An Bah, Ahan

Göl:
-Müdürüm, sen sabaha kadar uyuyamadın. 6:30 da yola çıkacaktın ama saat 5:00 da evden çıkıp sokaklarda tur attın. Muharrem Hoca seni evden alacaktı ama sen bekleyemedin. Öyle ki zamanından önce yola çıkıp kendi arabanla hocanın kapısına dayandın. Gününden önce de Kırkçeşme Hamamına gidip iyice temizlenip paklandın. ‘Üzerimde ki cenabetliği atıp bir güzel kırklanayım, belki bu sefer de ben Tortum’dan güzel bir sazan avlarım’ dedin ama, hiç kusura bakma kardeş senin bugün buradan alacağın aha da budur. Öyle üç kuruşa beş köfte hele de bu zamanda mümkün değil. Baştan demiş olayım, sonra deme ki; ‘vay ben duymadım, yok ben anlamadım, hani gardaş nerede, vallah görmedim’ tamam mı abisi?



Lokman:
-Yav sen ne diyirsen, olur mi ele şey imanum? Senin bu işaretin olsa-olsa tesadüftür, illa gerçek böyle olacah diye bir gayde yok. Hem güneş vurunca görürüm seni, bakayım öyle pis-pis sırıtabilecen mi, yoksa hak ile yeksan mı olacan? Ya da az dur, sana bir gaya vurim, neyin ne olduğuni anla. Seni gidi seni yasi. Sen misen öyle muzip-muzip bana bakan?

-Dur abim! Az dur, bir-iki kare foto alayım. Bahalım, dediği yanlış çıkarsa gün sonunda mors ederiz o haylazı. Bırak kalsın, nasılsa hava ısınınca işi biter o mendeburun.



Hava buz, ateş bile kâr etmiyor ısınmaya. 4 saat tek vuruş olmadan olta başını bekle. Makarnaların yarısını yemleme amaçlı kullan. Rüzgar güneyli ama su aşırı soğuk. Göl donmanın eşiğinde, ha dondu ha donacak. Tortum, Tortum olalı böyle zulüm görmemiş.





-Gidelim geçen haftaki koya, orası az rüzgar alır. Madem rüzgarın da faydası yok burada. Yemeğimizi de orada yapar, otururuz olta başında.







Oltalar kuruldu yeniden...

-Nuri abi, siz o gluk gluk eden sazanlari nerde gördüz?
-Burda gördük.
-Hani ben niye görmirem?
-Abim ben de görmirem, dimah ki bu gün burada değiller.
-Ey yav sene de heç bişe sorulmir.

-E peki, o sabahki gördüğümüz nevolmuşdur şimdi?
-Neyi sorirsan?
-Yav da gölün kenarındaki otların üsdünde, avile timtikine duran şeyi.
-Ha o mi? Valla ne bülim, hava pek ıssınmadi, allalem gine durirdir yerinde.
-Yok canım erimişdir.
-Yav erisin erimesine de sennen ne ilgisi var, niye bu kadar dert ettin ki gubani?
Hayır yani dert ettiğim yok ta, ola ki erimemişse sanki bana kötü bir işaretmiş gibi geldi. Tam benim sandalyemin önünde ve gözümün içine baka-baka, öyyyle orada durması biraz şey etti beni. Yani tedirgin oldum biraz, ne bilim?idk



-Ahılli ol müdürüm, olmiyacak şeylerden olmiyacah sonuçlara varma hemen. Ey tarafından bak. Bak ne güzel oltalar suda, ekmek istiyen yok su istiyen yok. Bundan eyisi can sağlıği. Balıkda gelirse o da ekstradan, gelmese de gelmez zaten.

-O neydi, sanki bir zil sesi duydum.
-He vallah ben de duydum. Hele az dur, olmiya hocanın oltalara vura?
-Dur ben bi gidim bahim Nuri abi.
-Di haydi get bahah.
-Yok gardaş bişe yok! Herhangi bir hareket yok oltalarda. O zil sesi de dağdaki goyunlardan geldi zaar.

