04 deki palamutlar

Konu, 'Denizlerimizden Güncel Av Raporları' kısmında mder55 tarafından paylaşıldı.

  1. EFE42

    EFE42

    Yaş:
    47
    Mesajlar:
    99
    Şehir:
    avusturya
    Favori Kamış:
    makarali olta
    En İyi Avı:
    pullu sazan 14 kilo
    deniz avciligi ile pek alakam yok ama bu palamut sanirim yilda bir kere belli bölgelere ugrayip geciyor sanirim.söyle düsünelim bir is yerimiz var islek bir caddede sabit müsterimiz yok rastgele ama iyi satis yapiyoruz örnegin piyasada 1 liraya satilan herhangi bir mali biz bu isyerinde 2 liraya satiyoruz müsteri bir kere tesadüfen ugradigi icin yedigi kazigin farkinda olmadan gidiyor ama ya bir gün farkinda olurlar ve birtek müsteri bile gelmezse o zaman ne olur halimiz?????iste bizim denizlerimize yilda bir kez ugrayan palamutta" ben 1 kilo fazla tutmusum ne olacakki" diyenler yüzünden ya birdaha gelmezse o zaman ne olacak halimiz.cevabinida vereyim reis amca burda eski palamut hikayelerini anlatir bizde onunla avunuruz degilmi????her ugradigi yerde her olta balikcisi bir kilo fazla tutsa her girgir 300 kasayi ezildi diye denize dökse iste o zaman bir kilo degil bir tanesini görmek icin bile icimiz gider ama nafile.insan iradesine sahip olabilmeli.sevgiyle kalin rastgele.
     
  2. mder55

    mder55 Eray

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    252
    Şehir:
    Bafra
    Favori Kamış:
    olta
    Arkadaşlar olumlu ve olumsuz yazılarınız için teşekkürler. fazla uzun yazmasını sevmem ben hemen hemen hergün balığa giderim fırsatları değerlendiririm bilgisayar başında balıkcılık yapmam.Tek olta ile saatlerce deniz ve gölde bekleyen bir kişiliğim vardır.Denizleri kirletenlere kızmak gerekli diye düşünüyorum.1 kg fazla palamut tutanlara değil ..
     
  3. John Dory

    John Dory Emre

    Mesajlar:
    632
    Şehir:
    istanbul - bodrum
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz 70 cl, İstanbul Boğazı
    Serdar bey,
    Çok güzel açıklamışsınız. Önemli olan amatörün vicdanındaki sınır. Sonuçta bugüne kadar kaç kez ne kadar balık tuttuğunuz denetlendi, isteseniz kasalarca balık tutup buraya sadece 5 kilo balık fotosunu da koyabilirsiniz. Özellikle denizlerde amatör avcıların denetlenmesi zor bir iştir, ve bence kaçak avlanan trolcüler, dinamitçiler, ığrıpçılar vs varken gereksizdir. Bu durumda limitler tamamen amatörün vicdanına ve bilincine kalmaktadır.
    Foruma daha yeni girdim sayılır, ilk dikkatimi çeken sirküler takıntısı oldu. Evet, sirkülere uymak, sirkülere önem vermek çok güzel. Ama buraya ilk girdiğimde koyduğum tek bir haninin fotografı yüzünden -sirkülerde böyle bir yasak belirtilmemesine ve benim bu balığı istemeden avlamama karşın- yemediğim laf kalmadı:D Demek istediğim şu... Burada zabıta kesilmeye gerek yok. Bazı arkadaşlar sirküler dışında avlar yapıyor ve fotograflarını koyuyor, sirkülerin "s"sinden haberleri olmadıkları belli. Bu arkadaşlara karşı uygulanan agresif tutum yerine daha tatlı bir dille yapılan avın yanlış olduğu, niye yanlış olduğu anlatılsa bu bilinci oluşturabiliriz. Yoksa bu arkadaşlarımıza sert davranmak onları bilakis amatör anlayıştan uzaklaştıracaktır. Ya bu sitelere bir daha girmeyip kendi kafasınca aşırı avlanmaya devam edecek, ya da aşırı avlanıp tepki görmemek için buraya sadece limitler dahilindeki fotoları koyacaktır.
    Sevgi ve sağlıkla kalın
    Rastgele



