Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’nin (EKODOSD) talebi üzerine Söke’deki Azap Gölü’nde inceleme yapan uzmanlar, Türkiye’deki sulak alanların uluslararası düzeyde önem taşıdığını ancak buraların büyük tehlike altında olduğunu vurguladı. Türkiye genelindeki sulak alanlarla ilgili yapılan değerlendirme dışında Azap Gölü’nü özel olarak inceleyen uzmanların raporu EKODOSD ile çevre sakinlerini kaygılandırdı. Raporda 25 kilometrekare büyüklüğündeki, çok sayıda kuş türünün göç yolu üzerinde bulunan gölün küçük kaynak suları, yağmur suları ile Menderes Nehri’nden beslendiği belirtilerek, şöyle denildi: "Göldeki kirliliğin en büyük kaynağı Menderes ile taşınan kirlilik. Dip kesimlerinde yer yer oksijensizlikten kaynaklanan H-S gaz oluşumu tespit edilmiştir. Bu gaz ağır kokulu olmasının yanı sıra toksit özelliği ile sucul ekosistem açısından bir tehdit unsuru olarak görülmektedir."Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın balıklandırma projesi doğrultusunda yanlışlıkla diğer balıklarla göle getirilen ’Güneş balığının’ gölün en büyük tehlikelerinden bir diğeri olduğu kaydedilen raporda, renkleri dışında hiçbir özellikleri olmayan bu balığın aşırı çoğalarak diğer balıklar için büyük tehlike oluşturduğuna yer verildi. Latif SANSÜR, DHA
Haydi arkadaşlar Güneş Balığı avına gidiyoruz, sıvayın kolları Devletimiz yine yapmış yapacağını desenize...
bu nasıl iştir ya balıklandırma çalışmaları adı altında iş yapıyorlar kimin ne yaptığı belli değil hiç akıllarına gelmiyormu araştırmak hangi türlerin bir arada bulunabileceği tehlikeli türler hangileridir diye. fazla şaşırmadım desem yeridir zira ülkemizde her zaman yaşana bilen tipik, devlet kurumlarının dikkatsizliği
Bu pazar didim kazıklı koyundaydık olmayan balık avında malesef İsrailli arkadaşlar didim kıyılarınıda ele geçirmiş hangi üretme çiftliğini sorsak İsrailli sahibi, malesefki sazanı gölleri kendileride kıyılarımızı katlediyorlar çok felaket bir kıyı bozulması var canım ege kıyıları bunlar yüzünden yok olacak
Söke üzerinden Güllübahçe yönüne devam edip, Doğanbey köyüne geçilip 60-70 dakikalık bir otobüs yolculuğundan sonra eski Doğanbey köyüne varılır. Menderes Deltası’na 2-3 km’lik bir uzaklıkta deniz seviyesinden 60-70 m. yükseklikte, bölgeye hâkim bir konumdadır. Köyde, Milli Park Müdürlüğünün bir tesisi bulunmaktadır. Dağın sırtına vardıktan sonra ortaya çıkan manzara harikadır. Kuzeyde Menderes Deltası, Bafa Gölü, Milet antik kenti, Beşparmak Dağları, Myus ve Azap Gölü görülebilir.
Akılsız başın cezası bu işte.Menderesin nasıl köpük köpük aktığını yıllarca herkez gözleriyle gördü.Menderesde çıkan yayınlar artık mazide kaldı.Bu işe yeni gönül verenlerin çoğu Menderesde bir zamanlar yayınların yaşadığını bile bilmez. Ayrıca bu güneş balığının Aydındaki göletleri nasıl istila ettiğinede bizzat şahitim.Kendinden başka balığın yaşamasını hazmedemeyen bu balığı bu sulara bırakanlar utansın.Düşünmeden hayasızca bu kararı alanları kınıyorum.menderese atıklarını bırakanları kınıyorum.Ve en önemlisi bunlara müsade edenleri kınıyorum.Bu topraklar sularıyla beraber bizim.Lütfen bu vatanımıza sahip çıkalım artık.....
ya bende bursa büyükorhan barajında bu balıklardan çok yakaladım at çek misali hep suya saldım ne bileyim zararlı balık olduklarını ilkkez gördüm bilseydim salmazdım suya
Artık tuttuğunuzda geri salmazsınız ama bu balıkların üremesinin bir şekilde engellenmesi gerekir,fakat nasıl onu bilemiyorum..