-Hoca neyiddin ki bele? Yani yemek yapdın yedirdin he? Melemenin yarısıni sen yedin. Ne yarısi, beşde dördüni gendin yedin, galani da bize.
-Ola sizi nankörler, size bundan sora yemek memek yok. Allahdan gorhun ola, neredeyse barmahlarızi yiyecahdız. ‘Elleren sağlık hoca’ demirsiz de bir de diyirsiz ki bize bişe vermedin.banghead
-He tabi, melemen az olunca ne edek? Garnımız doysun diye barmahlarımızı da yemek gaçınılmaz oldi.
-Müdür al, al bu sabahki etli eymeği ye gubani, bah közde issittim. Ye, ye de tok oturup aj gahmiyasan surfadan.
-Ola sizi Allaha havale edirem. Pırak, ben çay may içmirem! Hata bende ki bişirdim döşürdüm önüze goydum. Ula oduni topliyan ben, ateşi yahan ben, domatesin gabuhlarıni soyan ben, ola yumurtayi bile ben gırdım size yemek yaptım. Heç bir işe elizi vurmadız, bir de çoğusuni da ben yedim, hee?! Allahızdan bulun, ben gidirem!

-Oleeuoo, kepçeyi getirin oleouvv, çabuhh!reeling
-Vay bee, hoca gine aldın balıği, hayırli olsun. (sazana ait fotoğraf yok. Yalnız bu seferki sarı renki aynali sazan idi. Bakır/bronz değildi rengi. 1,5-2 kg arası bir şeydi)



-Müdürüm şamandıran nerde, hele oltana bak!
-Vay yav yav, gelir!
-Tamam hazırım ben, sen yormaya çalış.
-Tüh la, bu ne ya, siraz geldi gine!banghead



-Offf, üşüdüm la. Garannıhta çöhdi, gahah mi?
-He gahah.
-Di haydi gahın gidah.
-Vay nere gahisiz? Az daha durah, gahah.
-Ula gardaş durup neydecayıh?
-Ele ya, sabah göl sene ne tutacağıni göstermişti.

 

Sevgili Nuri,alem adamsın vesselam gecenin bir yarısı ,gevrek gevrek güldürdün ya beni

 

Eline sağlık Nuri abi. Gene keyifle, gene gülerekten okudum.
Aynı nesnenin 4 fotografıyla da nesne adeta zihnime kazındı.

Balığın fotografı eksik kalsa da keyifli raporlarının devamını dilerim.

 

Başlığı görünce sen olduğunu anlıyor tebessüm etmeye daha okumaya başlamadan başlıyorum. Sen çok yaşa Nuri ağabeyim.

 

Bu göle her defasında hayranlıkla bakıyorum,kartpostallık resimler çıkabiliyor.
Bu Gölde ne gibi balıklar bulunuyor Nuri kardeş,Sazan ve alabalığı biliyorumda başka ne tür balıklar var,mesela turna varmı bu Gölde...

 

Ahan bah, ahan! Şimdi oldi. Sabah sabah beni gülmekten öldürdün. Seni çok yaşayasan hemi! Menemene ettiğiniz nankörlüğü şimdi affettim. O ne lezzetli menemendi be! Belki yirmi senedir öylesini yememiştim. O hızla aynısını dün evde yapayım dedim, ama aynı lezzette olmadı. Başka zaman "Ben bitiremem bu kadar yemeği." diyen Haci, "Niye bene az oldi?" diye benimle kanlı bıçaklı oldu.

 

muziplik sezdim... Ilahi bir mesaj adeta ve hatta

 

süperr...
..

 

Bunların çoğu aşağı doğru nişan alır, bu çaprazdan şahlanmış. Darısı başımıza...

 

Sen hiç gördün mü 3 kulaklı bir adam diye bir şarkı vardı. Balık avı böyle bazen umduğumuzla değil bulduğumuzla yetinmek zorunda kalabiliriz. Roy'un arkadaşı da yakalamıştı bunun gibi bir şey, daha gerçekçi olanından Artık soğukların geçip havanın ısınmasını beklemekten başka çare yok heralde bu durumda.

