hersey muhalefetteydi bu hafta av icin, yapilacak isler, gidilecek yerler, hava... ama herseye ragmen, bir kosturmanin sonunda, pazar sabah 05:00'te bornova'da forum uyesi olmayan iki arkadasimla bulusmus, ozdere'ye dogru yola cikmistik. yol uzerinden yemler alinmisti ama ne yem...sanki havalar sogudu diye baliklar kitlik cekiyor, biz de balik avlamaya degil de somali'ye gida yardimi yapacak birlesmis milletler gucu gibi baliklari beslemeye gidiyoruz. mamun, sulunes, sardalya, araya botu kurdu bile sıkıstırmısız. yetmezmis gibi, balikcidan aldigim sardalya kellesi ve bagirsaklari da var koca bi torba mazmoz icin. ha, bu arada kitliktan cikmis olan sadece baliklar degil, biz de zorlasak 1 hafta yetecek nevaleyi kendimiz icin hazir etmisiz. bizim sandal malum, bir de 4 kisi olacagiz (dorduncu elbette fehmi reis), bu kadar malzeme tasimak istemiyorum ama arkadaslara da onu bunu birakin diyecek halimiz yok ya.. yoldan aradik fehmi reis'i uyandirmak icin, ne gerek, o coktan uyanmis, cayini demlemis, kahvaltisini hazir etmis, bizi kahvaltiya beklemekte. kudurmusuz ya; " gerek yok kahvaltiya, biz hallettik o isi, sen de yap kahvaltini hazirlan, yarim saat sonra oradayiz" diyoruz. saat 06:30'da hep beraber teknedeyiz. hava sicakligi -1 yola ciktigimizda ilginc bir sekilde ruzgar yok. usumek falan hakgetire. tabii kiyinin aldatmasi bu. arkamizi daglara vermisiz, poyraz dokunmuyor. aciga gelince is degisiyor tabii ki, daglarin korumasi kalkmis, artik yuzumuz buz gibi poyraza donuk. ama olsun, balik soz konusu olunca akan sular gibi, esen ruzgar da duruyor. "funda bismillah" deyip demiri attigimda bir tuhaflik oldugunu farkettim, bu tuhafligin ne oldugu oltalar suya dokundugu an belli oldu. oyle bir akinti var ki, takimlar dibi bulmuyordu. oltalar toplandi, kursun degistirildi ama nafile, 150 gr kursunlu olta sanki sirti cekiyormusum gibi teknenin gerisinde kaliyordu. demiri biraz cekip capayi askiya aldim, bu sefer tekne de oltalarla birlikte hareket ediyor, bu sayede karisma faan olmuyordu, ama hizla kerterizden uzaklasiyorduk. bogazdaki gibi istim ustunde mi calissak diye dusundum ama asagidakiler istanbul'un akilsiz istavriti degil ki, kila tuye, yune bile atlasin bu arada artan ruzgara eslik eden karsuyu arkadaslari iyice usutmeye baslamisti. fehmi reis'le bende usume emaresi yok (biz kendinden korumaliyiz, bizdeki katmanlari rahat rahat gecemiyor soguk)) akinti yuzunden avin da keyifsiz olmasi usume katsayisini arttirmisti. babamin saat 11'e dogru akinti biter ongormeleri, benim farkli bir kerterize yol alalim tavsiyelerim, maalesef sogugun onunu alamadi, ve arkadaslari hasta etmektense geri donmeyi uygun gorduk. saat 11:00'de limana geldigimizde iyiden iyiye yuzunu gosteren gunes bile arkadaslari isitmaya yetmemisti. limandaki kooperatif cay ocaginda birer cayla icimizi biraz isittiktan sonra eve yol alip, bastik sobaya komurleri, yarim saat icinde, az oncesine kadar soguktan buz beyazina kesen yuzler al al oldu, ustune de guzel bir sofra ve bolll muhabbet, fehmi reis'ten anilar esliginde tabii yarim kalan ava icim gitmedi degil, isindiktan sonra arkadaslari biraz daha denedim ama sabahki usume tamamen olaydan koparmisti onlari. ben de onlar izmire dondukten sonra aksam ustu gidip guzelim bir kiyidan salladim oltalarimi. cok bereketli olmasa da, denizin guzelligini yasadim birazcik daha. bu arada resimler nerede derseniz, o kosusturma ve hengamede herseyimiz tamamdi da bir makina eksikti, bu sefer de raporumuz resimsiz maalesef. oysa o kadar akintiya ragmen gelen tek bir guzel mercan, bol gopez ve simdiye kadar oltama gelen en iri hanoslarin, aksamustu de kiyidan aldigim karagozlerin resmini gormenizi isterdim. ama esas fehmi reisin tuttugu 55 cmlik (terazim yok ama metrem her zaman yanimda) lipsosun resmini gormenizi isterdim. av hikayelerimi, raporlarimi okumayi cok sevenler, bakalim resimsiz de o kadar ilgi cekici oluyor muymus, klavyem o kadar kuvvetli miymis, simdi soyleyin
