Yönetime açık mektup

Arkadaşlar bu kadar zamandır buradayım
Nihayet ilk defa bu kadar Entellektüel bir konu gördüm.


Umarım bu sefer sonu güzel biter.

 

Belge( resimler ve video) olsa şikayet ses verir...

Ben sözde değil özde çok mücadele veriyorum.Sahilde ağla ceviri yapıp zıpkıncı sokanları su ürünlerine bildirdim.Bir çok masal,mazeret beyan ettiler,hemde kaç kere.Jandarma koımutanları hem telefonda hemde yüz yüze yasakları neden ceza verilmediği ilgilenmediği dile getirdim.Aynı işlerinin çokluğu gibi mazreteleri var.Sahil güvenlik başka birkaç şikayetim oldu ilgilendiler.Sadece geç geliyorlar,yol çok uzun.Resim ve video varsa daha iyi olur deniyor.
Bu herkesin sorunu bir balık tutma tutkusu var.Ama balık yok ortada.Akşamları sabahlara kadar ağlar seriliyor.Kıyılarımızda mantar gibi
yetişmiyor ki.Bir tek triviri mi?balıkları yok ediyor.Kıyılarımızda nice ağlar kayalara taşlara sarılıp balık katliyami yapıyor..

 

en iyisi olaya şöyle bir giriş yapayım

yeni evli bir çift yeni bir mahalleye yeni evlerine taşınırlar sabah kahvaltısı yaparken karşı komşusuda balkonda çamaşırlarını asıyormuş kadın kocasına
-bak çamaşırları yeterince temiz değil baksana yıkamasını bilmiyor heralde demiş kocası ona bakmış hiçbirşey söylememiş
kadın komşusunun çamaşır astığı her zaman aynı eleştirileri yapıyormuş bir ay kadar sonrakadının çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın şaşırmış

çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda kim öğretti acaba demiş kocasıda
-ben bu sabah erken kalktım pencereyi sildim biraz

hayatta böyle değilmidir dostlar başkalarını izlerken gördüklerimiz başkalarını eleştirmeden ve yargılamadan önce iyi olanı görmeye bakalım

hepimiz birer amatör balıkçı olarak amacımız birşeyler öğrenmek öğretmek değilmi öyleyse neyi paylaşamıyoruz ben bunu anlamakta zorlanıyorum iki yılı geçkin buradayım ve bu bilgi hazinesinden çok şeyler öğrendim öğrenmeyede devam ediyorum gerçekten çok değerli insanlar geldi geçti ve hepside bu siteye bilgi hazinesinden birşeyler bırakıpta gittiler her üyenin vermiş olduğu bir damla bilgi çoğalarak bir derya oldu ama son zamanlarda gerçekten bir durgunluk oldu ama bu durgunluğu yine bizler aşacağız herzaman şu bir gerçektirki forumlar seviyeli olduğu taktirde herzaman kalıcı kalacaktır
çok çeşitli üye kitlesi olan platformlarda bazen tartışmaların olması doğaldır kimi zaman geçirmek için kimi birşeyler öğrenmek için kimide bildiklerimi paylaşıp birşeyler öğreteyim kimide acaba verimli bir avlak bulabilirmiyim diye uğraşıp duruyor yani herkezin kendine göre bir amacı var burası insanların kendi egolarını tatmin etme yeri değildir sanırım
artık yanlışları dahi eleştirmeye çekinir olduk geçenlerde birine ben böyle avlanmayı etik bulmuyorum dediğimde özelime mesaj atıp beni rezil etmeyemi çalışıyorsu beni bu forumda istemiyormusun ben sana ne yaptım diye sitem dolu mesaj geldi kendi kendime artık pes yani dedim

son olarak buralardan daha niceleri gelip geçecek ama insanların kaldıkları sürede gelecek nesillere birşeyler bırakmak için bir damlada olsa bilgilerini akıtmalarını ve yanlışları çekinmeden ama karşı tarfada kırıcı olmadan uyarılması en doğrusu olacaktır sanırım

