Tarih : 13/02/2016 Saat : 00:30 Yemli Levrek Avı Takımlar : 2,80 – 3,20 metre kamışlar. 30'luk ve 40'lık makinalar. 100 – 150 gr aralığında kurşunlar. Klasik 3'lü takım Yem : Can çekişen mamun. Yakalanan : 38 cm havyarlı dişi (1 adet) Avlanan : 3 kişi Av Süresi : 01:00 – 07:00 (6 saat) Rüzgar : Güney (Ortalama : 20 – 21 km hız) Çalkantı : Beklentiden düşük. Serhat abilerden çıkıyoruz. - Abi bugün gerçekten balığa gidecekmisin? Yarın gitsek, çok uykusuzum. - Ben yarın çalışacam, ilçe dışına gidecem, bugün mutlaka gidecem. Geleceksen çabuk karar ver. Haftanın yorgunluğu, gözümden uyku akıyor. Rüzgar güneyli. 24 km hızlarda ama sabaha kadar düşecek 18 km'lere. C.tesi günü daha şiddetli. Aslen c.tesi günü hem daha dinç olacam hem de şartlar daha uygun olacak ama tek başıma avlanacağım. O yüzden karar veriyorum. Tamam abi giyinip geliyorum. Ev halkını eve bırakıp, hemen çıkıyorum. Abi yemciyi arıyor. - Biz geliyoruz abi, dükkandasın demi? - Yok yemi kapının önüne çıkardım, istediğiniz kadar alın. 20 dakika sonra yemcinin önündeyiz saat 01:00. Dükkan kapalı, kapının önünde orta boy bir kutu, üzerinde gazete kapalı. Gazateyi açmamızla her balıkçının gözlerini ışıldatacak irilikte mamunlar. Yarısı ölü, yarısı ölmek üzere ama gene de beklentimizden yukarıda bir durum. Bu boy mamunlar pek sık görülmüyor. İlçe içinde dalga boyu çok düşük levreğe göre. 3 bardak mamunumuzu alıp, güneye bakan sahile doğru hareketleniyoruz. Avlağın bir bölümünde 2 araba var, diğer tarafa geçiyoruz kimse yok. Hava ılıman ama yağmur çiselemekte. Tam levrek havası ama dalga boyu levreğe göre biraz düşük. Yine de üçlü klasik takımları mamunla yemleyip atıyoruz. Önce Serhat abi ve kardeşi takımları kurarken ben halen nokta tespiti yapmaya çalışıyorum. Ben nereye atış yapacağımı kararlaştırmışken Serhat abi ilk levrek vuruşunu alıyor ama maalesef ki kıyıya yakın atılmış tekne şamandırasına dolaşan misina sayesinde balığı kaçırıyorlar. İlerleyen saatlerde yemleri ara ara tazeliyoruz. Kullandığımız ağırlık 100 – 150 gr aralığında. Görüyorum ki yemleri kafa kısımları yenmiş, demek avlakta şu an levrek yok, diğer balıklar yemleri bozmakta. Avlakta 2 saat çalıştıktan sonra Serhat abinin ve benim pilim bitiyor. Biz arabaya uyumaya çekilirken, cama vuran yağmur damlaları ninni gibi geliyor. İçim geçmiş, bayılmışım.... - Volkaaaa kaaaa kaaaaa nnnnnnn..... Gözümü açmaya çalışıyorum, camlar buğu. Buğuların içinde yeşil fosforun hareketi ve gayet zayıf bir zil sesi ki.... tekrar dalıyorum. Volkaaaaaaaa......... ka.............. ka...........nnnnnnn.... Arabanın ön kapısı açılıyor. Soğuk havanın içeri girmesiyle biraz kendime geliyorum. Arabanın arka kapısını açıp, arabadan düşüyorum. Bu inmek olmasa gerek. - Levrek mi? Kafa lambaları ışığı altında, uzaktan balığı görüyorum. - Levrek levrek. - Hangi olta? - Senin olta. Bakıyorum, pasionun ilk levreği. Daha doğrusu ispendeği. - Kim çekti? Ben çektim, diyor Serdar? - İlk levreğin demi? - Yok ya senin takım yakaladı. - Yok yok, sana yazalım bunu. Sen çekmesen, kaçardı belki. Hem levrek zehirini damarlara vermek lazımdı. Serdar'a yazdık bu ispendeği. 2 çatal boyundan biraz küçük. 1 çatal 21,5 cm olduğuna göre 38 cm'lerde bir dişi ve şaşırtıcı şekilde havyarlı. Demek ki bizim bölgede 38 cm'lik balıklarda havyar tutabiliyorlar. Benim için faydalı bir deneyim olmuştu. Bir balık çıkınca uykum da kaçtı. Mendavur balık ne bana yazıldı, ne de beni uyuttu. Sabaha kadar da bizi dikti avlakta. Yem tazelemekle geçen av sonucunda başka da balık çıkmamıştı. Bölgede avlananlardan da duyduğumuza göre 1 kilo civarlarında 1 balık daha çıkmıştı bölgeden. Maaşallah, İzmir'de bir ben tutuyorum bu levreği. :laughing: :laughing: Bu sene ne kadar havyarlı balık varsa hepsini tutmuş, huzura ermiştim !!! Daha keyifli avlarınız, havyarsız balıklarınız olsun.
Tebrikler.mevsim itibari ile yinede iyi av olmuş.amatör balıkçılık bu.hiç balığa gidemeyenler de var nice güzel avlara . rastgelsin
Teşekkürler, mevsim daha geçmiş değil. Hava sıcaklığı nisan kafası yaşasa da, aslen levrek mevsimi devam ediyor. Benim için balıksız avlar bile güzel. Yeter ki çok eziyetli geçmesin av. Daha güzel avlar sizlerin olsun.