     
  4. John Dory

    John Dory Emre

    Mesajlar:
    632
    Şehir:
    istanbul - bodrum
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz 70 cl, İstanbul Boğazı
    Efe bey,
    Deniz balıkçılığıyla fazla alakanız olmadığını söylemişsiniz. Ben o zaman sizi palamut konusunda bilgilendireyim. Palamut, Nisan-Mayıs ayında çok büyük sürüler halinde -tatlısuda hayal edemeyeceğiniz büyüklükteki sürülerde- Karadeniz'e çıkar, burada yumurtalarını bırakır, beslenir ve Ekim-Kasım aylarında Boğazlardan geri çıkar. Ülkemizde ise Ağustos-Kasım ayları arasında av verir.
    Bunun yanı sıra palamut sadece taze değil, konserve, tuzlama (lakerda) olarak da afiyetle tüketilen bir balıktır.
    Gerçekten palamut sürülerinin büyüklüğünü gözünüz önüne getirebilseniz her balıkçı 1 kilo fazla yakalasa bile sürü içinde bu balığın devede kulak bile olmadığını ve müşteri-kazıkçı dükkan sahibi ilişkisinin amatör balıkçılara yansıtmanın pek uygun olmadığını görürsünüz. Kurduğunuz örnek tam olarak da gırgırların yaptığı katliamla bağdaştırılabilir. Geçen seneki palamut bolluğunda sadece Ereğli'den yüzü aşkın kamyonla giden palamutlar balığa atılan kazığın örneği.
    Palamut için konulan 5 kilo sınırı taze tüketim için çok bile ancak lakerda, konserve yapacaksınız bu 5 kiloyu da çok rahat kişisel tüketebilirsiniz.
    Gırgırın 300 kasasıyla (unutmadan bu gırgırın sadece denize döktüğü balık miktarı, bir günde ne kadar tuttuğunu, kaç kez balık sardığını siz düşünün) amatör balıkçının 1 kilosunu aynı kefeye koyup konuyu gereksiz yere uzatmayın derim.:)
    Saygılarımla
     
    Son düzenleme: 23 Ağustos 2006
  5. ilerya

    ilerya niyazi

    Mesajlar:
    26
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    balığın akışına göre güncel,
    Favori Makine:
    okuma
    En İyi Avı:
    Palamut
    maaşallah,
    özenmedim desem yalan olur,
     
  6. muratuysal

    muratuysal

    Mesajlar:
    183
    Şehir:
    pendik/istanbul
    Favori Kamış:
    olta (zıpkını sevemedim)
    En İyi Avı:
    yayın 12 kg.
    allahım şunlara bak derya kuzuları maşallah allah bereketini arttırsın:)
     
  7. tolkien

    tolkien Onur G. HİTİT

    Mesajlar:
    242
    Şehir:
    SAMSUN
    Favori Kamış:
    Olta
    Favori Makine:
    Alba
    En İyi Avı:
    5 kilo alabalık
    Eray Abi, ellerine ve emeklerine sağlık. Mükemmel bir av olmuş. Bir dahakine ben de gelmek istiyorum. (Bu arada görüştüğümüzde bahsettiğin yeri yeniden denedim, giremiyorum)

    Saygılarımla...
     
