Bu gün 17 ağustos büyük Marmara depreminin yıl dönümü.Bu vesile ile depremde kaybettiğimiz insanlarımıza Allahtan rahmet diler,yakınlarına tekrardan sabırlar dilerim.Allah bir daha böyle büyük acılar ve felaketler yaşatmasın
Allah böyle acıları milletimize ve tüm insanlığa bir daha göstermesin ve depremde kaybetmiş olduğumuz kardeşlerimize tekrar allahtan rahmet diliyorum, Ülkemiz deprem yönünden çok faal konumda ,böyle acılar yaşamamıza rağmen hala depremi umursamıyoruz, ve tedbir alınıyor densede görünürde bir şey yok ,dün bir yerde deprem olmuş 7.9 yanlış hatırlamıyorsam ölen insanların sayısına baktığımızda sevindirici bir şekilde az ,şayet allah göstermesin böyle bir deprem olsa tekrar kaç kişi kaybederiz ,bunun acı örneği 8 yıl önce yaşadığımız deprem . 17 Ağustos 1999 depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03:02'de, merkezi Kocaeli-Gölcük olan, Richter ölçeğine göre Mw 7.4 büyüklüğünde gerçekleşen, büyük çapta can ve mal kaybına neden olan deprem. Deprem tüm Marmara Bölgesinde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 43.953 yaralı olmuştur. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000 e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır. Yaklaşık 16.000.000 insan depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir.
O kötü kabusu yaşayan herkeze tekrar sabırlar diliyorum,Allah korusun demekte bir yere kadar, malesef çarpık yapılaşma devam ediyor bulınduğum yerde sürekli deprem riski taşıyan bir bölge ama depremden sonra bile 10 kat ve üzeri binalar yapıldı depremden sonra toplanan ve halada toplanmakta olan paralarında nerde ne amaçla kullanıldığı halen mechul
Hiç bir seyden ders almıyoruz,bosvermişcilik her tarafımıza işlemiş.Bize birşey olmaz mantıgı ile hareket ederek kadercılık yapıyoruz mıllet olarak.Halbuki basit tedbirlerle bile can kaybını mınımuma ındırebılırız felaketler karsısında.Deprem insan öldürmez,adam sendecılık ve ıhmal oldurur..
Büyük felaketin 7. yıl dönümünde deprem masaya yatırıldı DERS ALDIK HABER: MEHMET GÜLER Kaynak : Kocaeli Büyükşehir Dergisi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 17 Ağustos depreminin yıl dönümünde iki önemli program düzenledi. Sanat galerisinde deprem fotoğrafları sergisi gerçekleştirilirken, Büyükşehir Meclis Salonu´nda ise bilim adamları bir araya geldi. Her iki etkinliğe de katılan Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, aynı acıları bir daha yaşamamak için bilimin ve yasaların gösterdiği yolda hareket ettiklerini söyledi. Acı fotoğraflarda yaşıyor Büyükşehir Belediyesi Sanat Galerisi´nde düzenlenen ve ağırlıklı olarak gazeteci Mustafa Bağdiken´in objektifinden derlenen “Unutmadık, Unutmayacağız” konulu fotoğraf sergisinin açılışını, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu yaptı. Çok sayıda ziyaretçinin katıldığı sergiyi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi´nin paneline katılmak üzere Kocaeli´ye gelen bilim adamları da gezdi. ‘İbret almamız lazım´ Serginin açılışı öncesinde konuşan Başkan Karaosmanoğlu, “Bu fotoğraflardan almamız gereken ibrettir. Burası deprem bölgesi. Dün de böyleydi bugün de böyle. Yarın da böyle olacak. İmar mevzuatı açık. Ona göre davranırsak depremden korkmaya gerek yok. Biz bunun bir adım dışına çıkmıyoruz, popülist politikalara canları bırakmıyoruz” dedi. Başkan Karaosmanoğlu, 17 Ağustos acısını verenin deprem değil insanlar olduğunu belirterek, “Yapıları depreme uygun yapmadık, acıyı biz yarattık, çocuklarımızı biz öldürdük” diye konuştu. Bağdiken´e plaket Başkan Karaosmanoğlu, fotoğraflarıyla serginin açılmasına katkı sunan DHA Kocaeli temsilcisi Mustafa Bağdiken´e bir de teşekkür plaketi verdi. Bağdiken