15 – 16 Ocak balık avım ve avcılığı % 100 garantili GÜMÜŞ OLTA

Konu, 'Denizlerimizden Güncel Av Raporları' kısmında İzmirli51 tarafından paylaşıldı.

  1. İzmirli51

    İzmirli51 Fikret ALAYLIOĞLU

    Yaş:
    73
    Mesajlar:
    195
    Şehir:
    (İzmir) Adana
    Favori Kamış:
    2,59 cm Shakespeare UglyStik Lite, 2,40cm Dam EMotion 25 IM6X ,
    Favori Makine:
    Sahara 3000FD ve Sonora 2500FB - 4000FB
    En İyi Avı:
    Levrek 1,950 kg
    Öncelikle tüm site üyelerine merhaba derim. Bu raporumu paylaşıma açmaktaki amacım, ne tuttuğum, ne de tutamadığım balıkları anlatmak olmayıp, yaşadığım bir av sürecini, sitede tanışarak güzel dostluklar kurduğuma inandığım İzmir’de, Antalya’da, Fethiye‘de, İstanbul’da ve daha birçok şehirde yaşayan arkadaşlarımla ve arkadaşlığımı, paylaşımımı kabul edecek tüm site üyeleri ile paylaşmaktır.
    Av sürecim esnasındaki ve raporumdaki doğru olduğuna inandığım davranışlarım/anlatımlarım kadar, oluşan hatalarım/yanlışlarım da tamamen bana aittir.
    Bu arada, bu güne kadar yorumlarımla, raporlarına katılımda bulunduğum arkadaşları, istemeyerek hitabım ile üzdü ve kırdı isem özür dilerim.

    Balık avı sürecim;
    AV TARİHİ: 15-16 Ocak 2011
    AV YERİ: Yumurtalık – ADANA
    HAVA: Açık, gündüz 16-17 derece, gece 1- 2 derece
    RÜZGÂR: Kuzey ve kuzey doğu, 2-4 ara ara 3-5 gece bir ara durgun.
    DALGA YÜKSEKLİĞİ: Zaman zaman yatık, zaman zaman hafif çırpıntılı
    DENİZ SUYU SICAKLIĞI: 18-19 Derece
    GÜNLÜK TAN: 06.22 / 17.23
    AY DOĞUŞU / BATIŞI: 15 Ocak 12.30 / 02.31 16 Ocak 13.19 / 03.32
    AVLANMA ŞEKLİ: AT-ÇEK
    AVLANMA DERİNLİĞİ: 20 cm – 2.00 m.
    AVLANMA SAATLERİ: 15 Ocak 15.00 – 22.30 16 Ocak 05.45 – 09.00
    HEDEFLENEN BALIK CİNSİ: Yok (Rastgele)

    KULLANILAN MALZEMELER:
    SPIN KAMIŞ : Okuma Salina Sea Spin 2,40 m. 10 – 40 gr. atarlı
    MAKİNE : Shimano Sahara 3000FD
    MİSİNA : Angel Kiss 0,23 100 m. + Nanotech 0,20 150 m. 5,6 kg. çeker
    SAHTELER : Rapala Max Rap 13 cm. FS ve birkaç değişik sahte
    GÜMÜŞ OLTA : Tam tamına 70,00 Türk Lirası

    Amerika’da yaşayan arkadaşıma sipariş ettiğim ve yılbaşından 1 gün önce elime ulaşan yeni oyuncağım Shimano Sahara 3000FD makinemi, 1 adet Maxrap 13cm FS sahtemi, yeni almış olduğum Fladen boy tulumumu ve son zamanlarda almış olduğum bazı sahtelerimi denemek ve de yaklaşık bir aydır “ Ne olur balığa giderken beni de götür “ diyen bir genç arkadaşımın isteğini gerçekleştirmek için uygun zaman kolluyordum.
    [​IMG]
    Yeni makinem

    Çalıştığım işyerindeki yılsonu mali verilerin hazırlanması, yeni yılda düşünülen hedeflere hazırlıklar, üşütmeden kaynaklanan rahatsızlar derken, ağız tadı ile gitmeyi hedeflediğim balık avını, haftaya sömestr tatiline gelmesi muhtemel olan kızım gelmeden, bu hafta sonu gerçekleştirmeye Perşembe günü öğleden sonra karar verdim..
    Bu arada 5-6 yaşından buyana fırsat buldukça, sabahın 04.00 – 04.30 unda sıcak yatağından kalmaya üşenmeyen kızımın da hasta bir spin avcısı olduğunu belirterek, haftaya geldiğinde kendisini beklemeden balığa gittiğim için duyacağım sitemleri de göze almıştım.
    [​IMG]
    Kızımın 23 Nisan 2010 tatilinde gerçekleştirdiği avından bir görüntü.