 

Arkadaşlar,

Esasen konuya dahil olacak bir dakika dahi vaktim yok ancak, bu konunun gayet seviyeli ilerlediğini görünce ve yönetimden birilerinin de bir şeyler yazmasını beklediğinizi umarak yazmak istedim. Aslında konunun açıldığı vakitlerde iş yerinden kaçamak bir giriş yapmıştım siteye ve Mehmet beyin açmış olduğu bu konuya özelden yanıt vermiştim. Karşılıklı hoş bir mesajlaşmamız olmuştu. O nedenle bu yazdıklarım içerisinde Mehmet beyin yazdıklarından ziyade, herkesin yazmış olduklarını harmanlayarak genel anlamda bir mesaj yazmanın daha doğru olacağını düşündüm.

Öncelikle şunu söylemek istiyorum; eski ya da yeni, her kim olursa olsun, bu siteye tek bir mesaj yazdıysa dahi, burada emeği var demektir. Lütfen bunu hiçbirimiz unutmayalım. Her forumda sorunlar, aksaklıklar v.s. meydana gelebilir, ki ülkenin her yanından ve her kültürden insanların buluştuğu bu tip platformlarda bunların yaşanması kadar doğal bir şey yoktur. Eskiden yeniye, hepimizin hataları olmuştur, olacaktır da. Olmaması mümkün değildir. Eğer ülkenin her yanından ve her kültürden insan burada buluşup da sorun yaşanmıyorsa, asıl en büyük sorun odur. Çünkü bu, tek tip bir düşünce ile at gözlüğü takmış gidiyoruz, sormuyoruz, öğretmeye ve öğrenmeye kapalıyız demektir.

Sitemizde bir kaç aydır durgunluk var evet. Bunun nedenlerinden biri, sizlerin de bahsettiği üzere, paylaşımların değişim yaşaması olmakla birlikte, bir nedeni de yönetimin aynı süreçte site üzerine çok eğilmemiş olmasıdır. Şayet biz sarılmış olsa idik, daha farklı olurdu. Ancak site üzerine eğilmedik derken, "sizlerin görebileceğiniz şekilde eğilmedik" demem daha doğru olur sanırım. Siteyi baştan sona yenilemeye çalışıyoruz ve bu sanıldığı gibi, "hemen hadi hop yapalım" deyince yapılamıyor. Ha yapılır, ama çok baştan savma olur, o da bizim içimize sinmez. İçe sinmeden yapılan her şeyin de hem karalanması hem de yağmalanması çok kolay olur. Ayrıca emek de heba olur. Açıkçası, kendi adıma baştan savma 20 tane şey yapacağıma, adam gibi 1 tane şey yapmayı tercih ederim. Epey bir zamandır, arkadaşlarımızla birlikte bu yenileme işi ile uğraşıyoruz ve bir zaman daha bu şekilde gidecek. Bu süreçte ise, Cüneyt, Kaan ve Yücel arkadaşlarımız site içerisindeki konularla ilgilenerek bize destek olacaklar, ki oluyorlar da. Şu durgun, fakat problemlerin de yaşandığı dönemde, yönetimdeki bu arkadaşlarımızın sağduyulu davranmaları, sakin ve yapıcı duruşları, yönetim bölümünde eleştirilerini esirgemeyişleri, çözüm önerileri sunmaları, çalışmalarımıza katkıda bulunmaları, yine kendi adıma söylüyorum, oldukça rahatlatıcı.

Bu arada yazılanlar arasında sevgili Mustafa’nın yazdığı bir cümleye özellikle değinmek istiyorum. “Bu olayların başta en büyük nedeni yönetimde olan insanların bu kişilerin geçmişlerine bakmadan emeklerini göz önünde bulundurmadan öyle veya böyle kişilerin ayrılmalarına neden olmalarıdır.”