  8. digi55

    digi55

    Mesajlar:
    10
    Şehir:
    Bafra-SAMSUN
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    7.3 Kg.Levrek
    Sn.Hocam.
    Eldivenli balıkçı olarak detayları da vereceğim.Ayrıca,bazı dostlara sirküler konusunda açıklamalar getireceğim.
    Olta; Çapari olarak ifade edilen 3/0 Mustad 1299 Kalay kaplı 41 adet kanca ve kancalarına 2 şer adet martı göğüs tüyü takılmış ve de balığın o andaki derinlik seviyesine göre ağırlığı değişen 100-500 gr. ağırlığında kurşundan meydana gelmiştir.Alt beden 0.80 -köstekler boy 30 cm. misina kalınlığı 0.50-Ana beden 5-6 kulaç 0.90 ve devamı 2.5 mm ip beden(uzun süre çekildiğinde ellerin acımaması için)
    Avlanmanın kıyıya açıklığı için mil veremiyoruz.Çünkü,Kızılırmak'ın denizle birleştiği bu alan çok kısa mesafe aralıklarında çok değişken derinliklere sahip.Balıkçıların kuyu olarak tabir ettikleri birçok deniz altı vadileri mevcut.Kıyıdan 400-500 metre açıldıktan sonra her an palamuta rastlamanız mümkün.Ayrıca,Bölge burun ve uç noktası olma avantajından dolayı birçok sürünün doğal geçiş yolu üstü olarak oldukça verimlidir.
    Av süresi yaklaşık 2.5 saat.Sürekli seyir halinde orta hızda(bu hız o gün balığın tutumuna göre daha yavaş veya hızlı olabilir.)Dolaşma süresi uzun olabilir.Ama balık kendince bir saat süresince daha iştahlı ve sık oltaya atlar.Ondan önce veya sonra pek verimli olmaz.Örneklersek;fotoğraflanan balıklar sabah 6.30-7.30 arası yakalanmıştır.O saatten sonra verim düşmüştür.Balık oltaya sürü halinde saldırır.İlk balığın vurmasıyla hemen hız kesilmez,bir miktar daha aynı hız ve rota korunur ki,arkadan yetişen veya önden yeni balık atakları olabilir.Yeterli balık vurduğundan emin olunduktan sonra hız düşürülür,tekne daire çizecek bir açıda yönlendirilir ve sırayla alınan köstekler boşsa öylece,balığı varsa,balığı alınarak tekrar suya bırakılır.Olta tekne içine toplanmaz.Elle bir devir yaptırılır.

    Sirküler hakkında bazı ayrıntılarda verelim.Sirküler diye önümüze dayatılanları Ankara'da büyük olasılıkla deniz bile görmemiş 5 bürokrat hazırlar.Su ürünleri üniversitelerine yaptırdıkları araştırmalardaki önerilerle taban taban zıt kararlar alırlar.(Ancak,yine olumlu yönleri de yok değil.Bazı amatör balık derneklerinin görüşleri doğrultusunda alınmış kararlar da var.)
    KKGM ye yaptığımız e-mail ihbarlara cevap verme zahmetine dahi katlanmazlar.
    Dışarı ihracat sözünde miktarını tutturamamış büyük bir balık unu ve yağ fabrikasına özel, yasak dönemde çaça(denizde tüm balıkların bir numara yemi) avını serbest bırakırlar.Göçmen olduğu iddiasıyla(göçmende olsa dünya rezervidir.)Rus kefali avını yumurtlama mevsiminde serbest bırakırlar.
    Belge-sirküler konusunda birkaç soru; 1-Kaçımız balıkçılık eğitimi aldık.Yasalar konusunda aydınlatıldık.2-Kamuoyu amatör balıkçılık yasalarından ne kadar haberdar.Bunu yapmak kimin görevi.3-Amatör balıkçı belgeniz yok.Elinizde avlanmış herhangi bir şey de yok.Doğal hayat,ya da sahil muhafaza kontrol etti.Yaptırımı nedir.(Bu sorunun cevabı;Sirkülerde bunun karşılığı yoktur.Bir boşluk vardır.Atlanmıştır.) Türkiyede ilk kurulan amatör balıkçılık derneklerinden Bafra Amatör balıkçılık derneği kurucu üyesiyim.Daha il tarım müdürlüklerinin haberi yokken,onlara başvurarak amatör balıkçılık belgesi kartlarını getirttirip o uygulamadaki ilk belge alanlarındanız.Gençlerimizin en güzel alışkanlıkların başında gelen amatör balıkçılığa özendirilmesi için her türlü girişimde bulunuyoruz.Balıkçılık zevki ve bilinci aşılanan çocuklarımız,bir çok kötü alışkanlıktan doğal olarak uzaklaşacaktır.Bunu sağlamak ilk olarak kimin görevidir.İlk çıkan amatör balıkçılık yasasının amacında şöyle yazıyordu;Ülkede amatör balıkçılığın özendirilmesi,bilgilendirilmesi ve kurallara bağlanması.Bu güzel amaç uygulama sadece kurallara bağlama aşamasıyla sınırlı kaldı.
    Yasayı çıkartmak önemlidir.Ama uygulaması ve denetlemesi yapılmadıktan sonra sadece kağıtta kalır.Bir de mantık ve balıkçılığın gerçeklerine uymazlarsa.
    Santimlerle,kilolarla konuşanların.Eylülde profesyonel balıkçılık başladığında pazarlardaki balık boy ve ağırlıklarını kontrol etmelerini öneriririm.Devletin üretip Karadenizin her limanından törenlerle denize saldığı kalkan balıkları(100 adedi 30 kg.)nın troller tarafından katliamına göz yumulması veya acizliğine dikkatinizi çekerim.
    Ama,yine de oltacının 5 cm. boy eksiğine,1 kg. fazlasına kafa takmaya devam yine edilsin.Kral çıplak hikayesi gibi,dikkatler başka yöne çevrilsin.
    Bu güzel paylaşım ortamını bizlere sunanlara sonsuz tşk.ler ederken,katkıda bulunan üyelerin şevkini kıran,suçlayan(bunun dozunu ayarlamak güçtür,alınmalara ve polemikler sebep olabilir.)herşeyi yasa olarak algılayan zihniyetleri de biraz daha sakin yaklaşıma davet ediyorum.Fotoğraflar her türlü hile veya kılıfa uydurulabilir.Denizde bizim başımızda nöbetçi mi var.300 Palamut tutsak bir Allah,bir biz bilir.Denetleyen mi var.
    İlerde de balık yakalamak istiyorsak;Önce evimizde en güçlü deterjanları kullanırken,her türlü çöpü denizlerimize atarken biraz daha düşünceli ve duyarlı olmalıyız.Onlar için henüz sirküler yok maalsef.
    Sevgiler,Saygılar.
     
