Trol, günümüzde günah keçisi oldu. -Zararsız mı? -Hayır diyemeyiz. -Peki, daha zararlısı var mı? -Elbette var, hem sayıca çok daha fazla, hem çok daha etkili ve maalesef avcılık yapması altı kulaç suda bile serbest. Bildiniz değil mi? GIRGIR, ya da bazı ticari dostların hatta akademisyenlerin dediği gibi daire trol veya grol. Yeni tebliğde herkesin üzerinde ağırlıkla durması gereken konu: AB standartlarında da uygulaması olan, gırgırın, derinliği 5o metreden az(sığ) sularda avlanmasına izin verilmemesini sağlamak. Marmara gibi kuluçka havuzu denilen bir iç denizde hangi akıl, resmi derinliği 90 kulaç(yaklaşık 160 metre)olan, fiili derinliği ise 150 kulaca (270 metre)kadar ulaşan gırgır ağlarıyla altı kulaç (11 metre)de çevirmeye izin vermiş, anlamak mümkün değil. Avrupa ülkelerinde gırgırın genel avlanma sahası, (30 metreye izin veren bir iki ülke dışında) 50 metreden daha derin sular imiş. Bunu mutlaka yeni tebliğe koydurmalıyız. İstatistiklere bakarsanız, bazı kardeşlerimizin şikayet ettiği, hemen kıyıya ağ atıyorlar dediği küçük kıyı balıkçıları (ki filonun sayıca %90'ını oluşturuyorlar) toplam avın %10 kadarını, en zararlı, en kötü, yok etmeli dediğimiz trollar (tam hatırlamıyorum) yine yüzde 5-10 civarındaki kısmını avılyor, kalan %80'lik kısım ise gırgırlar tarafından avlanıyor. Nerede? Boğazın içinde, Paşabahçe, Büyükdere koyunda, Marmara'nın sığ sularında vs. Buna mutlaka dur denmeli. Ha gayret! yapılacak en önemli ve faydalı iş, gırgırların kıyıdan uzaklaştırılmasını sağlamaktır. Sennur, bunu notlarının en başına yaz. Öpüldünüz.
Evet sözünü ettiğiniz gibi gırgırların trolden daha tehlikeli bir av aracı olduğunu . 5-10 kasa tirsi için 300 kasa yavru balığı bile kırdıklarını, taramalı sonarlar ile koy koy gezdiklerini birkaç kulaç suda bile balığın kafasına vurduklarını biliyorum. denizin içinin örümcek ağı misali ağlarla örülü olduğunu ve balığın hareket edicek alanının kalmadığını vs vs Diğer olumsuzluklardanda haberim var ancak amatörlerin bu gibi durumlardan pek haberi olmadığını zannediyorum.Gerek kural koyucular gerek üniversite gerekse konunun diğer tarafı olan balıkçılar açısından ben pekde bişey değişeceğini düşünmüyorum. Balık bitsin o zaman aklımız başımıza gelir. zaten az kaldı 1-2 seneye herkes elindeki daiwaları, shimanoları banyo küvetine sarkıtır artık.
Latincesi Hypophthalmichtys molitriks diye adlandırılan Gümüş sazanı, Avlanması Tamamen Yasaklanmış Türlerden. Bu balık İçsularımızın doğal türlerinden değil. Dışarıdan, Asya’dan ithal bir balık. Hatırlarsınız, Bulgaristan’da bizim sevgili Macir’in (Ertan) oltalarını büküp, un ufak eden nam-ı diğer Tolostolop. Ek olarak; Mississippi nehrini ve kollarını istila etmiş, çok hızlı yayılım göstermesiyle yerel/doğal türleri bertaraf etmenin arefesine dayanmış hatta tüm nehir sistemini ele geçirerek “Süper güç Amerika”yı dize getirmiş, kendisiyle mücadelede pes ettirmiş bir balıktır kendileri. Biz de ise avı yasak. Peki, neden?