 

Odaklanan obje nasıl aldıysa grubun aklını başından, Alamadılar bir tanecik sazan rengi sazan fotoğrafından :laughing:

Nuri abi senin anlatımın daha güzel olduğu için Grubun sözcüsü olarak seni seçiyoruz. Raporlar senden :thumb:

 

Abi elinize yüreğinize sağlik sesli güldüm okurken raporun başlığı da tam olmuş
keyifli avlarinizin devamini dilerim

 

Sahi ya gecenin 3'ünde ne ararsın buralarda güzel abim? Akşam balığına gidip anca mı döndün?

Gönlünden neş'e eksik olmasın, teşekkürler Fatih ağabey.

 

Keyifli raporlar bana biraz pahalıya malolacak gibi duruyor. Şayet sevgili müdürüm konuyu görürse, bir bacağıma bir ayağı ile basar, diğer bacağımı da eliyle tutarak, caarrt! diye ikiye ayırır ortadan.

Benim de 24 saatten fazla zihnimi meşgul etti o manzara. Yazayım mı yoksa yazmayayım mı diye, ancak ok yaydan çıktı bir kere, daha fazla dayanamadım. (affet sevgili müdürüm. )

Keyfiniz daim olsun gurban, sağolasın.

 

Sağolasın sevgili Serhat, teşekkür ederim.
Fevkinde nice güzellikler dilerim.

 

Güzellikler bulmaya namzet nazarınızın eseridir muhterem abim, candan teşekkürler.

Bol miktarda sazan, alabalık, (oldukça az bir popülasyon) bekir, siraz, carassius cinsi havuz balıkları (turuncu, alaca, beyaz renkli) yine nadir de olsa kefal, hemen her tarafa yayılmış kerevit, küçük boy/boncuk midye bu gölün sakinleri olan canlılar.

Turna bulunmuyor ancak alabalık nüfusunun biraz daha fazla olmasını yeğlerim. Doğal türler ne derece uyum sağlar bilemesem de gökkuşağı için cennet niteliğinde bir ortam sunacağı kesin.

Bir de Marmara ve İçanadolu bölgelerimizde bulunan israil sazanından biraz daha farklı bir cins israil sazanı bulunuyor. Kolay kolay oltaya gelmeyen, oldukça lezzetli, avcılığı da keyifli, 1 kg ve belki üzeri ağırlıkta olabilen bu tür de yine Tortum Gölünün sularında mevcut.

Güzel yeğenim sevgili Sena'nın ellerinden bir örneği:

 

Affetmek bir tarafa, 4 kez daha menemen yapmaya borçlandın sayın hocam. Ya bu işe hiç bulaşmayacaktın ya da o gün bizi sofradan aç kaldırdığının cezasını bir şekilde çekeceksin.

Bu olaydan sonra Müdürüm işi iyice inada bindirmiştir. Sazan avlayamasa da Tortum'da ilk kez sazanı da gördü. Hatta balığı kepçeleyen kendisi oldu. Eline aldı, dokundu. Fotoğraf isteğini de yerine getiremedik maalesef ama bu da O'na bir şevk vermiştir. 'Kendi balığımı yakalar, onunla fotoğrafımı çektiririm' diye-diye, kim bilir kaç hafta sürecek bir rüyanın peşinden sürüklenecektir.mrsparkle

İyi ki varsın kıymetli hocamız.

 

İlahi mesaj say, doğal mesaj say. Ne sayarsan say gubani ama kesin olan bir şey vardı ki o da belki milyarda bir ihtimal de olsa böylesi bir muziplik bir daha ne duyulur ne de görülür. Hakikaten, solmuş gitmiş gariban bir pıtrak bitkisi elveda demeden önce su ve soğuk ile yeniden vücut bulup akıllara zarar bir gösteri sunmuş, masum, gülen yüzüyle günümüze neş'e katmış oldu.:laughing:

Gülen gözlerinde sevinçler eksik olmasın canım benim.

 

Teşekkür ederim Kürşat kardeşim.

Rastgelsin en güzellerine.

 

güzel rapor için teşekkürler
o mesajı gördükten sonra adamın olta açası bile gelmez yahu
bizim buralarda kışın sazan işi yavaşlar sizin oralar çok soğuk olduğundan daha da seyreliyordur zannımca... ama genede azminiz takdire değer niceleri rast gelsin inşaallah