he he akılsız istavritlerin kıla,tüye,yüne atlamasına kendinden korumalı tam otomatik bedenlermi yav insanın durmadan yiyesi geliyo valla bi an harika anlatım yapmışsın gene kardeşim inan balık yakalamak kadar keyifliydi ellerin dert görmesin yüzünüz hep gülsün inşallah balıklarda afiyetle sevgiler
Onur abicim,sen böyle güzel bir dille yazdıkça av raporunu,resimlere ne hacet Biz ne resimler gördük içinde anlatım yok,ne anlatımlar gördük içinde keyif yok Senin yazılarının,anlatımın içinde gözlerimizde canlanan hep bir resim var zaten Bu arada ne yalan söyleyeyim,en çok mercanı canlandırdım ben gözümde
Olsun Herşeye rağmen yine denizin tadını almışınız onur abi güzel olmuş.Onur Abi Bir şey soracaktım ben.Bu mevsimde kıyıdan karagöz nerden tuttun?Çok merak ettim.İyi av veriyorsa hemen bu haftasonu giderim bakarsın
Sevgili Onur, resme gerek yok gerçekten. Bu yetti bize. Başka bir zevk yazılarını okumak. Neyse bu hfta sonu sert lodos olacak gibi görünüyor. Ee Özdere'yi de epey tutar o hava. Bakalım ne olacak? Ama şu bir gerçekki yine güzel olacak ve sen yine kalavyenle aktaracaksın bunları. Yemekten sonra pek bir duygusallaşıyor insan nedense
Onur kardeşim yazılarını büyük bir iştahla okuyorum eline sağlık,bu güzel satırlara resim olsa ne olur olmasa ne olur,kal sağlıcakla
tam gumuldurle ozderenin sinirinda azmak var, denizati mocampin bitisigi. onun denizle birlestigi yerden aldim. gerci su seviyesi dusuk oldugu icin ve tahtali baraji da su tuttugu icin su anda denize dokulemiyor, arada 10 m kadar kumsal kaliyor ama gitmeni tavsiye ederim. ve gidersen eger sakin mamundan sasma. diger yemlere dokunulmazken mamun dayandiramadim...
teşekkür ederim bu mesajının yazıcıdan çıktısını alıyorum.Elimde hazine haritası gibi sırt çantamla o bölgeye gidicem.Tekrar sağol teşekkür ederim...
abi resme gerek kalmamış,eminim herkrs okurken o soğuğu,o akıntıyı hisstmiştir kendince.Yüreğinize sağlık..
He he he... Fotoğraf yok, gopez çok, bir tane mercan varmış... Ben bu raporu beğenmedim Onur'cum... Ben senden şöyle sazan, turna falan bekliyordum açıkçası... Neyse güzel bir hafta sonu olmuş, tebrik etmesek olmaz şimdi...Kocaman tebrikler Onur ve Fehmi Usta'ya...
Sevgili Onurcum, Balık tutmak daha kolaydır yahu ,o raporu yazmaktan Anlatımına emeğine sağlık Allah muhabbetinizi daim etsin kardeşim
Anlatım yine harika Onur.Bu hafta ben maalesef selçuktaydım.Eski eş dost ziyareti ve kara avı denemeleri ama hiçbiri denizin yerini tutmuyor ve hiç biryerde su yok avın zevkide yok.aklım yine denizde kaldı.İnşallah bu hafta bende bi denizi yoklayabilirim.Bu arada afiyet olsun ..Bende hala balık bekliyom
bulent kardesim, akina dedigim gibi kuvva-i seyyare oldum, cat ordayim cat kapi arkasinda, nerede denk getirirsem oradan suya birakiyorum oltayi. seferihisar'da senin anlattigin yerlerden alacagim ilk balik senindir, sozum bakidir...
Eyvallah Onur kardeşim aslında sen buraya hiç bulaşmasan diyorum Biz acemiler burda kendi çapımızda idare ediyoruz..Ne melazım Şaka bi tarafa inşallah bi gün birliktede av yaparız..Muhabbetin yeter..Saygılar.
valla can cok doğru söylemiş bu sekilde yazmak balık tutmaktan zor.En azından benim için.onur kardeşim götürdün yanında yine bizide oralara.