  9. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Maalesef, işin aslı böyle değil. Bu mevzu sirküler ile düzenlenemiyor, sirkülerin dayanağı olan kanunun değişmesi lazım. Bu yönde bir taslak hazırlanmıştı, velakin, sanıyorum meclise gelmedi bile. Bu nedenle de, sanırım yeni sirkülerde de bu sorun devam edecek..
     
  10. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Eray abi tebrikler, güzel av olmuş... Bereketli avlar dilerim :) Denizde de tatlısuda olduğu kadar başarılısın göründüğü kadarıyla :) Fotoğrafların devamını bekleriz, sevgiler...
     
  11. REİS

    REİS Mahir Ersin

    Yaş:
    79
    Mesajlar:
    2.389
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    Torikler-Kofanalar
    DİGİ55 Kardeşim

    Önce hoşgeldin diyeyim.
    İmza ayarlarından adını ve yaşını yazsaydın, ona göre hitap ederdim.


    ..
    Serzenişle karışık çok güzel bilgiler vermişsin ve çok güzel konulara değinmişsin teşekkür ederim.
    ''Eldivenli Balıkçı'' için bir açıklama yapmam gerekirdi ,özür dilerim,şimdi yazayım.
    Ne zamandı bilmiyorum.
    Muhtemelen bir kış günü, zehir gibi soğuk vardı, ellerimiz cebimizde donuyor,hohlayıp çırpınmak da kanı çekilen parmaklarımızı ısıtmaya yetmiyordu.
    Birazdan ağ çekmeye gideceğiz,ağın ipi ellerimizi yakacak, çıkacak balıkları ayıklarken de tutan parmaklarımız bir süre sonra tutmaz olacaktı.
    Bir çare gerek derken aklıma hanımların kullandığı bulaşık eldiveni geldi.Lastik, o da soğuk tutardı ama hiç olmazsa ıslanmaktan korurdu.
    Bu düşünceyle kırmızı bir lastik eldiven bulup giydim ve ''Eldivenli Balıkçı'' oldum.
    Bu espri böyle devam etti.
    şimdi resimde eldivenleri görünce o aklıma geldi de bir açıklama yapmadan otomatik olarak eldivenli balıkçı dedim kendi kendime gülerek,asla bir alay ya da aşağılama değil, bunu belirtmem gerek.
    ...
    Sirküler hazırlamada sadece masa başındaki 5 kişi değil, her türlü balıkçılık kuruluşlarının temsilcileri de fikir beyan ediyor.
    Geniş katılımlı bir toplantı yapılıyor.Burada gırgırcılar, trolcular,manyatçılar, uzatmacılar ve oltacılar da bulunuyor.
    Kimin sesi çok çıkar?
    Gırgırcı diyor ki, biz balık tutmasak halk balık yiyemez.
    Trolcu diyor ki, biz herkesin tutamadığı balığı tutuyoruz, biz tutmasak, o balıklar değerlendirilemeyecek.
    Manyatçı diyor ki, bunun neresi zararlı, yüzyıllardır kullanılıyor, küçük balıkları süzer,almaz,
    Uzatmacı, volici, şu trol yasaklansın, gırgır sınırlansın, bizim balıklar da para etsin.
    oltacı da hepsini yasaklasak da balıklar biraz ürese,olta ile tutmakla birşey olmaz, bizimki hep serbest olsa.
    İşte biraz şakayla karışık herkes kendine göre birşey söylüyor.
    Dinleyenlerin kafası allak bullak oluyor, kimin sesi yüksek çıkarsa ona yakın bir sirküler çıkıyor.
    ...
    Sorulara gelince,
