Volkan Kardeşime İthafımdır: Eskimo Usulü Gökkuşağı Alabalığı Avı

Konu, 'İç sularımızdan (Tatlısu) Güncel Av Raporları' kısmında KorkutAta tarafından paylaşıldı.

  1. KorkutAta

    KorkutAta Muharrem

    Yaş:
    56
    Mesajlar:
    914
    Şehir:
    Erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M FZ SPIN 215 CM
    Favori Makine:
    Okuma Flame 20
    En İyi Avı:
    sazan, 13,1 kg.; gökkuşağı alası, 2 kg.
    Sevgili Dostlar,
    15 Aralık’tan-31 Mart’a kadar olan süre içinde Tortum Gölü dışında Erzurum’daki göllerin tamamının donması üzerine git gel Tortum Gölü’nü su yolu ettik. Fakat Tortum Gölü bu yıl bize çok cimri davrandı, bir türlü istediğimizi vermedi. Hatta vermeyi bir tarafa bırak, istediğimiz alabalığı görmek bile nasip olmadı. Başlarda Nuri Ağabeyin (Balli) yakaladığı birkaç aynalı sazanla teselli buluyorken son bir buçuk ay içinde ona da hasret kaldık. Ben garibin bu üç buçuk ay zarfında kısmetine düşen ise bir sirazcıktan (Doğal ortamına iade edildi.) ibaretti.
    Bundan dolayı çeşitli vesilelerle forumlarda acizlendiğimi gören Volkan Kardeşim (volex21), hâlime acımış da “Özellikle KorkutAta nickli abime rast gelsin artık” temennisinde bulunmuştu. Art arda gelen başarısızlıklardan iyice bunalan ben de bu dilek karşısında duygulanarak tuttuğum ilk balığı kendisine ithaf edeceğim sözünü vermiştim. İşte, o gün bu gündür, Volkan Kardeşim bu rapor sana!..
    (Bundan sonraki bölüm, meraklısı için, avın detaylı anlatımıdır. Sıkılacak arkadaşlar fotoğraflara bakabilirler. Vallahi kızmam, darılmam:) )
    Cuma günü (31 Mart) grubumuzdan olan fakat ilk Tortum tecrübesinden sonra bir daha Tortum’a gelmemeye ant içen :)p ) Mesut arayarak Ahmet Abiyle (O da grubumuzdan, hatta grubumuzun ağır toplarından ama Tortum sayfasını benimle tanışmadan önce kapatmışlardan.) bir gün önce uzak bir avlağa gittiklerini, buz tutmuş gölde açılmış deliklerden 23-24 alabalık yakaladıklarını, balıkların her birinin kiloluk olduğunu ve yarın yine gideceklerini, bize de gitmemizi salık verdiğini belirtti. Durumu vefalı refikim Nuri Ağabeye ilettim, ama endişelerimi de dile getirdim: “Biliyorsun, son günlerde hava iyice yumuşadı. Bu tarihten itibaren buzun üzerine çıkmak tehlikeli olabilir.” Nuri Ağabey gidip bakıp tehlikeli bir durum olursa yine Tortum’un yolunu tutmanın doğru tutum olacağını söyledi. Böylece son avımızda bize katılan forumumuzun üyelerinden Okyar’ı da (Okyar5) alarak ertesi gün yeni avlağımıza gitmek üzere sözleştik. Mesut ve Ahmet Abiler ise ayrı bir arabayla geleceklerdi.
    Sözleştiğimiz üzere sabah saat beş buçukta yolda Ahmet Ağabeylerin grubuyla da birleşerek göle vardık. Gölün üzerine çıkmakta önce ufak bir tereddüt yaşasak da balta ile gölün üzerindeki buzu pata küte kırarak delik açmaya çalışanları görünce endişeye mahal olmadığını anladık. Gölün üzerinde bizden başka her biri beş on kişilik olmak üzere üç grup daha vardı. Önceden açılmış boş deliklerden birini bularak üzerinde yeni tutmuş ince buz tabakasını kırıp yerleştik.
    Bizden önce gelmiş arkadaşlara ayağımız uğurlu geldi: Hemen bir kiloluk gökkuş çektiler. Demek ki söylenenler doğru idi. Biraz sonra grubun en acemisi fakat en ballısı Mesut küçük bir tane çekti. Ardından Mesut bir kiloluk, onun ardından Nuri Ağabey, onun ardından Okyar, ardından Ahmet Ağabey... Ben de bir iki vuruş aldım, ama Tortum’un laneti :)rolleyes: ) devam ediyordu galiba (?), kıyıya almak nasip olmadı. Gerçi buna da şükürdü, zira kendileri aylardır gördüğüm tek vuruştu :)D ). Sonra içimden bildiğim nazar dualarını okuyarak yemi takış şeklimde bir değişiklik yapmayı