10-11 Ekim Sazan Avı Aytekin&Erdem&Umut

GECİKMİŞ BİR AV RAPORU


Avın yapıldığı tarih:10-11 Ekim 2009
Avlak yeri:İstanbul'da bir yer
Av yöntemi: Kıyıdan dip
Kullanılan takım: Klasik sazan takımları (1 ve 2 numara tek iğne)
Kullanılan Yem: Kuru Adapazarı mısırı
Yakalanan balıkların cinsi-boyu-kilosu :Pullu sazan 2350gr+Kasna 28cm

10 Ekim 2009 c.tesi günü öğleden sonra işyerinden çıkar çıkmaz rotamı doğru Erdemlerin eve çevirdim Erdem hazırlanmış beni bekliyordu malzemeleri yüklediğimiz gibi yola çıktık yolda bir noktada Umutlada buluşup güzergahı avlağımıza çevirdik niyetimiz iki hafta önce kaçırdığımız kuzuları livarımızda ağırlamaktı saat 16:00 sularında göle ulaşmıştık hemen iki koldan roketlerimizle yemlememizi yaptık ve oltalarımızı hazırlayıp suyla buluşturduk son oltalar suya indirilirken değerli dostumuz Kemal Yaman yanında kardeşi ile bereber ziyaretimize geldi birkaç hoş sohbetten sonra iyi dilekleri ve dualarıyla yanımızdan ayrıldı çayımızı demledik peşinden Erdemin evden getirdiği mis gibi yaprak dolmaları ve börekleride akşam yemeği olarak tükettik yemekten sonra ziyaretimize gelen dört bacaklı dostumuzuda sıcak bir şekilde karşıladık
ardından tekrar çay demledik sohbet muhabbet derken yakın bir bölgede görevli olan arkadaşımız Mustafa yanımıza çay içmeye geldi onada çayımızı ikram edip ateşin başında birkaç muhabbetin belini kırdıktan sonra uğurladık ve artık sabah yapacağımız mücadelenin hayelleri ile çadırımıza geçtik bir kaç saatlık uykudan sonra tekrardan oltalarımızın başına geçtik yemler tazelendi artık heyecanlı bekleyiş başladı bu arada çay demlendi güzel bir sabah kahvaltısı yapıldı ve bu arada ilk vuruş geldi bu öyle bir vuruştuki (Erdem'in oltasına) önce biraz kalama aldı sonra kamışı almaya kalktı ama kamış bu sefer arkadan bağlı olduğu için götüremedi ve Erdemin güçlü makinasına dayanayıp kendini benim kotrölümdeki kepçede buldu bu balığa iyi bir karşılama merasimi hazırladık öptük kokladık tarttık resimledik livarımızı açtık tam o esnada diğer kamışın zili çalmaya başladı Erdem ve umut hemen oltanın başına geçti Erdem abi fena kafa atıyor demezmielimde sazanla onları izliyordum o esnada Umut, abi sen kepçele bu işi iyi yapıyorsun demezmielimdeki sazanı hemen livara koyup livarın ipinin sürgüsünü çektim ve suya salladım ve hemen kepçeyi kaptım tabi Erdem çeke çeke 28 santimlik bir kasna çekti neyse olsun dedik onuda kepçeleyip aldık elimde kasna ile livara bir yanaştım ne göreyim livarın ağzı açık bir kaldırdım livar bomboş ipi kilitleyen sisteme elimi bir dokandım tık deyip kilitlendi ufacık bir kasna koca sazanı kurtarmıştı artık yapacak birşey yoktu kaçanla ölünmüyor dedik ve yeni sazanlara bakalım zaten bu ufaktı dedik aradan yaklaşık bir saat geçmiştiki müthiş bir vuruş daha aldık ama bu öyle böyle bir vuruş değildi ben diyim sekiz siz deyin on kilo kalamayı ha bire boşaltıyor müthiş kafa darbelerini peş peşe vuruyordu oltanın kontrolü bu sefer bende kepçede Erdem'de idi balık öyle bir inatçı idiki malesef bu balığıda kıyıya yaklaştıramadık tahminimce balığın dudağına saplanmış olan iğne sağlam bir şekilde geri geldi balık ise kendini bize göstermeden kayboldu gitti morallerimiz iyice bozulmuştu birer çay daha içip Umut'la ben hemen üst tarafımızdaki kestane ormanına biraz kestane toplamaya çıktık Erdem'ide oltaların başında bıraktıkı gerekirse seslen seni duyarız dedik aradan en fazla yarım saat geçmiştiki Erdemin acı çığlıklarını duydum koşarak gittim yetiştiğimde ise Erdem kıpkırmızı olmuş elindeki oltada iğnesiz bir köstek sallanıyordu tekrardan kestane operasyonuna geçtim ve işi bitirip geri döndük bu arada 6800gr kestane toplamışız hemde kuzu kestane artık öğlen olmuştu saat 13:30 suları idi yemekte patetes kızartması yemeğe karar verdik tavada az yağda kızartmayı yaparken müthiş bir vuruş daha aldık bu balık diğerlerinden daha güçlü idi kalamayı öyle bir boşaltıyorduki artık makinadaki misina neredeyse bitmek üzere idi balığı kontrol altına alabildiğimizde artık iş işten geçmiş balık istamediğimiz bölge olan sol tarafımızdaki otluk ve ağaçlık bölgeye girmiş hatta bununlada yetinmeyip oltayı bir ağaça dolamıştı bile oltayı artık çekemiyordum ama boşluk verdiğimde ise balığın kafa darbelerini görebiliyordum bir umutla misinayı arasıra gerip gevşetiyordum ama sonunda korktuğum oldu köstek tam ortadan kopmuş idi devamında başka bir vuruş alamayıp günü bol heyecanlı az balıklı olarak kapadık ve önümüzdeki haftalarda tekrar görüşmek üzere göletle ve sazanlarla vedalaştık.....