    1-Eğitimde alaylı ve okullu diye tabirler vardır.
    Şahsen ben, usta görerek bir şeyler öğrendim.Babam ve onun babası da balıkçıydı. Ben ancak 50-55 yıldan bu tarafa olanları hatırlıyorum.
    O zaman sirküler mirküler yoktu ama iz'an vardı.Küçük balıkları büyü de gel diye denize atarlardı.
    Son zamanlarda okullar açıldı, mektepli balıkçılar da kervana katılmaya başladı.
    2-Kamuoyu balıkçılık yasalarını bilmeyebilir. İlgili kişilerin kendilerini ilgilendiren konulardaki yasaları(katılmasalar da) bilmeleri gerekir.(Adam yaralayan, ben ceza kanununu bilmiyordum, diyemez.)
    Duyurmak ise sizin yaptığınız gibi dernek ve benzeri kuruluşlardaki gönüllülere düşüyor.Allah razı olsun.
    3-Elinizde avlanmış bir şey yoksa kimse birşey soramaz.Malum sirküler, balık avı ile ilgili.Av yoksa sirkülerin önemi de yok.
    Amatör balıkçı belgesinin isteğe bağlı olduğu, alınmasının gerekli olmadığı yeni sirkülerde açıkça belirtilmiş.
    (Mecburi olmayan bir belgeyi kim alır ülkemizde.)
    Yazının geneline katılmamak mümkün değil.
    Yalnız, şahsi kanaatim; doğru veya yanlış, uyulması gereken bir yasa, yönetmelik, sirküler varsa bunun eksik ve yanlışlarını ilgililere duyurmaya çalışmak başka, böyle yasa olmaz deyip uymamak başkadır.
    Biz burada biraz da kurallara uyma bilincini (Ki 3-5 balıktan daha önemli olduğunu düşünüyorum) yaygınlaştırmak adına bazı konularda uyarı veya hatırlatmalar yapıyoruz.
    Kimse dostlarını üzmek,kırmak istemez, burada yeni dostlar edinmek için bulunuyoruz, dostları kaybetmek için değil.
    ...
    Balıkçılıktaki eksik ve yanlışlar konusunda sayfalarca yazabilirim...
    Ama okuyanlara kıyamam.
    Kısa başlıklarla;
    tarlalara dökülen hamsi ziyan olmasın diye balık unu ve yağı fabrikalarının kurulmasına verilen teşvik, bu fabrikaların kapasiteleri Türkiye üretiminin tamamıyla bile doymayacak seviyeyE ulaştığı halde HALA devam ediyorsa,
    Açık deniz balıkçılığı yapmak için kredi verilen 60-70 metrelik gırgırlar, İstanbul bOğazında çevirebiliyorsa,
    Adeta bir kuluçka makinesi olan Marmara Denizi'ni neredeyse kurutana kadar trol çekilmesine izin veriliyor ve ancak bundan sonra uyanıp yasak getiriliyorsa,
    Oltacı ya da gırgırcı, benim babamın ve büyükbabamın yaptığı gibi küçük balıkları kendi iradesiyle denize geri bırakmıyor, irisini ufağını ayırmadan tutuyor ve bunlar piyasada rahatlıkla satılabiliyorsa,
    Denizler her türlü pislik ve çöpü yutup yok eden bir çöp fabrikası sanılıyorsa,
    Avrupa'nın gelişmiş denilen ülkeleri zehirli atıklarını Tuna'ya döküyor ve bizim ülke olarak bunu engellemeye gücümüz yetmiyorsa,
    ....
    ....
    bizler ancak burada bizim gibi duyarlı insanlara bir şeyler söylemekle yetiniyorsak,
    ...
    Gerisini de sizler bağlayın.


    Selam ve sevgilerimle.
     