denedim: Kullandığımız yem alabalık yemi karıştırılmış simli hamurdu. Yemi alışık olduğum şekilde iğnenin tümünü örtecek şekilde takıyordum ama balık vurmasına rağmen tasmalamak mümkün olmuyordu. O hâlde yemi palasını boş bırakarak iğnenin ucuna takmak iyi netice verebilirdi. Zihnim iyice aktifleşmişti, habire yeni teoriler üretiyordum. Aczin neticesi... Zaten buluşlar hep zaruretler karşısında, şartların zorlamasıyla ortaya çıkmıyor muydu? Şunu da düşündüm: İki olta atıyordum eğer bunların derinlikleri farklı olursa alttaki oltanın kurşunu üstteki oltanın iğnesiyle aynı hizaya gelecek, bu da balığı ürkütecekti.
    Bütün düşündüklerimi denedim ve nihayet Şeytan’ın bacağını kırdım: Sonunda irice bir gökkuşu tasmalamak mümkün oldu. Basketbol topu büyüklüğündeki delikten balığı çekerek paldır küldür kıyıya aldım. Arası bir dakika çekmeden ikinci bir tane daha...
    Sonra balık kesti. Biz de buzun üzerinde semaver yakıp çay demledik. Buz ve ateş... Ne kadar zıt iki kavram olsa da söylediklerim harfiyen doğru. Ben de yalan da yok, hilaf da :)D )
    Ahmet Ağabeyler balığın aktivitesini kaybettiğini görünce yer değiştirdiler. Gölün ortalarına doğru yeni bir kuyu buldular ve oradan birkaç güzel balık daha aldılar. Hatta Mesut şimdiye kadar tuttuklarımız içinde rekor büyüklükte (3,5 kg.) bir tane yakaladı. Bizim arabanın ahalisi; ben, Nuri Ağabey ve Okyar kös kös oturuyorduk. Epey bir aradan sonra Okyar bir tane daha çekti. Başka yok.
    Öğleden sonra hava bozdu, tipi boran... Nuri Ağabeye benim yağmurluğu verdim, o sırtını sağlama aldı, ama Okyar ince giyinmiş, üşüyordu. Bu arada tipiye bakmayarak bohçacı tipinde habire yeni kimseler geliyordu. Hatta tedbirsiz çoluk çocuğuyla gelen bir grup bir müddet sonra gidip battaniye falan alarak tekrar geldiler. Eskimolar gibi balık tutmayı hayat memat meselesi yapmışlardı. Sonunda “Yahu biz bu işi zevkine yapıyoruz, bu kadar abartmanın anlamı yok! Üstelik her birimiz birer ikişer balık aldık. Yeter.” deyip avı sonlandırmaya karar verdik. Kuyularımızı bohçacılara bıraktık.
    Bizden biraz sonra Ahmet Abiler de avı sonlandırıp yolda bize katıldılar.
    Ertesi gün ise benim için şov zamanıydı.
    Ahmet Abiler pazar günü avlağa geç geleceklerini, bizim erkenden giderek Mesut’un o gün iyi balık aldığı kuyuya konuşlanmamızı tavsiye etmişti. Okyar o gün bize katılamayacaktı. Ekip bu kez iki kişilikti: Nuri Abi ve ben. Fakat avlağa vardığımızda bizim önceki gün tuttuğumuz kuyular da dahil, bütün kuyuların başkaları tarafından kapılmış olduğunu gördük. Kenarda tek bir kuyu boştu. Oraya Nuri Ağabey yerleşti, ben de belki yeni boş bir kuyu bulurum umuduyla Mesut’un önceki günkü kuyusuna doğru gitmeye başladım. Yolu yarılamıştım ki Mesut’un önceki günkü kuyusuna konuşlanmış arkadaşların orayı terkederek bana doğru geldiklerini gördüm. Önceki gün tanışmıştık, birinin adı Murat’tı. Murat “Hoca, hiç boşuna gitme! Tek vuruş bile yok.” dedi. Fakat benim ısrarlı davrandığımı görünce “İstersen git, dene!” deyip yanımdan ayrıldılar.
    Varıp oltalarımı önceki günkü gibi saldım. Kuyuyu yemledim. Arası yarım saat ya çekti ya çekmedi birden iki oltanın şamandırası da dalıp çıkmaya başladı. “Tamam” dedim, “ilk vuruşu alan oltada balık var ve balık asılırken diğer oltaya takılıyor. Diğer şamandıranın dalıp çıkması ondan.” Tasmayı attım, balık oltanın ucunda, ama çok ağır, koca 160 gr. atarlı kamış kırılacak gibi oluyor. Kalomayı verdim. Meğer balık karnından takılmış, hayvancağız hem can acısı hem de baş tarafı serbest olduğu için müthiş direniyor. Kolum yorulma bahasına beş on dakikalık bir mücadeleden sonra