    Gerekli hazırlıkları tamamlayıp, genç arkadaşım ile birlikte Cumartesi saat 12.00 de, gidiş geliş yaklaşık 200 km. mesafeli Yumurtalık’a hareket ettik. Avlağımın bulunduğu yerdeki yaz sezonu haricinde faaliyet göstermeyen tesislere saat 13.30 da vardık.
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    Raporumda konu ettiğim tesis ve sahilinden bir kaç kare fotoğraf

    Görevli dostlarımızla yaptığım ayaküstü sohbet esnasında, sabah güzel levrek verdiğini ve avlanan birkaç kişinin 10-15 parça levrek çektiğini duymam, bir anda kafamdaki düşüncelerin değişmesine yetmişti. Aslında, gelmemdeki öncelikli amacımın malzemelerimi test etmek ve temiz deniz havasını koklamak olmasına karşın, balığın yaptığını duyunca, yumurtlama dönemine hazırlanan levrek için kötü düşünceler ruhumu ele geçirmişti bile. Hemen eşyalarımızı yerleştirip, akşamüstü balığına çıkmaya hazırlandık.
    Güneşli ve kış ayına rağmen ılık sayılabilecek bir güzel günde, saat 15.00 te Maxrapı sularla buluşturmuştum. Yeni makinemin Salina kamış ile uyumlu bir çift olduğunu, atış ve çekişlerdeki rahatlığını gözlemlemem keyfimi arttırmıştı. Bu keyif ile daha bir şevkle kamışımı savuruyor, misinanın makineden yağ gibi boşalması ile birlikte maxrapın dengeli gidişini izlerken hepimizin özlemle beklediği o malum vuruşu bekliyordum. Zaman ilerliyor, farklı sahteler denememe rağmen en küçük bir balık hareketi fark edemiyordum. Sabah balık alanları izliyor, bazen yanlarına gidip bilgi alıyordum.Fakat hiç kimsede en ufak bir takip bile yoktu. Sanki sabah akın eden balık birden çekilmişti. Farklı yerlerden at- çeke devam ettim. Güneş yavaş yavaş tepelerin arkasına çekilmiş, yerini önce hoş bir kızarıklığa sonrada gecenin başlangıcı olan hafif karanlığa terk etmişti ki, av arkadaşımın telefondaki “ Abi ben acıktım, daha gelmiyor musun” cümlesi ile gece devam etmek üzere ava ara verip tesislere doğru dönüş yürüyüşüne başladım. 20 dakikalık yürüyüşten sonra tesise vardığımda, arkadaşımın açık havada yemek masasını hazırlayıp beni beklediğini gördüm.
    Mangal başına geçip söylemesi ayıp olacak ama hafif közde sucuk ekmeği ve garnitürleri büyük bir iştahla mideye indirdik. Üzerine sıcak suya sallama çayları da denize karşı büyük bir keyifle içtik. Bu arada hiç kimsenin akşamüstü avında balık alamadığını da öğrendim. Hafifçe kuvvetlenen poyrazı da göz önüne alarak kıyafetlerimize takviyeler yapıp, gece balığı için tesisin önündeki tahta iskelede yerimizi aldık. İskelenin yaklaşık 4-5 metrekarelik uç kısmında yemli balıkçı arkadaşlarla birlikte 8 kişi olduk. Spin yöntemini kullanan tek kişi bendim. Kalabalık sayılabilecek ortamda, arkadaşlara zarar vermemek için atışlarımda zorlanıyordum. Bu sakınma nedeni ile tahminen 7 veya 8 atıştan sonraki dengesiz bir atışta canım maxrapı iskelenin az ilerisindeki kayalıklara nişanlamış bulundum. Acı son; maxrap kayalara takılarak benimle olan dostluğuna birinci gününde son vermek zorunda kalmıştı. Değişik birkaç sahte ile biraz daha atış yaptıktan sonra, poyrazın ısırmaya başlamasının etkisi ile de ben günün avını sonlandırıp, yarın sabah avının hayallerini kurarak tesise döndüm. Açık havada ısınma amaçlı mangal başında kara avı yapan arkadaşlarla biraz sohbet edip, av arkadaşımın da gelmesi ile odamıza gidip uykuya çekildik.
    Sabah 05.30 da cep telefonunun alarmı ile yataktan fırladım. Genç arkadaşım biraz daha uyuyacağını belirtince ben hazırlanıp avlağa doğru yürüyüşe geçtim. Değişik noktalardan atışlara başladım, fakat yine en küçük bir takip olmuyordu. Ümidi yitirmeden at çeke devam ettim. Güneşin ilk ışıkları ile birlikte gece poyrazın etkisi ile denizin pırıl pırıl olduğunu ve neredeyse dipteki kumları sayacak kadar berrak olduğunu fark ettim. Biraz ümidim kırıldı. Fakat bir gün öncesi balık tutulmuş olması atçeke devam etmeme neden oldu. İlerleyen saatlerde ben dahil etrafta avlanan diğer avcı arkadaşların da eli boş kalmıştı. Hatta bir tanesi gece 7-8 noktaya canlı kefal bırakmış, bırakmaları birlikte kontrol ettik tüm kefaller canlı duruyordu. Bunun üzerine balık olmadığına kanat getirip biraz uzaktaki küçük bir tatlı su akıntısını da yokladıktan sonra ava son vermeyi düşündüm. Tahminen 20 dakikalık yürüyüşten sonra hedeflediğim yerde de birkaç atış yaptım ve olumsuz geçen av sürecini sonlandırıp biraz da günün keyfini yaşamayı düşünerek tesise doğru geri dönüşe başladım.

