16.11.2007 de yaptığım zıpkın avı

Konu, 'Denizlerimizden Güncel Av Raporları' kısmında adrenalin tarafından paylaşıldı.

  1. adrenalin

    adrenalin

    Mesajlar:
    158
    Şehir:
    BURSA
    Favori Kamış:
    genelde olta bazen zıpkın
    En İyi Avı:
    Sazan 4,5 Kilo-Turna 4 Kilo
    İLK LEVREĞİM.......

    16.11.2007 Cuma günü ofisteki çalışma arkadaşlarım ve patronumla yemek sonrası sohbete koyulduk. Konu dönüp dolaşıp benim zıpkın sevdama geldi. Ben şimdi tam levrek zamanı yakında bir tane vuracağım dedim. Bunu dememle başladı , gaz vermeler,makaralar,vurursun vuramazsınlar.Tam bir geyik trafiği.Daha 5 aylık bir geçmişi olan bir zıpkıncıya yakıştıramıyorlar levreği.. Böyle sürerken birden bire hadi kapıdağa gidelim dediler sende VUR BAKALIM ŞU LEVREĞİ……

    Böyle bir geyikle başlayan ve hiç hesapta olmayan levrek avına doğru yola koyulmuştuk kapıdağa doğru… Zihnimde levrek hayalleriyle…

    C.tesi günü 5 kişi koyulduk yola, kaldığımız yerden 2 koy öteye gittik. Dalan bir tek ben varım. Diğer arkadaşlarım ve ağabeylerimin görevi ise gaz vermek,makaraya almak ve lojistik destek. Şaka bir yana öyle yardımcı oldular ki bana.,kimi zıpkınımı taşıdı ,kimi yüzüme krem sürdü üşümeyim diye… İşte böyle bir ortamda palet vurmaya başladım mavi derinliklere doğru. Misyonumun farkındaydım.. Ya levrek vurup dönecektim kıyıya sonra omuzlarda gezecektim yada boş elle dönüp makara konusu olacak güven kaybedecektim.Belkide yedek soyunacaktım uzun süre……

    Kafamda bütün bu düşüncelere yer vermeden işime bakmam gerektiğini biliyordum ve öylede yaptım. Başladım agaşonlara. 1 , 2 ,3 ….10 ne gelen var ne giden….Biraz keyfim kaçsada sudan çıkmadan avın bitmeyeceğini biliyordum.. Bir süre yüzdükten sonra bir burnu döndüm ve işte dedim burası meram burası. Ve kule yaparak lastikten sesler çıkarmaya başladım birden bire bir lüfer (Hatta bazıları kofana) sürüsünün içinde kaldım onamı bunamı atayım derken birine sıktım ama ıska :cry: Neyse dedim birde agaşon yapalım bakalım ne olacak.
    Ve olan oldu. Yaklaşık 7-8 ispendek tam karşıdan gelmeye başladılar derinlik 4 mt civarı. Bekledim bekledim ve en irisine attım. Ohh rahatlamıştım en azından omuzlara alınmasamda karizmayı kurtarmıştık. Tabi ki bu işin şaka kısmı karizmadan çok daha önemli şeyler var. Avına saygı duymak gibi. Daha sonra balığı dizgiye aldım ve zıpkını kurmaya başladım.İşte o an çok ilginç bir şey oldu. Hemen bir metre önümde bir ispendek(neredeyse levrek olmak üzere olan iri bir ispendek) gözlerimin içine bakıyordu sanki.Ve hiç kıpırdamıyordu. Çoğumuz biliriz o sahneyi hani eski savaş filimlerinde özellikle yankii lerle güneyli Amerikalılar arasındaki savaş sahnelerinde tek dolumluk tüfeklerle atış yaparlar ve süratle tüfeklerini doldurmak zorundadırlar. Aynı misal yavaş ve sakince ama bir o kadarda acele ederek şişi kanala geçirdim. Yavaşça lastiği tuttum. Balık hala orda ve beni izliyor kaçmıyor… Ve lastiği germemle birlikte bir kuyruk hareketiyle ortadan kayboldu. Gülümsedim sadece ve saygı duydum ona.Duelloyu o kazanmıştı çünkü.
    Etrafımda lüferler gezinmeye başlamıştı gene yaklaşık 6 mt civarında bir agaşon yaptım.Amacım onlardan birini yaklaştırmaktı kendime.Ve öylede oldu biri tam bana yönelmiştiki aniden yön değiştirdi. Giderken sanki sağ tarafına bak der gibi bir hali vardı :roll: bende öyle yaptım. Ve sağa döndüğümde hayatımda gördüğüm en güzel gözleri gördüm (eşim duymasın) İrice bir levrek bana doğru geliyordu.Bir an panikledim kaçırmamalısın dedim içimden. Ve O an saygıdeğer Jak Boeno nun sesi geldi sanki kulağıma. Bir makalesinde şöyle diyordu. Bir çok zıpkıncı levreğin ilk gelişine dayanamaz ve tetik düşürür çoğuda kaçırdıkları levreğin gelip şişi izlemesini hayretle ve üzüntüyle izler.

