas ettirildiklerinde balığın üzerindeki mukoza tabakası ya da yaygın adıyla sümüksü tabaka kısmen de olsa zarar görmekte ve bakteri ya da hastalık yapan parazitlerin deriyi ele geçirme fırsatı doğmaktadır. Yakalanan balıkların salınmasında aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi ve daha sağduyulu bir yaklaşım esas oluşturmaktadır.

    Yakalan balık asla suya atılmamalı ya da fırlatılmamalıdır. Bu hareket balığın sudaki bir nesneye çarpmasına ya da darbe nedeniyle bilincini kaybetmesine neden olabilir.

    Balığı yakaladıktan sonra elinizle tutmadan önce elinizi ıslatmanız daha doğrudur. Kuru eller ya da eldiven balığın pullarını kaplayan koruyucu mukus tabakasına zarar verebilir ya da bu tabakayı aşındırabilir. Oysa, pulların üzerindeki bu koruyucu tabaka balığın suda oluşan hastalıklardan enfekte olmasını engelleyen bir özelliğe sahiptir. Balığın kıyıda debelenmesine ya da teknede çırpınmasına da izin verilmemelidir. Bu nedenle mümkün olduğunca balık sudan dışarı çıkartılmamaya çalışılmalı, eğer çıkartma durumu varsa (fotoğraf çekmek ya da benzer nedenlerden dolayı) çabuk ve hassas davranılmalı, balık asla elde sıkılmamalıdır. İğnenin, balığın boğaz gibi derin kısımlarından çıkartılabilmesi için kargaburun ya da bu iş için yapılmış iğne çıkartma aparatları kullanılması balığın suya daha çabuk iade edilmesini kolaylaştıracaktır.

    Avladığınız her balık için daima mümkün olan en kalın ve sağlam misinayı kullanınız. Yine burada da akılda tutulması gereken husus, bir balıkla mücadele ne kadar uzun sürerse, balıkta o kadar fazla laktik asit oluşacağından balık daha bitkin düşecek ve hayatta kalma şansı da o oranda zorlaşacaktır. Bu özellikle trofe boylardaki deniz balıkları için geçerlidir. Küçük yapay yemler ve ya da yemlik canlı balıkla avlanırken iğnenin balığın boğaz bölgesi gibi derin kısımlara ya da solungaçlar gibi organlara kadar takılma olasılığı daha yüksektir. Böyle durumlarda iğneyi girdiği yönden çıkarmaya çalışın. Eğer iğne boğaz bölgesi gibi derinlere kadar giden bir biçimde yutulmuşsa, asla misinadan tutup çekmeyin çünkü bu balığa daha fazla zarar verecektir.

    Doğal yemlerle avlanırken çok daha dikkatli olun. Sürekli tetikte ve balığın vuruşuna hazır bir durumda olmanın çeşitli avantajları vardır. Öncelikle birçok balık vuruşunu kaçırmaz ve tasmalama yaptığınızda da ardından salmayı kolaylaştıracak şekilde iğnenin balığın dudaklarına saplanmasını sağlarsınız.

    9-10 metre derinlikten daha derin bölgelerde avlanıyorsanız, balığı tekneye ya da yukarı yavaş bir biçimde çekiniz. Bu bazen basıncın azalarak balığın vurgun yememesini (su basıncındaki değişime kendisini adapte etmesini) sağlar. Bu son derece önemli olup yine balığın hayatta kalma şansını arttıracak yönde etki sağlar.

    Su sıcaklığının yüksek olduğu dönemlerde balıkla uzunca bir süre mücadele etmek ya da oynamak onun hayatta kalma olasılığını azaltıcı bir etki yapar. Su sıcaklığı 20 derecenin üzerinde olduğu koşullarda balıklar vücutlarında oluşan ve artan laktik asit nedeniyle daha kolay ve hızlı yorulurlar. Bu nedenle su sıcaklığı yüksek olan dönemlerde avlanırken balığı biran önce kıyıya almaya bakmalı ve alışılageldiğin dışında daha sağlam takım ve çekeri yüksek misina kullanmalısınız.

    Kısacası balığı yakalayıp salarken hep özen göstermeli, balığın kendi başına yeniden doğal ortamına dönmesini gözlemlemeli ve balık kendine gelemiyorsa, tekrar denemelisiniz. Eğer bir amatör yakaladığı balığı dikkatle ele alır ve ona özenle muamele ederse salındıktan sonra onun hayatta kalma şansı yüksek olacak
    tır.
     