Uyuma Volkan oyuma... Geçen yine bi yemli çalıştım el kadar bi ispendek geldi hemen saldım duya mübarek dalga ben arkamı dönünce kaldırmış bırakmış kuma... malzemeleri toplarken birde baktım ne göreyim yavrucak kumda şişirmiş solungacı duruyor öylece... aldım mecbur üzüle üzüle...Geçen seferki ection dan daha bi hallice olmuş.Devamını dilerim arkadaşım.
''Amma taktın şu spin işine be Volkan,at yemliyi tut balığı'' diyecem uzun zamandır,hevesini kırmayayım diye kendimi tutuyordum. Fakat,şimdi iyiki susmuşum galiba diyorum Şaka bir yana,ben, beş saat at çek ,üstelik de bunu bir iki vuruş için yapmayı hayal bile edemem,anında sıkılırım.At çek yapmadımmı,kralını yaptım yaparım balığın ağzına düşürür,tav eder,ağzının suyunu akıtırım ama,balık bol olacak,yemle memle uğraştırmayacak,üç atışta bir atlayacak Bunun harici at çek,varsa önünde biraz müşkülpesent,cin yada tok bikaç balık, onları ürkütmekten başka bişey değildir diye düşünürüm.O cini nasıl livara alırım diye,en diri yemi,en ince takımı kullanıp,sota da beklemek çok daha heyecanlı gelir bana.Sanıldığının aksine,yemli av çok daha uğraşı ister,müşkülpesent adama göre değildir,balık alamaz.Aldığı zaman,önü balık kaynıyordur,zaten kurşunu atıp çekse,balık yutup yakalanacaktır
Nasıl uyumayayım Metin? Öyle yorgunum ki ayakta zor duruyorum. Yemli avı arabada uyurum diye gittim zati. Atçek olsa kesin gitmezdim ava. Levrekte bizim de başımıza gelmişti ama ölmeden bulmuştum balığı ben. Bazen suya salınca kumsala yüzüyor nedense palazlar? Yön algılarını mı kaybediyorlar bilmiyorum ama palaz salarken gözden kaybola kadar bakmalı arkalarından. Daha güzel avların olsun. Teşekkürler Roy. Ben tutmaya değil, uyumaya gitmiştim aslen. Yağmur sesiyle zebillik içinde uyuması da bi başka lezzet. Daha keyifli avların olsun. Üç atışta bir atlayacak yoğunlukta balığı kim kaybetmiş de biz bulalım Fatih abi !!! Zaten az avlanıyorum, öyle alaylı balığa denk gelmem çok seyrek oluyor. Onda da zaten av levrekse 1 balıktan sonra asılmıyorum ava. 5 saat atçek yapıp tek vuruş olmadan çok döndüğümüz oldu. Lakin atçek avlarında sürecin tamamen içindesin. İlk vuruş anını bile hissediyor yaşıyorsun. Çoğu yemli avda balık zaten yakalanmış oluyor, sana bir tek çekmesi kalıyor. Yemli av da ayrı güzel tabi. Hele bu tip rüzgarı bol havalarda arabada oturup sohbet eşliğinde beklemesi de güzel. Daha güzel avların olsun.
Yem ipiyle değil zincirle bağlasan durduramıyorsun. Denemişliğim var. Yem ipiyle sarılan kuyruk kısmı iğnede kalıyor kafa kısmı sizlere ömür. Ondan sonra yem tazelemek için birde iple uğraşıyorsun. İğneden bir zor ayıklanıyor meret ki, hiç tavsiye etmem. Tamamen mumyalar gibi sarınca da yemin levrek açısından cazibesi kalmıyor.
Tebrikler Volkan.Ben de geçen ki güneyli rüzgarlarda ilk defa kendi başıma beklemeli avımı yaptım.Levrekler küçüktü suya geri saldım.Bu arada kitap tadında yazıyorsun
tebrik edecektim ama kimi edeceğimi bilemedim en iyisimi bu güzel rapordan dolayı tebrik edeyim...bütün raporlarını beğenerek okuyorum ellerine ve emeğine sağlık
Teşekkürler Alpay, beğendiğine sevindim, sağolasın. Çok sık yemli av yapmıyorum artık ama arada avdaşlarımın zorlamasıyla onlara eşlik ediyorum. Geçen aylarda yemli avlara uygun daha güzel havalar olmuştu esasen. Küçüklerini yakaladıysan, büyükleri de olacaktır zamanla. Sen daha iyibilirsin muhakkak ta levrek avı böyle, sabır ve şans istiyor biraz. Geçenlerde bi arkadaşımız bir levrek yakaladı atçekle 7 kilo civarlarında. Ben avda yoktum anca fotografını gördüm. Avlayan arkadaş ta senede 5 kere atçek avı yapar. Kısmetin bol, avın keyifli ve aksiyonlu olsun, rastgelsin.
Teşekkürler hocam, kimse rapor yazmayınca bari ben yazayım dedim. Ondan 1 hafta rotarlı oldu. Bende sizin atış tekniğinizi çok beğendim. Dar alanda baş üstü çok güzel çalışıyorsunuz. Bir daha denk gelirsek, gündüz gözüyle iyice bir izleyeceğim sizi. hihi Keyifli, huzurlu avlar dilerim.
Tebrikler hemşehrim..Bende Haftalardır nerede ise tüm izmir çevresi ilçelerin sahillerinde ay çek yapıyorum tık yok..Güzel balık...