    Son düzenleme: 25 Ağustos 2006
  12. digi55

    digi55

    Mesajlar:
    10
    Şehir:
    Bafra-SAMSUN
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    7.3 Kg.Levrek
    Sn.REİS
    Gerçekten de çok hoş bulduk.Konusunun ehli ve hakimi kişileri bünyesinde bulundurduğu net bir şekilde belli olan bu forum ortamını hazırlayan ve sunanlara sonsuz tşk. ve saygılarımı bildirmeden geçemeyeceğim.
    Eldivenli balıkçı sözünde rahatsızlık duyulacak bir hitap görmemiştim.Zaten,msg.ınızdaki üslup da bunu gösteriyordu.Eldiven misinanın yüklü durumda parmakları kesmemesi amacıyla takılmıştı.
    Serzenişli tabiriniz doğrudur.Her ne kadar amacımız o olmasa da ve sözcükleri seçerken doğrudan kişileri hedef almamaya da özen göstermişssem de genel olayların(balıkçılıkla ilgili) doluluğu nedeniyle yazdıklarımda gerçekten bazı serzenişler ortaya çıkmış.
    Bu konuda aksini zaten iddia etmemiştim.Üniversitelere de bu konuda araştırma yaptırılıyor ve raporlar da hazırlattırılıyor.Bu demokratik görünen fikir alışverişi ve önerilerle çatışan nihayi kararlar yine bu bürokratlarda bitiyor.Bunu anlatmaya çalışmıştım.
    Sizin gibi alaylı,bizim tabirimizle çekirdekten yetişme balıkçı değilsem de 30 yılı aşkındır bir balıkçılık sevdamız mevcut.Bu geçen yıllar içinde bir çok profesyonel balıkçılarla,reislerle diyalog ve arkadaşlıklarımız oldu.
    Denizi öğrendik,balıkçıkla ilgili bir çok bilgi ve deneyime sahip olduk.Onları sevapları,günahları ve sorunlarıyla yakınen tanıma fırsatımız oldu.Buradaki dostlarımızın bir çoğunun sanıyorum yalnızca adını duydukları siyah havyar ve Mersin balığı etini tatmak nasip oldu.
    Balıkçılığı meslek olarak yapanların içinde bugüne kadar içlerinde en çok kızdıklarım ve kendilerine de bunu beyan ettiğim trolcülükle uğraşanları oldu.Hiç kimse trol avcılığını,ne sebeple olursa olsun mazur gösteremez.Seyrek ağ tabir ettikleri ağlar dahi,çekme sırasında gözleri daralarak,inanın sigara izmariti boyunda Barbun yavrularını dahi alabiliyor.Çektikleri ağların göz açıklığı ne olursa olsun, deniz canlılarının bir numara tahribatçısı.
    Sirküler için yazdıklarımda yasa olmasın,ya da olan yasa hatalı uyulmasın gibi bir anlam mı çıkmış bilemiyorum.Böyle olmuşssa,hemen belirtmeliyim ki;en kötü yasa,yasasızlıktan iyidir.Mutlaka uyulması da gerekir tabii ki.Bu arada belirtmeliyim ki ;Kuzenim Eray'da yalnız fotoğraflar değil,o günkü palamut avının kamera çekimleri de mevcut.Küçük boy palamutların denize geri bırakılma görüntüleri de orada mevcut.Bazı dostlarımızın bizi o kadar da ileriyi görememekle değerlendirmelerini de kabul etmiş değiliz.
    Buna katılmamak mümkün değil.Ancak,yasa hazırlayanların da herşeyi konuyla ilgili kişi veya sivil toplum örgütlerinden beklemek yerine en azından ana hatları ile bunu topluma duyurma görevleri de olması gerekmiyormu? Hem de görsel medyanın bu kadar geliştiği bir ortam varken.
    İşte ilginçlik burada başlıyor.Elinizde veya aracınızda bir olta olması doğal hayat timi veya jandarma için yeterli.İlk sorulan belge.Hala yeni uygulamanın onlara yansıması yok.Ayrıca,derdinizi de anlatamıyorsunuz maalesef.Belge olmaması o gün engellenmeniz için tam bir sebep.
    Sizin gibi REİS lerimizin artması en büyük temennimizdir.
    Gerek bu forum ortamını sağlayanlara,gerekse paylaşımda bulunan üye arkadaşlarımıza canı gönülden teşekkürlerimle.RASGELE.
    Sevgiler,Saygılar.