Tarabya'da 6-7 saat olta salladım, bir şey çıkmadı. Yanıma iki genç geldi, istavrit çaparisi taktılar. Belli ki acemiler... atışlarından da belli zaten. Ama daha önemlisi, bir tanesi istavrit çaparisinin ortadaki bir iğnesini çıkartıp oraya küçük bir rapala bağlamış Kurşun 15 gr cıvarında. Neyse... Salladı, yakına düştü... ama olta ağırlaştı. Çekti, çekti, çekti... bayağı iri bir balık çıkardı. Çok iyi göremedim ne olduğunu. Acaba lüfer mi? Benim oltam suda, o yüzden o tarafa gitmedim. Öbür yandakiler acemi çocuğun yanına geldiler; birisi "5 yıldır burada avlanıyorum, ilk defa mırmır alan gördüm" dedi. Genç çocuk çok sıradan bir şeymiş gibi mırmırı kovaya attı, sonra çapariye devam etti. Çektiğinde çaparinin kurşunu suyun üstüne çıktığı anda "kahretsin" diyordu. Çünkü bütün çaparinin iğnelerinin boş olduğunu görmeden bir şey yakalayamadığını anlayamıyordu Büyük bir heyecanla çekiyor, çekiyor, çekiyor... kahretsin... yine boş çektim! Boş ha? E, ne diyelim, bayağı şanssızsın bugün. Takma kafana delikanlı, balıkçılıkta olur öyle şeyler Benimde Tarabya'dan bir tek bir kalkan, bir mırmır, ya da tek bir lüfercikle döndüğüm çok olmuştur.