balığı kıyıya almayı başardım. Ben balığı çekerken diğer oltanın şamandırası dalıp çıkmaya devam ediyordu. Bir ara şamandıra tamamen kayboldu. Ben oltamın ucundaki balığa yoğunlaştığım için algılarımda yanılma olduğunu, muhtemelen balıkla beraber diğer oltayı da kıyıya çektiğimi düşünerek ötekine aldırmadım. Balığı kıyıya alınca öteki oltayı hatırladım. Hakikaten şamandıra yoktu ve oltayı elime alınca onun da ucunda yine epeyce cevval bir başka pehlivanın olduğunu anladım. İkinci balığı da buzun birinci katmanının üzerine kadar çektim. (Buzda açılan delikten çıkan su güneşte ısınarak bir karış altından buz tabakasını eritmeye başlamış, buz iki katlı hâle gelmişti. O yüzden önümde bir metre karelik bir havuz vardı, asıl delik ise bu havuzun ortasında bir basketbol topu büyüklüğünde idi.) Fakat kepçe kullanmadan balığı kıyıya almaya kalkışınca iğneden kurtuldu. Balık bir sağa bir sola vurdu, asıl deliği birkaç denemeden sonra bulabildi. Belki elimde kepçe olsa o vaziyette balığı yine de yakalayabilirdim, ama tehlikeli bir hareket yapmamak düşüncesiyle deliğe yaklaşmadım. Delikten suyun dibini boylamak muhtemel olmasa da böyle bir havada ıslanmak bile ölümcül olabilirdi, avı sonlandırmak icap ederdi. Hayvan sonunda deliği bulabildi. Yatay vaziyette boyu deliğin çapından fazla olduğu için yay biçimi alıp döne döne delikten aşağı kaydı. Olsun, üzülmeye gerek yok, yenilerine bakmalı.
    Bir müddet sonra yine benim şamandıralar aynı anda dalıp çıkmaya başladı. Ve ne tasadüf, yine balıklardan biri karnından yakalanmış! Fakat bu kez ikisini de kıyıya almayı başardım.
    Daha sonra ise teker teker ve fasılalı olmak üzere üç balık daha yakaladım. Öğle üzeri yemek molası verince Nuri Abi de benim kuyunun başına konuşlandı. Zira o mevcut kuyusunda sadece bir balık tutabilmişti. Biraz sonra da bizim diğer grup (Ahmet ve Nejdet Abiler ve Mesut.) geldi ve onlar da bizimle aynı kuyuya oltalarını salladılar. Top kadar bir deliğe adam başı bir tane olmak üzere tam beş olta atmıştık. Fakat netice değişmedi, kısmeti şahlanmış olanlar o durumda yine balık avlarken ötekiler vuruşlarla yetindi: Mesut bir tane kıyılattı, bir tane kaçırdı; ben ise üç tane daha aldım. Aldığım balıklar Nuri Abinin, Nejdet Abinin, Ahmet Abinin oltalarını sırayla yokluyor, fakat benim oltada ikamet ediyordu:D Nasip kısmet bu idi, işte!
    Neticede toplamda o gün on tanesi benim tarafımdan olmak üzere on iki balık aldık. Akşam balıkları büyük bir poşete koyup çuval gibi sırtıma vurup götürürken (Ağırlığı on kilodan fazlaydı.) öte tarafta tırıvırı atan bohçacılar hasetlerinden çatladılar. Uyarı kabilinden aldığım balıkları hep oltayla aldığımı, onların ise tırıvırı atmalarına rağmen balık tutamadıklarını söylediğimde, hasetten kudurmuş adamlar saldırganlaştılar ve “Hepiniz de tırıvırıyla yakalıyorsunuz, yalandan olta süsü veriyorsunuz.” diye çamur attılar. Baktık üstlerine gitmenin anlamı yok, onları Allahlarıyla, vicdanlarıyla ve kötü şanslarıyla baş başa bırakarak oradan ayrıldık. Tutulan balıklardan dört tanesini üçünü komşularıma hediye etmek üzere ben aldım, diğerlerini arkadaşlar paylaştı.
    Böylece aylar süren nasipsizliğim güzel bir başlangıçla son buldu. Yeni güzel avlarda buluşmak üzere herkese rastgele!
    Ahmet Ağabeyimiz
    [​IMG]
    Ben ve Okyar
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us
    Ben ve Nuri Ağabey
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us
    Buz üstünde çay yaptığımızın resmidir:D
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us
    İlk balıklardan
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us

