Yeni at çek takımımla 2. deneme 2 balık

Geçen ilk denememde tuttuğum palamutun gazıyla bu sabah aynı yere yani çalıştığım otelin önüne gene saat 7.00 sularında geldim. Vakit her zamanki gibi kısıtlıydı. Avı en geç iş başı saatim olan 8.30 da sonlandırmam gerekiyordu. Bu yüzden bu sefer hazırlıklı geldim.Benim emektar remixon surf takımıma klasik 3 lü dip oltayı bağlayarak yanımda az miktarda getirdiğim kalamardan ustaların tavsiye ettiği gibi takıp olatayı denize fırlatdım. Kamışı kumlara dikip vakit kaybetmeden yeni gözdem at çek takımımı hazırlamaya başladım. Bir çırpıda kurup geçen palamut yakalayan sahtemi fırlattım denize. Atıp çekerken bir yandanda gözüm kumda dikili kamışımdaydı. Kamışda bir hareketlenme oldu. Hemen koşup sardım. Ucunda bir balık vardı. Çektim baktım karanlıkta pekde seçemedim ama mırmıra benziyordu. Elim kadar bi şeydi. Fazla incelemeden attım torbaya.Yemleri tazeleyip yeniden fırlattım ardından hemen et çek e devam ettim. Bir kaçkez denemeden sonra hop sahtemde bir ağırlık oldu birden biraz sardım. Balık çekmiyordu.Sanırım kurtuldu derken bir baktım ki o ne ince uzun bir zargana. Hayatımda hiç zargana tutmamıştım. Çok sevindim. Oltadan çıkarıp attım torbaya. Aradan bir on dakika gçtikten sonra dip oltamı kontol ediyim dedim başladım sarmaya oltada ağırlık var ama balık gibi değil. Hayırdır inşallah dedim çektim ki bir mavi yengeç. Zor bela çıkartıp attım denize. Sonra tekrar yem takıp fırlattım. At çeke devam ettim ardından hemen. Bir beş dakika sonra küt oltada balık. Bu sefer başka ne zargana ne palamut .Kuvvetli bir balık. İçimden allahım dedim geliyor levrek. adrenelin birden 1500 oldu. Acemiliğim kendini gösterdi ve ben sanırım sarmakta gene acele ederek balığın suyun yüzüne çıkıp çırpınmasına neden oldum. Bir şapırtı artında bir şapırtı daha balık gitti gider. Nasıl üzüldüm tahmin edemezsiniz. Öylece kala kaldım. Neyse gene demam ettim biraz daha bir süre sonra bir balık daha yapıştı sahteye buda bir zarganaydı. Öncekindende daha büyüktü üstelik.Ama hiç sevinemedim doğrusu aklım hala kaçan balıktaydı. Saat sekize yaklaşırken avı sonlandırdım. Eşyaları toparlarken birde baktım mırmır sandığım balık el büyüklüğünde bir çupraymış. Ona da ayrıca üzüldüm. Ama genede güzel bir av macerası olmuştu benim adıma. Bana bu zevki tattıran balıkavı net sitesine ve değerli üyelerine çok teşekkür ederim. Balık tutmayı bu yaşdan sonra bana bir kez daha öğrettikleri için. Ben kendimi eskiden iyi bir balıkçı sanırdım. Ama anladım ki öğreneceğim daha çok şey varmış.

 

Tebrikler...
Gitgide zehir bütün vucudu sarıyor,sende iflah olmazsın artık .
Makinayı kullanmadan önce doğru kaloma ayarını yapıp,balık geldiğinde boşluk vermeden ve çok acele etmeden sarım yaparsan balığın kaçma şansı minimuma iner.Daha irileri rastgelir inşallah...

 

Avlak güzel. Mırmır, Zargana, Levrek hemde 1,5 saatte. Tebrikler...
Biz geceden sabahlıyoruz gene de pek bişey tutamıyoruz.
Okan yazmış nasıl levrek yakalaman gerektiğini, avlağı sık sık yokla. Fotograflarla birlikte levrek raporunu bekliyoruz....

 

Sevgili Okan... Zehir bünyeme ilk ben daha 8 yada 9 yaşındayken girdi. Yeşilırmak çocuğuyum ben. Daha o yaşlardayken eskiden soğan çuvalı olarak kullanılan filelerden kendimeze ağ yapardık. Irmağın kenarında ki yavru balıkları yakalar şişelere koyarak bahçe sulamak için kullandığımız havuza atar beslemeye çalışırdık.Dedem ne zaman vanayı açıp bahçeyi sulasa bahçeden zıplayan balıkları toplar gene havuza atardım. Sonraları olta denen aleti keşfettim. Elime geçirdiğim uzunca bir kavak dalını kamış,annemin dikiş ipliklerini misina,tuplu iğneden de kanca yaparak ilk takımımı kendim kurmuştum. Yeşilırmağın kenarında ki bir tuğla fabrikasının kil çıkartmak için açtığı çukurlarda oluşan büyüklü küçüklü göletlerde avlanmaya başladım.Küçük ekmek topları takarak toplu iğneye kızıl kanat derlerdi parmak büyüklüğünde balıklar avlardım.Gölde çırpınan büyük balıkları gördükçe içim giderdi. Bu uğurda nice arkadaşımızı kurban ettik göle. Çok çocuk boğuldu ve aslında göle gitmemzi kesinlikle yasaktı. Babamdan hayatımda yediğim tek tokat gene bu göle balık tutmaya gittiğim için olmuştu. Genede vazgeçmedim balık tutmaktan. Oltamı gölün yakınlarda bir yerlerde çalılıkların arasına saklardım. Daha neler neler. Bünyeye zehir gireli çok olduda bağışıklık kazanmıştım geçen yıllar içinde ama at çek yeniden hasta etti beni...