Bu konu ile ilgili olarak öncelikle şunu söylemeliyim; yukarıdaki bir paragrafta da değindiğim üzere, bu siteye tek mesaj yazmış olan bir üyenin dahi emeği var demektir. Bu forumu bu konuma salt yönetim getirmedi. Ancak ne var ki, yine daha önce başka bir konuda da yazdığım gibi, bu gibi platformlarda verilen emek gönül işidir, karşılığı olmaz. Eğer bu emeği verip de karşılığında bir beklenti içine giriyorsanız, o zaman elbette bir gün bu siteden ayrılacaksınızdır. Bakın arkadaşlar, bizler (yönetimde görevli arkadaşlardan söz ediyorum) emek karşılığında kendi tarafının tutulması beklentisi içinde olan çok üye tanıdık ne yazık ki. Ancak emeklerinin karşılığında bizim taraf olmamız olanaksızdı. Bu nedenle ayrılan arkadaşlarımız azımsanmayacak sayıdadır. Bunun yanı sıra, yine yukarıda bahsettiğim üzere, bizim de hatalarımız olmuştur mutlaka. Ama yerinde kararlarla bu hatalı kararları yan yana koyduğumuzda, kendi özeleştirimi yapıyorum, inanın yerinde verilmiş olan kararlar daha fazla alan kaplıyor. Biliyorum, sizler forum içerisinde ne görüyorsanız, her şeyi bunların üzerinden değerlendiriyorsunuz. Ancak lütfen unutmayın, bazı durumların bir de yönetime yansıyan boyutu var ki, kimseyi incitmemek için anlatılamaz. Bazen sırf bunları sormak için konu açtığınız oluyor ama anlatamıyoruz. Neden anlatamadığımızı da empati kurup anlamak yerine, hatalı olduğumuz varsayımını yürüterek kafanızda konuyu sonlandırıyorsunuz. İnsanları incitemeyiz, ifşa edemeyiz ki. Genel olarak birkaç şey sıralayayım örnek olsun diye; çok sevdiğiniz ve forumdan neden ayrıldığını anlamadığınız üyeler içerisinde, arka planda, ticaret yapmak uğruna üyeleri özelden rahatsız edenler, forumda bir kelimeye kızıp tehdit edenler, sokakta bu insanların karşısına çıkıp hırpalayanlar, bazı üyelerin ev adresi ve telefonlarına kadar bulup yaşamı ile tehdit edenler ve yasal sürece girenler, yine, forumda birine kızıp msnden arkadaşlarını örgütleyip forumun ortasında bir kişiye 15-20 kişi saldıranlar, akşamları içip içip ana avrat küfür edenler… Daha da çok şey var sayabileceğim ama burada keseyim. Tüm bunları sizler ne yazık ki göremiyorsunuz. Bunlar bize şikayet olarak iletiliyor, inceliyoruz, doğruluğunu görüyoruz ve üyeyi siteden gönderiyoruz. Lütfen söyleyin arkadaşlar, ne kadar emek sarfetmiş olursa olsun bu insanları gerçekten forumda tutmalı mıyız? Tutmuyorsak, gitmelerinin faturası da yönetime mi aittir?

 

Bazıları da yönetimden bağımsız olarak, tamamen kendi şahsi sebepleri ile forumdan ayrılıyorlar. Bir üye ile tartışan, ertesi gün üyeliğimi kaldırın diyebiliyor. Nedenini soruyoruz, sorunlu olduğu kişi ile yaşadıklarını anlatıyor, o varsa ben yokum diyor ve gidiyor. Ara bulmaya, ılımlı yaklaşıp iki tarafı da sakinleştirmeye çalışıyoruz olmuyor, anlaşamıyorlar. Biz bu üye için hiçbir şey yapamayız. Tamamen iki kişi arasında yaşanan ve ne siteyi ne de yönetimi hiç ilgilendirmeyen bir durum var ortada çünkü. Bu nedenle ayrılan üyelerimiz de az değildir. Şimdi bunun faturası da mı yönetime aittir?