bu plaketi eşi Filiz Bağdiken´e ithaf etti. Başkan Karaosmanoğlu daha sonra sergiye katılan akademisyen ve diğer konuklarla fotoğrafları inceledi. Alınan Dersler Paneli Sergi açılışının ardından Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu´nda “17 Ağustos Depreminden Alınan Dersler” konulu panel düzenlendi. Başkan Karaosmanoğlu ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katıldığı panele Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Tezcan başkanlık etti. Panelde Türkiye´nin 17 Ağustos depreminin ardından tanıdığı İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Kocaeli Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mithat Fırat Özer ve İstanbul Büyükkent Şubesi Afet Komitesi Sekreteri Yüksek Mühendis Mücella Yapıcı katıldı. Serginin ardından panelin de açılış konuşmasını yapan Başkan Karaosmanoğlu, “İbret alınsaydı tarih tekerrür etmezdi. Bu bölgenin bir deprem gerçeği var. Yapıları ona göre yapsaydık, yani geçmiş depremlerden ibret alsaydık, 17 Ağustos bir tekerrür olmazdı” ifadesini kullandı. “Bu yapıları biz yaptık, uzaylılar yapmadı. Onlara ruhsatları biz belediye başkanları verdik” diyen Karaosmanoğlu, depremin ardından ziyaret ettiği bir vatandaşın “Çocuklarımın katilleri benim. İki katlı olması gereken yeri 4 katlı yaptım” sözlerini katılımcılara aktardı. Başkan Karaosmanoğlu, Yuvacık Belediye Başkanlığı yaptığı döneme ait bir anısını da şöyle aktardı: “Eniştem aldığı arsa üzerinde ev yapmak istedi. Arsanın çok katlı yapmaya uygun olmadığını, bir kat yapması gerektiğini söyledim. Dinlemedi. Üç kata çıktığında zabıtayı göndererek inşaatı durdurdum. Annem bu nedenle bana sütünü helal etmeyeceğini söyledi. Ev üç katlı olarak yapıldı ve o ev 17 Ağustos´ta yıkıldı. Eniştemi ve ablamı kaybettim. Bu işlerde belediye başkanının güçlü iradesi olacak. Bizim bu konuda irademiz tüm çalışma arkadaşlarımla güçlüdür. İmar konusunda asla ama asla taviz vermeyiz. Zaten iradenin sağlam olduğunu gören vatandaş da bunu zorlamıyor.” Karaosmanoğlu konuşmasını, “Geleceğimizi iyi dizayn edelim ve bir daha bu acıyı yaşamayalım” sözleriyle tamamladı. Söz akademisyenlerin Başkanın ardından akademisyenler “Marmara Depremi´nin 7. yıldönümü değerlendirmesi, 17 Ağustos Depreminin Bilime ve Topluma Öğrettikleri ve Gelecek Kestirimi, Jeolojik ve Sismolojik Çalışmalar ve Ders alındı mı alınmadı mı” başlıklı konularda katılımcılara görüşlerini aktardı. Panelde konuşan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, geleceğe yönelik kalıcı çözümler üretmemiz gerektiğini belirterek, “Bu konuda bilim, yönetim ve toplum üçgeni oluşturulmalı. Bu üçgende herkes kendine düşen görevi yerine getirmeli” dedi. Üşümezsoy, depremle ilgili yapılan açıklamalarda bilim adamlarının daha dikkatli ve duyarlı davranması gerektiğini ifade etti. Kocaeli Üniversitesi´nden Prof. Dr. Mithat Fırat Özer, “Ya 17 Ağustos´taki gibi acı çekeceğiz, ya da önlem alacağız” değerlendirmesini yaparken, Yüksek Mühendis Mücella Yapıcı da mimar ve mühendislerin binaların inşaatında daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Son olarak Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Tezcan da mimar ve mühendislere yapı ve inşaat tekniklerinin püf noktalarını anlattı, “Nasıl daire yapılır?” sorusuna cevap verdi. Deprem şehitleri unutulmadıAğustos 1999 depreminde hayatını kaybedenler için İzmit Anıtpark´ta mevlit okutuldu. Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Müftülüğü´nün ortak organizasyonu ile düzenlenen mevlide binlerce kişi katıldı. Deprem şehitleri için Kur´an-ı Kerim okundu, ilahiler söylendi. Göz yaşlarının sel olduğu mevlitte aynı acının bir kez daha yaşanmaması için herkes dua etti.
