Arkadaşlar araba tamiri için sanayiye gittiğimde duvardaki bi resim ilgimi çekti ve hemen yanına gittim. Gördüğüm gerçekten güzel bi balıktı ve hemen fotosunu çekip sizlerle paylaşmak istedim. Anlatılana göre Edirne Meriç nehrinde yazın sular çekildiği zaman adalar meydana geliyor ve bu adaların içindede irili ufaklı göller oluşuyor. Bu balık bu adaların içinde kalıyor ve yakalanıyor. Sizinde gördüğünüz gibi balığın hemen hemen yarısı görünmüyor eski bir foto ztn.
Eski hikayelerde yayınların derede yüzmeye giren çocukları yediği hatta yakalanan balıkların karnından küçük insan parçalarının çıktığı anlatılırdı. Gelde inanma şimdi. Hiç bu kadar büyüğünü duymamıştım.
Yok artık.Biz abarttık ama kekini kabarttık Ben ilk defa bu kadar büyük yayın olduğunu duydum (foto gerçekse gördüm).
Re: Evt bununda içinden söylenene göre asker botu çıkıyor ve traktör remorkuna konulduğunda kuyruğu yere sürtüyormuş acayip bişey
http://www.fisch-hitparade.de/angeln.php?t=10621 o baligi bilmem ama bu gercek))) http://www.fisch-hitparade.de/fischhitparade/all/67-wels_waller.html burayi iyiice incelesinler arkadaslar))
ilk resimdekiler yayın değil kedi balığı. yayın balığı ile aynı familyadan olabilir çok benziyorlarama yayın değil. Bu balık türünün çıplak elle yakalama yarışları düzenlenmekte. Dibe çıplak dalıp çamurdaki yuvasında balığın ağzına çıplak elini sokuyorlar ve solungacından çıkarıp yakalıyorlar. Kayıtlara geçen en büyük boyu 235 kg
Sarıyar Barajında 1970 li yıllarda sosyal işlerden sorumlu müdür olarak görev yapan , balıkçılıga gönül vermiş bir ağabeyımız ; Baraj kapaklarına 180-250 kg lık yayınların sıkıştığını ve bunların yakalanarak tüm lojmanlara dağıtıldığını samimiyetle anlatırdı, O barajda o yıllarda balıkcılık yapanlardan , özellıkle Ankara'lı ve cevre ıl balıkcılardan devasa yayınların avlandığını cok dinlemiştik. Doğanın tahrip olmadığı ,doğallığın hakim olduğu 40 yıl önce böyleymiş sevgılı dostlar, Hangi birisine YANALIM,,,!
eet bılıncsız avlanma yuzunden boyle yayınlar hakkında cok eskılerden hıkayeler duyuyoruz anca.bu donemlerde bole balıklar cıkmıyo.ne yaparsak yapalım bazı ınsanların bılıncsız avlanma dusuncelerını degıstıremıyoruz.Bu adamları ne yasaklar durduruyo ne vıcdanları.Nese bu konu hakkında cok soylenecek sey var ama ne kadar anlatsakta olmuyor ıste... Allah hıdayet etsın ne dıyeyım!!!
Çok süper bi balık. bunun 5 te birini yakalasak kendimizi çok şanslı hissedebileceğimiz bir zamandayız artık. çok fena çok..
Aynen dediğin gibi..Traktör römorkuna konmuş ve kuyruğu yere değiyordu. Yıl 1968-69 yıllarında Edirne'nin İpsala ilçesinde İlkokula gidiyordum. Makarios yüzünden sınırda sürekli hareketlilik, gerginlik olduğu için, tabii yaşımız da küçük, Meriç nehri kenarına gitmemize izin verilmiyor, ufak göllerle idare ediyorduk Evimiz cadde üstü olduğu için hareketliydi. Meriç nehrinden ve Gala gölünden yakalanan balıklar evimizin önünden geçer, zaman zaman rahmetli ile aralarından beraber seçip alırdık. Sizin de tarif ettiğiniz gibi traktör römorku üzerinde yayın balığının o kadar büyük olduğunu gördüm. Daha sonra 300 KG geleni de gördüm. Yakalanış hikayesini de dinledim. yani efsane değil gerçek.
yanılmıyorsam 1987 gibiydi,edirne de kaldırma ile 240 kg civarında bir balık alındı 13 yaşında idim,yanımdan at arabası ile geçerken gördüm balığı kuyruğu yerde idi.
