yaprak yem takılışı - YARDIM!!!

farketmiyor ben genelde diğer taraftan takıyorum ama bazen de parlak yerden takıyorum. videoya baktım çok fazla iğneyi batırıyor. ben 3 iğneli mantarlı takım kullanıyorum. 2 kere takmak yeterli ve son olarakta yandan birkere batırıyorum. yemin taze ve diri durması çok önemli yoksa iğneyi batırırken bile dağılabiliyor..

 

Yaprak yemde kuyrugun en ucunda parlak olmayan kısma iğne batırılıp diğer taraftan çıkartılır. Sonra aşağıya doğru iğne döndürülerek 2 kez daha aynı işlem tekrarlanır. Toplam 3 kez batırılmış olur. Hırsız varsa yaprak yem ona göre biraz daha uzun ayarlanır ve üst iğne yukarıdaki gibi takıldıktan sonra hırsız parlak olmayan kısmın tam ortasına bir kez batırılır ucu diğer taraftan çıkartılıp bırakılır. Ya da hırsız hafif yandan batırılır ve parlak kısımdan çıkan uç yine hafifçe parlak kısma batırılarak saklanır ancak bunu yaparken yemi bozmamaya dikkat etmek gerekir. Hırsızın üst iğneden bir boy büyük olması da iyidir.

 

bilgiler için herkese tesekkurler....

 

Bu tür yem takma, yemi çok tahrip eder. Hiç tavsiye etmem. Üstelik çok zordur, uğraştırır.

Gidip biraz ince çelik tel, 0.30 vs. bakır yada alüminyum tel alın. Teli, üst iğnenin ucuna bir kaç tur sardıktan sonra, bununla yemi şu şekilde ucundan güzelce tutturun:



Hamsi için ince alüminyum teller çok iyi netice verir. Bunlar manifaturacılarda, boncukçularda bulunabilir. Ama istavrit için sert çelik tel, kalınca bakır tel olması iyi olur.

Bu şekilde bağlarsanız, yemi yüzeyinin doğal duruşu bozulmaz, tahribat daha az olur. Birde bilhassa taze yem suya girince şişer. Deri tarafı ise şişmez ve boru gibi olur, eti dışta kalır. Bu şekilde bağlama, bu etkiyi bir hayli azaltır.

 

serdar abi sen bu kablo tel işine bayaga sardın sonunda makinayada tel sardıracaksın saglam olsun diye

 

Crank, eğer sabah çinekop takımına bir yarım hamsi takıp, akşama kadar belki 30 kere atıp, geri çekip, tekrar atıyor ve akşam üzeri bir aynı yemle birde çinekop alıyorsan.. İşte o zaman yem takma işini çözdüğüne kanaat ediyorsun.

İğneler yemi tuttuğunda, yemi hırpalıyor. İşte mesele bu. Bunu çözde, nasıl çözersen çöz, ben böyle çözdüm bu sorunu.

 

peki bu telli şekilde hamsi takıp uzağa atsak bozulma yapıyormu.

 

Bu videodaki gibi yaprak yem takabilen varmı arkadaşlar. Balık bukarar evirip çevirmeden sonra sağlam kalmazki? karton bile yıpranırken.

 

Eğer o resimde ve ilgili konuda tarif edildiği şekilde takarsanız, bu söylediklerinizin hiç biri olmaz. Hamsi, siz ne kadar uzağa atabiliyorsanız, o kadar uzağa atılabilir. Yem hemen hiç deforme olmaz.

İşin daha kötü tarafı, yemin suya girince ne hale geleceğidir. Genelde, yem suda sıyrılır, yumruk gibi bir top şekline geliverir. Böyle takma, bu sorunu da çözer.

 

ilk iğnenin dibini bağlıyoruz, sonra iğneleri bir kere saplayıp bırakıyor muyuz? yok mu iğne gizleme? yemden hırsız iğne kurtulmuyor mu? balık iğne uçları kabak gibi dışarıdayken ürkmüyor mu? bir bağ hepsini çözüyorsa 50 metre bakır tel alır, ömrü billah kullanırım hafta içi deneyeceğim, tel sarılırken yumuşacık fileto kesilmiyor veya tel sarımıyla katlanmıyorsa helal olsun ne diyeyim, aklım pek kesmedi, deneyip ilgili konuya bildireceğim...

 

Bu haftasonu gerçekten yemin ne kadar doğru takılması gerektiğini anladım özen gösterip güzel taktıgım yeme gerçekten sağlam bi sarıkanat aldım özensiz bağladıklarımda dakikalarca bekleyip yemi değiştirmek zorunda kaldım.