Depreme uygun bina Mevlide Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan, Kocaeli Vali Vekili Necmettin Kalkan, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, AK Parti İl Başkanı Fikri Işık, İl Müftüsü Hikmet Kutlu, belediye başkanları, depremde hayatını kaybedenlerin yakınları ve binlerce Kocaelili katıldı. Mevlidin başlamasından önce vatandaşlara hitap eden Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, 17 Ağustos gibi büyük bir acının unutulmasının zor olduğunu söyledi. Başkan Karaosmanoğlu, Büyükşehir Belediyesi olarak deprem gerçeğine göre hareket ettiklerini ve asla rasgele bina yapımına izin vermediklerini kaydetti. Nursaçan da uyardıDiyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan ise “İnsanların tedbirli olması gibi akıllı olması da gerek. Dere yatağına ev yapılmayacağını artık bilmeliyiz. Evlerimizi, yaşadığımız yerleri sağlam zemin üzerine ve deprem gerçeğine göre inşa etmeliyiz. Allah bir daha nasip etmesin ve herkesi korusun. Ama insanlar da tedbirlerini alsın” şeklinde konuştu. Katılımcılara helva ikram edildi Kur´an-ı Kerim Güzel Okuma Yarışması´nda Türkiye birincisi olan İzmitli Ahmet Yıldıran´ın güzel sesiyle Kur´an okuduğu, İl Müftülüğü Tasavvuf Musikisi Korosu´nun çok sayıda ilahi seslendirdiği ve saat 21.00´de başlayan mevlit, gece 24.30´da Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan´ın yaptırdığı dua ile sona erdi. Mevlitte Büyükşehir Belediyesi tarafından vatandaşlara helva ve içecek ikramında bulunuldu. Deprem panelinde acı itiraf Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 17 Ağustos depreminin yıldönümü nedeniyle İzmit Halk Eğitim Merkezi Salonu´nda ‘Depremde İlk Yardım ve Ruhsal Etkileri´ konulu panel düzenledi. Panele katılan Başkan Vekili İlyas Şeker, deprem nedeniyle zamanın yönetici ve mimarlarının da zan altında olduğunu söyledi. İlk yardımın kurallarıPanel, Yrd. Doç. Dr. Serkan Yılmaz´ın “Deprem Öncesi ve Deprem Sonrası İlk Yardımın Önemi” konulu konuşması ile başladı. Deprem ya da her türlü afette ilk yardımın hayat kurtardığını söyleyen Yılmaz, ancak ilk yardım kurallarının bilinmesinin de önemine işaret etti. 17 Ağustos gibi büyük bir afette yaralı sayısının oldukça fazla olduğunu kaydeden Doç. Dr. Yılmaz, “Bu tür afetlerde yaralıda yürüyebilme, nefes alabilme, kan dolaşımına sahip olma ve bilinç açıklığına bakılır. Bunların sırasına göre de yaralıya müdahale sırası verilir. Afetler sırasındaki acil müdahale acımasızdır. Çünkü ilk etapta nefes almayan bir yaralı yerine ilk yardım solunumu olan kişiye yapılır” dedi. Çocuklara depremi anlatın Çocuk Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Işık Karakaya, “Çocuk ve Ergenlerde Afetlerin Ruhsal Etkileri ve Ebeveynlere Öneriler” konulu konuşmasında, yetişkinlerin çocuklara depremi bir doğal olay olarak tanıtmaları gerektiğini anlattı. Karakaya, “Ancak bundan önce ebeveyn önce kendini yetiştirmeli. Çocuklara depremin tabi bir afet olduğunu, bundan korunabileceğini ve bunun bir suç nedeniyle insanların başına gelmediğini söylemeli. Bu arada çocukları depremle