    İşte bu duygular içerisinde levreğin yaklaşmasını ve uzaklaşmasını sabırla izledim. Jak hocanın deneyimlerine güveniyordum tekrar gelecekti. Ama şunuda biliyordum sadece 10 saniyem kalmıştı.10 sn sonra yüzeye çıkmalıydım riske değmezdi hiçbir balık. Ama bu güzel gözlü asil levrek beni çok bekletmedi neyse ki hemen geri döndü. Bu kez daha kararlı ve daha meraklı olarak. Ve atışımı yaptım fotoğraflardanda göreceğiniz gibi sırtından vurmuştum levreği.Kötü bir atıştı kabul etmeliyim. Ama hata üstüne hata yapamazdım.Hemen zıpkını elimden bıraktım,karşı koyarsam sırtını yırtıp kaçması an meselesiydi.Balığa yaklaştım ve sıkıca tuttum.Evet o güzel gözler hemen burnumun dibindeydi artık. İlk levreğimi vurmuştum......

    Etrafımda hala ispendekler geziniyordu. Ama ben istediğimi almıştım. Onlara büyümeleri için fırsat tanımazsam izleyen yıllarda böyle güzel bir levreği nasıl vurabilirdim..

    Uzatıp sıktıysam affola.Umarım her yeni zıpkıncıya böyle bir fırsat tanır deniz ana.Hepinize Saygılarımla……


    [​IMG]
    [​IMG]



    [​IMG]
    [​IMG]


    [​IMG]
    [​IMG]
     
    Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı: 23 Eylül 2008
  2. ıceman

    ıceman orhan

    Mesajlar:
    308
    Şehir:
    izmit
    En İyi Avı:
    kefal,zargana,lüfer,mırmır
    İyi av ;)
    Allah daha irilerini daha iyilerini nasip etsin kardeşim :D:D:D
     
  3. Güzel bir av olmuş..anlatımınızda harika..tebrikler..:)

    Resimdeki koy kocaburgazı geçtikten sonra eski dere yatağının olduğu yer olmalı..Dere yatağında çınar ağaçları olan bir yer.:rolleyes:
     
  4. geneben

    geneben Aşkın

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    3.702
    Şehir:
    İzmir/Bornova
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    Deniz turnası 70 cm 900 gr.
    Çok güzel bir anlatım gözümün önünde canlandırmak kolay oluyor böyle güzel anlatım oldu mu tebrikler çok güzel levrek.
     
  5. 56561

    56561 Yücel

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    2.535
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Daiwa Sensor Red Surf 4.00, Daiwa Procaster Samfish 2.10
    Favori Makine:
    Shimano Catana 4000FA, Ryobi Ecuisma 8000vi
    En İyi Avı:
    10.5 kg rus kefali, 5.250 Levrek, 1573gr kofana
    Anlatım güzel, ancak ben şu zıpkın olayına bir türlü ısınamadım gitti. Suyun altında suratıma meraklı meraklı bakan bir levreğin benim için evdeki kedimden bir farkı yok hala. O yüzden sadece seyretmek için dalmayı tercih ediyorum. İzlemek avlamaktan daha keyifli, özelliklede levreği.
     
  6. ufukkula

    ufukkula ufuk

    Yaş:
    39
    Mesajlar:
    1.537
    Şehir:
    İzmir
    En İyi Avı:
    Henüz yakalamamış olduğum
    Aynı duyguları paylaşıyoruz Yücel Bey,yalnız olmadığıma sevıondım bir an..Ama tabi emeğe bilgiye saygı duyuyoruz elinize sağlık av için..
     
  7. yiv

    yiv Kivanc Bekar

    Mesajlar:
    289
    Şehir:
    Izmir
    Favori Kamış:
    Olta, zipkin
    En İyi Avı:
    Turna 5,15kg
    Tebrikler, güzel levrek..
     
  8. murat41

    murat41

    Mesajlar:
    1.231
    Şehir:
    kocaeli-izmit
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    vatoz 46,7 kg
    güzel bir anlatım güzel bir av tebrikler paylaşımın için teşekürler:)
     
  9. ex.

    ex.

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    396
    Şehir:
    İSTANBUL/ MODA
    Favori Kamış:
    OLTA,KIYI BALIKÇISIYIM
    En İyi Avı:
    KOFANA 1250 gr
    Öyle gözlerinin içine bakan bir balığa zıpkın atamam bende insan avlanmaktan keyif almaz gibi geliyor bana tabii bu sadece benim fikrim..Olta ile avlanmak daha keyifli ve daha özel geliyor bana..Ama yinede eline sağlık bereketli olmuş avın..
     
  10. ıceman

    ıceman orhan

    Mesajlar:
    308
    Şehir:
    izmit
    En İyi Avı:
    kefal,zargana,lüfer,mırmır
    Neticede tavaya giriyor :D :D birde şu açıdan bakın en azından fazla acı çekmiyor:D 80 mt.'den çekilen bir mercanın vurgun yemesini düşünün derim ;)
    birde o halde öldürmeden livarda bekliyor:D daha sonrada aa niye takla attı acaba:D:DHerkes fikrini beyan etmekte özgür arkadaşlar bende şöyle düşünüyorum:( balığı avlamanın en centilmence yolu:eek: çünkü onunla aynı şartlardasınız ve oltayla değilde kendinizle kandırıyorsunuz:D :D :D

    Bu vesileyle tekrar tebrik ederim arkadaşı;) bacak bacak üstüne atarak ve keyif yaparak değilde o na şans tanıyarak ve seçebilme şansını görsel olarak kullanıp av yapmayı tercih ettiği için :D:D
     
    Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı: 23 Eylül 2008