Nuri abim, cevabi sorunun icinde vermissin zaten. "Bundan sonra bu baligi yurdumuz sularinda yayginlastiralim" filan demeseler bari...
balli Çok önemli bir noktayı işaret etmişsin. Bunu hep birlikte Tarım Bakanlığına ve Bimer'e hatta doğrudan koruma ve kontrol gibi bakanlığın alt birimlerine yazalım. Belki birinin dikkatini çeker de ABD gibi belaya uğramadan kurtuluruz.
Reis Babam ,Balli Abi selamlar bu balığın belgeselini seyrettim ,ABD yi bitirmiş durumda ,bütün ekolojiyi bitiriyor ,3 senede 5-7 kg ağırlığa ulaşıyor ,yenecek gibi değil ,adamlar kamyonlarla tutuyor yine de bitmiyor .Çirkin mi çirkin bir mahlukat ...Ha bize gelirse ne olur onuda söliim ,semt pazarında pulsuz sazan diye kg 5 TL den satılır ,yermiyiz yeriz
Konuya yorumlarıyla değerli katklarını esirgemeyen herkese teşekkürler. İlgili makamlara gönderilmek üzere bu konuya eklenmiş her öneriyi, ÖZET olarak tek bir dökümanda topluyoruz. 01 Ağustos 2012 tarihine kadar bu başlığa eklemelerinizi yapmanız halinde hazırlayacağımız ÖZET dökümanına mutlaka dahil edeceğiz. O yüzden lütfen aklınızdaki önerileri eklemekten çekinmeyin.
en önemli ilk sorunumuz bence şu profesyonel avcılığa açık olmayan göl baraj vs. yerlerde ağ atılması yasak zaten ama denetiminin yapılması yada sıklaştırılması lazım.en azından göl veya barajlardan sorumlu jandarma karakollarına 1-2 adet bot vb. malzemeler verilmesi.kesinlikle balık popülasyonu artacaktır.
Daha önce geçtimi bilmiyorum ama, Hiç bir zararı olmayan küspe serbest olmalı. İkincisi, bildiğim kadarıyla çin (İsrail) sazanı canlı yem olarak kullanılamıyor. Aynı avlakta olduktan sonra çin sazanını canlı yem olarak kullanmanın ne sakıncası olabilir?
Geçen seneye kadar istanbul balık haline yüzlerce binlerce kasa defne yaprağı girer ve resmi olarak satışı yapılırdı. Aman Allah'ım düşündükçe tüylerim ürperiyor, aklım hafsalam almıyor. Kim neden nasıl bu rezilliği yapar yetkililer nasıl görmez nasıl nasıl nasıl? Deli olacağım bu gidişle. Yeni tebliğ dönemi için uçuk bir teklifim var, geçmişe yönelik yanlışların telafisi ancak böyle radikal bir irade ile mümkün olabilir. Teklifim her türlü ticari balık avcılığının 2 yıl süre ile tamamen yasaklanması. Belki bir şeyler düzelebilir bu 2 yıl sonunda. O kadar insan ekmek yiyor onlar ne yapacak? Yıllarca bindikleri dalı kestiler balığın kökünü kuruttular, zaten bu gidişle işsiz kalmayacaklar mı? Devlet bu aileleri geçici olarak bir şekilde sübvanse edebilir. Hepimizin geleceği sözkonusu, böyle bir acı reçete uygulanmalı, herkes taşın altına elini koymalıdır.
Mahir ağabeyim Merhaba, Geç kalmış olsak bile bunun hiçbir önemi yok bence. Onlar değerlendirmeye alacak olduktan sonra, geçen sene 26 Ağustos 2011 de yaptıkları gibi "tebliğde değişiklik yapılmasına dair tebliğ 2011/40" kararı yayınlayarak, gerekli düzenlemeleri istedikleri zaman yaparlar. Merak edenler için 26 Ağustos 2011 tarihli tebliğde yapılan değişiklik kararı: http://www.balikavi.net/dokuman/teblig_degisiklik.jpeg Ellerinizden öperim.