Sayın GürseL TEKiN şöyLe demiş.. '' Dünya kriterLeriyLe aynı kriterde uyguLanma oLması gerekiyor, ArkadaşLarımızın istedikLeri bu.. Başka üLkeLerde böyLeymiş, Yunanistan'da yada başka bir üLkede nasıL bir uyguLama yapıLıyorsa burada da yapıLsın biz buna karşı degiLiz' diyorLar. Ama orada nasıL bir para yardımı yapıLıyorsa burada da yapıLsın diyorLar, biz arkadaşLarın çaLıştıgı koşuLLarı gördük, Çok zor koşuLLarda çaLışıyorLar, buğün açıLamadıLar masa başında balık yemek çok koLay.. O baLığı tutmanın ne kadar zor oLduğunu geLip görmeLeri gerekiyor... Diye demeç vermiş.. peki birde aLttaki yazıyı okuyaLım "Madenlerden kömür çıkarmak ta zor, yıllarca insanlar çöken ocakların altında can verdi! Ormandan ağaç kesmekte zor; yıllardır orman köylülerinden birçok kişi tomruk veya ağaç taşırken traktörlerin altında kalmıştır! Yıkılan tomrukların altında kalarak ölen veya sakat kalanlar da az değildir. Çiftçilikte zor; yaz kış vakti saati geldiğinde toprağı sürersin, tırmıklarsın ekersin sularsın; güneşin altında cayır cayır yanarak mahsulü toplarsın; sonra piyasada para yapmadığını görünce yıkılır ürünü ya yakar ya yollara saçarsın! Bir sene kurak olur, mahsul yanar, bir sene sel gelir mahsulü alır gider. Köylü aç kalır vatandaş ürünü pahalı yer! Esnafın işi de zor enflasyon, devalüasyon, dünya krizi olur; günlerce, aylarca siftah yapamazsın. Sessizce kepenkler kapanır insanlar bu kriz yüzünden icralık olurlar ve devlete borçlarını nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünürler. Dolmuş ve otobüslerinde işi zor, yaz kış yollarda insan taşırlar maksat insanları mıza hizmet (!) yollarda kalıp kurda kuşa yem olmasınlar! Yani kısaca sadece balıkçılık değil tüm işler zordur. Kimseye silah zoruyla sen bu işi yapacaksın demiyorlar. Geçen sene devlet 20 cm altında balık tutmayacaksın dedi ama tam aksine çarşı Pazar parmak kadar balıklarla doluydu! Devleti dinleyen kim? Her fırsatta bu milletin balık ihtiyacını biz karşılıyoruz diyenler sanki “bedava” balık dağıtıyorlarmış gibi kasılmaları çok komik! Çok şükür 15 Nisandan beri bizim balık ihtiyacımızı kıyı balıkçıları ve Norveç balıkçıları karşılıyor. Kimse balıksızlıktan ölmedi! Denizle o kadar iç içeyiz ki isteyen kendi yiyeceği kadar balığını tutma lüksüne her zaman sahiptir. Ayrıca şimdiye kadar “çok zor durumdayız” diyerek, Devlete karşı ayaklanıp “tehdit” eden ne bir kömürcü ne bir oduncu ne bir rençper, ne bir esnaf gördük! Madenciler ölüyor diye kömürsüz kalmadık. Köylüler yaptıkları işin tehlikesi arkasına gizlenip devletten kesmediği ağacın parasını istemediği gibi; bizleri bu senelere kadar hiç odunsuz bırakmadılar! Güneşten yandı diye veya sel aldı götürdü diye hiç birimiz aç kalmadık. Esnaflar iflas ediyor diye hiçbir şeyin yokluğunu hissetmedik! Belki ufak tefek hadiseler olmuştur ama hiç kimse bu şekilde devletin karşısına çıkıp posta koymadı! Hiç kimse haksızlığa uğradı sanısı ile devletine, hükümetine, sahil güvenliğine, ağız dolusu küfür etmedi! Hiç kimse tek kuruş menfaati olmadan balıkları korumak adına yaptığı eylemler yüzünden bu kadar aleni küfür yemedi!.. (Konunun yeri beLki burası degiL ama daha çok kişiye uLaşacagından ötürü burayı seçtim)
24 m ye tepkileri eski balıkçılığın geri geldigi icin. Git Boğaz'ın en dar yerine 10 m ye ağını at parayı topla gel balıkçılığı degil. Git 24 metre sınırında dağınık sürülerde günlük kazancını çıkarmak icin 4-5 kere ağ at uğraş ve parayı topla gel devri olmuştur. Bunun icin daha cok mazot daha cok emek gerekir. Gecen sene sırf baligi buldukları icin yakalayıp sonra garipcenin sarp kayalıklarına cinekoplari öylece martılara döken kimdi. Bunlar balığın çoğalmasında mazotun fiyatının düşmesinde istemiyorlar sadece kolayca balık avlayip bır seferde parayı toplamanın peşindeler. Sezonda her gün denize cikmaktansa 8-10 seferde seneyi kurtarmak.
Tebrik ediyorum Yavuz, ekleyecek bir şey kalmamış, gırgır avcıları artık çok sert bir tepkiyi hakediyor. Gırgır teknelerinde zor koşullarda çalışan emekçileri kendilerine bahane etmesinler. Emekçi zaten her sektörde eziliyor. Bizim eleştirdiklerimiz onların sırtından ve denizin kaynaklarından tonlarca para kazanan gözü doymaz tekne sahipleridir.
Bu konuştukları göçmen balıkların %90'ı 50m ve daha derin olan yerlerde yaşar. 50m derinde gezmez, ama oranın derinliği 50m'dir en az. Bu bizim elemanların gidip araştırılmasıyla kanıtlanmış bilimsel bir gerçek. Bunların lüfer ile çinekop başka tür dedikleri gibi bir yalandır sadece, göçmen balıkların sığlıktan gittikleri. Bakın bunlar ne yapar? Ellerinde devasa sonarlar var mesela. Bastıkları anda balığa o kadar çok ses veriyor ki, hayvan ne yapacağını bilemiyor, kendini kıyıya atıyor. Başka? Mesela denize bir kablo salıyorlar, anadolu hisarının ortasından aşşağıya doğru elektriği basıp gidiyor ve beykoz önlerindeki sığlığa kaçan balığı orada çeviriyorlar. 24m yasağı demek, bunları yapamayacakları demek. İşte dertleri bu.
Harika bir bakış açısı.Duygulara tercüman olmuş. Benim anlamadığım konu sanki bu yasaklara her zaman uyuyorlar da sızlanıp duruyorlar.Değil 24 metre 54 metrede olsa yine yasaklara uyulmayacak,yine bildiklerini okuyacaklar.Denetim olmadığı sürece ne yaparsan yap hava civa !
Yavuz çok güzel bir yazı olmuş, verilmek istenen mesaj harika bir anlatım ile hedefi bulmuştur :clap2:
24m olayını denetlemek o kadar kolay ki, şaşırabilirsiniz. Yerinizden kalkmaya bile gerek yok, o kadar kolay. Bunların yutturamayacakları bir yasak bir yasak bu. Çiğneme şansları hemen hemen yok.
arkadaşlar biz ne desek boş 24 metre 18 metreye düşşe ne olacakki denetim olmadıktan sonra adamlar dün akşam protestoları bittikten sonra burunbahçe önünde bırakın 18 metreyi 10 metre sulara ağ döktü
http://tvarsivi.com/player.php?y=1&z=2012-09-04+19:36:45 23 metreye girdi diye ceza kesmişLer.. ne Tesaduf..!!