    Arslan Nuri Ağabey
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us
    İlk balığım
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us
    Forumdaşlar
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us
    Şu mübareğe bakın!
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us
    Aman dikkat, ham yapar!
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us
    Gölün iki ballısı: ben ve Mesut
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us
    Balıklara çay daveti
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us
    Bir kuyuya beş olta
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us
    [​IMG]

    Uploaded with ImageShack.us
    http://www.youtube.com/watch?v=JZbP...DvjVQa1PpcFMrsEnZDHJ_m1X6PfbYHseebODdCdX4Wag=
     
  2. halit

    halit HALİT DEBBAĞ

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    331
    Şehir:
    ankara
    Favori Kamış:
    Okuma Salina SeaSpin 10-40g kamış 240cm
    Favori Makine:
    spro dxi 430
    En İyi Avı:
    13 kilo aynalı sazan 4,5 kilo turna
    tek kelime muhteşemmmm.
     
  3. Aret

    Aret Aret

    Yaş:
    47
    Mesajlar:
    3.438
    Şehir:
    İstanbul
    En İyi Avı:
    Kalkan 4,5 kg. (Boğaz'da)
    Bugüne dek gördüğüm en orijinal av raporlarından biri. Çok zevkli bir av çeşidine benziyor. Memleketin her yeri başka güzel. Bir tarafı tropikal denizleri andırırken aynı anda bir başka tarafında kuzey kutbundan manzaralarla karşılaşabiliyoruz. Sizinle bu güzel avda bulunmayı çok isterdik. Erzurum'a selamlar olsun.
     