Tekrar söylüyorum, yönetimin hataları olmuştur, olacaktır da. Hepimiz insanız, hata yapmamamız mümkün değil, programlanmış orta yol bulucu robotlar değiliz hiçbirimiz. Mehmet’in de söylediği gibi, hepimizin bir işi, özel yaşantısı, evi v.s. var. Kendi adıma söylüyorum, genellikle ılımlı yazışmaya çalışan biri olmama rağmen, berbat bir günde kendime hakim olamayıp kırdığım insanlar da mutlaka olmuştur. Bunun nedeni de, günün acısını burada yazıştığım arkadaşımdan çıkarmak istemem değil, o sıkıntının mesaj yazarken, farkında olmadan da olsa mesajıma agresif bir şekilde yansımasıdır. Bu durum, bunca yıldır en fazla bir iki kez başıma gelmiştir. Yine sıkıntılı zamanlarda yanlış verdiğim kararlar da olmuştur, ama bu durum süreklilik arz etmez. Diğer yöneticilerin de bu tip hataları olmuştur. Fakat burada bir şey daha ilave etmek istiyorum, bazen üye arkadaşlar da bizleri çok zor durumlarda bırakıyor, ondan sonra da küsüp gidiyor. Yaşadığım bir şeyi anlatayım size; bir gün sitede Köprüköy hakkında yazışıyoruz. Köprüköy sınırları hakkında hummalı bir yazışmadır gidiyor. Ben sabırsızım ya biraz, öğrenip bilgi vereceğim. Kırıkkale Valiliğini aradım, yetkili kimse karşımda. Telefonda ben soruyorum o anlatıyor, o arada forum sayfalarına tıklıyorum. Tam o esnada bir özel mesaj geldi, “şu nickli üyenin imzasına bakar mısınız? O nasıl imza?” tarzında bir şikayet mesajı kutumda. Bahsettiği üyeye bakıyorum, imzasında hiçbir problem yok. Bu arada hala telefondayım. Dönüş yapıp problemin ne olduğunu sordum, imzanın hoşuna gitmediğini söyledi. Şimdi, ben üşenmeyip salt bilgi verebilmek için valiliği arayıp bir saat konuşuyorum ve bu esnada işyerimde mevcut bir iş akışı var onunla da ilgileniyorum. Bu arkadaşımız da, tamamen kişisel ve bana göre manasız bir sorunla karşımda. Manasız diyorum, çünkü hakikaten imzaya bakıp da, “şurasını yanlış anlamış olabilir” diyeceğim bir şey olsa, inanın hak vereceğim ama iler tutar yanı yok. Ve bu arkadaşımız, “sırf kendi öyle istiyor” diye, imzaya müdahale etmediğim için bana tavır aldı ve siteye küstü. Oysa ben uğraştığım bu işlerin arasında, kendisine karşı hiçbir kırıcılığı olmayan, oldukça da nazik bir mesajla yanıt vermiştim. Ama işte, istediği olmadı diye küstü. Bu şekilde giden arkadaşlarımız da çok ne yazık ki. Ama unutuyoruz, burası kozmopolit bir platform, elbette sakıncalı olan durumlara müdahale edeceğiz ama ortada hiçbir sorun yokken de salt kendi isteğimizin gerçekleşmesini istemek çok yanlış. Peki böyle durumlarda da fatura yönetime mi aittir?