ilgili alınan tedbirlere de ortak etmeliyiz, fikirlerini almalıyız. Böylece depremden korkmak yerine onunla yaşamayı öğretebiliriz” şeklinde konuştu. Panel, oturum başkanı Prof. Dr. Tamer Aker´in interaktif konuşmasıyla devam etti. Katılımcılara depremde yaşadıklarına yönelik çeşitli sorular yönelten Prof. Aker, afetlere hazırlıklı olanların depremden en az etkilenen grup olduğunu söyledi. Bu gruba örnek olarak doktorları, itfaiyecileri ve TÜPRAŞ gibi kuruluşlarda çalışan insanları gösteren Aker, “Hazırlıklı olmak, insanları depremin ruhsal etkilerinden koruyor” dedi. Prof. Dr. Aker, depremin ilk yıllarında Gölcük´te yaptıkları bir araştırmada insanların yüzde 40´ının depremden korktuğunu ancak bu oranın depremin beşinci yılında yüzde 5´lere düştüğünü açıkladı. Prof. Aker, depremin beşinci yılında insanların korku hissinin yerini yas ve iletişim sorunlarının aldığını söyledi. Açe´ye tecrübelerimizi götürdük Prof. Aker, Kocaeli´nin 17 Ağustos depreminin ardından gerçekleştirdiği yardım çalışmalarıyla ciddi bir tecrübe kazandığını da söyledi. Bu tecrübenin olası İstanbul depreminde büyük yarar sağlayacağına inandığını ifade eden Aker, “Açe ve Pakistan depremlerinin ardından bu bölgelere giderek meslektaşlarımıza 17 Ağustos tecrübelerimizi aktardık. Şimdi onlar da kendi ruhsal tedavilerinde bu yöntemleri kullanıyor” diye konuştu. Aker, bu görüşten hareketle Kocaeli´nin afet açısından bilgi üreten bir merkez olmasını önerdi. Konuşmaların ardından plaket vermek üzere sahneye gelen Başkan Vekili İlyas Şeker de, bilim adamlarının, 99 depreminde açılan çukura düşmesi nedeniyle sadece bir kişinin öldüğünü, diğer 16 bin 999 kişinin ise insanlar tarafından öldürüldüğünü söylediklerine dikkat çekti. Şeker, “O insanların ölmesindeki tek suçlu biziz. O binalara izin veren yöneticiler, iki kat daha fazla çıkmak isteyen yine biz aç gözlü insanlar, o acıyı yarattık. Artık bu üzüntülere izin veremeyiz. Büyükşehir Belediyesi olarak bilimsel çalışmalara destek veriyoruz. TÜBİTAK MAM´la Kocaeli´nin yer altı fotoğrafını belirliyoruz. Jeolojik ve jeofizik çalışmalar yapılıyor. Zeminle ilgili çalışmalarımız var. Tüm bunların ışığında bilim ne diyorsa onu yapıyoruz. Artık hata yapmaya hakkımız yok” dedi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 17 Ağustos depreminin yıldönümü nedeniyle Halk Eğitim Merkezi Salonu´nda ‘Depremde İlk Yardım ve Ruhsal Etkileri´ konulu panel düzenledi. Panele katılan Başkan Vekili İlyas Şeker, deprem nedeniyle zamanın yönetici ve mimarlarının da zan altında olduğunu söyledi. Büyükşehir Sanat Galerisi´nde düzenlenen “Unutmadık, Unutmayacağız” konulu fotoğraf sergisinin açılışını, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu yaptı. Anıt Mezar´da Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve il müftülüğünün birlikte organize ettiği anma programına Kur´an-ı Kerim okunarak başlandı. Gece yarısına kadar süren program sırasında katılımcılar gözyaşlarını tutamadı. Ölenleri rahmetle anıyor ve böyle büyük acıların, yine bilinçsizlik nedeniyle tekrarlanmamasını diliyorum...