  4. greenfish

    greenfish q

    Mesajlar:
    313
    Şehir:
    q
    reklam da yapmışlar :D
     
  5. macir_ertan

    macir_ertan Ertan Çetin

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    1.550
    Şehir:
    Haskovo-Bulgaristan
    Favori Kamış:
    Trabucco
    Favori Makine:
    Daiwa Emblem-Z
    En İyi Avı:
    Yayın,Sazan,Turna
    Bu ne güzelliktir yarabbi ..
     
  6. pitbull

    pitbull Furkan Güner

    Mesajlar:
    1.212
    Şehir:
    Ankara
    Favori Kamış:
    Shimano Alivio BX 2.70- Shimano Alivio BX 1.65
    Favori Makine:
    Shimano Catana 4000 RB- Okuma Pro SPA 25
    En İyi Avı:
    Turna-52cm
    Çok güzel bir rapor olmuş abi, okuması biraz uzun sürdü ama olsun :D.
     
  7. waybe

    waybe Yusuf

    Mesajlar:
    570
    Şehir:
    İzmit
    Favori Makine:
    Misina
    En İyi Avı:
    1,5 KG Mezgit
    çok iyi maşallah:)
     
  8. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    İlk balığı alana dek kan süzdüm, bu sefer de boş giderse hocam, balıkçılığı bırakır diye tedirgindim.:p

    Ayların balıksızlığını tuş ettin işte, maşallah. Yakışıklı gökkuşlar ne de yakışırmış sana, tü-tü-tü, nazar değmesin. Çehrene yansıyan sevincin daim olsun.

    Rapor da rapor olmuş ha, oturup döşenmişsin Allah ne verdiyse. Videoyu da sabırsızlıkla bekliyoruz tabi.

    Sevgili, hocam emeğine o güzel yüreğine sağlık. Sayende biz de nasiplendik, herşey için çok teşekkür ederim. İyi ki varsın gurban, nice gözaydınlığı günleri de görürüz inşallah hep birlikte.

    Dostlarımız; (alfabetik sıralamayla) Ahmet, Nejdet, Mesut ve Okyar'a da selam olsun.;)
     
  9. roy

    roy roy

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    4.646
    Şehir:
    dünya
    Favori Kamış:
    Ron Thompson heavy telecoast, daiwa crossfire,lineaeffe extreme,Pezon&Michel Rafale pro pike
    Favori Makine:
    Daiwa tournement entoh 5500, Mitchell compact gold 7000 , Okuma Razor 65, Daiwa procaster A 4000
    oooo yazi uzunmus :thumb: ne guzel dedim okumaya koyuldum. okudukca okuyasim geldi..... ortalarina dogru yok canim :eek: bu kadar guzellik br arada olmaz kesin sonuna dogru " ve dun geceki ruyamdan uyandim :eek: " gibi birsey çikacak dedim... lakin... resimleri de gorunce olayin ruya tadinda gerçek bir av oldugunu anladim. tebrikler tum ekibe. baliklar muhtesem, ortam muhtesem... rapor tamami harika
     
  10. Zıpkıncı İbo

    Zıpkıncı İbo İbrahim Can

    Mesajlar:
    2.915
    Şehir:
    Ankara
    Favori Kamış:
    Cressi, Mares, Tusa
    En İyi Avı:
    18 kg Akya
    Hep hayalini kurdugum buzda balik avi. :) Ne kadar keyifli oldugu belli oluyor.

    Nefis bir rapor, elinize saglik. Bereketli de bir av olmus masallah. :)

    Dahasina rastgelsin...
     
  11. Vedat Abayoğlu

    Vedat Abayoğlu Vedat Abayoglu

    Yaş:
    77
    Mesajlar:
    7.065
    Şehir:
    Canakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Game ARC
    Favori Makine:
    Okuma V system
    En İyi Avı:
    Sarıkuyruk
    Harfiyen okudum,sıkılmak ne kelime, bitmesin istedim.

    Hepinizi bir daha sevdim,

    Balıklar güzel ,sizler daha güzelsiniz

    Devamını dilerim.