Sevgili Mustafa, ilk başta da söylediğim gibi, sizleri anlıyorum, çünkü forumda gördüklerinize istinaden görüş sahibi olabiliyorsunuz ve bu şekilde değerlendirme yapıyorsunuz. Hele ki sen ve senin gibi, uzun soluklu ayrılıkları olan üyeler için, bu şekildeki görüşlerin benimsenmesi daha da doğal. Ama bazı şeyleri anlattım, bundan sonrasında umuyorum ki, olan biten her şeyin faturasını yönetime kesmek yerine, empati kurmayı da deneyeceksindir.

 

Arkadaşlar, daha da yazacaklarım var. Biliyorum çok uzun yazıyorum ama bir daha bu vakti yakalayıp cevap yazamam muhtemelen. Şu anda da yapmam gereken pek çok şeyin vaktinden çalarak yazıyorum inanın. Lütfen uzun mesajlarım nedeni ile kusura bakmayın. Ama madem böyle bir konu var, güzel de ilerliyor, sizler sıkıntılarınızı ve kafanızdaki çözümleri dile getiriyorsunuz, ben de sıkıntılarımızı genel manada dile getirmeye çalışıyorum. Bunların çözümü de, ne yönetimle ne de üyelerle gerçekleşir. Bunun çözümü üye-yönetim ayrımı yapmaksızın birlikte bir şeyler yapmakla gerçekleşir. Dediğim gibi biraz daha yazacağım, mesajlarımın uzunluğu nedeni ile çok özür dilerim.

 

Mod seçimlerinin sağlıklı yapılması konusuna da değinilmiş. Bu konuda da bir şeyler yazmak istiyorum. Öncelikle mod olunması için elbette online süresi yüksek olan arkadaşların olması gerekli. Bunun yanında da amatör balıkçılığı benimsemiş, ılımlı ve site içerisinde yapıcı olabilmek gerekli. Burada çok arkadaşımız mod oldu, ki uzun zamandır mevcut olan bir foruma çok sayıda kişinin görevli olarak getirilmiş olması çok da anormal değil. Bunların içerisinde çok iyi mod arkadaşlarımız vardı. Kimisi de kendisi için “mod”du… Bazıları, mod olduktan sonra 180 derece dönüş yaparak başka bir insana dönüştü. İnsanlara yukarıdan bakan, bağıran çağıran, takıntılı (birine taktı mı takan ve peşini bırakmayan), “ben bilirim” diyen insanlara dönüştüler. Bu konudan pek çok üyenin de sıkıntısı oldu biliyorum. Ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim, bu insanların mod olmasını, dile getirilmeyen ama ciddi biçimde hissettirilen bir baskı ile üyeler istedi. Biri siteye üye oluyor, çok seviyorsunuz, bu adam mod olmalı diyorsunuz ve baskıyı yönetime hissettiriyorsunuz. Yönetim de “üyeler istiyor madem, bu kadar da beklenti var, mod yapalım” diyor. Çünkü, o kadar çok seviliyor ki o kişi, neden mod olamayacağını üyelere anlatma şansınız yok. Mod yapmazsanız, yönetim kötü bir yönetim olarak değerlendiriliyor sessizce. Mod olduktan sonra da o çok sevdiğiniz adam bir zaman sonra bir konuda size şiddetle karşı çıkıp, bağırıp çağıran adam oluveriyor. İsteniyor ki “hem bizim istediğimiz kişi olsun, hem de bizim istediğimiz gibi davransın”. Yani “hem 25 kuruş olsun, hem de cam kenarı olsun”… Ama öyle olmuyor işte, olması da mümkün değil. O zaman da yine yönetimden şikayet ediliyor. Kısacası her halükarda, yönetim bir şekilde zanlı durumunda kalıyor. Sonra da o zanlı, bir anda asılıveriyor. Elbette bizim de aynı sizler gibi bazı seçimlerde hatalarımız olmuştur ama kimseyi önceden çok iyi tanıma şansımız olmuyor, insanlar değişebiliyor. Şimdilerde, ne baskıya, ne online süresine bakmıyoruz. Site prensiplerini benimsemiş, vakti olduğunda siteye gelecek olsa da içinde şevk olan arkadaşlarla birlikte olmaya yöneldik. Dahası da aynı şekilde olacak elbette. Dilerim bundan sonrası daha sağlıklı olur.