  2. Bahadır Sarıca

    Bahadır Sarıca Bahadır Sarıca

    Mesajlar:
    889
    Şehir:
    İzmir
    En İyi Avı:
    Levrek, bir sonraki
    Sevgili Yavuz Bey,
    Uzun zamandır araştırdığım yakala&bırak avlarının detay özelliklerini genel çerçeveleriyle özetlemişsiniz. Emeğinize sağlık. Bu arada kaynak belirtirseniz çok memnun olurum. Bu konuda dediğim gibi bir hazırlık içindeyim. Alıntılarımda kaynak belirtmek isterim.
    Bırakılan balıkların yaşaması tabii ki birincil hedef. Ama yaşamayacak olsalar bile salınması(Fransızların yaklaşımı) bence oldukça mantıklı; balık her nekadar yaşamayacak bile olsa, doğal döngü içerisinde mutlaka faydalı olacağı için(diğer balıklara yem gibi) salınmayı her zaman destekliyorlar.
    Sevgi ve selamlarımla...
     
  3. cemil sarihan

    cemil sarihan cemil sarihan

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    964
    Şehir:
    istanbul
    Teşekkürler , çok önemli değerli ve ihtiyacım olan bilgiler....Yakala bırak amatör balıkçının en kısa zamanda ulaşması gereken nirvanası bence ,tekrar teşekkürler paylaşım için...
     
  4. befalcon

    befalcon Sinan

    Mesajlar:
    1.694
    Şehir:
    Manisa
    Favori Kamış:
    Okuma V-System 2.70 10-40
    Favori Makine:
    Daiwa Megaforce 2500
    En İyi Avı:
    Dağ Alası 26 cm.,, Torik 3 kg
    Bir akvarist olarak şunu biliyorum ki Balıklar çok çabuk strese giren canlılardır. Stres ölümcüldür. Özellikle balığı ellemek mukozasına zarar verir ve bakteriler deriye hızla hücum eder.

    Çiklit balıklarımı kusturarak yavrularını ağzından alıyorum. Bu esnada zarar gören Dişi balığımı önce dezenfektana sonra da B vitaminli anti stress solüsyonunda dinlendiriyorum. Yoksa ya bir daha yavru vermiyor ya da yem almıyor ve stresten ölüyor.

    Kısacası Balık zokayı yutmuşsa ya size ya başka balıklara ya da bakterilere maruz kalıyor.

    Küçük balıkları bende salıyorum ama boğazımdan da geçmez be arkadaş.
     
  5. Bahadır bey,
    Başka forumdaki bir paylaşımdan alıntıdır. adresi özelden atıyorum.
     
  6. cankiri

    cankiri kenan

    Mesajlar:
    741
    Şehir:
    istanbul
    En İyi Avı:
    Lüfer
    arnavutköyde ve bogazın bir çok yerinde bunları yapamıyoruz malesef atıyoruz yukardan yavruyu bazıları suya bile batmıyor:(
     
  7. Arkadaşlar,

    Attığım başlığın yanlış anlaşılmaya müsait olduğunu görerek açıklama yapma ihtiyacı hissettim.

    Balığı tuttuktan sonra salmadan önce bu yazılanları düşünüp salmaktan vazgeçin demek istemiyorum. Bu yazılanları düşünüp balığı tutmadan önce elimizden geldiğince önlemlerimizi alalım ki, geri salımlarda yaşama oranları yüksek olsun.

    (Düzelteyim de, vicdanım rahat olsun)
     
  8. nicholai hel

    nicholai hel Aykut

    Mesajlar:
    1.170
    Şehir:
    Antalya
    Yavuz Bey, çok önemli ve genelde dikkat edilmeyen bir konuya değinmişsiniz. Çok teşekkürler.

    Bir akvarist olarak yakala bırak şeklinde yapılan avların önemli bir kısmında bu konulara dikkat edilmeden balıklara müdahale edildiğini ne yazık ki üzülerek görmekteyim.

    Üstelik sahte balık ya da makina üreticilerinin profesyonel, hani bu işin piri olması gereken, hayatını bu işten kazanan sporcularının videolarını bile bazen dehşet içinde izliyorum. Tamam her tuttuklarını elbette geri bırakıyorlar, ama o nasıl bir bırakma! :eek: :mad:
    Hepsi olmasa da bu şekilde bilinçsizce müdahale edilen balıkların bir kısmının yukarıda saydığınız nedenlerden dolayı yaşamlarını yitirdiklerine ne yazık ki eminim.

    Bu konuda herkesin bilinçlenmesi, bu ulvi emelimizi layıkıyla yerine getirmemiz gerektiğine inanmaktayım.

    Saygılar.
     
  9. Geçen Cumartesi boğazda istavrit çaparisi atıyoruz. Bir iyi bir kötü haber derler ya! aynen öyle, genelde kraçalar kovaya konmuyor (iyi haber), fakat geri denize atılan kraçalar önümden üçer beşer, sanki sürü halinde ters dönüp akıntıya kapılmış geçiyorlar. Belki "bunu temizlemekle kim uğraşacak" düşüncesi ile geri atılıyor. Bilemem.idk
    İğneden çıkarırken, suya salarken dikkat etsek yarı yarıya azaltırız zaiyatı.