10 Aralık 2006 Sinop Raporu

Şimdi biri çıkacak, yaw Namık abi o kadar anlatıyoruz sirazı, bir türlü anlamadın, var sa yoksa kuzu, kuzu da balık mıymış, hatta yok koyun diye feryad edecek...

 

Tekne de var hazır Ömer Reis, şöyle liman içinde eskiden Gaz iskelesinin karşısında kocaman şamandıra vardı. Sahil güvenlik oraya yapılırken kaldırmamışlarsa ya tekneyi ona bağlayıp yada, sahil güvenlikten yeşile doğru, çekek yerini koruyan dökmeliğin önünde demirle, izmaritte neymiş, körek, mavruş, barbun gelmesi lazım bu zamanda (aaah eski günler, vaaah eski Samsun)...

 

İnan ki ben de sürekli AAAAAAAAH İZMİR diye diye bir hal oluyorum.
Şimdi Urla iskelede zargana, hava esiyorsa çupra...
Ben de Bornovadan kalkar giderdim. Akşama balık avlamaktan perişan dönerdim.
Teknesi olanlardan güzel rapor geliyor ama kıyıdan da çok bereketlidir İzmir. Aman değerini bilin, altı üstü izmarit... Karadeniz hep balık olsa bu kadar oluyor işte...

 

Bereketli olsun.
Ben çok güzel av olmuş demeyeceğim.
İzmaritler bana Gancur gibi göründü.
Resim aldatıyor da olabilir ama onlar gancur,yemesi güzel olur itiraf edeyim.
Bir de izmarit gelirken zarganaya atmayı anlamadım.
Ne yapacaksın zarganayı(Sağran-Sargan)
Biz zarganayı ancak uzunoltaya yem olsun diye tutarız.
Yoksa ağzımızın tadını mı bilmiyoruz?

 

Hava da, balıklar da harika görünüyor hocam. Keşke ben de bu haftasonu Ereğli'ye gidebilseydim. Bu güzel havada tekneyle kıyı kıyı rölantide, bir yandan ipek, bir yandan kaşık atıp gezmek ne harika olurdu. Özledim Karadeniz'imi...

 

Reis abi sağolun ve kesinlikle haklısınız, zargana yencek balık değil, tabii izmaritle mukyese edildiğinde...
Yeni tabirle ekşin olsun diye atıyoruz şmandırayı, onun kıvrıla kıvrıla, 0.15 misinayı zorlaya zorlaya gelişi gerçekten harika bir aksiyon oluyor. Tüm tuttuklarımızı biz yiyecek olsaydık işimiz zordu. Konu komşu sever denizden taze çıkmış balığı. Zarganayı tercih edenler de çoktur. Biraz önce izmaritin irilerinden temizlemeden ızgaranın üzerinde 10-12 adet kadar yaptım, çocuklar yemden artan hamsiyi ızgara yapmamı istediler (bütün pişirilen balığı yemiyorlar ) Gerisi apartmana pay edildi.
Gancur diyoranız doğrudur. Ben artık susuyor sadece dinliyorum. (bir bilseniz bu terimi internette nasıl harıl harıl aradığımı).

 

Hava gerçekten harikaydı, montu attık kenara, sırtımız kızdı güneşten. Bu arada Gencay göründü iskelenin başından elleri cebinde...
Siz söylemeden ben tahmin edeyim dedi, sanki başka olta kullanıyormuşum gibi, şeytan oltası kullandığım kehanetinde bulundu . Zargana oltası kıyıladığında bir iki tazeledi, ben zargana oltasına yöneldiğimde de oltamla bir iki izmarit çekti.
İskelede hamsi boşaltılıyor, biraz hamsi kokuları içinde avlandık.
Bilmeyen arkadaşlar için açıklıyayım, Türkiyede avlanan hamsinin %80 i balık unu yağı sanayinde kullanılır. Bunlar kum-çakıl taşır gibi kamyon kasalarında dökme olarak fabrikaya gider. Bu arada hamsilerden sızan sular şehri hamsi kokusuna boğar.
Sanırım hava fırsatı kaçtı, yarından itibaren hem soğuk hem rüzgar geliyor. Şimdi güney illerine göz dikme zamanı geldi diye düşünüyorum.

 

Reis abi buldum !!!

Evet, izmaritin adlarındanmış. İlk defa duydum inanın (daha çooook öğrenecek şey var, yiyecek 40 fırın ekmek)
============================
Alıntıdır: Marmara proboard.
İzmarit : İzmarit gezici balıklardandır.Vücudu yassı fakat irileştikçe enine doğru gelişir.Sırtı Kahverengi karni beyaz'dır.Mevsimine görede renk değiştirebilir.Her 2 yanında siyah bir leke vardır.Başı ve vücudu pullarla örtülüdür.Kuyruk kısmı çatallıdır.İzmarit Çeşitli bölgelerde çeşitli adlar alır.Küçüğüne gancur denir.Büyük boylu olanlarada kanal izmariti tabiri verilir.Denizlerin 10 cg ( santigrat) sıcaklığının üzerindeki sularda yaşar.Bu nedenle kışın özellikle boğazın +13 Derece olan kanal bölümüne çekilir.Yaz aylarında ise kıyılara kadar gelerek bol av verebilirler.İzmarit çaparilerle yakalanırsada daha çok çeşitli oltalar ile yakalanabilir.