Ancak lütfen gözlemleyin, pek çok platformda bu tip konuları demokratik bir yaklaşımla paylaşmanız olanaksızdır. Eski konuları da bulmaya çalışın, vaktiniz varsa okuyun ve insanları bir kalemde silip atmak yerine, kendimizi ifade etmek için ne denli çabaladığımızı ve insanları kazanmaya çalıştığımızı lütfen görün. Hiçbir eleştiriye (art niyetli olarak açıldığı belli olan konular dışında) sırtımızı dönmedik, konuyu yok edip, konu açan üyeyi saniyede banlamadık. O arkadaşlarımız hala aramızdalar. Eleştirildiğimiz bu konuların çoğu da ortadadır hala, silinmemiştir.


Mehmet beyin ilk mesajında belirttiği, “adet, sayı olarak görülmek istemiyoruz” cümlesi için de bir şeyler yazmak istiyorum. Burada hiçbir zaman kaç kişi online diye bakmadık, irdelemedik. Bahsedilen, bazı forumların şişkinliği konusu olsa bile, yine de önemsemedik. Hatta Mehmet (Mehmetc) hatırlayacaktır, özellikle bu konu ile ilgili olarak, kısa bir süre önce kendisi ile yazışmamız olmuştu ve ben orada da Mehmet’e sayının önemli olmadığını söylemiştim. Bunun nedenini de, amaçtan saparak online sayısını yükseltmektense, burada online durumunun az olmasını yeğleyeceğimiz olarak açıklamıştım.

Bakın arkadaşlar, burası bir forum, bazen durulacaktır (durulma nedenleri farklı farklı olabilir), bazen coşacaktır ama mutlaka yürüyecektir. Ama yeni arkadaşlarla, ama eski üyelerin katılımıyla, bir şekilde yürüyecektir. İlerleyen zamanda pek çok şeyin de değişeceğini düşünüyorum. Özellikle de şu işlerimizi alnımızın akıyla bitirebilirsek ve bizler de katılım sağlamaya başlayabilirsek (Geçenlerde Hüseyin Alp ağabey, Ernest Hemigway ile ilgili bir konu açtı. “Hah tamam” dedim, “ilk kez Hüseyin ağabey konu açtığında rahat rahat okuma şansını yakaladım, okuyayım da konuya katılayım” dedim. Açtım sayfayı, daha yarısına gelmemiştim ki msnim coştu, yazan yazana. Meğerse sitede tartışma çıkmış iki konuda birden ve ben sitede tek başımayım yönetici olarak. Yine yarım kaldı. Özür diliyorum Hüseyin ağabey, o günden sonra hala okuma fırsatı bulabilmiş değilim. Yani paylaşım yapma şansı yakalasam bile elimden bir anda alınabiliyor.) kısacası forum içi ile ilgilenmeye başlayıp mod arkadaşlarımıza da destek olmaya başlayabilirsek, daha güzel ve kaliteli paylaşımlar yapılacağına inanıyorum. Şimdilerde, hem bu işlerin varlığı hem de sayımızın azlığı nedeni ile yönetim çok fazla katılım sağlayamıyor olabilir ama lütfen bu ilgisizlik olarak değerlendirilmesin. Arkadaşlarımız sizin görmediğiniz pek çok sorunla muhatap olmak durumunda kalıyor çünkü. Bu süreçte, herkesin de bu konulara hassasiyet göstermesi ve elbirliği ile bu sorunların altından kalkmamız, sonucunda hepimizi mutlu kılacaktır kanaatindeyim.

Bu uzun mesajlarımı üşenmeden okuyan tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Mesajlarımın uzunluğu nedeni ile de ayrıca özür diliyorum.