Bir sene aradan sonra, havaların ısınmasıyla içimdeki balık tutkusuna da yenik düşerek Cumartesi günü için tayakadın mevkiinde bildiğim bir baraja turnaya gitmeyi planladım ama Cuma günü geç saate kadar çalışmam nedeniyle erken kalkamayınca öğleden sonra da misafirler bastırınca ertesi gün havanın kötü olacağını bile bile pazar günü bildiğim avlağa 11 yaşındaki kızıma da alarak (onu da bu hastalığa bulaştırmaya çalışyorum) gittim. Avlağa vardığımızda saat 8 civarıydı. Hava bulutlu ve hafif yağmur ciseliyordu. Yerde ıslaktı. Canlı yem yakalarım umuduyla şamadıralı uzun kamışı diye yanıma almış iki gün öncesinden de solucanları çıkarıp evdeki saksıya koymuştum. Zemin ıslak ve kaygan olduğu için herzamanki mevkiimize gidemedik. Arabayı yol kenarına park edip çizmelerimizi ayağımıza geçirdik ve gölün daha kolay ulaşılan kısmına geçtik. Canlı yem için attığımız oltaya küçük balıklar herhalde su soğuk olduğu ve de dalgalı olduğu için hiç dokunmadı. Turna için ağırlıkta albanın klasik turna kaşığı ile (hava karbulutlu olduğu için slikon ve rapalla iş yapmaz diye fazla deneme yapmadık) değişik yerlerde yaklaşık bir saat denemeler yaptık. Sonuç olumsuzdu. Dönüşte aynı mevkiide balık olup olmadığını bilmediğim bir gölde de yaklaşık yarım saatimizi geçirip yine dönüş yolu üzerinde sular kuruyup kepçelerle balık avlanıldığı dönemden beri ilk kez Sazlıbosna barajına uğradık. Sazlıbosna barajında hava açmıştı ama vakit de öğleni bulmuştu. Girişte ağcılar yine balık satıyorlardı (iri kızılkanat, kızılkanatı yem balığı kullanmanın haricinde hiçbir zaman sevemediğim için, sanki sazanın renk değiştireni veya süs balığı gibi geliyor, hatta çocukken kızılkanatı akvaryum balığı olarak biliyordum ve Küçükçekmece gölünde tanışmıştım, hiç umursamadım ama demekki göle hala ağ atıyorlardı.) Sadece eski baraja geçip (o da kısıtlı dere tarafına değil sadece barajın olduğu kısımda) bir saat canlı yemle deneme yaptım sonuç yine olumsuz. Eski barajda herzaman gördüğüm pet şişelerle işaretlenmiş ağalara rastlamadım ama baraj bu havaya rağmen epey kalabalıktı. Yani avlanılacak bir yer değildi. Bir sopayı kapan ucuna misinayı ve paraşütü takan, amaçları balık değil gölde ne tür ne boy canlıyı katletmek olan kim varsa gölü doldurmuş. Ne zamanki baraj kurudu ve elle büyük büyük sazanları, yayınları katlettiler o zamandan beri bu baraj bana göre tamamen bitti. Çünkü abartmıyorum, ses çıkarmayacağını bilseler sadece ağlarla değil dinamitlerle bu barajdaki tüm canlıları katledecekler. SONUÇ: Sadece hava durumunu takip etme aynı zamanda ona uy ne kadar içindeki kurt seni rahat bırakmasa bile.