Yitirdiğim Akrabalarim Ve çok Yakin Arkadaşlarim Var Tanridan Rahmet Diliyorum Allah Bu Acilari Bir Daha Göstermesin
ölenlere Allahtan rahmet yakınlarına sabırlar diliyorum inşallah birdaha böyle büyük acılar yaşamayız
bu acı günde toprağa verdiğimiz onca insanımızın mekanı cennet olsun yakınlarına allah sabırlar ihsan eğlesin o acı günü unutmak istiyorum ama bir yandanda unutmaktan korkuyorum herkesin başı sağolsun
Allah böyle acıları bir daha göstermesin diyeceğim ama öyle diyeceğime Allah başımızdaki yetki verdiğimiz kişilere akıl versinde para yiyebilmek için durmadan fuzuli işler yapacaklarına depremle ilgili tedbirleri alsınlar demek istiyorum. Ölenlere Allahtan rahmet dilerken depreme harcanması gereken paraları başka yerlere kaydıranlarında Allah belasını versin diyorum.
Guzel soylemissin Gurol Baba, Olenlere rahmet, geride kalan kederli ailelerine metanet, Ulkemize boylesi acilari yasamiyacak bir gelecek dilerim...
benim burda bir komşum ve arkadaşım var hanımının ablası kocaelide depremde 3 gün enkaz altında kalmış, yeğeni ve ablası enkazdan çıkarıldıktan 3 gün sonra hastanede vefat etmişler, ne kadar korkunç ve üzücü.Allahtan hayatlarını kaybedenlere rahmet, yakınlarına da sabır diliyorum.Umarım herkes olanlardan kendince bir ders çıkartır.ailelerinizi uyarın bir afet anında evinizde bir hareket planı yapın, nereye gidilecek nerede beklenecek mutlaka bir plan yapın.Afet bu ne zaman geliceği belli olmaz
Allah bu acıları bir daha yaşatmasın bizlere.Kaybettiğmiz insanlara Allahtan rahmet kalanlara sabır dilerim.Bu olaydan ibret alıp çalıp çırpmadan, sağlamlık ve güvenlikten taviz vermeden yaşayabileceğimz güzel günlere...
Yakınlarını kaybedenlere sabır ölenlerede rahmet dilerim. Yanlız bugünki gazetelerde hiçte iç açıcı şeyler yazmıyordu marmarada çok büyük bir birikim olduğunu ve her an birşeyler olabileceği yazıyordu inşallah olmaz yoksa yeniden büyük acılar yaşanabilir.
Yakınlarını kaybedenler bu anma gününde sabır diliyorum ölenlerimizede Allahtan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun.
17 ağustos depreminde yakınlarını kaybeden herkese tekrardan başsaglıgı diliyorum.deprem sadece istanbulda oldu ama türkiye etkilendi ve çok zor günlerdi.allahım bir daha böyle acılar göstermez inşallah.ayrıca bu konuyu başlatan emin yıldırım abimize de duyarlılıgından dolayı teşekkür ediyorum.