11 Mart Uzun zaman sonra balıktayım

11 Mart sabahı uyanıp ta dışarıya baktığımda havayı görünce daha fazla dayanamayacağıma inanıp hemen yazlığa doğru yola koyuldum.Yemciye uğrayıp birde yolda geçirdiğim zaman sonucunda saat 10.30 gibi babam ve annemi de alıp denize açıldık.
Hedefim direk bizim bölgede Mercan geçidi diye tabir edilen 2 ada arasındaki kerterizime gidip mercan yakalamktı.Babamın geçen defa gittiğimiz balık çiftliklerinin oraya gidelim ısrarına rağmen orada geçen defa(3erli-4erli de olsa)sadece kırma mercan yakaladığımız için dinlemedim ve kırmızının arkasından gittim.
Bu sırada sonarım sanırım bütün kış durmaktan dolayı çalışmıyordu.Ama morali bozmaya gerek yoktu aşağı yukarı kerterizi bulabilirdim.Nitekim de buldum.
İlk oltalarımızı atıpta 2 dakika içinde teknede üçümüzünde mercan alması da benim doğru yeri bulduğuma delaletti.Ancak hava öyle bir değişkendiki.Bir bastırıyor hava lodosa dönüyor,biraz sonra bir bakıyorsunuz poyraza çeviriyor.Dolayısıyla bizim tekneyide (2.çapam olmadığı için)aynı şekilde döndürüyordu.Orada aldığımız 7 tane ortaboy mercan sonrasında poyraz sertleşmeye başladı ve aşağısınında keyfi olmayınca toparlandık ve başka bir yere gitmeye karar verdik.Burası da yazın karagöz aldığımız yerdi.Fakat bu bölgedede aynı sıkıntıyı yaşadık.Bir o tarafa bir bu tarafa dönüp duruyordu tekne ve dipte hayatımda görmediğim kadar büyük hanostan(Çoğu 20 cm ve üzeriydi) başka birşey gelmiyordu..
Tabii ki buradan da kalktık ve bu avlağımızın biraz ilerisinde deve kayalıklarının açıklarına gittik.Orada da izmaritler gelmeye başladı eyvah dedik,sardırdık..Bu sırada babam allah bu ne dedikten sonra çekerken ipemi takıldım,çuval gibi geliyor derken çabuk çek ahtapot olabilir diyince tabii babamın benzi attı.Bundan önceki ahtapotlar hep benim tarafımdan tekneye alınmıştır yapıştıra yapıştıra..Ve ben her ihtimale karşı elimde kepçe ile beklerken olayın kahramanı aşağıda görülmüştü..Dülger di gelen ve tekneye aldıktan sonraki Gork gork sesleri(Çok ilginç bir ses çıkartıyor)ile livara attık.Ben yerime oturupta kendi takımımı yemleri kontrol etmek için yukarı çekerken bir anda iri bir balığın yemlerin yanında sortiler yaptığını gördüm ve takımımı benim görme mesafemden biraz aşağıya bırakarak misinayı ayağıma sararak hemen bir zokaya hamsi takmaya uğraşırken ayağımdaki misina geriliverdi bir anda..Takımım 0.30 ve balığında ciddi mücadeleci olması sebebiyle 3-4 dakikalık bir mücadele sonunda onu da kepçe ile tekneye aldık.O balığı ilk defa görüyordum.Palamuta benziyordu.Eve gelince Rahmetli Ali Pasiner üstadın kitabında baktığımda o balığın da Malta Palamudu(Kılavuz balığı)olduğunu öğrendim..
Çok uzattım hikayeyi ve sıktım değilmi sizi.Zaten o sırada gelen bir telefon benimde canımı sıktı, hemen İzmire dönmem gerekiyordu ve keyfimizi yarım bıraktık..
Gün sonunda ciromuz; 1 Dülger,1Malta Palamudu,2kg civarında ortaboy mercan,3 kg civarında iri izmarit ve en büyük kar da bana uzun zaman yetecek iyot kokusu ve pozitif enerji idi..


Diğer balıkları babamlara bıraktığım ve acelem olduğu için sadece İzmire gelen büyüklerin fotoğraflarını çekebildim..






Konuyu çok uzattığım için ve ölçü olarak sigara paketi(Ama siz üzerindeki mesajı ciddiye alın lütfen) koyduğum için özür dilerim ...