18 - 19 Mayıs 2007 - Yeşilköy - Eşkina Avı

Yer : Yeşilköy Sahili Kayalıklar
Tarih : 18 - 19 Mayıs 2007
Saat : 19.00 - 02.00
Takım : 2-3 iğneli dip oltası. 0.30 - 0.35 misina. 1-2 no bronz kısa saplı çapraz iğne.
Yem : Teke


Akşam saati de adama gaz verilir mi ?
Hiç hesapta yoktu bu gün balık malık...
Paldır küldür kalktık gittik, sahile güya dün güzel eşkina almışlar bayağı da iri balıklarmış.
Ekipte ben, kız kardeşim, Yeşilköyden Can abi, ve bizim doktor bey var.
Limandan tekeleri çıkardık. Tekeler de en iyi tekerlerin içinden çıkıyor. Tekeler tekeler ne de kocamanmış koçan gibi maşşalah.. Can abi atılıyor ordan "Bunlar eşkinayı yer valla"

Herneyse tekler çıktı suyu değişti vardık kayalığımıza. Ama o da ne çapariciler her yeri sarmış. Gider bunlar gider birazdan el ayak çekilir.

Yok giden miden. Sahile yeni yapılan projektörler sayesinde istavrit bayağı geç saate kadar devam ediyor. Ordan adacağız sesleniyor. Onaçak burdayız yegen. (Ona kadar buradayız).

Moraller yerde bizde. Her yer çaparici.

Biz öyle rahat adamız, yerimize erken gitmemiz lazım her şeyin bir yeri var kocalara tekeler bölüştürülecek suları değişecek kamışlar açılacak takımlar takılacak, pensenin bıçağın kepçenin yeri belli. Sonra kamışlar hangi kayalara sabitlenecek falan hepsi dakikalar öncesinden net ve sabit olması lazım ki balık saati rahat olalım. Bir de bilmediğimiz bir kayada olunca ortalık karışıyor bir anda tabi karışıklık bozar balığı.

Bir oraya bir buraya gezdik nereye gitsek ilerimi gerimi derken o da ne. Yağmur başladı. Tek tek damla damla derken birden indirdi. Bende en usta balıkçıyım ya evden çıkarken ağırlık yapıyor diye yağmurluğumu çantadan çıkarmayı hiç ihmal etmem. Ama yağmur olmayan günlerde yağmurluğumu her yere taşırım sırtımda. Bundan sonra yağmurluğumu her zaman yanıma alıcam. Neden mi... Hayır ıslanmamak için değil. Yağmur yağmıyor o zaman da ondan.

Yağmur basınca çapariciler çil yavrusu gibi dağıldı ortalık bize kaldı. Ben bir ara kayaların arasında ufak yengeç aradım bir gece önce ayıkladığım eşkinanın karnından yengeçler çıkmıştı ve bu akşam mutlaka yengeç atmalıydım bir kaç tane ama kısmet olmadı. Fazla uğraşamadım.

Fazlada uzatmayayım.
Takımlar tama herşey tamam, ekip tamam. Yemlerin suyu değişti vs vs.

Takımlar suda, hava karardı. Balık başlar artık.
Yok daha var.
Şimdi başlar.
10 da başlar .

Ben bütün akşam kardeşimin çelebilikleriyle ilgileneceğim sanıyordum, gerçi ilk başlarda bir kaç problem çıkardı sonra ona atabilmesi kolay olsun diye daha kısa bir takım verdim, sonra rahatladı.

Abbbiiiii. bişey çekiyorr.

Yosuna takmışsındır Pınar. Offf illa çelebilik yapacan.
Demeye kalmadı. Aa çek çek kamışı havaya kaldır, takımı takma seri çek falan derken, bu kaldırdı kocaman eşkina. Saat 10.20 gibi bir şey. Hemen torbaya balık.

Biz Can abiyle birbirimize takılıyoruz. Emre bu gün sen seyircisin. Sende hakemsin can abi. Bir tek pınar oynuyor bu akşam.

Aradan bir saat geçti geçmedi, Pınar şöyle kamışın tersiyle bi attı fazla gitmedi beş altı metre ancak. Ben bırak öyle kalsın gerdir bırak dememe kalmadı pınar yapıştı. Balıııııııııııııııııııkkkkkkk.

Çek çek, ben hemen kepçeye davrandım. Pınar acemi tabi kamışı suya sokuyor çekerken, sarıkanat tutmuşluğu var ondan yanılıyor biraz. Kepçeyi salladım ben takımın altına, bir baktık kocaman bir yosun.
Aa yosunmuş yaa.
Pınar - " Balıktı ya çekiyorduu."
Yosun işte.
Aaa bir baktım kocaman bir ağzı var yosunun.
Can abi burda balık var yaa.
Çek bakayım yosunu, off kocaman eşkina var.
Aldık balığı, torbaya.
Pınar tabi paşa oldu general oldu reis oldu bir anda.
Biz iyice takılıyoruz birbirimize artık.

Fazla uzatmıyorum 1 tane iskorpit geldi onuda aldık evde varya 3-4 tane daha.

Yine saat 12 ye doğru. Bana güzel bir vuruş geldi, hiç heyecan yapmadna sakince gittim kayanın önüne aldım balığı gecenin en büyük eşkinası. Kepçeye gerek yok ama 700 - 800 gram var.

Daha sonra ispariler bastı kayalığı. Sürekli yarım gelen yemler, ince ve tek vuruşlar.

Artık hava iyice durdu. Gökyüzü açıldı yıldızlar ortaya çıktı.

Doktor bey ve Can abinin tüm denemeleri haybeye bugün.

Aa unutmadan. İlk ben sonra Doktor bey ve sonra da Can abi olmak üzere 3 kere çok büyük balık takımları patlattı. Can abinin dediğine göre ve tecrübesine de güvendiğime göre patlatan balık en az 2 kiloluk bir balıkmış. Bendeki balık ise kamışı kaldırmama müsade etmiyor birsaniye içinde sağ sol heryeri gezdi ama en son takımı patlattı köstekten.

Gece saat 2 de sona erdi, çok güzel 3 Eşkinayla eve geldik.
Pınar daha 2 eşkina günü olmasına rağmen kocaman bir alkışı haketti.

Demin balıkları ayıkladım ve karınlarındna çıkan tek teke bizimkilerdi gerisi sayısız bozuk para büyüklüğünde yengeçti. Bundna sonra illaki yengeç olacak yemlerimin arasında.

Gece saati av yerindne reism almak mümkün olmuyor. Evdekilerle idare edin artık.

Saygılar.
İyi avlar.

RESİMLER

Bir akşam manzarası.

Bu saatte daha bir şey çıkmaz. Bekleyiş sürüyor.​

Herşey yerinde olmalı kepçede ön tarafa, gerektiğinde hemen ulaşılmalı...​

Can abimiz. Kendisi opera sanatçısıdır.​

Bundan sonra pek söze gerek yok sanırım.​

​