    İkinci bölümde devam edecektir.
     
    Son düzenleme: 17 Ocak 2011
  2. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Ellerinize, fikrinize sağlık Fikret abi. Bu harika anlatımın devamını da en kısa zamanda görmek isterim. Teşekkürler, selamlar.:)
     
  3. İzmirli51

    İzmirli51 Fikret ALAYLIOĞLU

    Yaş:
    73
    Mesajlar:
    195
    Şehir:
    (İzmir) Adana
    Favori Kamış:
    2,59 cm Shakespeare UglyStik Lite, 2,40cm Dam EMotion 25 IM6X ,
    Favori Makine:
    Sahara 3000FD ve Sonora 2500FB - 4000FB
    En İyi Avı:
    Levrek 1,950 kg
    Nuri arkadaşım, şahsım için yazdığınız düşünceniz için çok teşekkür ederim. Sizlerinde güzel anlatımlı raporlarını okumak hoş oluyor. Yazımın devamı
    ayni başlığa küçük bir ekleme yaparak "15-16 ocak balık avım ve avcılığı % 10 garantili GÜMÜŞ OLTA devamı" başlığı altında olup kısayol aşağıdadır.
    http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=38097
    Sevgilerimle.
     
  4. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Daha demincek gördüm ikinci kısmı ve itiraf edeyim tamda beklentilerime denk düşen güzellik ve tatta buldum, sağolasın abicim. Saygılarımla...:)
     
  5. modena

    modena

    Mesajlar:
    1.911
    ikinci kısıma geçiyorum...:)
     
  6. western222

    western222 Süleyman

    Mesajlar:
    810
    Şehir:
    Mersin
    Favori Kamış:
    RON THOMSON TYRAN 2.70 cm
    Favori Makine:
    DAM QUICK EFFZETT 735 RD
    aynen bende öyle...:)
     
  7. mesut yıldız

    mesut yıldız mesut yıldız

    Yaş:
    69
    Mesajlar:
    16
    Şehir:
    istanbul
    fikret bey raporunuzu okudum umarım devamında iyi balıklar tutmuşsunuzdur . bende yarın akşam sadece balık avı için egeye gideceğim bakalım ben nasıl raporlar yazarım. hiç tutmasam bile yeni aldığım birçok malzemeyi deneme şansı bulacağım için şimdiden heyecanlanıyorum a tabii şehirden kaçmak işin en güzel yanı sitedeki tüm balıkçı arkadaşlara bol avlar dilerim ...
     
  8. İzmirli51

    İzmirli51 Fikret ALAYLIOĞLU

    Yaş:
    73
    Mesajlar:
    195
    Şehir:
    (İzmir) Adana
    Favori Kamış:
    2,59 cm Shakespeare UglyStik Lite, 2,40cm Dam EMotion 25 IM6X ,
    Favori Makine:
    Sahara 3000FD ve Sonora 2500FB - 4000FB
    En İyi Avı:
    Levrek 1,950 kg
    Mesut bey merhaba. Raporumun devamı benim için biraz üzüntülü geçti. Arzu ederseniz devamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz. Umarım sizin av süreceniz neşeli ve güzel geçer. Size bol şanslar ve güzellik dolu av günleri dilerim. Raporlarınızı bekleyeceğim.
    http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=38097
     
  9. draco

    draco Kaan

    Mesajlar:
    1.854
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Vercelli Alba Surf, Yamaga Blanks EARLY 94MHR
    Favori Makine:
    JDM Shimano Stella SW8000PG, Daiwa Certate 3012H
    En İyi Avı:
    Tuttuğum ilk ispari. o olmasa burada olmazdım.
    Fikret Bey pes...

    Bu kadar net ve güzel fotolarla, bu kadar ayrıntılı bilgi ve kısa öykü tadındaki raporunuzla, balık tutsanız ne olur tutmasanız ne olur. Hayretler içinde, zevkle okudum ve sitemizdeki pek çok arkadaşımıza örnek olmasını diliyorum şekil itibariyle raporunuzun. Örnek olma maksadıyla açtığım bazı balık avı raporlarını sizin raporunuzla kıyaslayınca "ben üşenmişim" dedim.

    Özellikle kızınızı spin avcısı olarak yetiştirmeniz ilgimi çekti, ben 4 sene sonucunda müstakbel eşimi hala balık meraklısı yapamadım ve bu benim evlilik sonrası avlarımın sıklığını cidden etkileyecek :). Tavsiyelerinizi bekliyorum. Güzel ve tatlı dilli raporlarınızın devamını bekliyorum, tek bir yazısını okuyup da bir insan bir insana ısınır mı, demek ki oluyormuş, saygılar, sevgiler... Sağlıcakla kalın.
     
  10. İzmirli51

    İzmirli51 Fikret ALAYLIOĞLU

    Yaş:
    73
    Mesajlar:
    195
    Şehir:
    (İzmir) Adana
    Favori Kamış:
    2,59 cm Shakespeare UglyStik Lite, 2,40cm Dam EMotion 25 IM6X ,
    Favori Makine:
    Sahara 3000FD ve Sonora 2500FB - 4000FB
    En İyi Avı:
    Levrek 1,950 kg
    Kaan Bey merhaba..
    Öncelikle raporum hakkındaki düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. Görüşleriniz beni onurlandırdı.Gecenin ilerleyen bu saatinde son defa siteyi ziyaret ederken katılımınızı gördüm ve okurken inanın ki dudaklarımda tebessümler oluştu. Benim için çok hoş bir katılım olmuş. Beni tebessüm ettirdiğiniz için tekrar teşekkür ederim. Sizin de yaşamınızın hep tebessümlü geçmesini dilerim.
    İlginizi çeken konuları şöyle yanıtlayabilirim.
    Ben balık avına giderken öncelikle doğa ile özellikle deniz ile içiçe olmayı hedefliyorum. Denizin mavisine ve derinliğine bakmak bana büyük bir haz veriyor. Balık tutmak denizden sonra geliyor. Tabiiki balık tutmak da ayrı bir haz. Misinanın gerilmesi, balığın gelişi, balığı kaçırma korkusu vs. bir andrenalin yaratıyor. Doğa ile birlikte olmanın yanısıra balık tutabilirsem daha bir güzel oluyor. Fakat tutamazsam da o kadar üzülmüyorum. Sadece elim boş döndüğümde " Yine tutamadın mı?" sorusuna muhatap olmak sıkıyor.
    Ayrıca avcının kalabalık olduğu yerlere gitmeyi de pek sevmiyorum. Bu da öncelikle doğa ile daha sakin ortamlarda olmamın bir nedeni olsa gerek.
    Kızımın spin avcısı olmasına gelince; halk arasında "kız çocuğu babaya, oğlan anneye düşkün olur" diye bir kanı vardır. Belki bu kanıya uyum sağlayan bir birliktelik yaşadık kızımla. O belki benimle daha fazla birlikte olmak istemişti, ben de ona o imkanı verince balık tutma aşısı aldı. Son zamanlarda kendisine boy tulumu almadığım için bana sitem ediyor :D " Sen suya giriyorsun ve benden daha fazla ilerilere atıyorsun" diyor. :eek: Ne diyeyim, kızım balık avı konusunda gönlüme göre yetişti. Bu birazda kişinin içinden gelen bir özellik diye düşünüyorum.
    Eşinize balık avından hoşlanmasını sağlama konusunda önerilerime gelince, kısmet olursa bir gün İstanbul'a geldiğimde veya sizin eşinizle birlikte misafirim olarak yolunuz buralara düşerse yüzyüze anlatmayı tercih ederim.
    Eşlerin balık avcılığına sıcak bakmasında pek yalnız değilsiniz, bende ayni kategorinin içinde idim.:D
    Satırlarıma, ısınmaların ve sıcaklıkların karşılıklı olduğunu belirterek, herşeyin gönlünüzce olmasını diler, eşinizle birlikte size en içten sevgilerimi sunarım.
    Sizin de katılımınızdaki satırlarınız çok sıcak duygular hissettirdi.:eek:
    Bu arada raporumun ikinci bölümünü de aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
    http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=38097
     
    Son düzenleme: 20 Ocak 2011