02-03/12/2006 Ozdere raporu

Elbette hafta ortasindan hava durumunu takibe almistim. Inanilacak gibi degil ama Aralik girecek olmasina ragmen bu haftasonu da yagmursuz, hafif ruzgarli ve 15-16 derece dolaylarinda goruluyordu. Pazar gunu hava bulutlanacak, muhtemelen baliga daha uygun bir hale gelecekti.

Esim haftasonu sehirdisinda olacakti. Gerci olmasa bile sagolsun ozellikle su aralar, sezon diye ozellikle hic gikini cikarmiyor balik konusunda, ustelik daha onceki raporda bahsettigim gibi beraber de cikiyoruz. Cumadan isleri ayarlayip, cumartesiyi de bosaltmistim. Gorunen o ki, av dolu bir haftasonu olacakti.

Cuma gunu Kemeralti'na gidip Cihangir hocamin daha once bahsettigi yerden SAMM FC misinalarimi aldim, yeni takim yapmak icin sabirsizlaniyordum. Bakalim bu FC misinalar gercekten Cihangir hocamizin ve skoylu hocamizin anlata anlata bitremedikleri kadar mahir miydiler?

Aksam saatinde yolumu 25 km uzatmayi, ki bu tum yolun ucte biri ediyor, goze alarak yem isini garantilemek ve sabah sabah yem derdine dusmeden baliga cikabilmek icin Guzelbahcedeki yemciden mamun ve sulunesleri, mezattan da sardalyalari tedarik edip Ozdere'ye vardim. Bu arada mamunlar uzun zamandir gormedigim kadar iri ve daha guzeli canliydi. Sulunesler icin ise maalesef ayni seyi soyleyemeyecegim.

Aksam, Ozdere'deki degismez ve vazgecilmez kaptanim Fehmi Reis, babam olur kendileri, ile takim yapmakla gecti. Bu arada arkadaslar, gercekten FC misinalarda gami falan unutun. Ama ayni zamanda uyduruk dugumu falan da unutun. En kaymaz, aclmaz dugumlerle calismak zorundaymis insan bu misinalarda, bunu bizzat ogrendim.

Sabah takimlar, yemler, nevale, koyulduk yola. 07:00 gibi ipleri cozmus, yarim saat kadar sonra da yerimize varmistik.
Basta cansiz vuruslar, ardindan gopezler derken ilk mercanim geldi, arkasindan bi-iki tane daha, arada gopez, izmarit, hanos.
Ben mercan cekerken babam sadece izmarit ve gopezlerle ugrasinca benim igneleyici sozlerime maruz kalinca, Allah'in sopasi yok tabii, yarim kiloluk bir cipurayi gozume sokmamazlik edemedi. O cipurayla resmini cekemememi kiskanclikla aciklasa da, gercekten karismis misinamla ugrasmak zorundaydim, ellerim doluydu Ha, bu arada, FC misina karisti mi feci karisiyo onu da ogrenmis oldum bu sayede
Bir sure sonra balik kesti, gene de bir elde misina, gecikmis kahvaltimizi yaptik. O sirada babam "cok yavas arkana bak, sakin hizla donme, misafirimiz var" dedi. omzumun ustunden donup baktigimda, bu guzellik karsimdaydi:



hosgelmissin dedik. bizle bi 10-15 dakika kadar yarenlik etti. eh, o kadar misafir gelmis, ikramsiz gondermek olur mu? elimizden geldigince agirladik tabii.


insanin icinde cok hos duygular uyandiran bir enstantane. insan kendini balikla, denizle, hayatla bir hissediyor. gurultulu, pis sehir hayatinda, isin stresinin bindigi bir anda, trafikte takilip kalmisken, sacmasapan bir evrak icin suratsiz bir memurun tamamen keyfi olarak sizi beklettigi o dayanilmaz anlarda insani bambaska bir zamana, bambaska bir hayata tasiyip goturuverecek bir ani, insanin bellegine kazimasi gereken. su balik avindan bekledigim zerrece de baska birsey degil hani. bu hissi tasiyan bir iki an yasamak. kismetim varmis, bos donmedim bu avdan.
marti kardesim bize daha bir cok poz verip yanimizdan ayrildiktan kisa bir sure sonra geldi cipuram. herhalde marti kardes soyledi cipuraya bize gelmesini. "misafire guzel muamele var orada " dedi herhalde, o da bisey zannetmis olmali
babam da sagolsun, sen ettin ben sana etmeyeyim, ben senin resmini cekeyim dedi, bu esmer guzeliyle bizi bi guzel resmetti.

mercandi cipuraydi, gopezdi, martiydi, eh yeter dedik, zaten gene epeyce bir yukumuzu almisiz, maksat katliam degil ya.

Ve tabii, kacinilmaz son.