    Sevgimle kalınız
     
  12. hemperi

    hemperi Ethem

    Mesajlar:
    166
    Şehir:
    adana/mersin
    HEr şey çok güzelde buzluk göremedim ben, balıklar bozulmasın :D

    Tebrikler
     
  13. haakaan

    haakaan Hakan Çetinkaya

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    467
    Şehir:
    İstanbul - Maltepe Cevizli
    Favori Kamış:
    LİNEAEFFE
    Favori Makine:
    OKUMA
    En İyi Avı:
    Can Dostum
    Okurken yaşadım heyecanlandım . Çok iyi bir av ve beraberinde çok iyi bir rapor ellerinize emeğinize yüreğinize sağlık . darısı hepimizin başına inşallah :)
     
  14. HakanDurgut

    HakanDurgut Hakan

    Mesajlar:
    1.074
    Şehir:
    Çorlu / Tekirdağ
    Favori Kamış:
    SavageGear Bushwhacker XLNT 240cm 10-40gr
    Favori Makine:
    SHIMANO Stradic CI4 3000F
    En İyi Avı:
    88cm 4kg Yayın (spin takım ile)
    Tebrikler sayın abilerim.. Maşallah..
     
  15. lorel

    lorel İLYAS SÖYLEMEZ

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    429
    Şehir:
    AYDIN
    Raporunuz ve balıklarınız çok güzel,neşeniz ve av şansınız her daim sizinle olsun.Rastgele..
     
  16. orhan kucukbicmen

    orhan kucukbicmen Orhan Kucukbicmen

    Yaş:
    75
    Mesajlar:
    5.555
    Şehir:
    Sivrice/Çanakkale
    Favori Kamış:
    El ile balık avlarım, bu şekilde avlandığım için çok mutluyum.
    Favori Makine:
    penn
    En İyi Avı:
    32 kilo Akdeniz kılıcı.
    Muharrem kardeşim çok güzel bir rapor ve benim için çok enteresan bir av olmuş dediğin gibi bunu eskimoların balık avı belgesellerinde görmüştük, sana ve diğer arkadaşlara tebrikler selamlar sevgiler, hoşça kalın.:) :) :)
     
  17. balıkçı44

    balıkçı44 erkan

    Mesajlar:
    149
    Şehir:
    malatya
    En İyi Avı:
    sazan 8 kg alabalık 3.50 kg
    ABİ HARİKA AV HARİKA ANLATIM HARİKA RESİMLER ELLERİNİZE SAGLIK Bİ GÜN BİZEDE NASİP OLUR İNŞ BUZDA BALIK AVI.
     
  18. zorbiac

    zorbiac emin

    Yaş:
    39
    Mesajlar:
    589
    Şehir:
    istanbul-g.o.paşa
    En İyi Avı:
    lüfer 34 cm palamut 44 cm
    Tebrikler harika bi av harika bi anlatım.Sık karşılaşmadıgımız guzel bir av olmuş.
    afiyet olsun.
     
  19. turkuax

    turkuax Okan

    Yaş:
    42
    Mesajlar:
    249
    Şehir:
    Ankara
    Favori Kamış:
    Cormoran Bullfighter 2.10 5-25 gr. Okuma V system 2.70 10-40 gr.
    Favori Makine:
    Shimano Exage 4000 FC
    En İyi Avı:
    4,5 Kg. Sinarit 72 cm 3.2 Kg. Turna
    Tebrikler. Harika bir av ve harika bir av raporu elinize sağlık :)
     
  20. Kadir Levrek Peşinde

    Kadir Levrek Peşinde SİDEPRENSİ eski nick im

    Mesajlar:
    5.239
    Şehir:
    Aksaray
    Favori Kamış:
    OKUMA ALUMİNA SPİN KAMIŞ 240cm
    Favori Makine:
    süper passion 740m ve küçük kardeşleri
    En İyi Avı:
    süper maxim misina :9
    çok güzel bir paylaşım olmuş abi,ellerinize sağlık.millet bura mayosunu giydi denizde çimiyor:D sizlerde buzda balık avıhihi dört mevsim türkiye bu olsa gerek..
    güzel paylaşımınız için teşekkürler