EEEEEEE atalarımız ne demişler yenilen deve güreşe doymazmış uygun bir hava durumu yakaladığımızda orayı mutlaka tekrar ziyaret edeceğiz

şimdide görselleri izleyelim (midesine güvenmeyenler izlemesin )

Erdem ve Umut oltaları hazırlıyorlar



Gece ve sabah bizi buz gibi orman havasında donmaktan koruyan teneke sobamız








Erdem'in evden getirdiği leziz nevaleler (yaprak dolması ve peynirli börek)emeği geçenlerin ellerine sağlık


Akşam yemeğinden sonra ziyaretimize gelen bir dost


Akşam yemeğinden sonra tatlı niyetine


Yarasın kardeşime şifa olsun


Günün fotoğraflanabilen tek sazanı kepçecisinin kollarında 2350 gr geldi


Aynı sazan oltacısının kollarında


İşte günümüzün medarı iftarı kasna celladının ellerinde 28 cm




iki hafta önceki avımızda aynı gölette çektiğim manzara fotoları











umarım çok yakında bu kuzularla tekrar görüşeceğiz ama bu sefer avlağın daha temiz bir bölgesinde olacağım

 

Oooo Üç Eski Dost...


Ayıptır sorması kurbağayımı yedin.?


.

 

Ustalar avınız daim olsun güzel görüntüler. Fakat sakın ola misafir çağırmayın gelmem size gelen misafirlerin hali iyi değil...

 

Yav hiç sorma bir butu zor kurtardım

 

Fero dostum iki ayaklılara birşey yapmıyoruz korkmana gerek yok bak orası iki ayaklılarla doluydu (ördek'ler)

 

abi burası bana hiç yabancı gelmedi ama

acep orasımı

 

Yok Ercan'ım orası değil orasıyla arası yaklaşık 150km

 

Abi tebrikler. Ama midem kalktı

 

Sağolasın kardeşim
mideni düşünme alışırsın

 

Balık bakımından kaçırdıklarınıza bakılırsa oldukça şanssız bir gün olmuş oranın oldukça bereketli bir yer olduğu belli yamyamlar için adres vermemek iyi bir düşünce bence bu arada kurbağa butu oldukça lezzetlidir bundan sonraki avlarınızın bereketli geçmesini dilerim rastgele

 

Eee ustam, bu iş niye böyle oldu?

Resimlediğiniz sazanın hınzır bakışları beni öldürdü. O benim sazanım, tanır beni

Siz kestaneyi kurtardığınıza şükredin abiler. Geçmiş olsun.

 

guzel fotolar,bu arada kurbaga limit disi gibi geldi,icimizde fransizlarin oldugunu bilmiyordum

 

Sağolasın Eşref abi, abicim seninde dediğin gibi o avlak özellikle bu aralar coştu iri sazanlar kış öncesi oltalara resmen saldırıyorlar
abi diğer konu olan kurbağa bacağı mevsim dolayısı ile kıtlık döneminde yaz aylarında bir gecede 15-20 olurken bu mevsimde tadımlık oluyor

Nuri abicim sağolasın var olasın ama bir tek kestane değil birde kasnamız var

Yok Adem fotodan boyu tam anlaşılmıyor ama bacağın teki 10 cm'den uzundu

 

İyi, hayırlı olsun. Kısa günün karı. 3 babayiğit avcıya 28 cm bir kasna, Allah bereket versin.

 

Aytekin tebrikler, bu arada soru 1 , kurbağa su kurbağasımı , kara kurbağasımı, 2. kurbağayı ne tür takımla yakaladınız ,3. sanki azmı pişmişti.

 

Erdemcim, kurbağa pozun için yılın en iğrenç pozu ödülünü sana, kalan butları yediği içinde yılın en pis boğazı ödülünü Aytekin' e veriyorum Pes doğrusu pes İkiniz de görünmeyin gözüme Zaten aldığınız sazan da bi şeye benzemiyo, hoş ağzınızla kuşta tutsaydınız, kurbağa olayından sonra bana yaranamazdınız

 

Aytekin, Erdem, Umut kardeşler, herşey tek keşime ile harika, esasında çok şeyler yazmak isterdim, ama zaten fotoğraflar anlatıyor, hoşçakalın.

 

Abicim tebrikler. İnsan bir but ta bize gönderir değil mi?

 

Tebrikler güzel bir av günü olmuş İstanbul yakınlarındaki böyle avlakları asla deşifre etmemek gerekiyor.Aman dikatli olun

 

Sazan oldukça yakışıklı da, kurbağa iğrenç.