Bu resimdeki iğne takımını bende yapmaya çalışıcağım teşekkürler paylaşım için

 

abi bu sanki biraz fazla iddialı olmamış mı? hamsiyi suya kendi haline bıraksan 1 saatte dökülüyor bari daha fazla dayanıyor normalden falan de, ürkütme bizi... ne yapıyorsun o hamsilere abi, ağaç tutkalıyla marine mi ediyorsun akşamdan

 

Sevgili draco, teorik fizikten bahsetmiyoruz. Yaptığımız, kullandığımız ve netice aldığımız şeyden bahsediyoruz.

Hamsi süper bir yemdir, ama çok kötü bir tarafı vardır. İstavrit, izmarit, kefal, mezgit v.s ne kadar asalak balık varsa, musallat olur. Eğer onlar emmiyorsa, emin ol böyle yapınca aynı yem akşama kadar aynen kalır, dağılma vs. olmaz. Sen takarken nasıldıysa, aynen öyle diyelim. Ne olur? Kenarları biraz püsküllenir gibi olur belki, hepsi o kadar. Eğer yemi düzgün kesmişsen bu sorunda olmaz.

İğneler balığı ürkütür mü? Şöyle düşün, nasıl takarsan tak, o iğneler zaten görünecek, diğer türlü takınca da ortada onlar.

Tecrübi sonuç ise şu. Balıklarla konuşmak veya telepati kurmak mümkün değil. O yüzden ürkütüyor mu, ne ediyor bilemiyoruz. Ama tek gördüğüm durum, bu şekilde takınca, çok daha fazla vuruş alındığı. Çinekop, lüfer neyse vurduğu zaten belli oluyor. Bir şekilde alamasanız bile, en azından yem iki parça geliyor.

Tüm mesele, yemi düzgün tutmak. Bir kaç küçük görünen ayrıntı, fark yaratıyor, misliyle fark.

Yem düzgün duracak. Hırpalanmayacak.
Yem rahat duracak, kazık gibi olmayacak. Karın gösterecek şekilde salınacak.
Yem yatay ve düz duracak. Top olmayacak, dik durmayacak.

Mantarı düzenleyip yatay ve düz durmasını sağlıyoruz. Hatta, salınmasını artırıyoruz.
İğneleri serbest tutan çelik telle yemi kasmasını engelliyoruz.
Bu tel ile, yemin bir delikten değil, bir tür maşa ile tutulmasını sağlıyoruz, sanki elle tutar gibi.

Şu husus genelde gözden kaçıyor. Bu tel ile sarma, telin geçtiği deliklerden yemi tutma olayı değil. Asıl tutma işini, telin yemi çepeçevre sarıp kucaklaması sağlıyor. Teli çok sıkmyacaksınız, azda sıkmayacaksınız, bu husus biraz önemli. Yemi hafifçe sıkacak, ama ezmeyecek.

 

Haklısınız,kovadaki balık bir süre sonra diriliğini yitiriyor (bunlara musallat olan balıklarda yok) birde konu hamsi olduğunda bu kadar uzun süre düzgün bir şekilde kalması zor görünüyor.

 

Kovadaki suda yem bırakmak, gaflettir, hatta delalettir

Yemler, canlı idiler. Onlarda yemek yerler. Yediklerini de insana göre çok daha hızlı tüketmek, sindirmek zorundadırlar, çünkü sürekli yüzmek, kaçmak, kovalamak zorundadırlar. Öyle olunca, sindirim sistemi, çok güçlü olmak durumundadır.

Zaten öyledirde. Sindirim için çok güçlü enzimler kullanırlar. Ayrıca bu işe katkı sağlayan bolca bakteri mevcuttur.

Balık kovada kaldıkça, bu bakteriler çoğalır, balığın etine yayılır ve onu sindirmeye başlar. Ayrıca barsakları, midesi vs. yerinde durdukça, o enzimlerde balığı parçalar. Yani, işkembesi yerinde duran balık, kendi kendini sindirmeye başlar.

Eğer balığı temizler, sudan uzak yere koyarsanız, o şekilde hurdahaş olmaz çabucak.

Hamsinin süper yem olma sırrıda burada zaten. Eti çok yağlı olduğu için, bu yağ su ile irtibatını azaltan bir tür kaplama vazifesi görüyor. Böylece sudan çok fazla etkilenmiyor, suyun içinde saatlerce kalsada, çok çok daha düzgün duruyor. Ama gene bu yağ yüzünden darbelere, mekanik zorlamaya son derece dayanıksız.

İstavrit ise, bir saat geçsin öldükten sonra, hemen eriyor, berbat, perişan bir hale geliyor.

İstavritleri yakalayıp, ölünce hemen yaprağa çevirip, azıcık soda + bol kaya tuzlu suya yatırmak, onun içinde bekletmek, eğer bir müddet beklenecekse çok faydalı oluyor. Hamsi için, yaprak kesip, deliksiz bir poşetin içine koymak, bunu da buz, soğuk su vs. içinde tutmak kafi geliyor.