Re: Bizim bu kadar büyüklerde gözümüz yok ya. O günün tadını çıkartalım kiloluk bi kaç balıkla dönelim yeter
eskişehire bağlı çifteler sakaryasında da geçmişte böyle balıklar tutulduğuna hep şahit oldum. en son benim gördüğüm 23 sene evvel tutulan bir balıktı.köy bakkalının önünde nacak ile parçalanıp köylüye satılmıştı.(çifteler-eminekin köyü).tabi ki zirai mücadele kapsamında sakarya defalarca ilaçlanınca artık böyle balıklarla karşılaşamıyoruz.çoğu kez tatillerde köye giderken görürdük sakarya gene ilaçlanmış ve suyun yüzeyi balık ölüleri ile dolmuş olurdu ve dsi köylerde anons ederdi bu 'balıklardan yemeyin 'diye. her doğal yaşam alanında olduğu gibi bunlarda hep anılarda kaldı. doğanın en büyük düşmanı tabiki insanoğlu....
Evet Edirne'de oturduğumdan dolayı yaşlı abilerimiz bize bunları anlatırdı.İlk defa bir fotoğrafa denk geldim.Acaba neden şimdi bu büyüklükte balıklar çıkmıyor.Benim görüşlerim: 1-Suların sanayii atıklarıyla kirlenmesi,(özellikle Ergene Nehri'nde yaşanan kirlilik) 2-.Balık avlanmak için malzeme kalitesinin gittikçe artması.Yeni teknolojilerin piyasaya çıkması(Sonar aletleri gibi) 3-Aşırı avlanma.Amatör ve profesyonel balıkçıların gittikçe çoğalması.İnsanların büyük-küçük-yasak demeden her türlü balığı avlaması.Pazarlarda 1 kiloluk yayınları kolayca serbestçe satılması.(Ne hikmetse Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri bunları görmemesi) 4-Çok güzel kanunlar çıkıyor.Ama ceza yazacak kimsenin olmaması.Caydırma yok. Aklıma şimdilik gelenler bunlar.Böyle giderse bu balıları ancak balık avı oyunlarında yakalarız.
1980li yıllarda hirfanlı barajının kenerında şerefli koçhisara bağlı acıkuyu köyü sınırları içinde kalanbölümünde kerevit avcılığı yaptığımız yıllarda erkan kalkıp sepetleri çekip kerevitleri boşaltığımız bir gün(rutim işler)yanımdaki tekneyle sobet ediyorum.işte nasılsın işler güçler gibi ama kendi kendime konuştuğumu sonra anladım o gördüğüm ve tekneye benzettiğim şey devasa bir yayın balığıydı.bu yaşamım boyunca beni yayın balığıyla ilgili her türlü bilgiye ulaştırabilecek arayışa itti.nisan mayıs aylarında ıssız ve gürültüsüz göl ve nehirlerde çok irilerinin su üstüne çıktığtnı öğrendim.gördüğümde onlardan biriydi.ama insan zarar verdiğini duymadım.neden derseniz ağız ve diş yapısı canlı insan için uymaz.genelde avlanma şekli dipte çamurve benzeri katmanlarda kendini saklayıp sadece anteni diyeceğimiz bıyıklarını dışarı çıkarıp sudaki titreşimleri ve salınımları algılamak sebebiyle avlandığını öğrendim.
Evet bende duymuştum. Derede yüzen, yıkanan çocuklara saldırdığını duydum. Bir akrabam anlatmıştı, Mehmet'di ismi, ama ne yazık ki 1-2 ay önce kendisini kaybettik. Akrabalarımdaki en iyi balıkçıydı . Daha çok öğreneceğim vardı ondan ama olmadı. Şimdi bence hala var böyle yayınlar. Ağcılık gibi bilinçsiz avlanma yüzünden her ne kadar büyüyemeden ölselerde belirli bölgelerde insanlardan uzak alanlarda vardır diye düşünüyorum.