 

Sevgili volkan... Avlak güzelde aman vermiyor turistler,güvenlikçiler. Zaman yetersiz. Turizm Sezonun kapanmasını bekliyoruz umutla. Ama fırsat buldukça yoklayacağım avlağımı.

 

Ben atçek olayını kastetmiştim,zehir birkere vucuda girdimi kurtuluş yok diye

 

Doğru kaloma ayarı nasıl yapılır. Bilgi verebilirmisiniz acaba?

 

Hikaye Iyi De Resimler Nerede

 

Valla iyi balık tutsaydım forumda ki arkadaşlarla paylaşmak için deli gibi foto çekerdim. Ama o balığı kaçırdıktan sonra acaip moralim bozuldu. Hiç fotoğraf felan çekesim gelmedi...

 

kaloma ayarı bazı makinaların kafasında bulunan vidanın bazılarının ise kafaya paralel kıc tarafında ki vidanın gevsetilmesi ile olur.
yani misina frenini gevsetiyorsun balık zorladımı makina misina bırakıp balığı rahatlatır....

 

Tebrikler. bereketli avlarınızın devamını ve en kısa zamanda kilo üzeri bir levrek çekmenizi temenni ederim.

ergen evlat gibi levrek, öyle bi ayarlayacaksın ki, crrrr edecek böyle,
ipleri koparmayacaksın
e hadi gardaş senin dediğin olsun diyecen ilk etapta
anlat dinliyorum diyeceksin
o anlatacak böyle
sanki boşa çıkmış gibi olabilir bazen misina
meğer sorti yapmış sana doğru
sonra zınk diye
çatt ! tüh
suyuna git balığın.
levrek sinirli üstüne gitme abisi
balıkla zıtlaşmayacaksın
yani tabi ki zıtlaşacaksın da nası desem
bu bi mücadele basbayağı
ama aslında müzakere gibi de düşün
nasıl diyeyim
dans et levrekle
kıyıcığa getir,
sonra gözden çıkart balığı,
cömert ol geri ip ver yani,
vazgeç, cırrrr ip ver yine
cırlama durunca tekrar al dizginleri
hızır idi yunus idi hızır idi yunus idi
kıyıdan zaten usta bi avcı biter yanında
iki kişi çekersiniz. bir dost edinirsin filan
işte öyle bişey.
kendi öğrendiğin, herkesinkinden daha çok iş yapar
(Alıntı: J. Rudolph Jean)

 

Önerileriniz için teşekkür ederim arkadaşlar fakat kalomanın ne olduğunu ve ne şekilde ayarının değiştirildiğini biliyorum. Sorunum ayarın nasıl olması gerektiği.

 

Soner kardeşim merhaba.

Makinana sarılı misinaya elinle 2 kilo seviyelerinde bir güç uygula. Makinanın makarası cırlayıp rahat şekilde boşalabilmeli. Standart ayarın sürekli bu seviyede olmalı. Daha sonra, yakalanan balığın büyüklük ve gücüne, avlanılan yerin konumuna göre biraz daha gevşetip sıkarak o an ki pozisyonunu ayarlayabilirsin.

2 kiloluk bir balığın ilk tepkime gücü, balığın cinsine göre değişiklik göstermekle beraber, zaman zaman 10 - 15 kiloluk güçlere ulaşabilmektedir.

Oltana ve şansına hep büyük kısmetler gelsin.

 

Sevgili Alişan aynen devam, bir zamanlar hepimiz senin gibiydik, anasının karnından balıkçı olarak çıkanı görmedik, sevgiler hoşçakal.

 

Aynen yaa,içim gitti valla.....

 

bayağı hareketli geçmiş av süreci
mera da verimliymiş
tavsiye, mera dan net görüntü verme, yerini gizle,

 

Tevfik ve orhan abi ikinizede çok teşekkürler.

 

Mera tam otellerin ortasında bir yerde kalan su sporlarına ayrılmış bir bölge. Sadece gece ve sabah saatlerinde gidilebiliyor. O yüzden yerini söylesem bile insanların balık tutmak için kolaylıkla ulaşabilecekleri bir yerde değil. Ben de personel olduğum için böyle rahat davranıyorum. Ama gelmek isteyen arkadaşlar olursa aralık ayından itibaren sezon kapandıktan sonra birlikte avlanabiliriz. Kadir arkadaşım eğer gelirseniz sizinle birlikte avlanmaktanda onur duyarım.

 

İnşallah... Teşekkür ederim.

 

Her avın bunun gibi ve bundan iyi olsun reeling