2 Kişilik DEV Organizasyon (Antalya)

Başrol Oyuncuları:
MGB(Gökhan) & N@mık

N@mık : İlk Palamut Avı Tecrubemdi...

Hafta arası kaçamağı yapalım dedik ve MGB ile anlaşıp bir tekne kiraladık. Palamut zamanı başlamış ve teknecinin tavsiyesi palamuta çıkmaktı. Ben Mercan diyordum ve MGB lambuka diyordu her laf arasında. Bense Antalyada Lambuka ne gezer Gökhan diye mırıldanıyordum sessizce.

Sabah 04:00 de atladık tekneye...

Ben sabah tezgahlarda gördüğüm 15 cm lik palamutların etkisiyle hiç oralı değildim açıkçası. Neye kısmet çıkarsa, her an 10 kg lık bir kuzunun asılmasına hazır vaziyette, çok parçalı bir rapala çekiyordum. Bir ara tekne durdu ve ben ne olduğunu anlamaya çalışırken, bir baktım Gökhan tekneye koca-koca çingene palamutlarını çekiyordu.
Hemen elimdekini bırakıp çapariyi diğer oltaya takmaya başladım ama ne fayda Gökhan öyle bir avantaj yakalamıştı ki ilk oltada, avın sonuna kadar yetişemedim onun sayısına....

Antalyada balıksızlıktan şikayet eden ben, yarışa girmiştim bir ara, espiri gibiydi.
Aşağıda göreceğiniz balıklara bakmayın benim en iyi avlak saham balikavi@net, en iyi avımda Gökhan olmuştu. Uzun zamandır kendime bir arkadaş arıyordum ve buldum. İnşallah öbür Antalyalıları da çekeriz aramıza...Bakalım Hayırlısı...

Av Detayları :
Tekneci Palamutun yemleme yerine doğru sürüyor tekneyi. Denizin üstü bayram yeri gibi, Palamutlar da çapariye atlıyor. Tekneci tekneyi durduruyor ve size kalan 4,5,6,7 veya 8'li Palamutları ve arada sardalyaları tekneye çekmek, Bu arada çapariyi karıştırmadan geri göndermek.

Tecrübe ve Tavsiyeler:

* Çapari tüyü kesinlikle beyaz olacak
* Tüy yerine beyaz silikon balık da iş görüyor ama çok nadir.
* Kamışla çapari çekilmiyomuş be kardeş yaa...
* Benim gibi acemiyseniz mutlaka yanınızda bol miktarda çapari yedeği bulundurun zira av zamanı sınırlı çapari ayıklamak işkence!
* Çaparini sonunda mutlaka Kaşık veya Rapala olacak zira çaparinin sonu hiç boş çekilmedi.
* 8 mt lik teknede 3 olta fazla 2 kişi kaşık çeksin 4 kişi balıkları toplasın.
* Lambuka için Palamuttan vaz geçip Rapala ve turuncu silikon balık kullanmak gerekli..Birde Duba diplerini yuva yapıyorlar oralarda tahaf etmek lazım.

(Not: Sennur Hn. Kusura bakmayın, piknik resimlerini yayınlayamıyoruz zira çaya, kahveye ve sigaraya zaman bulamadık balık çekmekten. Oysa o kadar uğraştım börek açmıştım. Tüh..! Yazık oldu.


MGB: Bu zevk tarif edilmez, yaşanır...

İnanın, bugüne kadar geçirdiğim en zevkli ve hareketli avlardan biriydi.
06:00 civarı ilk balıkların çekilmesiyle başlayan hareketlilik 2-3 saat boyunca hiç durmadı. Adrenalinin sürekli arttığı teknede boş oturmak yok, gözler sürekli deniz üzerinde yaylıma çıkmış ve suyu şapırdatarak dalgalandıran palamutları arıyor, tekne devamlı sürüleri takipte.... Nereden çıkacakları hiç belli olmuyor. Aniden bir ses, sol taraftaaa... ve tekne sola doğru dümen kırıp son sürat sürünün bulunduğu yere doğru hareketeniyor, derken bir an da kendinizi balıkların tam içinde buluyorsunuz, her tarafınız palamut.... ve tekne yavaşlıyor, birer ikişer elinizde ki çapariye atladıkarını hissediyorsunuz, çapari daha da ağırlaşıyor, bir tane daha bir tane daha derken,5-6 tane palamut bir anda oltanızda; (1 kg' dan daha fazla balık bir anda oltada...) Asıl zevk bundan sonra başlıyor, asıl maharet gerektiren tarafı da burası, balıklar çok hırçın bir sağa bir sola savuruyorlar takımı ve sizin onları düşürmeden tekneye almanız lazım... Bir, iki, üç, beş derken bir bakmışsınız kovanın yarısı tek seferde dolmuş...

Tabi siz hep böyle devam edeceğini sanıyorsunuz ancak, artık o sürü yok... Tekrar aramaya koyuluyorsunuz sürünün yerini, en fazla 15-20 dakika sonra tekrar beliriyor su üzerinde ki o karaltı, binlerce palamut.... Sizin yapmanız gereken sadece çaparilerle o sürünün içinden geçmek... Hooppp olta doldu yine, haydi çek tekneye... Nasıl da güçlü balık, çekerken çok eğlendiriyor insanı... Sizi adeta bağlıyor kendine, ve o his ki sizi bütün balıkları çekmeye yönlendiriyor. Ama dur demek lazım, yoksa bunun sonu yok, hırs yapmanın da hiç gereği yok... Bize 7-8 kg balık yeter diyor ve duruyoruz artık... Kim yiyecek diye düşünmeyin, iş yerine gidip fotoları gösterince ertesi gün balıktan eser kalmıyor.... 3 tane ona 5 tane buna derken bakmışsınız bitmiş... Afiyet olsun dostlar, löp löp et olsun...
İşin en zevkli tarafıda bu, tuttuğun balığı sevdiklerinle paylaşmak...

Bugün benim geçirdiğim en güzel av günlerinden biriydi. Bu günün diğer bir önemi de Namık arkadaşımla tanışmam oldu, dilerim bugün başlayan arkadaşlığımız daimi olur...

Buradan tüm formda ki arkadaşlara sesleniyorum (özellikle de Antalya' da kilere), eğer imkanınız var ise bu ava mutlaka gidin, ve bu zevki tadın.... Şunun şurası en fazla bir ayı daha kaldı bu avın...
Bir daha ki sefer gelecek seneye.... O yüzden elinizi çabuk tutun....
İşte fotolarla av günü: